''Aha da Olduk Malatya Heyeti!..''

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’la, alınan bir randevu sonucu gerçekleşen görüşmede yer alan ve “Malatya Heyeti” olarak adlandırılan heyetin “siyasi” kanadının AKP’lilerden oluşmasına ilişkin tartışmalar süredursun, “Heyet” lafı bize, yaklaşık 30 yıl önce “Malatya Heyeti” olarak Ankara’da ziyaretlerde bulunan, kentin sorunlarına çözüm arayan ve “hiçbir zaman tartışılmayan” bir “Malatya Heyeti”ni hatırlattı..

Ankara’da bakanlarla görüşmek üzere “randevu” talep eden ve görüşen bu heyet bir belediye başkanı, bir şoför ve Dozer Operatörü’nden oluşmaktaydı..

1973-1977 yılları arasında Malatya Belediye Başkanlığı görevinde bulunan ve halk arasında “Nuri Dayı” diye bilinen merhum Nuri Nebioğlu, pratik zekası, samimi davranışları ve yine pratik çözümleriyle tanınırdı.

Yıl 1974.. CHP-MSP hükümeti kurulmuş.. Nuri Dayı da, makam aracıyla Ankara’ya gitmiş, belediyenin, kentin sorunları için görüşmelerde bulunmak, çözüm aramak amacında. Ancak hangi bakanlığa gidiyorsa, tek başına “Malatya Belediye Başkanı” sıfatıyla istediği görüşme taleplerine karşın, randevu alamıyor.

Gittiği bakanlıkların özel kalem görevlileri, öncelikle çeşitli illerden gelen heyetlerin görüştürüldüğünü söylüyorlar.. “Efendim sizden önce Denizli Heyeti, Van Heyeti, Trabzon Heyeti.. vs. var. Onların görüşmesi bittikten sonra, ancak sizi alabiliriz..” Yanıtlar hep böyle..

Bir- iki- üç.. Nuri Dayı’nın asabı bozuluyor da, bir yandan da çözüm bulmaya çalışıyor. Buluyor da..

Ankara caddelerinde makam aracıyla giderken, birden makam şoförü İsmet Erimhan’a soruyor. “Ula İsmet, bu bizim Dozerci Avni de buralardaydı değil mi?”..

Rahmetli Avni Selçuk da o dönemde, Malatya Belediyesi’nin dozer operatörü ve “baş ustası”.. Dozere yedek parça temin etmek için Ankara’da bulunuyor..

Halen emekli olarak yaşamını sürdüren İsmet Erimhan, “Evet başkanım.. Avni Usta buralarda olacaktı..” yanıtını veriyor ve talimatı alıyor: “Tez bul Avni Usta’yı..”

Avni Usta da bulunuyor.

Belediye Başkanı Nuri Dayı, daha sonra şoförünü ve Avni Usta’yı, Kızılay’daki GİMA’ya götürüyor. “Bunları tepeden tırnağa giydirin.. Elbiseler koyu renk olsun.. Ayrıca Kravat ve ayakkabı da dahil..” diyor, mağaza yetkililerine. Makam şoförü ve dozer operatörü, tepeden tırnağa giydiriliyor.

Nuri Dayı, sonra ikisini karşısına alıyor, şöyle bir inceledikten sonra, mırıldanıyor:.. “Aha da olduk Malatya Heyeti!..”

Sonra, “Düşün arkama..” diye talimatlandırıyor ve bakanlıklardaki temaslarına başlamak üzere “Malatya Heyeti” olarak yola koyuluyorlar. İlk gittikleri bakanlığın kapısında son bir tembihatı daha oluyor Nuri Dayı’nın, heyetin diğer iki üyesine.. “Ula içeriye girdiğimizde hiç konuşmayacaksınız.. Hal hatırdan sonra sesiniz çıkmayacak ha.. Ben konuşup, derdimizi anlatacağım.. Tamam mı?” şeklinde.

Ve böylece, 3 kişilik Malatya Heyeti’ne kapılar açılıyor. Birçok görüşme yapılıyor ve Malatya’ya dönülüyor.

Bu heyetin 3 üyesinden; Nuri Dayı ve Avni Usta rahmetli oldular. İsmet Erimhan ise, makam şoförlüğünden emekli olarak yaşamını Malatya’da sürdürüyor..