Zirve Yayınevi'nde 18 Nisan 2007'de biri Alman uyruklu 3 kişinin boğazının kesilerek öldürülmesine ilişkin olarak öldürülenlerin aileleri tarafından yapılan başvuruyu değerlendiren Malatya İdare Mahkemesi, 'hizmet kusuru' bulunduğu gerekçesiyle İçişleri Bakanlığı ve Malatya Valiliği'ni tazminata mahkum etti.
Zirve Yayınevi'nde öldürülen Alman Tilman Ekkehart Geske'nin eşi Suzanna Geske'nin avukatı İbrahim Kalı, mağdurların aileleri tarafından idarenin hizmet kusurları olduğu gerekçesiyle Malatya İdare Mahkemesine maddi ve manevi tazminat davası açıldığını kaydederek, "Suzanna Geske ve çocuklarının vekili olarak açmış olduğumuz maddi ve manevi tazminat davasında mahkeme Tilman Geske’nin eşi Suzanna Geske ve 3 çocuğuna 100’er bin liradan toplam 400 bin TL, manevi 17 bin 320 TL’de maddi tazminat verilmesine hükmetti" dedi.
Kalı, mahkemenin Avrupa İnsan Hakları sözleşmesinin 9. maddesine istinaden tazminat kararını verdiğini kaydetti.
Kalı, Zirve Yayınevi’nde öldürülen Necati Aydın ve Uğur Yüksel’in de ailelerinin başvurularının mahkemece aynı şekilde karara bağlandığını ifade ederek, Uğur Yüksel'in anne ve babasına 100'er bin TL'den 200 bin TL, Necati Aydın'ın eşi ve 2 çocuğu için ise 100'er bin TL'den 300 bin TL verilmesi kararının alındığını kaydetti.
Mahkemenin tazminat gerekçesine ilişkin açıklamalarda bulunan Kalı, şunları kaydetti: "Mahkeme, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 9. maddesine tazminat şartını dayandırmış. Bu madde, 'herkes düşünce, vicdan ve dil özgürlüğü hakkına sahiptir. Bu hak dinini ya da inancını değiştirme özgürlüğünü isterse de başkalarıyla birlikte topluluk içerisinde aleni ya da gizli olarak ibadet etmek, öğretmek, uygulamak ve bunlara uymak şeklinde dinini ya da inancını açıklama özgürlüğünü' içerir. Keza 10. maddede 'herkes ifade özgürlüğü hakkına sahiptir, bu hak kamu makamları tarafından müdahale olmaksızın ve ulusal sınırlar dikkate alınmaksızın, görüşlere sahip olma ve bilgi ve düşünceleri edinme ve bunları yayma özgürlüğünü' de içerir. 17. madde 'herkesin yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakına', 24. madde de 'herkesin vicdan din, inanç ve kanaat hürriyetine', gerekçe göstererek mahkeme davamızı kısmen de olsa kabul etmiştir."
Kalı, mahkemenin maddi tazminatı kabulünü '5230 sayılı terör ve terörle mücadeleden doğan zararların karşılanması' şartına bağladığını vurgulayarak, "Manevi tazminat olarak hükmettiği 400 bin liraya gerekçe olarak da yukarıda bahsettiği Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin ilgili maddelerinde öngörülen kişilere verdiği hak ve hükümlülükleri Türkiye Cumhuriyeti Devletinin yerine getirmediğinden bahisle bu tazminata hükmetmiştir" diye konuştu.
Ferdi DURDU, Yeni Malatya Gazetesi- malatyahaber.com