SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Ağır Cezalık Aile Dramı!

Ağır Cezalık Aile Dramı!
A- A+ PAYLAŞ

Hekimhan- Kurşunlu'da geçtiğimiz yıl babasını öldürüp, abisini de yaralayan ve olay tarihinde 17 yaşında olan sanığın yargılandığı davanın son duruşmasında, aile fertleri tanık olarak dinlendi. Annenin ifadesine tepki gösteren, olayda yaralanan kardeş "Kardeşimi kurtarmak için yalan ifade veriyorlar" iddiasında bulundu.

Olay, 12 Temmuz 2024 tarihinde Hekimhan'a bağlı Kurşunlu Mahallesinin Dumlupınar mezrasında meydana gelmişti. Aile içinde çıkan tartışma sonucunda 17 yaşındaki D.A., pompalı tüfek ile ateş ederek babası Hanifi Avcu’yu öldürmüş, ağabeyi Burak Avcu’yu ise yaralamıştı.

Cinayet olayı ile ilgili olarak tutuklu yargılanan ve olay tarihinde 17 yaşında olan D.A.’nın yargılanmasına Malatya 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi.

Mahkemede tanık olarak dinlenen anne Ayşe Avcu, eşinin diğer oğlu Ferhat’ı öldürmek için silahla evden çıktığını ve geri döndüğünde diğer oğlu D.A. tarafından evde öldürüldüğünü söyleyerek, “D.A. benim oğlumdur. Eşime ateş açarak öldürdü, diğer oğlum Burak’a da ateş açarak yaraladı. Eşim Hanifi Avcu, sabah kahvaltıda iken, ‘İkisini de öldüreceğim. Gözümü kırpmadan öldüreceğim’ dedi. İsim vermedi. Ama ben bunlardan birisinin oğlum Ferhat olduğunu düşündüm. Ferhat ile anlaşamıyordu. Eşim sonra tarlaya gitti. D.A. ve diğer oğlum Burak evdeydi. Eşim, eve gelip silahı aldı, Burak ile birlikte söylene söylene gitti. Eşim ve Burak, diğer oğlum Ferhat’a hücum etti, ayırdılar. Eşimin elinden silahı aldılar. Eşim ve Burak eve döndü. Ben arkalarından gelirken silah sesi duydum. Evde iki tane silah vardı. Diğer tüfek evdeydi. D.A. ateş açmış.” redi.

Öldürülen eşi Hanifi Avcu’nun çok sinirli birisi olduğunu ve zaman zaman kendisini de silahla kovaladığı anların olduğunu belirten Ayşe Avcu, “Bir şey oldu mu hemen silaha koşuyordu, çok sinirliydi” dedi.

Olay sırasında kardeşi tarafından yaralanan Burak Avcu ise annesinin doğruyu söylemediğini belirterek, “Sabah bende evde kahvaltıdaydım, babam birisini vuracağını söylemedi. Babamın sicili düzgündü. Kardeşimi kurtarmak için yalan ifade veriyorlar” dedi. Burak Avcu, “Ben babam ile eve doğru gelirken D.A., kapının önünde oturuyordu. Bizi görür görmez ateş açtı. Tüfeği önceden hazırlamıştı” iddiasında bulundu.

Duruşmada tanık olarak dinlenen ve öldürülen Hanifi Avcu’nun kızı olan Buket Avcu ise, olaydan 2 ay önce cinayeti işleyen D.A. ile babası ve kardeşi Burak’ın bir kavga yaşadığını aktararak, “Kavgadan 2 ay önceydi. Ben Recep abimin yanındaydım. Beni aradı, ağlayarak, ‘Çok üzerime geliyorlar, ikisi de üzerime yürüdü’ dedi. 1 ay kaldık, sonra Gaziantep’te bulunan diğer ağabeyimin yanına gittik. D.A., eve dönmeyip burada çalışmak istiyordu. Olay günü köylülerden birisi eve gelerek ağabeyim Ferhat’ın sulama suyunu kestiğini söyledi, Burak’ta babamın yanına giderek bunu söyledi. Babam eve gelip silahı aldı ve Burak’ın da elinde çapa vardı. Babam Ferhat’ın yanına giderken köyün içinde iki kişi durdurup silahı aldılar. Geri döndüler. Ben amcamın balkonunda bakıyordum. Babam ve Burak, eve döndü. Silah sesi duydum, pencereden baktığımda Burak bacağından vurulmuştu, babamın vurulduğunu görmedim. Babam ile Burak, ağabeyim Ferhat’a doğru giderken D.A., jandarmayı aramam için telefonunu bana vermişti. Ama ben arayamadım, diğer abimi aradım”  ifadelerini kaydetti.

Duruşma savcısı, esas hakkındaki mütalaasını vererek, 'Suça Sürüklenen Çocuk D.A. hakkında babası Hanifi Avcu’yu öldürmekten dolayı “Kasten adam öldürmekten” cezalandırılmasını ve haksız tahrik eyleminin uygulanmasını, Burak Avcu’yu yaralamaktan ise “kasten adam öldürmeye teşebbüs etmekten” ceza verilmesini talep etti.

Duruşma ileriki bir tarihe ertelendi.

malatyahaber.com

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız