Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat tarihli 7,7 ve 7,6'lık depremlerle büyük yıkım yaşanan, çok sayıda insanın hayatını kaybettiği ya da yaralandığı, binlerce binanın yıkıldığı- oturulamaz hale geldiği Malatya'da önemli bir nüfus göçü yaşanırken, kentin yeniden hayata dönebilmesi için alınacak önlemlerin başında, başta barınma olmak üzere belli başlı sorunların halledilmesinin yanı sıra ekonomik yaşam koşullarında da, halkın yaşadığı felakete karşı destek sağlayacak şekilde düzenlenmesinin geldiği belirtiliyor. Bunun için de, Malatya il merkezinde 50'ye yakın marketi bulunan, ancak 2000'li yıllardan itibaren belediye yönetimini üstlenen kadroların, piyasada fiyatları dengeleyici, halkın daha kaliteli ve ucuz mal temin etmesini sağlamak yerine 'kâr' amacını ön plana çıkarmalarıyla, sosyal belediyeciliğin bir gereği olan 'tanzim satış mağazası' kimliğinden uzaklaşıp, ticari işletmeye dönüştürülen Büyükşehir Belediyesi'nin Esenlik Şirketi marketlerinde hızla bu konuda bir dönüşüm sağlanması isteniyor.
1990 yılında Münir Erkal'ın Belediye Başkanlığı döneminde kurulan, Erkal ve daha sonra göreve gelen Mehmet Yaşar Çerçi dönemlerinde Malatya'da marketçilikte fiyat oluşturan, kaliteli ürün ve uygun fiyatlarla halka ulaştırdığı tüketim maddeleriyle ildeki piyasayı halk lehine düzenleyen ve dengeleyen Esenlik Şirketi marketleri, şirketin gerçek kuruluş amacını görmezlikten gelen Cemal Akın, özellikle de Ahmet Çakır döneminde piyasa marketçiliğine dönerken, Selahattin Gürkan'ın döneminde de ‘kâr’ amaçlı bir şirket konumunu sürdürüyor.
Belediye başkanlarının adeta 'örtülü ödenek kaynağı' durumuna gelen Esenlik Şirketi'nin, iddiaya göre ilde marketçilik yapan özel sektörün de siyasi baskılarıyla, halka ucuz ve kaliteli ürün satan marketler yerine, yer yer diğer marketlere göre çok daha pahalı ürün satılan yerler haline gelmesi uzun süredir şikayet konusuydu.
AKP'li belediye başkanlarının, Esenlik Şirketi marketlerinin 'kâr' amaçlı çalışması tercihlerinin sosyal belediyecilik anlayışının çok uzağında olduğunu belirten vatandaşlar, pandemide de söz konusu marketlerin gerçekte bir kamuya bağlı şirket olduğu bilincinde hareket etmediğini, bugün çok büyük deprem felaketinin yaşandığı Malatya'da, bu durumun çok da farkında olmayan yönetim anlayışı nedeniyle, bu marketlerin yine piyasadaki diğer marketlerle aynı ya da daha yüksek fiyatla ürün satılan yerler olduğunu öne sürdüler.
Esenlik marketlerinde tüm ürünler piyasa fiyatları ya da bazen daha üstünde satılıyor. Et fiyatlarına da deprem sonrası zammı yansıtıldı
Bünyesinde entegre et üretimi, süt mamulleri üretimi gibi birimleri de barındıran Esenlik Şirketi'nin, bu marketlerde, şehri terketmeyenlerin yaşam koşullarının iyileştirilmesine maddi katkı sağlayacak düzenmeleler yapılmasının, ilk ve acil konulardan biri olduğu, bu durumun deprem nedeniyle oluşturulan ve her gün yapılan koordinasyon toplantılarında hızla ele alınması gerektiğini belirten vatandaşlar, "Deprem nedeniyle Malatya'ya, ülkenin ve dünyanın çeşitli yerlerinden ulaşan yardımlar giderek azalıyor. Gıda ve diğer ihtiyaç maddesi yardımlarının daha ne kadar devam edeceği belli değil. Vatandaşlar, kendi imkanlarıyla ihtiyaçlarını dönemin gerçeklerine uygun şekilde daha uygun ekonomik koşullarda karşılayabilmeliler. Bunun için, Malatya Büyükşehir Belediyesi bünyesindeki Esenlik Marketler adeta lokomotif olabilir. Hiç değilse, imkanı olan vatandaşlar, piyasa pahalılığını hissetmeyecekleri bir şekilde faaliyeti düzenlenen, kâr etme alışkanlığını bırakıp, asıl işlevleri olan tanzim satış mağazacılığına hızla dönüştürülmesi gereken bu mağazalarda ihtiyaçlarını karşılayabilir. Bunu, şu ana kadar belediyenin ve şirketin yöneticilerinin düşündüklerine dair hiçbir emare görülmedi. Aksine, piyasanın pahalılık koşulları aynen Esenlik Marketi fiyatlarına da yansıtıldı. Örneğin deprem sonrası fırlayan et fiyatları, bu marketlerde de aynen, hatta bazı yerlere göre daha yüksek rakamlarda. Malatya'nın yeniden yaşamaya başlayabilmesi için alınacak ekonomik önlemlerin başında bu pahalı marketçiliğe son verilmesi gerekiyor. Esenlik Şirketi, çok sayıda şubesi olduğu ve çok satış yaptığı için uygun koşullarda mal alıyor, ona göre satış yapıyordu. Ama bu şimdi başarılı ve basiretli şirket yöneticiliği gereği olan durumdan uzaklaşmışsa, buna derhal son verilmeli ve Esenlik marketleri gerçek işlevine döndürülmelidir. Koordinasyon Kurulu, gerekirse ilk aşamada Esenlik alımlarının bir bölümünü sübvanse ederek, uygun fiyat koşullarını oluşturmasına yardım etmelidir.
Bunun için, Malatya'da deprem sonrası oluşturulan koordinasyon kurulunda yer alan bakanlar, valiler, milletvekilleri ve belediye başkanları konuyu öncelikle gündeme almalıdırlar." diye konuştular.
Bu arada, deprem sonrası ilan edilen olağanüstü hal nedeniyle, bu marketlerin ‘tanzim satış’ işlevine dönüştürülmesinin önünde herhangi bir engel olmayacağı, gerekirse ehil ve işi bilen isimlerden yeni kadrolar oluşturulması da dahil olmak üzere her türlü düzenlemenin yapılabileceği kaydedildi.
GEÇEN YIL DA GÜNDEME GETİRMİŞTİK..
malatyahaber.com 12 Nisan 2022'de de Esenlik Marketlerle ilgili kouyu gündeme getirmiş, ancak Büyükşehir Belediyesi yöneticileri bu haber ve beklentilere duyarsız kalmışlardı. Söz konusu haber şöyleydi:
"Piyasada ekonomik koşulların yarattığı kaos ortamında başta gıda olmak üzere birçok sektörde yaşanan fiyat başıboşluğuna karşı, yönetimlerin fiyat artışlarını frenleme ve dengeleme açısından en önemli araçlarından biri olan 'tanzim satış mağazası' konumunda hizmete giren belediye Esenlik Şirketi'nin bu amaçla açılmış marketlerinde uzunca bir süredir, bu işlevini terkedip piyasadaki 'fırsatçı' yaklaşımı benimsemesi, hatta bazı ürünleri özel sektörün marketlerinden daha pahalıya satması eleştiri ve tepkilere yolaçıyor.
Halen yüzde 100'lük hissesi Malatya Büyükşehir Belediyesi'nin olan Esenlik Şirketi'nin, hızla 'piyasayı ve fiyatları kontrol eden' eski işlevine dönmesi gerektiği belirtilirken, Büyükşehir Meclisi'nin iktidar ve muhalefete mensup üyelerinin bu konuda tavır koyarak, Esenlik Şirketi'nin 'sadece kar amacı güden, piyasanın daha fazla kazanç için tüm serbest ticaret koşullarını benimsemiş olan' şirketin bu politikasının değiştirilmesi için çaba göstermesi, Büyükşehir Belediye yönetimini bu yönde zorlaması isteniyor.
PİYASANIN DENGE UNSURUYDU, ŞİMDİ ÖZEL SEKTÖR MARKETİ GİBİ OLDU..
Münir Erkal'ın Malatya Belediye Başkanlığı döneminde limited şirket olarak kurulan Esenlik Şirketi'nin, halka dokunan ilk ve en önemli hizmeti marketçilik oldu.
Belediyelerin, vatandaşlara daha uygun kalite ve fiyat koşullarında ürün satarak çok önemli sosyal bir işlevi gördüğü 'tanzim satış mağazacılığının' bir örneği olarak faaliyete geçen Esenlik Şirketi, bu doğrultudaki politikasıyla çok kısa sürede Malatya'nın en çok ilgi gören marketi oldu. Direkt üreticiden ya da tedarikçiden pazarlıklı özel fiyatlarla, piyasa fiyatının altında alınan malları, düşük bir karla vatandaşa satan Esenlik marketleri, vatandaş lehine yarattığı bu durum nedeniyle gördüğü ilgiyle, şube sayısını katlayarak artırdı.
Fiyat ve ürün politikası nedeniyle, Malatya'da diğer marketleri de belli bir düzene sokan, adeta Malatya'da diğer marketlerin fiyatlarını da vatandaş lehine olacak şekilde dengede tutan Esenlik marketleri, bu politikaları nedeniyle diğer bazı marketlerde, onun işletmecilerinde sıkıntı yarattı. Esenlik'in 'tanzim satış mağazası' kimliği ve işlevine, düşük kar elde etmeleri nedeniyle karşı çıkan rakipleri, sonunda başarıya ulaştılar. Halen AKP Milletvekili olan Ahmet Çakır'ın belediye başkanlığı döneminde yapılan baskılarla, Esenlik marketleri kar amaçlı piyasa şirketlerine dönüştürüldü ve şirketin vatandaş lehine yarattığı piyasa koşulları ortadan kaldırıldı. Malatya'da ‘fiyat belirleyici’ olan Esenlik marketleri, rakiplerinin belediye yöneticieri üzerindeki etkisiyle sıradanlaştırıldı, siyasi nedenlerle iş ilişkisi kurulan ‘pahalı satıcı’ yeni tedarikçileri nedeniyle rekabet yolundan uzaklaştırıldı.
Selahattin Gürkan döneminde de, belediyenin bünyesindeki bu marketlerin 'daha fazla kar' amaçlı olarak işletilmesi ve hatta fiyatlarının birçok özel şirket ya da şahıs marketindeki fiyatlarının da üzerinde olması vatandaşın tepkilerine yol açıyor.
Vatandaşlar, özellikle son dönemde görüldüğü gibi yağ ve şeker sıkıntısı karşısında, artık anonim şirket statüsünde olan Esenlik Şirketi'nin sıradan bir şirket yerine kamu bünyesindeki bir kurum olarak daha ucuz ve uygun koşullarda, yeterli miktarda mal temin edip, örneğin Şeker Fabrikası'nın bulunduğu Malatya'da şekeri direkt alıp uygun fiyatlarla satması gerekirken bunu yapmadığı gibi, fiyatlarının bazı ürünlerde diğer marketlerden daha pahalı olduğunu, Esenlik marketlerinin geçmişteki işlevlerinden çok uzaklaştığını, bunun kendilerini bir kamu hizmeti yerine serbest iş yapan kurumlar gibi gören belediye yönetimlerinden kaynaklandığını öne sürüyorlar. Vatandaşlar, Malatya Büyükşehir Belediyesi bünyesindeki şirketler tarafından üretilen ürünlerin, market ve sosyal tesislerde uygulanan fiyatların, piyasa fiyatlarının altında olmadığı gibi, birçok kalemde daha fazla olduğunu belirtiyorlar.
Belediye yetkililerinin, kendilerini kamu kurumu yöneticisi yerine şirket yöneticisi gibi görmelerinin ve 'örtülü ödenek' gibi kullandıkları bu şirketlerin gelirlerinin ne pahasına olursa olsun artırılmasına yönelik çabalarından vazgeçmeleri ve şirketleri, fiyat politikalarını, kuruluş amaçlarına döndürmeleri için yönetime baskı uygulanması gerektiği ifade ediliyor.
Yine, piyasadaki koşullardan ve fiyatlardan ‘spekülatif’ diye rahatsız olan AKP iktidarı döneminde, aynı partiye mensup başkanın yönettiği Malatya Büyükşehir Belediyesi'nin, Esenlik Şirketi'nin halka, eskisi gibi piyasadan ucuz fiyatla ve kaliteli mal sunmasının başkanının siyasi görevlerinden biri olduğu da belirtiliyor.
Ticaret ve Sanayi Odası, Esnaf ve Sanatkarlar Odaları gibi STK'ların, yapıları ve temsiliyetleri nedeniyle bu işlevi üstlenmeyecekleri belirtilirken, başta Belediye Meclisi, sendikalar, siyasi partiler olmak üzere toplumun diğer önemli temsilcilerinin 'baskı' görevini üstlenmeleri gerektiği değerlendiriliyor."
malatyahaber.com