Malatya’da bir kişiyi öldürmekten yargılanan İyi Parti Malatya eski il Başkanı Hakan Yılmaz, 11 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı.
17 Temmuz 2024 tarihinde Battalgazi ilçesi Eskimalatya Alacakapı Mahallesi Kantar Yolu üzerinde bulunan bir tavuk çiftliğinde meydana gelen olayda, İyi Parti eski il başkanı Hakan Yılmaz (58) aralarındaki eskiye dayanan husumetten dolayı tartıştığı Eyüp İshakoğlu’nu (33) tabanca ile öldürmüştü.
Cinayet ile ilgili davanın görülmesine Malatya 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Duruşmaya, öldürülen Eyüp İshakoğlu'nun eşi Begüm İshakoğlu ve ağabeyi Emrah Sevimli ile avukatları İzzet Ünsalan katıldı. Tutuklu sanık Hakan Yılmaz bulunduğu cezaeviden SEGBİS (Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi) üzerinden duruşmaya bağlanırken, avukatı Muhammet Afşin Arıkan ve Avukat Kaan Saler ise salonda hazır bulundu.
Duruşmada, mağdur Begüm İshakoğlu, “Eşimin zorla çiftliğe girdiğini söylüyor. Zorla diye bir şey yok. Bir süre ortak iş yaptılar. Bize yüklü miktarda kefil oldu. Ortak olduğu için para ona yatıyordu. O da bizim hesaplara yatırıyordu. Sanığın iddialarını kabul etmiyorum. Eşim sanık için ‘Bu adam benden ne istiyor? Sürekli beni şikayet ediyor” diyordu. Ben eşimin İstanbul'dan geldiğini bilmiyordum ama bu adam İstanbul'dan geldiğini nereden biliyordu. Benim 2 çocuğum babasız kaldı. Ben çocuklarım için adalet istiyorum.” İfadelerini kaydetti.
Öldürülen Eyüp İshakoğlu’nun ağabeyi Emrah Sevimli de, “Kardeşim olaydan önce gece İstanbul'dan geldi. Havaalanında 01.30- 02.00 gibi bir alınarak çiftliğe götürüldü. Oradan da sabah köye gelecekti. Ben kardeşimi morgda yıkarken başında darp izi vardı. Bana göre A.S. sopayla kardeşimin başına vurdu. Dengesi bozulunca da Hakan Yıldırım silahla ateş etti. Olayı ben böyle görüyorum. Adalet istiyorum.” dedi.
Mağdur tarafın avukatı İzzet Ünsalan, “Talep ettiğimiz delillerin hiçbiri toplanmadı. A.S. ile Hakan Yılmaz arasındaki telefon görüşmelerine ilişkin HTS kayıtları dosyaya girmedi. Telefon kayıtları gelseydi tasarlanarak cinayet olup olmadığı ortaya çıkacaktı. Hakan Yılmaz malına konduğunu söylüyor ama tapu kayıtları kendi adına değil. Tapu kayıtlarını istedik ama dosyaya gelmedi.
İşletmenin yasal olarak kimin işlettiğine dair belge dosyada bulunmamaktadır. Talep etmemize rağmen gelmedi. A.S. bize göre olayın aslı faillerinden biridir ama tanık olarak dosyada. A.S.r olaydan sonra üç ayrı ifade vermiştir. Silah taşımayan sanık ilginçtir olay günü silahla olay yerine gidiyor. Olay yerine yapılan keşifte yanlış rapor edilmiş ve siyasi kimlik o rapora yansımıştır. Cinayet planlanarak işlenmiştir. Maktulün üzerinde olay yanında eşortman ve tişört var. Üzerinde silah çıkmamıştır. Hakan Yılmaz bilinçli ve tasarlayarak olay yerine gelmiştir. Maktulün kanında çıkan kimyasallar nedeniyle Hakan Yılmaz’a karşı zor kullanılması imkansızdır. O kimyasallar nedeniyle dokunsanız insan yere düşer. Cinayet tasarlayarak işlenmiştir” dedi.
Sanık Hakan Yılmaz ise, "Ben Eyüp ile ortaklık yapmadım. Ben tehditten dolayı oğlumu yurt dışına gönderdim. Ben defalarca tehdit edildim. Abisini, amcasının oğlunu ve yakınlarını defalarca aradım. ‘Bu adamı durdurun’ dedim. Ben bu insanlara haraç verdim. Ben olaydan bir gün önce Eyüp'ün şehir dışında olduğunu onun işçisinden öğrendim. Ben çiftliğe Eyüp'ün olmadığını bildiğim için gittim. HTS kayıtları isteniyor. İsteyebilirler. Benim için hiçbir sakınca yoktur. Benim hiç icram yoktur. Bir sürü alacağım vardır. Ben iktidar partisi mensubu değilim. Küçük bir partinin il başkanıyım. Onu da bıraktım. Benim çiftliğimden çıkmadılar. Çiftlikten çıkmalar için beş kez ihtarname çektim. Her defasında kafama silah dayattı. Devlet beni Eyüp'ten korumak için bana koruma verdi. Ben bu adamı 28 sefer şikayet ettim. Bu adam beni 28 sefer tehdit etmiş. Ben bu adamın yüzünde en son memleketi terk ettim. Beratımı ve tahliyemi istiyorum.” İfadelerini kaydetti.
Avukat Muhammet Afşin Arıkan ise, “Dosyadaki tüm raporlar Hakan Yılmaz'ın savunmasını doğruluyor ve destekliyor. Hakan Yılmaz'ın eylemi meşru müdafaa sınırları içinde kalmaktadır. Bu olay meşru müdafaa kapsamında değerlendirilmelidir. Adli Tıp Kurumu raporu müvekkilimin olay anında saldırı altında olduğunu göstermiştir.” dedi.
Mahkemede son sözü sorulan Hakan Yılmaz, “Benim hiç suçum yoktur. Beraatımı talep ediyorum.” dedi.
Duruşmaya kısa bir ara veren mahkeme heyeti, önce Hakan Yılmaz'ın kasten adam öldürme suçunu sabit görerek müebbet hapis cezası verdi. Ardından cinayetin haksız tahrik altında işlendiğine kanaat getirerek müebbet hapis cezasını 13 yıl 6 aya indirdi. Mahkeme heyeti sanığı, sabıkasız olması ve sosyal durumunu da gözeterek yaptığı son indirimle sonuç olarak toplamda 11 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırdı.
Mahkeme heyeti hüküm ile birlikte sanık Hakan Yılmaz’ın tutukluk halin devamını kararlaştırdı.
malatyahaber.com- malatyayenises.com
