SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Bina 7 Saniyede Yıkıldı.. İlgili Devlet Memurları ve Validen Şikayetçiyim'

'Bina 7 Saniyede Yıkıldı.. İlgili Devlet Memurları ve Validen Şikayetçiyim'
A- A+ PAYLAŞ

Babaannesi ziyaret etmek için geldiği Malatya’da enkaz altında kalarak hayatını kaybeden  Milli basketbolcu Nilay Aydoğan’ın babası Vural Aydoğan’ın ilk defa Hakimbey Apartmanı soruşturması için verdiği  ifadede ilginç iddia ve bilgiler yer aldı.

Malatya’da 6 Şubat’taki ilk depremde saniyeler içinde yıkılan Zafer Mahallesi Mehmet Buyruk Caddesi 2. Ordu karargahı karşısında bulunan Hakimbey Apartmanının yıkılması sonucunda enkaz altında kalan 3’ü Azerbaycanlı öğrenci olmak üzere toplam 78 kişi vefat etmişti.

Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada projede ve yapımında görev alan 4 teknik sorumlu olan Mimar Abdurrahman Yavuz, İnşaat Mühendisi Basri Akdağ, Proje müellifi Bülent Yeroğlu, İnşaat Mühendisi  Demet Doğan “Taksirle Ölüme ve Yaralanmaya Neden Olma” iddiasıyla yargılanıyor.  Abdurrahman Yavuz yurtdışında bulunurken, Bülent Yeroğlu ise tutuklu, diğer 2 sanık ise tutuksuz yargılanıyor.

Çankaya Üniversitesi forması giyen Milli Basketbolcu Nilay Aydoğan, Malatya'da ziyaret ettiği babaannesi Hacer Aydoğan ile Kahramanmaraş merkezli depremde Hakimbey Apartmanının enkazı altında kalıp hayatını kaybetti. Nilay'ın Deprem gecesi çektiği görüntüler, enkazda bulunan cep telefonunda ortaya çıkmıştı.

Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden davanın dosyasına Nilay Aydoğan’ın babası Vural Aydoğan’ın ifadesi de girdi.

Marmaraereğlisi Asliye Ceza Mahkemesinde talimatla ifadesi alınan Vural Aydoğan,  “Ben konu ile alakalı ilk kez ifade vereceğim. Benim Hakimbey Apartmanında annem yaşardı. Kızım Nilay Aydoğan Hatay'da maçtan çıkıp babaannesinin yanına gitmek için annemin yanına Malatya’daki evimize gitti. Benim kızım milli sporcudur. 6 Şubat Malatya depreminden önceki Elâzığ depreminde annemin evinin olduğu binada hasar tespit raporu verilmiş. Benim rapor geldiği ile ilgili bir bilgim yoktur. Bana raporun geldiğini ve binada oturulabilir olunduğunu söylediler. Bize, ‘binada ufak tefek hasarlar oldu biz de para toplayacağız’ dediler. Apartman görevlisi Tahsin bey  daire başına 650 TL para istemişti. O dönem binada sıva tamiri yapılması gerekiyordu. Tabi ki ben inşaat mühendisi olmadığım için tam rapor içeriğini bilmiyorum. Sonrasında tadilat yapıldı. Ben de bunun bu şekilde olamayacağını resmi bir prosedürü olması gerektiğini söyledim. Sonrasında 6 Şubat Malatya depreminde annemin ve kızımın içinde olduğu bina 7 saniye içinde yıkıldı. Bize hasar tespit raporunda binanın oturulabilir olduğu söylenmişti, ama ilk depremde dahi 7 saniye içinde binanın yıkılmış olması binanın hasar tespit raporunun sorgulanmasını da gerektirir. Ben asıl olarak Elazığ depremi sonrası alınan raporda ‘oturulabilir’ diyen kişiler olan site yönetiminden şikayetçiyim. Ben binayı yapan kişilerden değil, Elazığ depremi sonrası tedbir almayan kişiler olan apartman yöneticisi, ilgili devlet memurları ve validen şikayetçiyim.” dedi.

malatyahaber.com

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

9 yorum yapılmış

  • Safa (8 ay önce)
    Orta hasarlı evde oturanlar bildiğiniz intihar ediyorlar kim ne derse desin suç aslında evde oturmaya devam edenlerde de onlar da vefat ettiler
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Muhasebeci anne (8 ay önce)
    Çocuklarımız zaten travmayı atlatamadı resimleri bile bu şekilde yaptırmanız onlar açısından yanlış olmuş.
    %45
    %55
    Yanıtla
  • sedat (8 ay önce)
    sana tavsiyem şudur. öncelikle hasar tespit raporuna ulaşman lazım. gerçekten ağır hasarlı raporu verilmiş mi ? sonrasında az hasarlıya hangi devlet memurları eliyle dönüşmüş ? Bu belgelere erişemezseniz söyledikleriniz havada kalır. birincisi bu. ikincisi bina 7 sn de yıkıldığına göre, fen ve sanat kuralları ve mantık gereği, binanız zaten ağır hasarlı imiş. kolon ve kirişlerde çatlaklar olması gerekir. gözlemsel olarak bunları tespit edilebilir durumda olması gerekir. eğer bir şekilde sıva boya yapılarak bunlar ört bas edildi ise, devlet memurları hasar tespit esnasında durumu fark etmeyebilir. burda onlara suç bulamayız. elinizde hasara ait fotoğraf var mı ? buna rağmen ağır hasar vermediler diyebileceğiniz ? bu ikincisiydi. üçüncü olarak, binada fenni mesulun ve proje müelliflerinin ve müteaahhit in sorumlulukları var. bunları es geçerek sadece hasar tespite yoğunlaşmak çok mantıklı olmayabilir. çünkü okuduğumuz kadarıyla binada bariz yapım hataları ve imza sorumluluğu olmadığı halde atılan bir fenni mesul imzası var. binanın bu hale gelmesinde bunlar önemli etkenler. son olarak, başınız sağ olsun. Allah yardımcınız olsun.
    %35
    %65
    Yanıtla
  • Bir bina da yapım hatalarını,okuduğum kadarıyla bina da bariz yapım hataları var demek ne kadar bilimsel.binanın mühendisinin onlarca projesi çökmüş bundan da haberin var mı.ayrıca bina da, Elazığ depremi sonrası dilekçe veren öner kardeşlerin ablasının;2019 da yıkılan binanın otoparkında annemin taziyesi zamanı otopark için kolon kesildiği muhabbetinin yapıldığını mahkemeler de niye haykırmaz.Rahmetli olan ismi geçen bina görevlisi komşu binanın görevlileri,otopark için kolon kesildiğini çok iyi bilmekte.bir bina 7 saniyede çöker mi.kusurlar birleşir ve bina yerle bir olur.ondan sonra yiten canlarımız kahrolur.niye kimse bina görevlisinin hakikatleri söylemesi için uğraşmaz.2017 de kesilen kolundan binanın sitatik proje mühendisinin proje rezilliğinden bahsetmez.Elazığ depremi sonrası kirası , elektrik , suyu ve doğalgazı beleş olan bir evden çıkan kapıcının ne bildiğini araştırmaz.herkes oturmaya devam ederken bina görevlisi her şeyi bedava iken başka eve kiraya çıkar.öyle okuduğum kadarıyla bina yapım hataları demek ne kadar bilimsel.gerçek adaletin bu ülkede tesisi mümkün değildir.
    %89
    %11
    Yanıtla
  • Rahmetli olanlardan bazılarının yakınları ve bina görevlisi demek istemiştim.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Malatyaa (8 ay önce)
    Bülent Yeroglu ismi her davada olurmu arkadaş. Adam neye elini atsa bina yıkılmış. Verdiği ifadelere bakıyorsun 5. Sınıf öğrenci ifadesi. Bunlar en ağır şekilde yargılanmalı. Milletin canı yandi...
    %93
    %7
    Yanıtla
  • İşte doğru ve çok önemli bir tespit.onlarca projesi çökmüş veya sonradan ağır hasardan yıkılmış.bu mühendise diploma izni veren düzen en büyük katildir.
    %90
    %10
    Yanıtla
  • Çok haklısın kardeşim. Bu ülkede insanlar diplomaları artık nerdeyse eve Getirden alıyor. Aslında bu bile önemli değil bazı mühendis diye ortada gezeneler bir öğlen yemeğine ya da hatırına yüzlerce insanın hayatına mal olacak işlere imza atıyorlar. Bazan neye imza attıklarını dahi bilmiyorlar çünkü diplomalarını kiraya veriyorlar. Nasıl olsa her hangi bir çeza ya da yaptırım yok. Niye yapmasınlar ki ortada çalışan bir hukuk sistemi yok. Bu ülkeye artık muz değil domates cumhuriyeti demek gerekiyor. Herkesin yaptığı yanına kar kalıyor. Kanunlar ve uygulanmaları desen sadece zaman harcayan formaliteden başka bir şey değil. Bu başı boş düzende mağdurlar suçlanıyor ve dürüst vatandaş sömürülüyor. Depremde yıklan ve ağır hasar binalarda imzası olan kaç yapı denetimci, mühendis, mimar, belediye personeli, bozuk malzeme sağlayan, vs. tutuklandı ve ağır cezalar aldılar. Hiç biri. Bunların bir kısmı toplumun tepkisini çekmemek için gözaltına alındı ve sonra hepsi serbest bırakıldı. Şimdi kaldıkları yerden devam ediyorlar. 53 bin kişi öldü bunun hesabını soran çıkmadı. Aracınla bir kölünün tavuğunu ezsen seniz linç eder o köylü. Bu ülkenin kanunlarına göre 53 bin insan hayatı bir köylünün tavuğundan daha az değer görüyor.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Sule (8 ay önce)
    Hersey nizami hickimsenin suçu yokmuş gibi suçlu oturanlar bu evleri alanlar.
    %80
    %20
    Yanıtla