Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Malatya İl Başkanı Ünal Silier, 21 Eylül’de gerçekleştirdikleri ‘Milli Kahramanları Anma’ programının organize edilme sürecinde, aynı gün Malatya’ya gelen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın güvenliği öne sürülerek devletin çeşitli kurumlarının farklı boyutlardaki baskılarına ve engellemelerine maruz kaldıklarını ileri sürdü. Silier, Genel Başkan Haydar Baş’ın bu duruma çok sinirlendiği için rahatsızlığı olmasına rağmen mutlaka katılmak istediği programa katılamadığını söyledi.
BTP Malatya İl Teşkilatı’nın organize ettiği ve günlerce kent merkezinin çeşitli yerlerindeki açık hava reklam totemleri (megalight) ile duyurusu yapılan 21 Eylül tarihli ‘Milli Kahramanları Anma’ programı, programı, tanıtım ve reklamlarında belirtilenin aksine BTP Genel Başkanı Haydar Baş’ın katılımı olmadan ve belirtilen adresin dışındaki bir mekânda gerçekleştirilmek zorunda kalındı.
Bu durumun arka planındaki nedenlere ilişkin olarak soruları yanıtlayan BTP Malatya İl Başkanı Ünal Silier, başta Malatya Belediyesi olmak üzere, AK Parti Malatya Milletvekilleri, Malatya Emniyet Müdürlüğü ve İl Kültür Müdürlüğü yetkililerinin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın güvenliğini bahane ederek partisinin programını iptal ettirmek için çeşitli boyutlarda baskı ve engellemeler uyguladığını öne sürdü.
BTP Malatya İl Başkanı Ünal Silier, Malatya’da yaşanan bu duruma BTP Genel Başkanı Haydar Baş’ın üzüldüğünü ve çok sinirlendiğini, bu nedenle bazı sağlık sorunlarına rağmen mutlaka katılmak istediği programa katılmaktan vazgeçtiğini kaydetti.
BTP’nin düzenlediği bir programın Başbakan Erdoğan’ın güvenliğini tehlikeye düşüreceği endişe ve iddialarının sağlıklı bir mantığa dayanmadığını belirten Ünal Silier, “Devlet bürokrasisi ve AKP’nin elindeki kurumların asıl panikleme nedeni BTP lideri Sayın Haydar Baş’ın AKP’ye karşı geliştirdiği etkili muhalefetten korkmalarıdır. Bir muhalefet partisi liderinin afişinden korkulan ülkede demokrasiden bahsedilemez. AKP’nin demokrasisi işte bu kadar” dedi.
BTP Malatya İl Başkanı Ünal Silier, partisinin düzenlediği ve BTP Genel Başkanı Haydar Baş’ın da katılacağı açıklanan ancak Başbakan Erdoğan’ın Malatya programı ile çakıştığı için baskı ve engellemelerle karşılaştığını ileri sürdüğü süreci şöyle anlattı:
“Durum şu: Programı gerçekleştireceğimiz hafta boyunca bize çok sıkıntı yaşatıldı. Biz önce Malatya Kongre ve Kültür Merkezi’ni istedik. Orayı Kültür Müdürlüğü yetkililerinden talep ettik. Salonun boş olduğu söylenmesine rağmen o gün Başbakan’ın Kongre Kültür Merkezi’nde olası bir programı nedeniyle bize ‘Size Sabancı Kültür Merkezi’ni verelim dediler. Çok içimize sinmemesine rağmen kabul ettik. Çünkü Kongre Kültür Merkezi daha büyük ve neticede daha gösterişli bir salon. Kabul ettik, genel merkeze bildirdik, hazırlıklar yaptık, duyurular yaptık.
“Haydar Baş fotoğraflı afişinizi ‘indirin’ dediler”
Megalightlarda ilanlarımız vardı. Bunu yeterli görmeyerek billboardlara da reklam vermek istedik. Billboardlar henüz o günlerde dolu olmamasına rağmen bize billboardlar da verilmedi. Dolu denildi. Neyse, megalightları işleten firma ile anlaştık. Megalightlarda verdiğimiz ilanlarda toplantı tarihini saatini yerini yazdık. Hafta içerisinde önce megalightlarda sorun çıkartılmaya başlandı, bize denildi ki; ‘Başbakan gelecek, lütfen megalightlardaki sizin resimleriniz indirin’, Biz de dedik ki, ‘Megalightlar dönen kağıtlar, bizimki de olsun Başbakan Erdoğan’ın afişleri de olsun. Ne demek sadece sizinki olacak?’ ‘İşte bize öyle denildi’ diye yanıtlar aldık. Bize ayrı baskı yapıyorlar, megalightları işleten firmaya ve yetkililerine ayrı baskı yapıyorlar.”
Yetkililer, ‘Sabancı Kültür Merkezi’nde toplantı yapmanız Başbakanın güvenliğini tehlikeye sokar’ diyerek engelledi
BTP Malatya İl Başkanı Ünal Silier, Malatya Emniyet Müdürlüğü yetkililerinin Başbakan Erdoğan’ın güvenliğini tehlikeye atacağı iddiasıyla Sabancı Kültür Merkezi’nde yapmayı planladıkları toplantıyı iptal etmelerini istediğini de vurgulayarak daha sonra şöyle konuştu: “O arada Çarşamba gününden sonra bu kez bize Kültür Müdürlüğü’nden, Sabancı Kültür Merkezi de olmayabilir denildi. Allah Allah… Oysa sözleşmemizi yapmıştık, paramızı yatırmıştık. Perşembe günü Malatya Emniyet Müdürlüğü’nden bir yetkili ve Kültür Müdürlüğü yetkilileri çağırdılar, gittim. ‘Başkan, bakın dediler bu iş size de bize de sıkıntı olacak. Başbakan buralarda olacak, Ramada Oteli, hastanenin açılışı yapılacak, konuşmasını burada yapacak, burası Başbakan’ın güvenlik alanına giriyor, güvenlik alanının ihlali söz konusu. Sonuçta halka açık bir toplantı ve araya provokatörler girer, siz de engelleyemezsiniz, dolayısıyla güvenlik ihlaline giriyor ve Başbakanlık korumaları böyle bir toplantının burada yapılmasına müsaade etmez’ denildi. Ben de dedim ki, ‘Biz başbakanın güvenliğini tehdit eden insanlar değiliz, nerden çıktı, ne alakası var?’ Sonra siz iki gün önce burayı bize verdiğinizde Başbakan’ın buraya geleceği belliydi. Salonu tahsis ederken de bu program belliydi. Verilen cevap şu: Kültür Müdürlüğü burayı size tahsis ederken hadisenin güvenlik boyutunu düşünmemiş olabilirler. Vali bey buranın mülki amiri olarak bu toplantının yapılmasını iptal edebilirler’ denildi. ‘Ne yapacağız o halde’ diye sordum. Belediye başkanı ile görüştük size Belediye Konferans Salonu’nu tahsis edecekler, denildi. Toplantıya iki gün kalmış. Neyse kalkıp Belediye Konferans Salonu’na gittim çünkü tadilatta olduğunu biliyordum ve ne durumda olduğunu görmek istedim. İçerde boya kokusu var ama iyi kötü içerisinin tadilatı bitmiş fakat ışık ve ses sistemi çalışmıyor. Salonu aydınlatan ışıklar çalışmıyor. Aradım yetkilileri ve burada ışık ve ses siteminin çalışmadığını, bazı özel uydu kanallarının canlı yayın yapacağını, dolayısıyla şu anda uygun olmadığını söyledim. 6-7 uydu kanalı canlı yayınlanacak. O zaman size Halk Eğitim Merkezi’ni tahsis edelim dediler. Ona da tamam dedik. Çünkü programın iptali söz konusu. Sözleşmemizi Perşembe günü imzaladık, Halk Eğitim’de programımızı yapacağımızı teşkilatlarımıza duyurduk. Tabi bu sıkıntılar, yaşanan bu olumsuzluklar Genel Başkanımız Haydar Baş Bey’e yansıyor. Onu gelişmelerden haberdar ediyoruz. Bir buçuk gün kala salonunun hazırlığına başladık biz. Salon içi düzenlemesi, arkadaşları çağırma, teşkilatlara haber verme.
‘Hiç değilse Başbakan şehre geldiğinde afişleri indirin’
Genel başkanımız Sayın Haydar Baş’ın sağlık problemleri de vardı. Ama sürekli görüştüğümüz için son dakikaya kadar da gelme niyetini hep söyledi. Tabi bu sıkıntılar da gelmemeye karar vermesinde etkili olmuş oldu. Buradan kendisine ilettiğimiz sıkıntılar başka sıkıntılara da yol açmış olabilir. Son gün, bize de denen oydu, belediyeden, milletvekillerinden, direkt kendileri değil ama aratıyorlardı, ‘ne olur şu resimleri hiç değilse Başbakan buradan geçeceği zaman 2 saatliğine megalightlardan indirin.’ Hatta en son bir tanesi isim vermeyin ‘Ya başkan kurban olayım hiç değilse sadece başbakan buradan geçeceği zaman indirin.’
‘Başbakandan fırça yeriz korkusu yaşadılar’
Böyle bir şey var mı Allah aşkına. Türkiye’de bir siyasi partinin genel başkanı ve Türkiye seçim sürecinde. Seçim çalışmalarında birden fazla siyasi partinin reklamı her yerde aynı anda olabiliyor. Birden fazla siyasi liderin fotoğrafı her yerde olabiliyor. Yok yani böyle bir çekingenlik mi korku mu diyeyim. Belki Başbakan bu fotoğrafları görürse ola ki Malatya ekibi fırça yer diye bir korku mu vardı neydi hiç anlamadığımız şekilde sıkıntılı bir süreç yaşadık. Son gün resimleri indirin dediler ama biz onu kabul etmedik. Fakat çok enteresan bir şey oldu, son gün artık ne olduysa bizim cihazlar çalışmayı bıraktı, bizim resimler aşağı inmedi. Artık elektrik midir cihazlarda mı bir sorun vardı neydi, cihazlarda özel firmanın reklamının olduğu şekilde sabitlendi. Bir türlü çalışmadı. Başbakan’ın geldiği gün bizim genel başkanın resimleri bir türlü görünmedi.
Hatta Sabancı Kültür Merkezi iptal edilirken, bir de tuhaf ve komik bir gerekçe daha sunuldu. Efendim bugün buraya bir oyun koyuyorlar. Dedim ki bir oyun günler önceden programı bellidir. Bugün tiyatro koyacaksanız izleyici ne zaman haberdar olacak ki oyunu izleyecek. Demek ki bu işte siyaset devreye girdi diye söyledim. Bakanlıktan talimat geldi diyorlar. Demek ki siyasetten talimat geldi de oyun konuldu. Biz Başbakan’ın güvenliğinin ne şekilde tehdit ettiğimizi de sorduk.”
‘Hükümetin Suriye politikasının arka planını deşifre ettiğimiz için baskı gördük’
BTP Malatya İl Başkanı Ünal Silier ‘Yaşananların sizce nedeni nedir? Yapıldığını iddia ettiğiniz baskılar Haydar Baş’ın hükümete sert muhalefetinden mi kaynaklanıyor? ‘eklindeki soruyu ise şöyle yanıtladı:
“Şu anda memleketin en büyük problemi iktidarın yaptığı hatalara karşı muhalefetin gerekli tepkiyi gösterememesi. Bizim genel başkanımız özellikle Suriye ile ilgili konularda, Ehl-i Beyt ile ilgili konularda, çok sert eleştirileri var. Özellikle Suriye’deki mevcut devlet yönetiminin gitmesini isteyen İsrail’dir. Siz farkında olarak yada olmayarak Suriye’deki devlet yönetiminin gitmesini isteyerek İsrail’e hizmet ediyorsunuz. Çünkü bugüne kadar geçenlerde hatta Hizbullah Lideri Hasan Nasrallah bir açıklama yaptı, dedi ki ‘bizim bugüne kadar İsrail’e karşı verdiğimiz mücadelede en büyük desteği Suriye’den aldık. En büyük para ve silah desteği sağlayan güç Suriye’dir .Silahı da parayı da gönderen bütün dünyada İran bilinir ama zaman zaman İran’ın korkup desteğini geri çektiği görülmüştür fakat Suriye her zaman kesintisiz destek vermiştir. O yüzden Suriye’deki yönetimin gitmesini isteyen İsrail’dir’ dedi. Yani Suriye’nin İsrail’e karşı verilen savaşta her zaman Hizbullah’ın yanında olduğunu beyan etti. Bu açıklamadan sonra zaten bizim yıllardır şeriatçı arkadaşlarımızın bugüne kadar en sevdiği Hizbullah’ı bir anda hizbuşeytan yaptılar. Biz bunları dedikçe bunlara dokunuyor.”
BTP Malatya İl Başkanı Ünal Silier son olarak toplantıyı coşkulu bir kalabalığın katılımı ile Halk Eğitim Merkezi’nde gerçekleştirmelerine rağmen Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Haydar Baş’ın toplantıya katılamayışından büyük üzüntü duyduklarını kaydetti. Ünal Silier, AK Parti ve Malatya’daki devlet bürokrasisinin ağır baskı ve engellemelerinin BTP Genel Başkanı Haydar Baş’ı çok sinirlendirdiğini ifade ederek “Genel başkanımız tabi ki çok üzüldü. Üzülmeden ziyade çok sinirlendi. Ama dedi ki, biz Malatya programını mutlak yapacağız, mutlak çok güçlü bir program gerçekleştireceğiz bu sonbahar veya kış ayı içerisinde de olsa Malatya’ya geleceğiz. Çok da güçlü bir program yapıp orada derdimizi anlatacağız” şeklinde konuştu.
HABER: Güler Hazar -Yeni Malatya Gazetesi