23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın 93. yıl dönümü çeşitli etkinliklerle kutlandı. Malatya’daki etkinlikler İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nce Atatürk Anıtı’na çelenk sunulmasıyla başladı.
‘Şenlik Yürüyüşü’
Tören kapsamında Öğretmenevi önünden başlayarak törenlerin yapılacağı Malatya Belediyesi binası arkasındaki alana kadar ‘Şenlik Yürüyüşü’ yapıldı. Yürüyüşe Anaokulu, İlkokul ile Ortaokul öğrencilerinin yanı sıra öğrenci velileri de katıldı.
‘Kutlama Töreni’
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın 93. yıl dönümü kutlama töreni bu yıl ilk kez stadyum dışında, Malatya Belediyesi binasının arka kısmındaki alanda yapıldı. Törene, Vali Vasip Şahin, 2.Ordu Kurmay Başkanı ve Garnizon Komutanı Tümgeneral Burhanettin Aktı, Malatya Belediye Başkanı Ahmet Çakır, Cumhuriyet Başsavcısı Muzaffer Sayın, Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanı Orhan Erdim, Bölge İdare Mahkemesi Başkanı Yıldırım Kılıçkıran, İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemil Çelik, askeri ve mülki erkan, bazı sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile kalabalık bir vatandaş topluluğu katıldı. İstiklal Marşı’nın söylenmesinin ardından günün anlamını içeren konuşmayı İl Milli Eğitim Müdürü Mehmet Bulut yaptı. Bulut konuşmasında, “ Ulusal Egemenlik kavramını çok iyi bilmemiz gerekir. Milli Egemenlik, yönetme yetkisinin Millete ait olmasıdır. Milletin değerli olduğu, öncelendiği, yönetime seçtiği temsilcileri aracılığı ile katıldığı bir yönetim tarzıdır. Yönetime her birey eşit şartlarda katılır. Bu hak kutsaldır. Gerekçesi ne olursa olsun hiç kimse bu haktan yoksun bırakılamaz” dedi.
“Atatürk’ün ‘Egemenlik kayıtsız ve şartsız Milletindir’ ilkesini ülkemizi içeride ve dışarıda ilgilendiren her konuda, kararların sadece Milletimize ait olduğu, başka hiçbir ülkenin veya yabancı kuruluşların bu kararlarda hükümdarlık hakkı olmayacağı, egemenlik hakkımızdan kısmen veya tamamen vazgeçemeyeceğimiz anlamına gelmektedir” diyen Bulut, "Millet iradesinin tecelli ettiği tek yer Türkiye Büyük Millet Meclisi’dir. Aziz Milletimiz Milli Egemenliğin benimsemiş, uğruna canlar feda ettiği Cumhuriyeti de sonuna kadar koruma azmindedir. Atatürk Milli Egemenlik prensibini devletin temel unsurlarından biri haline getirmeye çalışmıştır. Bundan amaç ise, siyasi, sosyal ve ekonomik yönden yabancı etkilerden uzak, milli iradeden oluşmuş bir toplunun meydana gelmesini sağlamaktadır. Sadece bununla da yetinmeyen Atatürk’e göre, toplumda hürriyetin eşitliğin, adaletin, istikrarın sağlanması ve korunması ancak tam ve kesin bir biçimde milli egemenliğin gerçekleşmiş bulunmasıyla mümkündür. Dolayısı ile O, Milli Egemenliği milletimizin refah ve mutluluğu açısından gereken bir değer olarak görmüştür.
Yine Atatürk ‘Milli hakimiyet öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar yanar, yok olur. Milletlerin esareti üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar’ sözleriyle milli egemenliğin gücünü ortaya koymaktadır. Nitekim yaşadığımız yakın coğrafyada kişi, zümre veya kabile anlayışına dayalı yönetimler bir bir düşmekte, mazlum halklar milli egemenlik için Türkiye Cumhuriyet Devletini model almaktadırlar. Ne mutlu bize ki sarsılmaz bir iman ile aziz Türk Milleti Ulusal Egemenliğine sahip çıkmaktadır” ifadelerini kullandı.
Milli Eğitim Müdürü Mehmet Bulut konuşmasında “ 23 Nisan 1920 Türk ve dünya tarihinde önemli bir dönüm noktasıdır” diyerek daha sonra şunları belirtti: “ Türkiye Büyük Millet Meclisi zor şartlar altında açılmış ve milli mücadele kararları burada alınmış, böylelikle düşman güçler milli mücadele ile yurdumuzdan söküp atılmış, bağımsızlık uğruna yüzbinlerce şehit verilmiş milletin istiklali yine milletin azim ve kararı ile kurtarılmıştır. Cumhuriyete giden yol böylelikle açılmış ve Cumhuriyet kurulmuştur. Bu günü haklı bir gurur ile bayram olarak kutlamaktayız. Atatürk’ün Türk çocuklarına armağan ettiği bu bayrak şenliklerine son yıllarda yabancı ulusların çocukları da katılmaya başlamıştır. Atatürk çocukları çok sever, çok değer verdir, onları dinler ve sorular sorardı.Sevgili çocuklar; çok okuyarak kendinizi geliştirip geleceğe hazırlamak zorundasınız, Büyüklerinize saygıyı asla ihmal etmeyiniz. Milletini ve ülkesini seven, milli ve manevi değerlerine bağlı çocuklar olmalısınız. Kendinizi gelişen teknoloji ile donanımlı hale getirmelisiniz, Sorgulayan, düşünen, araştıran çocuklar olarak kendilerinizi geleceğin bilim insanı olarak yetiştirmelisiniz”
Bulut’un konuşmasında sonra bir erkek bir kız öğrenci şiir okudu. Daha sonra Anaokulu öğrencileri kurulan platformda gösteri sundular. Minik öğrencilerin özellikle ‘Nemrut’un Kızı’ şarkısı eşliğinde çiğköfte yoğurmaları’ ile ‘ Düğün’ öncesinde ‘Kına Yakımı’ gösterisi büyük beğeni gördü.
Törende daha sonra ilkokul ve ortaokul öğrencilerde gösteri yaptı. Kutlama töreni düzenlenen resim, şiir ve kompozisyon yarışmasında dereceye giren öğrencilere ödüllerinin verilmesiyle sona erdi.
Kaynak : Görüş Gazetesi (Haber-Fotoğraf : Selahattin Gökatalay)