Suat KOZLUKLU
Hafta sonu hep bunu düşündüm durdum. Bir şeyler dilimin ucuna kadar geldi. Ancak elim bir türlü kaleme gitmedi. Savsaklayıp durdum. Hani, yüreğiniz sıkışır, kelimeler kifayetsiz ve anlamsız kalır ya. Böyle bir haldeyim. Çok sevdiği bir dostunu, bir ağabeyini kaybetmiş birisi olarak Daha da vahimi, 20 yıllık bir gazeteci olarak ne yazacağını, nasıl yazacağını bilememek ne acıdır...!
Her ölüm erkendir. Alışamaz ki insan.. Yakıştıramaz sevdiğine ölümü. Artık onun yanında olamayacağına, ona dokunamayacağına, onsuz kaldığına inanmak istemez. Ölümün fiziksel bir yokoluş olduğunu bilir bilmesine ama gelin görün kalbine anlatamaz ki bunu... Hele de yaşamdan henüz payesini almamış gencecik bir bedene rastlamışsa ölüm, bir isyan yollar gökyüzüne haykırırcasına...
Ölümü hiç yakıştıramadığım, belki yan yana bile düşünemediğim hayat dolu bir abimi yitirmenin acısı içindeyim.
Ben abimle 2002 yılında tanıştım O dönem ARENA programının Genel Yayın Yönetmenliğini yapıyordum Bir sabah sekreterim, Suat bey sizi Celal Birsen bey arıyor diyince dostluğumuzun ilk harcı atılmıştı Hikmet Tanrıverdiyle bir gün Bağcılardaki Doğan Tv Centera geldi Celal abim Uğur Dündarlı yemekli sohbetimizde çok gülmüştük. Hele hele koyu Fenerbahçeli Uğur Dündara Sarı-Kırmızı Malatyaspor formasının hediye edilmesi kahkahalarımıza ayrı bir renk katmıştı Ve o yemekte Celal abim, kız ister gibi, Uğur abiden beni istemiş ve Malatyasporda unutulmaz bir 3 yıl geçirmeme vesile olmuştu Güzel ve anlamlı dostlukların kurulduğu o dönemde Celal abimle benim aramda çok daha özel bir bağ kuruldu Acıyı da, mutluluğu da sıklıkla paylaştık
***
Her başarı tebriği hak eder, fakat bunun yanı sıra bu başarıya 'dişiyle tırnağıyla' gelmiş birisini de tebrik etmek şöyle bir dursun, ayakta alkışlamak gerekir Başarılarla dolu yaşam öyküsü özellikle çağımız gençliğine ders olarak okutulacak cinsten. Çünkü çalışmak ve düzgün insan olmakla da istenilen her şeyin yapılabileceğini kanıtlayan bir öyküsü var Celal Abimin.
***
Ne çok düşü vardı kim bilir?
Ne çok hayali, umudu vardı geleceğe dair
Sözleri vardı kendine verdiği...
Sevdikleri vardı birlikte bir ömrü paylaşmak istediği...
Uykusuz geçen gecelerin ardından bu satırları yazarken ne denli zorlandığımı size anlatamam
Kelimeler boğazımda 'boğum boğum' Anlatılacak o kadar anı, söylenecek o kadar söz var ki Ama gelin görün ki olmuyor, olmuyor
Adam gibi adam Celal abi için şimdilik bu kadar diyip, yazıya virgül koyuyorum
Bir çift sözde Celal abimin sırdaşı, yol arkadaşı rahmetli Muhsin abiye Kibarlığı ve beyfendiliği ile özel bir insandı mekanı cennet olsun
Evet, Her ayrılık zordur!
Candan, Yürekten, Sevgiden, Sevgiliden, Ağabeyden
Nur içinde yat
NOT:Bu fotoğrafı çeken ben olduğum için o karede yokum Celal abiyi ben hep güler yüzlü olarak gördüm Fahrettin Kayahanın bir daveti ile bir restoranttayız. Hikmet Tanrıverdi, Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürkü Malatyasporlu yapıyor Celal abide yine sevgi dolu yüreği ile gülümsüyor