Malatya'nın Hekimhan ilçesinin Hasançelebi Kasabası Belediye Başkanı Mehmet Şerif Yıldırım, Öğle yemeği için evine giderken, kamyonun altına sığınmış küçük bir kız öğrenci gördü.. Küçük kız, elinde birşey saklıyordu.. "Ne yapıyorsun?" diye sordu.. Çok korkmuştu, küçük.. Cevap veremedi önce.. Sonra toparlandı: "Vallaha birşey yapmıyorum başkan amca?".. Küçük kızı dinleyen başkan, o gece uyuyamadı.. Sonra eline kalemi aldı ve "ilgililere", hemşehrilere bir mektup gönderdi. Bu "sıcak" mektup hemen karşılığını buldu ve sorun çözüldü.
...
Hasançelebi, devletin "taşımalı eğitim" sisteminde olmadığından, köylerden kendi olanaklarıyla kasabaya okumaya gelen ve sayıları 60'ı bulan öğrencilere, "sistem dışı" oldukları için "devlet desteği" kapsamında sıcak yemek de verilememektedir. Sorun önemli, çözüm acil gereklidir. Hemen ilçenin kaymakam hanımıyla görüşür.. İlk girişimler yapılır.
Belediye Başkanı Yıldırım, bu durumu ayrıca bir mektuba döker.. Yaklaşık 15 gün önce kimilerine elden, kimilerine postadan gönderilen "BİR ÖĞRENCİ DOYURABİLİR MİSİNİZ?" başlıklı o mektup şöyledir:
" Kasabamız İlköğretim Okulu Öğrencilerinin yarıya yakın bir bölümü civar köylerden gelerek, zor şartlarda eğitimlerini sürdürmeye çalışmaktadırlar. Zor şartlarda dedim; doğrudur, çünkü:
Sabah uyandığında başlar sıkıntı, yatıncaya kadar sürer. Okula yetişmek için erken kalkmak zorundadır. Köyünden Hasançelebiye gelecektir. Taşımalı eğitimlerde Devlet öğrenciye servis kiralar, öğlen yemeğini de verir. Ama Hasançelebi bu statüye alınmadığından yıllardır bu uygulanmaz, serviste yoktur, yemekte yoktur.
O minicik ayakları ile ya, kilometrelerce yaya gelecek, gelirken öğlen yiyeceğini de beraber getirecektir. Veya, okul servisi ve lokanta ücreti; her ikisi için de para ödeyeceklerdir. Ailenin her ikisini birden karşılamaya gücü yetmemektedir Çünkü; bu yıl köylünün mahsulü de yoktur. O nedenle sadece servise gücü yetmektedir. Yemekse; çocuk ne bulursa o.
Şimdi sizinle minicik bir İlköğretim Okulu öğrencisinin her gün yaşadığı, ama bizim bu güne kadar göremediğimiz bir sorunu paylaşmak istiyorum.Okuyacağınız bir masaldan alıntı değildir. Karşılaştığım ve beni derinden yaralayan sosyal bir gerçeğin ta kendisidir.
Yağmurlu bir günde, şemsiyemin altında, öğlen yemeği için evime giderken; Belediyemize ait kamyonun damperi altında, bir küçük kız öğrenci gördüm.
- Ne yapıyorsun orada? diye sordum. Küçük öğrenci kız cevap veremedi. Elinde bir şey saklıyordu. Hırsızlık mı yapıyor diye şüphelenirken, minicik eline sığdıramadığı ve saklamaya çalıştığının, evinden getirdiği yufka ekmeğin arasına, manavdan alarak koyduğu kocaman bir havuç olduğunu fark ettim.
-Vallaha bir şey yapmıyorum başkan amca! yağmur yağıyordu da, kamyonun altına onun için girdim derken bile elindeki dürmecini saklamaya çalışıyordu.
Her gün yaşanan bu ve buna benzer şeyler olduğunu, kiminin duvar dibinde ,kiminin bakkal dükkanında , kiminin fırından aldığı bir ekmek ile karnını doyurmaya çalıştığını o kız öğrenciyi gördükten sonra fark edebildim. Evime gittim. Biraz önce gördüğüm öğrenci ile aynı yaşta olan ve aynı okulda okuyan oğlum, yanan sobanın yanında önündeki sıcak yemeğini beğenmiyordu. O gün hiç uyuyamadım. Sonrasında; Okul idaresi, Kaymakam hanım ve bir kısım veli ile görüşmelerimiz oldu. Bu durumda köyden gelen 60 öğrencimize, her öğlen sıcak yemek vermek üzere çalışma başlattık. Belediyemize ait bir salonu yemek salonu olarak düzenledik. Masa ve sandalye ile gerekli yemek malzemelerini aldık.
Öğretmen evi ve Hasançelebide bir lokanta ile görüşerek her öğlen 3 çeşit sıcak yemek karşılığını 2.5 YTL. olarak anlaştık. Bir öğrencinin ayda 22 gün yemek yiyeceğinden hesapla okulun açık olacağı 5 aylık sürede, bir öğrencinin yemek parası toplamı 250.00 YTL tutmaktadır. Kısacası; bir öğrenci doyurmak için yıllık 250.00 YTL yemek parası ihtiyacımız bulunmaktadır. Kaymakamlığımız vakıf olarak üslendiği parayla 25 öğrenci doyurabileceğiz.
Öğrencilerimiz arasında farklı duygular yaşatmamak için, birini birinden ayırmadan bu hizmeti tümüne sunmak istiyor, ve size bir öğrenci de siz doyurabilir misiniz? diyoruz.
Cevabınız evet ise lütfen bizimle irtibata geçiniz.
Selam ve Saygılarımla
Mehmet Şerif YILDIRIM
Hasançelebi Belediye Başkanı
İrtibat Telefon No :
İlköğretim Okulu Müdürlüğü 0 422 743 65 80 ( 0 536 576 37 14 )
Belediye Başkanlığı 0 422 743 65 16 ( 0 532 612 20 06 )."
VE SONRA..
Başkanın mektubu, kısa sürede sonuç verir. Aralarında, milletvekilleri Mevlüt Aslanoğlu ve Süleyman Sarıbaş, kasabanın hemşehrisi TÜBİTAK Bilim Kurulu 2. Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi ABD öğretim üyesi Prof.Dr. F.Cahit Tanyel'in de bulunduğu bir grup duruma vaziyet ederler ve 60 öğrenci günlük 3 çeşit "sıcak yemek" olanağına kavuşur.
Belediye Başkanı Yıldırım, "o güzel insanlara" şu sözlerle teşekkür etti:
"Yaratılanların en kutsalı olan insanın en değerli varlığı kendi çocuğudur, ona iyi bir gelecek hazırlamanın temel şartı sağlıklı bir yaşam için gerekli olan düzenli beslenme ve iyi bir eğitimdir. Ancak; her yerde ve her zaman çeşitli nedenlerle bu imkanları bulamaya biliyor. Mektubumda belirttiğim gibi bu konuya duyarsız kalamazdık, o nedenle Sayın Kaymakamımızın da görüş ve desteklerini alarak mektubu kaleme alıp yardımcı olacaklarına inandığım kişilere konuyu taşıdım. Mektubu okuyanların ilk ve ortak tepkileri bir kişi çok az, başka ne yapabiliriz oldu. Ama bizim amacımız sorunu paylaşmaktı ve bir kişiyle değil çok kişi ile başarmanın daha da anlamlı olacağı yönündeydi. Bu yönü ile büyük miktarları kabul etmedik.
Aracılığınızla, sundukları katkıları nedeni ile o güzel insanlara; başta sayın Kaymakamımız Tülay BAYDAR hanımefendi olmak üzere, Sayın F.Mevlüt ASLANOĞLUna, Sayın Süleyman SARIBAŞa, Sayın Prof.Dr. F.Cahit TANYELe, Sayın Erdal MUTLUya, Sayın İhsan YILMAZa , Sayın İsmail DEMİRe, Sayın Şahin GÜLERe ve yeterli yardımı temin etmemiz nedeni ile yardım etme isteklerini kabul edemediğimiz duyarlı insanlara yürekten teşekkürlerimizi sunuyoruz."