Eski başbakanlardan Yıldırım Akbulut, siyasi geçmişine ve gündeme dair açıklamalarda bulundu.
Bahçeşehir Üniversitesi tarafından düzenlenen Siyaset Okulu 7nin beşinci haftaki oturumunda konuşan Akbulut, çok çarpıcı açıklamalar yaptı.
İşte başkanlık sisteminden terörle mücadeleye, Başbakan Erdoğan'dan merhun cumhurbaşkanı Turgut Özal'a kadar Akbulut'un yaptığı açıklamalar:
Layıkıyla uygulanacaksa Başkanlık sistemine karşı değilim
Başkanlık sistemi ABD'de oturmuş bir sistem. Bu sisteme karşı değilim, eğer ki ABDdeki gibi bir uygulama söz konusu olacaksa. Orada Kongre üyeleri de, partiler de serbest. Kimse kimseyi baskı altına almıyor. Başkanın yetkileri çok ancak kongrenin de yetkileri oldukça geniş. Bizdeki sistemde sırf iktidarın kanunu olduğu için Meclise gelen teklife muhalefet karşı çıkıyor. Çünkü bağlı bulunduğu parti başkanı bunu istiyor. Ama Amerikada her üye kendi fikrini ortaya koyma özgürlüğüne sahip. Amerikada Başkanın her söylediği olacak diye bir kaide yok. Ayrıca devletin diğer organları çok kuvvetli. Orada böyle bir kültür yerleşmiş. Eğer oradaki uygulama gibi bir sisteme geçilecekse, başkanlık sistemi Türkiye için hayırlı olur.
Türkiyede Meclis hiç durmadan çalışsın, kanunlar süratle geçsin anlayışı var. Oysa ki Meclisin görevi denetim olmalı. Meclis, Türkiye sorunlarının konuşulduğu ve tartışıldığı bir platform olmalı. Ama bizde işler otomatiğe bağlanmış gibi ilerliyor. Bugün tek partili bir hükümette eğer Cumhurbaşkanı ile uyum sağlanırsa her türlü yasayı geçirmeniz mümkün.
Eskiden Genelkurmay Başkanı Başbakanlık'a gelmezdi ama şimdi geliyor
Adnan Menderes halkın sevdiği, beğendiği, benimsediği bir liderdi. Tayyip Erdoğan da sevilen bir lider. Halk bu liderleri kendi gibi düşündüğü için seviyor. Sayın Erdoğan ANAPın politikalarını takip ediyor. Hatta onları daha ileriye taşımak için çalışıyor. Benim Başbakanlık dönemimde Genelkurmay Başkanı Başbakanlık'a gelmezdi ama şimdi geliyor. Bizim güçlü bir orduya ihtiyacımız var bu doğru ama herkes yerini de bilecek.
Kuzey Iraka girmeyi hiç istemedim
İlk Körfez Savaşından bu yana Kuzey Iraka girme fikrine hiçbir zaman sıcak bakmadım. Bugün de bakmıyorum. Irak topraklarına girip Musul ve Kerkükü alma fikrini hiçbir zaman gerçekçi bulmuyorum.
Terörle mücadele edemiyoruz
Terör, benim görevde olduğum dönemde başladı. O dönem bir terör uzmanı filan da görmedim etrafımda. Terörle mücadeleyi ilk başladığı dönemlerde yapamadık, şimdi de yapamıyoruz. Bence söylemlerde biraz hata var. Terör silahla önlenemiyor dendi. Bugün düşünüyorum da bu söylem yanlıştı. Bana göre Terörle mücadelemiz her ne yolla olursa olsun devam edecek olmalıydı söylemimiz. Eğer siz silahla olmuyor derseniz dağdaki adam da farklı bir beklenti içine girer. Der ki Bak silahın dışında başka bir şeyler olacak. Ekonomi düzeltilirse terör de kalmaz dendi. Arkasında ideolojik bir savaşın olduğu bir terörü, ekonomide iyileşmeyle ortadan kaldıramazsınız.
Özal suikaste kurban gitmedi
Özala kurşun sıkan, suikast girişiminde bulunan kişinin arkasında kim var, ne amaçla yaptı bilmiyoruz. Bir de son dönemde zehirlenerek öldüğüne dair iddialar ortaya atılıyor ama bun bunu pek gerçekçi bulmuyorum.