Zehra Bilir'in cenazesi 04.07.2007 Çarşamba günü Zincirlikuyu Camii'nde öğle vakti kılınan cenaze namazının ardından Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verildi. "Türkü Ana" olarak da bilinen ve aslen Arapgirli olan Bilir'in mezarına, Arapgir'den getirilen toprak da atıldı.
Düşme sonucu kalçasındaki protezin zarar görmesi nedeniyle uzun süredir Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tedavi gören Bilir, Ocak 2007de taburcu edildikten sonra Devlet Bakanı Nimet Çubukçunun, sanatçının huzurevinde barındırılması talimatı üzerine, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumuna bağlı Küçükçamlıcadaki Bahçelievler Huzurevine yerleştirilmişti. Bilirin kaldığı huzurevinde hayata gözlerini yumduğu bildirildi.
Bilir için Zincirlikuyu Camiinde düzenlenen cenaze törenine oğlu Ergün, gelini Ayşe, torunları Zehra Rengin, Ali Bilir ve diğer yakınları ile Arapgir Kültür Derneği Başkanı Turgay Akşahin, Malatya Eğitim Vakfı Başkanı Şaban Taçyıldız, sanatçılar Müjdat Gezen, Alaattin Palandöken, Onur Şan, Ali Gürlü, illüzyonist Sermet Erkin, Prof.Dr.Orhan Kural ve çok sayıda Arapgirli hemşehrisi katıldı. Arapgir Kültür Derneği Başkanı Turgay Akşahin, Arapgirden toprak getirtip Bilirin mezarına koydu.
Bilirin cenazesinde konuşan Başkan Akşahin,Zehra Bilir, Arapgirin yetiştirdiği ender isimlerden biriydi. Biz onun türküleri ile büyüdük. Böyle bir sanatçı kolay kolay gelmez. O kadar sevdirdi ki türkülerimizi, bugünlere kadar geldi. Hepimiz üzgünüz. Türk Halk Müziğine gönül verenlerin başı sağ olsun. Memleketimizden getirdiğimiz bir avuç toprakla kendisine son görevimizi böylece yerine getiriyoruz. Kültür Derneğimizde de onun adını verdiğimiz bir odamız bulunuyor. Tüm Arapgirliler her zaman onu hatırlayacak. Tüm hemşerilerimizin başı sağ olsun dedi.
ZEHRA BİLİR..
Zehra Bilir, 1913 yılında Malatyanın Arapgir ilçesinde doğdu. Orta öğretiminden sonra müzik dersleri alan Bilir, 1943te sahneye çıktı. Profesyonel nitelikte ilk assolist olarak sahneye çıkan halk müziği sanatçısı olan Zehra Bilir, türküleri yerel ağızla okuyuşunun yanı sıra şalvar ve elinde ipek mendille sahnelerde yer aldı.
Her yöreye ait türküleri otantik özellikleriyle okuyan Bilir, türkülerin gramofonlardan ve radyolardan dinlendiği dönemin adeta bir simgesiydi. Türkücülüğü bir meslek olarak seçenlere öncülük eden Zehra Bilir, çok sayıda plak doldurdu ve ödül kazandı. "Tiridine Bandım" adlı türküyle ünlenen Bilir, "Kalenin Bayır Düzü", "Cemo Gül Açanda Gel", "Başındaki Tellere" gibi çok sayıda türküyü derleyerek, Türk halk kültürüne büyük katkıda bulundu. O türküler daha sonra çok sayıda türkücü tarafından seslendirildi