SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Asıl Darbe Kışlaya Yapılmıştır"!.

0
Güncellendi - 2018-04-13 02:57:43
A- A+ PAYLAŞ

15 Temmuz darbe girişimi sırasında Malatya'da yaşananlara ilişkin görülen davada dönemin 2. Ordu Komutanlığında Harekat Plan Subayı eski Piyade Kurmay Yüzbaşı Kemal Keskin savunma yaptı. Keskin, “Ordu komutanı Adem Huduti'yi aradım WhatsApp'tan açıklama yapmasını, ‘bunun bir darbe girişimi olduğunu’ söylemesini istedim ancak Huduti ne kadar bizi anladı bilmiyorum. Açıklamayı 03.00'te yaptı, geç anladı. Bir yüzbaşı, orgeneral ve tümgenerali arıyor, böyle bir durum hayatın olağan akışına uygun değil” dedi.

Malatya'daki Kalkışma Davası'nın onuncu duruşmasının üçüncü oturumunda tutuklu bulunduğu Trabzon Ceza İnfaz Kurumundan Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla esas hakkında savunma yapan Keskin, 15 Temmuz'da mesaisi sonrası eve gittiğini daha sonra birinci sicil amiri sanık albay Bahadır Erdemli tarafından arandığını ve karargaha çağırıldığını söyledi.

Karargahta bölücü terör örgütü tarafından yapılacak eylem kapsamında tatbikat emrinin tarafına bildirildiğini daha sonra ikinci amiri sanık tuğgeneral Mustafa Serdar Sevgili'nin emriyle 2 nolu nizamiyede görevlendirildiğini anlatan Keskin, kendisine darbe girişimine ilişkin herhangi bir emrin tebliğ edilmediğini, sıkıyönetim emrinin gösterilmediğini savundu.

Keskin, kendisine binbaşı Fatih Kılıç tarafından ‘kesinlikle nizamiyeden kimseyi içeri sokmaması ve dışarı bırakmamasının’ emredildiğini ifade ederek, “Aynı şekilde bombalı bir terör eylemimin olduğu binbaşı Fatih Kılıç tarafından söylenmiştir. Bana, ‘kimse dışarıya çıkmayacak ve içeriye alınmayacak’ şeklinde emir verildi. Bu hayatın olağan akışına uygundur” dedi.

Görevi dışında tanım dışı görevler yaptığını da anlatan Keskin, “Her ne kadar harekat plan subayı olarak görevimle uyumlu olmasa da görevim tanımı dışında boya, badana, fotokopi, çay getirme gibi tanım dışı görevler verildi. Atandığımdan buyana resmi evraklara bakın abidik gubidik yaptığım işler ortaya çıkacaktır. Bu sıralı amirler tarafından verilmiş mutlak itaatin sonucudur” diye konuştu.

Keskin, daha önce bir darbe girişimi yaşamadığını, anlık karar alma sürecinin o günün koşullarında çok zor olduğunu belirterek, "Kışlayı korumam hayatın olağan akışına uygundur. Nizamiyedeki eylemlerim tamamen hukukidir. Ben olağanüstü koşullarda cansiperane görev yaptım. Darbeye yönelik hiçbir eylemim yoktur. Nizamiyede bulunduğum süreçte nizamiye kapısı dışına çıkmadım. Sivil ve kolluk kuvvetlerine silah doğrultmadım ve emir vermedim" beyanında bulundu.

Keskin, dönemin Malatya Valisi Mustafa Toprak ile nizamiyede yaşadıklarını ilişkin ise şunları söyledi:

"Vali beye içeride olumsuz bir durum olmadığı iletilmiştir. Darbenin hedefinde olan bir valiye bir metre yakınımda derdest etme imkanım olsa da bu yönde girişimimim olmaması darbeyi desteklemediğimi gösteriyor. Valinin yanındaki polislerce şahsıma nişan alınmıştır. İlk aşamada neden kışlaya zorla girilmeye çalışıldığına anlam veremedim. Vali bölgeyi terk etmek üzereyken silahlar ateş edilmek üzere bize doğrultulmuştu. Silahımız kesinlikle hiç kimseye doğrultulmamıştır. Malatya Valisi nizamiyeye geliyor, ‘efendim içeride olumsuz bir durum yok’ diyorum. ‘İçeri girmek istiyorum’ diyor. ‘İzniniz yok’ dedim. Malatya eski valisi özel bir celsede aldığı ifadede iki kişiyi gözaltına almaya geldiğini söylemiş. Eski ordu komutanı Huduti ve eski kurmay başkanı Angunu gözaltına almaya gelmiş öyle ki benimle temasa geçmiyor. ‘Ordu Komutanı ve Kurmay Başkanını tutuklamaya geldiğini’ yazılı bir emirle gösterse tutumum farklı olurdu, kapıyı açma ihtimalimiz yüksekti. Malatya eski valisiyle ilgili FETÖ’cü iddiası mevcut.”

Malatya eski valisi Mustafa Toprak gelmeden önce dönemin 2.Ordu Komutanı Adem Huduti’yle telefon görüşmesi yaptığını anlatarak, “Ordu komutanı Adem Huduti'yi aradım WhatsApp'tan açıklama  yapmasını, ‘bunun bir darbe girişimi olduğunu’ söylemesini istedim ancak Huduti ne kadar bizi anladı bilmiyorum. Açıklamayı 03.00'te yaptı, geç anladı. Bir yüzbaşı, orgeneral ve tümgenerali arıyor, böyle bir durum hayatın olağan akışına uygun değil” diye konuştu.

Keskin, nizamiyeden içeriye zorla girilmeye çalışıldığını iddia ederek, “İçeriye zorla girmeye çalışan zırhlı araçtan ateş edilmesi ve ateşin artması üzerine zırhlı araçların sadece tekerlerine ateş ettim. Benim için karar anıydı, kararlılığımı göstermem gerekiyordu. Karargaha girip katliam yapacaklarına kanaat getirdim. Yaptığım atışın tamamı hukuki ve kanuna uygundur. İçeriye zorla girmeye çalışan ve elinde herhangi bir yargı kararı olmayan kişilere karşı yaptığım hukukidir. Zırhlı araçların tekeri hariç hiçbir bölümüne ateş açılmamıştır. Camında, gövdesinde atış izi yoktur” dedi.

Keskin, sivil, jandarma ve polise doğru ateş emri vermediğini savunarak, kendisi gibi nizamiyede bulunanların hiçbir suçu olmadığını ifade ederek, “Asıl darbe kışlaya yapılmıştır” iddiasında bulundu.

Olayların ortasında kaldığını, tüm suçlamalarda kendisinin yer aldığını iddia eden Keskin, "Bir  üst düzey  generalin kendilerini kurtarmak için şahsımı darbecilerin yanına çektiğini üzülerek izliyorum. Avni Angun FETÖ'cüler tarafından güvenilen bir isim olmazsa sıkıyönetim komutanı ilan edilmezdi. ‘Darbeye iştirak eden listeler’ yazısını ordu komutanına yazdırmıştır, sulandırma taktiğidir" dedi.

Keskin, dönemin kurmay başkanı Avni Angun'u telefonla arayıp 2 nolu nizamiye hakkında bilgi verdiğini anlatarak, savunmasına şöyle devam etti:

"Nizamiyedeki durumu kendisini arayıp anlattım. ‘Lütfen, basına gerekli açıklamaları yapın WhatsApp'tan mesaj yayınlanmasını sağlayın’ dedim. Siz tümgeneralsiniz ordu komutanını ikna edin dedim. Bu konuşmamın benzerini eski ordu komutanına da yaptım isteğim karşılanmamıştır. Avni Angun hakkında adam öldürmeye teşebbüsten suç duyurusunda bulunuyorum, hakkımı helal etmiyorum."

“VERİLEN TEK EMİR KOKTOD EMRİ"

Malatya'daki Kalkışma Davası'nın onuncu duruşmasının üçüncü oturumunda esas hakkında savunmasını yapan dönemin 2. Ordu İstihkam Alay Komutan Vekili ve Tabur Komutanı İsmail Akın, “Kakao Talk’a ilişkin iddialar asılsızdır. 4-30 Ocak ve 28 Şubat davalarında bu konu tutukluluğun gerekçesi olarak ortadan kaldırılmıştır. İddia makamında bu maddi gerçekler göz ardı iddia edilerek tekrar aynı iddiadan bahsedilmiştir. Kakao Talk, dünyada 300 milyon insanın kullandığı mesajlaşma programıdır. Güney Kore’de akıllı telefonu olan herkes bu programı kullanır. İki yıl süreyle Güney Kore’de görev yaptım. El konulan telefonumu 2011 yılında Güney Kore’den aldım ve 6 yıldır aynı telefonu kullanıyorum."dedi.

Akın, KOKTOD hazırlanmasına ilişkin ise “İddia makamının darbeye teşebbüs iddialarını kesinlikle kabul etmiyorum. 15 Temmuz akşamı Alay Komutanı Vekiliydim. Zeki Karataş’ın ardından Tuncay Pekşen’in emirlerine uydum. Verilen emir KOKTOD birliğinin hazır edilmesi, KOKTOD emri dışında İsmail Akın’ın verdiği ve aldığı bir emir söz konusu değildir. Malatya’ya 4 gün önce geldim. Verilen KOKTOD emri tatbikat mı, gerçek mi, uygulama mı değil mi bilmem mümkün değildir. Ben tabur komutanı olarak geldim, tabur komutanlığını almadan alay komutanlığına vekil oldum. Verilen tek emir KOKTOD emri. Zeki Karataş birinci amirimdir. Tuncay Pekşen kışlaya geldiğinde askerliğin gereği Zeki Karataş’ı aramıştır. Bahadır Erdemli benim amirim değildir, bana hiçbir emri de olmamıştır. Gece boyunca da görüşmem olmamıştır. HTS’de de bununla ilgili bir kayıt yoktur” diye savunma yaptı.

“KANDIRILDIĞIM ORTAYA ÇIKMIŞTIR”

Dönemin 2. Ordu Komutanlığı Karargah Destek Grubu Emniyet ve Muhafız Bölüğü Uçak Savar Takım Komutanı eski Piyade Üsteğmen Hüseyin Çakıcı ise Darbe girişimine iştirak etmediğini öne sürdü ve, "Darbe girişimi sırasında kışlada nöbetçiydim. Emrimde 6 adet uçaksavar silahı bulunur. 15 Temmuz gecesi uçaksavar silahlarından biri dahi silahlıktan dışarı çıkmamıştır. Kanunsuz ve suç teşkil eden hiçbir emir vermedim. Erler, ifadelerinde 150 er ile 2 yaralıyı kurtardığım beyan edilmiştir. Kandırıldığım, yanlış yönlendirildiğim ve tehdit edildiğim ortaya çıkmıştır. Emrimde yüzlerce asker varken suç teşkil eden bir emir vermediğim ortadadır” beyanında bulundu.

“VALİ İLE HUDUTİ’Yİ TELEFONLA GÖRÜŞTÜRDÜM”

  Dönemin 2. Ordu komutanı Adem Huduti'nin koruma astsubayı Fatih Gürcan ise darbe girişimine yönelik hiçbir katkısı veya desteğinin olmadığını savundu.

  Darbe girişimini televizyondan öğrendiğini daha sonra Huduti'nin koruma subayı sanık Sedat Kaya'nın aramasıyla komutanın konutuna geçtiğini söyleyen Gürcan, Huduti'nin can güvenliğini korumak için silahla nöbet tuttuğunu kaydetti.

  Gürcan, eski Malatya Valisi Mustafa Toprak ve Ordu Komutanı Adem Huduti'yi görüştürmediği iddialarının asılsız olduğunu iddia ederek, "Makam odasında 5 cep telefonu 2 harici telefon vardı. İrtibat kurulmaması gibi bir durum olamaz. Vali ile Huduti'yi 1-2 kez görüştürdüm. Görüştürmeme gibi bir durum söz konusu olamaz. 15 Temmuz gecesi telefon aksaklığı yaşanmaması için telefonlara cep vererek, ordu komutanının irtibatını sağladım. Benim görevimin tanımımda ordu komutanını korumak diye yazar. Olağanüstü durumda görev tanımında ifadeler değişir ama bizim değişmez" ifadelerini kullandı.

  Duruşmaya Perşembe günü devam edilecek. Havacıların savunmasına, karacıların savunmasının tamamlanmasının ardından başlanacak.

Ferdi DURDU, Yeni Malatya Gazetesi- malatyahaber.com

ARŞİV FOTO: Eski Yüzbaşı Kemal Keskin bir duruşmaya getirilirken

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

3 yorum yapılmış

  • Bir tost (6 yıl önce)
    Yav insanda biraz şeref olur bunların alayı boyle insanın gözünün içine baka baka yalan söyler
    0
    0
    Yanıtla
  • darendeli (6 yıl önce)
    O gün Malatya'da Cumhurbaşkanını yani devleti temsil eden Vali'ye silah çekip kükrüyordun. Şimdi Ne oldu da kedi gibi yalvarıyorsun soğan erkeği
    0
    0
    Yanıtla
  • MUSTAFA (6 yıl önce)
    şimdi yırtmak için binbir türlü yalana düştüğünüz yermi bunu yargı gereği yapılacaktır.
    0
    0
    Yanıtla