Yaklaşık 4 ay süren yoğun bakımdan çıkamayarak geçtiğimiz günlerde vefat eden sanatçı Müslüm Gürses’in yakın arkadaşlarından Hakkı Bulut, Gürses’le birçok turneye katıldığını belirterek, bu turnelerden birinde Malatya’da yaşadıkları ve unutamadığı bir anısını anlattı.
A Haber’de yayınlanan Jurnal programına katılarak Müslüm Gürses’in müziği ve sanat yaşamı üzerine konuşan Hakkı Bulut, Gürses’in güçlü bir sanatçı olduğu kadar güçlü bir mizah zekâsına sahip olduğunu söyledi.
Gürses’in arabesk müziğin dört temel taşından biri olduğunu ve vefatından dolayı derin bir üzüntü yaşadığını ifade eden Hakkı Bulut, Gürses’le uzun yıllar önce bir turne kapsamında Malatya’ya geldiklerini ifade ederek, konser sonrası yaşadığı ve yıllarca unutamadığı anısını dile getirdi.
Malatya’da sıcak bir yaz günü yoğunlukla askerlerin katıldığı bir konser sonrasında, bir ağacın altında Müslüm Gürses ile dinlenirken yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Bir gün Malatya’da konser veriyoruz. Yaz günü, Askeri birliklerde, askerlere konser veriyoruz. Karşımızda 5 bine yakın asker var. Önce Müslüm Gürses çıktı sahneye. Sonra da ben çıktım. Konser sonrasında, teknik ekip ses sistemini topluyor, biraz sonra Adıyaman’a doğru yola çıkacağız. Biz ikimiz bu arada bir ağacın gölgesine sığındık. Oturduk bir ağacın altına. Hava çok sıcak. Baktım karşımızda Malatya’nın Beydağları var. Beydağı’nın zirvesinde ise kar var yaz günü. Birden bire canım çekti. ‘Ya Müslüm kardeş, bak şu karı görüyor musun?’ diye sordum. Baktı kara uzun uzun… Sesini çıkarmadı. Ben devam ettim. ‘Keşke şimdi o kar burada olsa. Bir tasın içine koysak. Malatya’nın o pekmezini de üzerine eklesek. Karıştırsak…Nasıl olur?’ dedim.
Nasıl cevap vermesini beklersiniz Müslüm Baba’nın?
Şöyle dağa baktı, baktı.
Sonra, bizim menejerimiz Hüseyin Çakmak vardı. Biz Çakmak diye hitap ederdik.
Bir baktım, Müslüm Gürses bağırıyor bizim menejere: ‘Çakmaaak, Çakmaak’
Hüseyin Çakmak ‘Ne var Müslüm Baba?’ diye cevap verdi.
Müslüm Baba dedi ki ‘Gel hele buraya… Bak Hakkı Baba Allah’ın dağındaki kara bile göz dikti be’ dedi.
Sonra da o kendine mahsus tarzla defalarca ‘Allah Allah, Allah Allah’ diye söylendi.
Böyle, biz Adıyaman’a yola çıkıncaya kadar devam etti. Üç-beş dakikada bir ‘Allah Allah, Allah Allah’ diye konuşuyor.
Hiç unutamam o ‘Hakkı Baba Allah’ın dağındaki kara bile göz dikmiş’ sözünü”.
Hakkı Bulut, programda 12 Eylül’de arabesk müzik okuduğu için hapse düştüğünü de ifade ederek, kendisinin ve Müslüm Gürses’in arabesk müzikle halkın sosyal ve ekonomik sorunların dile getirdiğini, özlemlerini müzik aracılığı ile anlattığını söyledi.