Müteahhitler, kentsel dönüşüm projelerinin hızlı ve sağlıklı yaşama geçirilmesi için yerele özgü imar yönetmeliği istiyor. Yerbilim uzmanı Prof Dr. Naci Görür’ün sürekli dikkat çektiği, en son olarak da İnönü Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Onur Onat’ın, “Malatya, Pütürge ve Erkenek segmentlerinin kırılmasıyla birlikte 6.6 ila 7.2 büyüklüğünde iki depremle karşı karşıya kalabilir“ ifadeleriyle Malatya’nın depreme hazırlıklı olup olmadığı konusu bir kez daha gündem oldu.
Malatya’daki konut stoklarının riskli yapılardan oluştuğunu, vatandaşların bu riskli binalarda yaşamlarını sürdürmeye devam ettiklerini ve riskli binaların kentsel dönüşün projeleriyle çözümlenebileceğini belirten Malatya İnşaat Müteahhitleri Derneği'nden (MİM-DER) “Bakanlık tarafından hazırlanan mevcut imar yönetmeliği yerel anlamda sıkıntılara bu sıkıntılar da hem zaman hem de mali kayıplara neden olabiliyor. O nedenle Büyükşehir Belediyesinin yerele özgü imar yönetmeliğini acilen hazırlaması gerekiyor” çıkışıyla, Büyükşehir Belediyesinin kentsel dönüşüm projelerinin hızlı ve sağlıklı hayata geçirilmesi için Malatya’ya özgü imar yönetmeliğini hazırlamasını istediler.
17 Ağustos depreminden 23 yıl, 24 Ocak depremin üzerinden 2 yıl geçerken ve yapı stokunun depreme karşı korunma konusundaki önerisine, yerbilim uzmanlarının sık sık dile getirdiği 'deprem geliyor' uyarısına rağmen Malatyalı hala riskli binalarda yaşamını sürdürmeye devam ediyor. İnönü Üniversitesi Öğretim üyesi Prof. Dr. Onat’ın “Malatya’da 6.6 ila 7.2 büyüklüğünde iki depremle karşı karşıya kalabilir”, Malatya'nın bina stokunun durumu ve iyileştirilmesiyle ilgili değerlendirmeler yapan MİM-DER Başkanı Mehmet Bülbüloğlu, şunları söyledi:
"Bilindiği üzere Malatya deprem bölgesinde yer alıyor. Her an deprem korkusuyla yüz yüze olduğumuz bir şehirde yaşıyoruz. Hatta 24 Ocak 20202’de büyük bir deprem yaşadık ve bu depremde de acı kayıplar verdik. Eğer bu depremin şiddeti biraz daha fazla olsaydı, bugün şehir merkezindeki birçok bina yerler bir olacaktı. Bunun bilincindeyiz. Depremden sonra binaların hasat tespitleri yapıldı ama hala risk teşkil eden binalarda vatandaşlarımız yaşıyor.
Aslında bizim şehir olarak kenetlenmemiz gereken en önemli şey kentsel dönüşümdür. Çünkü baktığımız zaman şehir merkezinden tutunda Çevre Yolunun altı diye tabir ettiğimiz Battalgazi bölgesinde çok büyük bir kentsel dönüşüm ihtiyacı var. Çünkü vatandaşlarımız riskli yapılarda yaşıyorlar.
Tabii bu kentsel dönüşümün yapılamamasının altında hem yerelde hem de bakanlık kısmında bazı sıkıntılar var. Genele baktığımız zaman bugün boş bir arsaya inşaat yapmak, bir yapıyı yıkıp yerine kentsel dönüşümü yapmak daha kolay. Hem bürokrasi anlamında hem de maliyet anlamında daha kolay oluyor. Bu da yönetmelikteki eksik ve değiştirilmesi gereken bazı maddelerden kaynaklanıyor. Bu maddelerden dolayı müteahhit firma tüccar mantığıyla düşünerek, ‘ben kentsel dönüşümlü alana gidip 30-40 kişiyle uğraşacağıma bir de üstüne bürokrasiyle uğraşıp üstüne bir de inşaat yapacağıma, giderim boş bir arsaya vatandaşla kat karşılığı anlaşırım ve inşaatımı daha uyguna yaparım.’ diyor.
Malatya ölçeğine baktığımızda bazı maddeler yönetmeliklere göre uygulanmıyor. O nedenle bizim Malatya Büyükşehir Belediyesi İmar Yönetmeliğimizi kendimiz yazmamız lazım. Bu en önemli konulardan biridir. Diyelim ki proje, kentsel dönüşümü yaparken yönetmelikteki bir sıkıntıya takıldı. Büyükşehir kendi yönetmeliğini yazarak, oradaki kentsel dönüşümü hızlandırma yetkisine sahip. O yüzden bizim Büyükşehir İmar Yönetmeliğimizi bölge bölge analiz edip, gerekli doneler hazırlanarak, Mimarlar Odası, İnşaat Mühendisleri Odası’yla ortak bir çalışma yapıp bu yönetmeliği yazmak Malatya’mız için en büyük hizmetlerden biri olacaktır. Bu konuyu yöneticilerimize her fırsatta iletmemize rağmen daha bir adım atamadık.
‘Malatya’da kentsel dönüşüm neden yavaş ilerliyor?’ sorularıyla da karşılaşıyoruz. Diyelim ki 16 dairelik bir yeri yıkıp, yerine bina yapacağız. Biz İmar Yönetmeliğinden dolayı 16 daireyi yıkınca yerine 16 daire yapamıyorsunuz ya da maksimum 16 daire yapabiliyorsunuz. Kat ve yoğunluk fazlası olacak ki kentsel dönüşüm müteahhit için cazip hale gelsin.
Kentsel dönüşüm bir siyasetçi ve bir yerel yönetici için risk teşkil eden bir durumdur. Çünkü böyle bir durumda herkesi memnun etmek imkansız. O yüzden de yerel yöneticiler kentsel dönüşüm konusunda biraz daha geri duruyor. Ama bence kentsel dönüşüm hepimizin vazifesidir. Bu noktada ilgili çalışmalara başlamamız gerekiyor.
Biz MİM-DER olarak bir birim oluşturuyoruz. Bu birimde Kentsel Dönüşüm Birimi olacak. Bu birim 5 üyeden oluşacak hem vatandaşla derneğimizin hem de dernekle yerel yöneticiler arasında köprü olarak irtibat kuracağız. Malatya için var gücümüzle çalışacağız."
malatyahaber.com
