Araştırmacı, gezgin, emekli eğitimci Fikri Demirtaş Akçadağ Köy Enstitüsünün arazi istimlakiyle ilgili belgeleri yayınladı.
Akçadağ Köy Enstitüsü Hikayesi, Arazi İstimlak Defteri başlıklı yazı enstitüyü “Toplumsal Hafızada Yok Olan Kültürel ve Mimari Miras” diye nitelerken, arazinin durumuyla ilgili tarihe ışık tutacak birçok belgeyi, gazete haberini de içeriyor.
Demirtaş yazısının başında şu ifadelere yer verdi:
“Akçadağ Köy Enstitüsü, 1940 yılında Karapınar köyünün 3160 dönüm arazileri istimlak edilerek kurulmuştur. Akçadağ Köy Enstitüsü yerleşkesinin istimlak süreciyle ilgili yerel basında ve halk arasında Köy Enstitüsü'ne Cevizpınar ( Kırlangıç) Karapınar, köylülerinden bazı ailelerin ve şahısların eğitim öğretim amacıyla arazi bağışında bulunduğu yönünde söylentiler dolaşmaktadır. Ancak Köy Enstitüsü'nün emlak defterinde yaptığım incelemelerde bu bağışlara dair herhangi bir kayda rastlanmamıştır. Hatta söylentide adı geçen bir şahsın oğlunu telefonla aradım. Bu konuda elinde resmi belge bulunan bağışçı aileler veya şahıslar varsa, belgelerini benimle paylaşmaları halinde bu değerli bilgileri yazıma eklemekten memnuniyet duyarım. Bu söylentileri araştırmak amacıyla, Akçadağ Köy Enstitüsü'nün 1976 yılı mezunu olarak ben araştırmacı yazar Fikri Demirtaş, araştırmacı yazar Nezir Kızılkaya ve emekli öğretmen Adil Aktaş ile okulun arşiv belgelerini incelemek üzere Malatya'dan Akçadağ Köy Enstitüsü/ Öğretmen Okulu, Anadolu Öğretmen Lisesinin arşiv belgelerinin bulunduğu Akçadağ Fatih Fen Lisesi'ne gittik.”

Araştırmasının amacı ve yöntemini “Akçadağ Köy Enstitüsü arazilerinin istimlak süreciyle ilgili gerçekleri ortaya çıkarmak. Eskiden beri bazı arazi sahiplerinin arazilerini bağışladığı, bağışların koşullu olduğu, yalnız okul-enstitü amaçlı kullanılacağı koşuluyla bağışladıkları söylenmektedir. ancak kimlerdir bunlar dendiğinde isim verilmemektedir” sözleriyle açıklayan Demirtaş yazısına şöyle devam etti:
“Akçadağ Fatih Fen Lisesi arşivinde bulunan Akçadağ Köy Enstitüsü ile ilgili "Arazi İstimlak Defteri" detaylı bir şekilde incelenmiş ve defterin sayfaları tarafımızdan fotoğraflanmıştır. Arazi İstimlak Defterinin incelenmesiyle istimlak edilen araziler ve sahipleri hakkında bilgiler netlik kazanmıştır. İstimlak defterin Defteri bu araştırmanın en önemli kantlarından biridir:
İstimlak Defteri'nin Son Sayfasındaki Tutanak:
"Vilayetin Milli Emlak ifadeli 4.12.952 gün ve 25-8/1029 sayılı yazıları üzerine mülki taksimat gereğince Akçadağ İlçesine bağlı bulunan Akçadağ Köy Enstitüsüne ait 25 sahifeden ve 72 Adet gayri Menkul kaydından ibaret İş bu defter ve kayıtlarımızın tamamen aynı olup münakale görmemiştir. Tasdik olunur. 7.1-953 Tapu Sicil Muhafızı" (Kaynak: İstimlak Defteri)
Bu tutanak, defterdeki kayıtların doğruluğunu ve eksiksizliğini teyit etmektedir.”
Daha sonra istimlak defterinde el yazısı ile yazılmış istimlak yazılarından örnekler verdi. Yazı şöyle devam etti:
“1940 yılında Karapınar köyüne ait 3180 dönümlük arazinin kamulaştırılarak bedelinin ödendiği bilgisi, bu defterdeki kayıtlarla doğrulanmaktadır. O tarihte tapusu olan araziler yok denecek kadar azdır. Ancak çiftçiler kullanmakta oldukları arazilerinin tapusu olmasa da vergisini verdikleri bilinmektedir. Bu vergi kayıtları dikkate alınarak istimlak bedelleri ödenmiştir.
Araştırmanın Diğer Bulguları:
İstimlak Kayıtları:
Akçadağ Fatih Fen Lisesi arşivinde bulunan Akçadağ Köy Enstitüsü İstimlak Defteri'ndeki kayıtlar, arazinin istimlak edildiğini ve bedelinin ödendiğini açıkça göstermektedir. Köy Enstitünün yerleşkesini oluşturan toplam arazisinin İstimlak defterinde bağış ve şartlı bağış yapıldığına dair herhangi bir kayıta rastlanmamıştır.
Akçadağ Köy Enstitüsü 1949 mezunu Ali Doğan'ın İfadesi: “Karapınar köyünden Ali Doğan'la yaptığım görüşmede, Köylülerin tapu sicil kayıtlarına göre arazilerin istimlak edilerek alındığı ve dönüm başına 4 lira ödendiği söylemişti. Köylülerden ve hiç bir kimsenin arazi bağışı yaptığın duymadığını, tapu kayıtlarında olmayan hazineye ait ama köylülerin kullandıkları bazı araziler her hangi bir ödeme yapılmadan hazine arazisi olarak kamulaştırılmıştır "demişti. Bu durum Hazineye ait araziler İstimlak defterinde yer almıştır.
Tapu Kayıtları ve Vergi Durumu: Tapu kayıtlarında kullanılan arazinin gerçek miktarından daha düşük gösterilmesi, o dönemde vergi yükünü azaltmak amacıyla yapılmıştır.
Koruma Altındaki Yerleşke: Akçadağ Köy Enstitüsü Yerleşkesi, Adana Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Müdürlüğünce 02.08.2000 tarih 3835 sayı ile tescil edilmiştir.
* Maliye arazisi irtifak: Bu yerdeki okul ve diğer müştemilatların intifası Milli Eğitim Bakanlığına aittir. Başlama tarihi 12. 06. 1941- 575,
* Ana Taş- Nitelik: okul binası ve tarlası
* Taşınmaz şerh / beyan / irtifak
* Beyan : Korunması gereken Kütür ve tabiat varlığıdır. Eski 1080 nolu parsel 1177- 1178 parsel olarak ifraz edilmiştir.
* A (1480 nolu Parsel), B (1485,nolu parsel) ve D (1486 nolu parsel) ile gösterilen kısımlarda oluşacak parsellerin devamına karar verilmiş. Toplam Yüzölçümü 66131800 metre kare. 13.06.2912 tarih ve 1541 sayılı işlem ile tapusunu gerçekleşmiştir.
Araştırmanın Bulguları ve Sonuçları
* İstimlak Defteri İncelemesi:
* İstimlak defterindeki kayıtlar, arazilerin 1940 yılında istimlak edildiğini ve bedelinin ödendiğini açıkça göstermektedir.
* Herhangi bir arazi bağışı kaydına rastlanmamıştır.
* Halk Arasındaki İddialar:
* "Arazilerin şartlı verildiği, ve bazı şahıslar tarafından bağış yapıldığı" iddiaları, istimlak defterindeki kayıtlarla çelişmektedir.

Gerçek Durum:
* Akçadağ Köy Enstitüsü arazisi, devlet tarafından istimlak edilerek ve bedeli ödenerek alınmıştır.
* İstimlak defterinin son sayfasındaki tutanak bu durumu net bir şekilde doğrulamaktadır.
Demirtaş’ın bu araştırması “Akçadağ Köy Enstitüsü arazilerinin her hangi bir kimse tarafından bağış yoluyla değil, devlet tarafından istimlak edilerek alındığını kesin olarak ortaya koymaktadır. Halk arasında dolaşan iddiaların gerçeği yansıtmadığı, arşiv belgeleriyle kanıtlanmıştır. Bu şekilde, araştırmanızın amacını, yöntemini ve sonuçlarını daha net ve anlaşılır bir şekilde ifade etmiş olursunuz” cümleleriyle biterken Akçadağ Köy Enstitüsünün tarihçesine ilişkin bilgiler verdi.
Bu bölüm şöyle:
“Akçadağ Köy Enstitüsünün Tarihçesi
Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren eğitime büyük bir önem veren Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bazı Türk aydınları ve devlet adamları, kalkınma hamlelerinin köyden başlatılması gerektiğini söylemişlerdir. Köy Enstitüleri, Cumhuriyet aydınlanmasının eğitim alanındaki en özgün ve en çok ses getiren bir uygulamasıdır. Hazırlıkları 1935'te başlatılıp 1937'de denemesine girişilen enstitülerin, 1940’ta yasal bir zemine oturtulduğu görülmektedir. 17 Nisan 1940’ta kabul edilen 3803 sayılı Köy Enstitüleri Kanunu'na göre, enstitülerin görevi sadece köy öğretmeni yetiştirmekle sınırlı kalmayıp, öğretmenle birlikte sağlık görevlileri, teknisyenler gibi meslek elemanları yetiştirmekti.
Köy Enstitüleri ülkemizin dört bir yanına 1940-1943 yılları arası 21 adet açılmıştır. Malatya'mızın Akçadağ ilçesi Karapınar köyünde açılan Akçadağ Köy Enstitüsü 'de bunlardan biridir.
Köy Enstitülerinin kurulması ve ayakta kalmasını sağlayan İsmet İnönü Malatyalıdır. İsmet İnönü’nün Köy Enstitüleriyle ilgili yürüttüğü çalışma hemen hemen hepsini gezdiği tarihimizde bilinen bir gerçektir. Hasan Ali Yücel ve İsmail Hakkı Tonguç ile birlikte 21 Köy Enstitüsünü ayakta tutabilmek için direnmiştir,
Köy Enstitülülerin ilk mezunlarını 1943-44 öğretim yılında, son mezunlarını 1951-52 öğretim yılında vermiştir. 21 Köy Enstitüsünden Sayıları 17.341 dolayında olan Köy Enstitüsü çıkışlı “Cumhuriyet devrimci üretimi” öğretmen arasından 300’e yakın yazar ve şair, 47 parlamenter çıkmış... 400’ün üzerinde Köy Enstitülü resim ve müzik alanında adlarını duyurabilecek etkinliklere imza atmışlar, bunlardan 20 kadarı üniversitelerin resim ve müzik bölümlerine kurucu öğretim görevlisi olarak önderlik etmiş, profesörlük ününü almaya hak kazanmışlar… (Prof. Dr. Hasan Pekmezci, Köy Enstitüleri’nde Sanat, “Eğitim-Kültür’de Politik Yönelimler ve Köy Enstitüleri” başlıklı çalışma).
Atatürk'ün vizyonuyla temelleri atılan Köy Enstitüleri, 17 Nisan 1940'ta hayata geçirilerek kısa sürede 21'e ulaştı. Amaç, her köyde dini otorite yerine, Cumhuriyet ideolojisini benimsemiş, hem maddi hem de manevi anlamda rehber olacak öğretmenler yetiştirmekti. Hasan Ali Yücel ve İsmail Hakkı Tonguç'un çabalarıyla hayata geçen bu devrimci proje, ne yazık ki yine CHP iktidarında sekteye uğradı. 1946 seçimlerinin ardından Milli Eğitim Bakanlığına getirilen Reşat Şemsettin Sirer'in ilk icraatı Tonguç'u görevden almak, enstitülerin eğitim programını değiştirmek ve karma eğitime son vermek oldu. Hatta Doğu-Batı klasikleri gibi değerli eserler okul kitaplıklarından toplatıldı. Türk eğitim tarihinin bu en radikal ve faydalı projesi, maalesef bir ortaçağ zihniyetine kurban edildi. Bu hazin sonuca İsmet Paşa'nın vebaliyle birlikte, Menderes dönemi gericiliği ve birçok kişinin tarihi gafleti neden oldu.
Köy Enstitüleri ülkeye nice değerli öğretmen, sanatçı, bilim insanı kazandırdılar. Kötü politikaları sonucu bir türlü belini doğrultamayan eğitim-öğretim sorunları tartışıldığında, hangi siyasi veya ideolojik anlayışta olursa olsun herkesin hemfikir olduğu sonuç cümlesi şu oluyor: “Köy Enstitüleri kapanmasaydı, şimdi Türkiye farklı bir noktada olurdu.
AKÇADAĞ İMECESİ NASIL OLUŞTU?
Akçadağ Köy Enstitüsü, geçmişi 1848’lere dayanan Hamidiye Kışlasında Akçadağ Eğitmen Kursu Nisan 1938'de, Akçadağ İlçesinde Hamidiye Kışlası denilen yer ile Aziziye Kışlası adı verilen Sultansuyu Harası içerisinde 17 Nisan 1940 tarihinde çıkarılan 3803 Sayılı Köy Enstitüleri Yasası ile öğretmen yetiştiren okullar ve eğitmen kursları köy enstitüleri adını almıştır. Böylece Akçadağ'daki Eğitmenler Kursu Akçadağ İlçesi Hamidiye Kışlasında, Akçadağ Köy Enstitüsü adını alarak eğitim ve öğretime devam etmiştir. Ancak Hamidiye Kışlası eğitime uygun olmadığı için, Malatya-Adana Demiryolunun 30.km.sinde bulunan ve Akçadağ ilçesine bağlı Karapınar Köyü'nün sınırları içinde yer belirlenmiştir. Enstitünün yerleşim yeri olarak belirlenen 3160 dönüm arazi, Karapınar, Onatlı ve Kırlangıç köylerinin arazisidir.
Kışla binası yeterli olmayınca Karapınar'da Saclı Bina diye bilinen bir evde açılır. Bu binayı Alman Şirketi demiryolunu inşa ederken lojman olarak kullanmış. Binanın ortasında uzun bir koridor ve sağlı sollu üçer olmak üzere toplam altı odadan müteşekkildir. İki yıl burada kurs hizmeti sunulurken, istimlak edilen arazide de Enstitü öğrencileri sınıf, lojman, yol vb. ile tarımsal faaliyetleri yürütmüşlerdir .
Eğitmen Kursu yeni kurulan Akçadağ Köy Enstitüsü içine alınır. Akçadağ, Tunceli, Malatya, Adıyaman ve Elazığ’dan öğrenci alır. Enstitünün ilk yıllarında, ilk müdür Şinasi Tamer 2 yıl, Eğitim başı da Şerif Tekben olur. Şerif Tekben, 1942 yılında, Şinasi Tamer’in Akçadağ’dan ayrılışı ile enstitünün müdürlüğüne Şerif Tekben getirilir. Tekben 5 yıl görev yapmıştır.
Akçadağ Köy Enstitüsünün gelişiminde Şerif TEKBEN ’in emeği ve çabaları belirleyici olmuştur.
Eğitim Başı ise Reyzi PAMİR'dir. Akçadağ aydınlığının yaratılmasında büyük emekleri vardır.
Okulun projesinin mimarı Ahsen YAPANAR'dır.
FOTOĞRAF: Akçadağ Köy Enstitüsü, Şerif Tekben ve öğrencileri

Akçadağ Köy Enstitüsü Yerleşkesinin Yeniden İşlevlendirilmesi:
Eğitim ve Araştırma Merkezi Önerisi
Akçadağ Köy Enstitüsü yerleşkesi, Malatya'nın Akçadağ ilçesinde, stratejik bir konumda bulunmaktadır. Yerleşke, karayolu, demiryolu ve havaalanına yakınlığı, Sultansuyu Barajı ve Harasına komşuluğu ile dikkat çekmektedir. Ancak, Anadolu Öğretmen liseleri kapatıldıktan sonra , Köy Enstitüsü ve Öğretmen okulu arşiv belgeleri ile okul Akçadağ merkeze "Akçadağ Fatih Fen Lisesi "olarak taşınmış. Yerleşke atıl durumda bırakılmış, deprem öncesinde de binaları yıkılmış, yakılmış ve talan edilmiştir. Okulun arazisinin bir bölümü Malatya Kayısı Araştırma Enstitüsü tarafından kullanılmaktadır. Yerleşkenin tümünün potansiyelinin değerlendirilmemesi ve bölge için önemli bir kayıp olarak değerlendirilmelidir.
Mevcut Durum ve Sorunlar:
* Yerleşkenin atıl durumda olması, bölge ekonomisine ve sosyal gelişimine katkı sağlayamamaktadır.
* Talan ve yıkım, tarihi ve kültürel mirasın zarar görmesine neden olmuştur.
Öneri:
Akçadağ Köy Enstitüsü yerleşkesinin, Turgut Özal Üniversitesi'ne bağlı Ziraat, Veterinerlik ve Su Ürünleri fakültelerinin kullanımına tahsis edilmesi ve bir eğitim ve araştırma merkezine dönüştürülmesi önerilmektedir. Bu merkez, aşağıdaki amaçlara hizmet edebilir:
Eğitim:
* Bölgedeki öğrencilere yönelik uygulamalı eğitim programları düzenlemek.
* Köy enstitülerinin eğitim felsefesini yaşatacak pedagojik çalışmalar yapmak.
* Öğretmenlere, mühendislere yönelik mesleki gelişim eğitimleri vermek.
* Bölge halkına yönelik tarım, hayvancılık ve su ürünleri konularında eğitimler düzenlemek.
* Araştırma:
* Bölgenin tarım, hayvancılık ve su kaynakları potansiyelini araştırmak.
* Sürdürülebilir tarım ve hayvancılık uygulamaları geliştirmek.
* Bölgenin biyoçeşitliliğini korumaya yönelik çalışmalar yapmak.
* Deprem sonrası bölgenin yeniden yapılandırılması için bilimsel araştırmalar yapmak.
Kültür ve Turizm:
* Köy enstitülerinin tarihini ve önemini anlatan bir müze kurmak.
* Bölgenin doğal ve kültürel zenginliklerini tanıtan etkinlikler düzenlemek.
* Bölgeye bilimsel amaçlı geziler düzenlemek.
FOTOĞRAF: Köy Enstitüsü, Öğretmen Okulu mezunları F. Demirtaş, Ali Doğan , İsmail Kaygusuz, Süleyman...

Gerekçeler:
* Yerleşkenin stratejik konumu, eğitim ve araştırma faaliyetleri için ideal bir ortam sunmaktadır.
* Bölgedeki tarım, hayvancılık ve su kaynakları potansiyeli, merkezin araştırma faaliyetleri için zengin bir kaynak oluşturmaktadır.
* Köy enstitülerinin eğitim felsefesi, günümüzde de geçerliliğini koruyan yenilikçi ve uygulamalı bir yaklaşımdır.
* Bölgenin deprem sonrası yeniden yapılanması için bilimsel verilere dayalı çalışmalar yapılması önemlidir.
Sonuç:
Akçadağ Köy Enstitüsü yerleşkesinin yeniden işlevlendirilmesi, bölgenin eğitim, araştırma, kültür ve turizm potansiyelini harekete geçirecek önemli bir adım olacaktır. Bu proje, bölge halkının refahına ve ülkenin kalkınmasına katkı sağlayacaktır.”
Demirtaş’ın yazısının tamamı ile fotoğraflara, belgelere şu linkten erişebilirsiniz:
https://fikridemirtas44.blogspot.com/2025/03/akcadag-koy-enstitusu-arazi-istimlak.html
Fikri DEMİRTAŞ