SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Bizi de Üzüyor"

0
Güncellendi - 2015-12-27 16:07:33
A- A+ PAYLAŞ

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, TRT 1, TRT Haber ve TRT Türk ortak yayınında, ''Enine Boyuna'' programına katılarak soruları yanıtladı.

Erdoğan, ''Biz ülkemizi ve milletimizi çok çok ileri bir seviyeye taşımanın gayreti içerisindeyiz. Özellikle yola çıkarken söylediğimiz gibi, yani temel hak ve özgürlüklerden tutunuz da insanımızın yaşam standardını yükseltmeye varıncaya kadar hedeflerimiz var. Türkiye'yi dünyadaki ülkeler içerisinde tarihte olduğu gibi güçlü bir yere oturtmanın gayreti içerisindeydik ve bu gayretle de yola çıkmış bulunuyoruz'' dedi.

Erdoğan, uyumsuzluğu, geçimsizliği veya düşman ülkeler havasını ortadan kaldırmanın da gayreti içesinde olunduğunu vurgulayarak, ''Bizim komşularımızla, halklar olarak söylüyorum, hiçbirisiyle sıkıntımız yok. Halklarla ilişkilerimiz gayet iyi. Bir sıkıntı yaşamıyoruz. Sıkıntı rejimle. Ama bu rejimlerin de dikkat ederseniz kendi halklarıyla zaten sıkıntısı var. Yani onların kendi halklarıyla olan sıkıntısının yansımasıdır bize olan'' değerlendirmesinde bulundu. 

''Kış Geldi... Suriye İçin Bir Ekmek, Bir Battaniye'' kampanyası 

Suriye'de bugüne kadar 50 bine yakın insanın hayatını kaybettiğini anlatan Erdoğan, ''Bu hakikaten katlanılabilir bir şey değil'' diye konuştu. Erdoğan, şunları söyledi: 

''Sadece bizim ülkemizde, kendi imkanlarıyla evlere yerleşenleri de dahil edersek, 220-230 bine ulaştı. Sadece kamplarda kalanların sayısı şu anda 140 bini aşmış vaziyette. Ama biz açık kapı politikasıyla geleni geri çevirmiyoruz ve onları kabul ediyoruz. Hatta şimdi yeni yeni bazı kamp yerleri de hazırlama gayreti içerisindeyiz. Van'daki şu anda konteynerleri buralara nakletmeye başladık. Başbakanlık olarak sivil toplum örgütleriyle (STK) birlikte 'Kış Geldi... Suriye İçin Bir Ekmek Bir Battaniye' diye bir kampanya başlatıldı. Burada da yine 300 civarında STK bu kampanyanın içinde sağolsunlar hepsi yer aldılar. Bütün yayın organlarımız, ajanslar, hepsi bu işin içerisinde yer aldı. Öyle zannediyorum ki bu kampanyadan gelecek olan bütün imkanlar gerek kamplarda, gerek sınır ötesinde değerlendirilecek.'' 

Suriye'de rejim değişikliği 

Başbakan Erdoğan, ''Suriye'de rejim değişikliği için daha ümitvar konuşabiliyor muyuz?'' sorusuna, şu cevabı verdi; ''Rejim değişikliği noktasında artık bu işin geri dönüşü yok. Yani şu anda görüyorsunuz, yani 100'ü aşkın ülke bir defa Suriye koalisyonunu zaten kabul etmiş vaziyette. Bu ne demektir 'Artık biz yeni Suriye'ye hazırlanıyoruz'. Dünya buna hazırlandığı gibi Suriye halkı da zaten şu anda buna hazırlanıyor. Bu niye hazırlandı, bu hazırlıklar niye yapılıyor? Şu anda orada Beşşar gittiği anda farklı ne olursa olsun herhangi bir boşluk olmadan anında hemen orada yeni bir hükümetin kurulabilmesi için bir geçiş döneminin aktörlerinin hazırlanması lazım. İşte bu koalisyon onun için var. Daha önce konsey vardı. Konsey bunun için vardı. Şimdi konsey yine var ama konsey şimdi aynı zamanda koalisyon içerisinde görevini ifa ediyor.''

Kürt kardeşim oyuna gelmesin 

Erdoğan, bundan 10 yıl önce Şırnak'a, Hakkari'ye havaalanı yapılmasının kimsenin aklına gelmeyeceğini ama bugün bu şehirlere havaalanı inşaatlarının devam ettiğini belirtti. Terör örgütünün havaalanı inşaatlarını durdurmak için uğraş verdiğini dile getiren Erdoğan,  ''Benim Kürt kardeşimin bu oyuna gelmemesi lazım. Bu oyunu bozması lazım. Yani bu sorun sadece bizim sorunumuz değil. Bunu Tayyip Erdoğan çözemez tek başına. Ekibimiz de çalışacak ama halkımız da bize yardımcı olacak'' diye konuştu. 

Türkiye ile Kuzey Irak yönetimi arasındaki ilişki 

Erdoğan, Bağdat yönetimiyle Kuzey Irak yönetimi arasında yaşanan gerginliğe ilişkin görüşünün sorulması üzerine, Temenni ederiz ki Irak'ta yapılacak ilk seçimde daha barışçı, birliği beraberliği tesis edecek bir yönetim işbaşına gelsin. Çünkü biz de Irak'la olan münasebetlerden şu anda rahatsısız ama bu yönetimle de bu iş nasıl çözülür onu bilemiyorum. Biz ne kadar barış elini uzattıysak, maalesef karşıdan aynısını göremedik ve bir takiyedir gidiyor orada. Diğer muhalif kesimler de zaten bunun farkında. Temenni ederim ki bu çalışmalar neticesini verir ve bir diyalog içinde bunları çözeriz'' değerlendirmesinde bulundu.  

Balyoz ve Ergenekon davaları 

Balyoz ve Ergenekon davalarının bir an önce sonuçlandırılması gerektiğini belirterek, ''Savcısı, hakimi kimin kaçacağını, kimin kaçmayacağını çok çok iyi bilir. Burada hakikaten canı yanan aileler var, sıkıntıya düşen aileler var. Sadece bana değil, Genelkurmay Başkanımıza ulaşıyor. Genelkurmay Başkanımıza ulaşamadığı zaman ailesine ulaşıyor. Diğer kuvvet komutanlarımıza ulaşıyor. Biz de bir araya geldiğimizde bu konuları dertleşiyoruz. Bu tabii ister istemez bizi de üzüyor. Temennim odur ki kısa zamanda bu işlerle ilgili kararlar verilir. Geciken adalet olmasın istiyoruz ve bir an önce bir neticeye varmak suretiyle herkes önünü çok daha iyi görmüş olacak'' diye konuştu.

Dinleme..

Ofisinin dinlenmesiyle ilgili ''Taramaya neden ihtiyaç duyulduğu ve bunu kimin yapmış olabileceği?'' sorusu üzerine Erdoğan, bu tür aramaların belirli aralıklarla Başbakanlık ofislerinde, Resmi Konut'ta, kendi ofisinde ve evinde yapıldığını söyledi.

Erdoğan, ''Bunlar bu güne kadar bizim rastladığımız şeyler değildi. O zaman da yine bir tür arama esnasında bunlar bulunuyor ve bulunduktan sonra da biz aslında bunun af ederseniz yaygarasını yapmanın şeyine girmedik. Zaten 'savcılık burada yapılması gereken neyse yapar. Süreç zaten o şekilde akıp gidiyor, ama bizim de kalkıp bunu gündeme taşımamızın bir anlamı yok' dedik'' diye konuştu.

Bunun medya grupları tarafından da bilindiğini ifade eden Erdoğan, ''Bu son dönemde artık bu soru bize sorulunca biz bunu bu şekilde cevaplamak durumunda kaldık. Bu arada da tabii ister istemez ben Başbakanlık Teftiş Kurulu olarak da bu konuyla ilgili bir incelemeyi yine ilgili istihbarat birimleriyle görüşmek suretiyle tabii başlatmak durumunda kaldım. Süreç şu anda bu şekilde akıp gidiyor. Bundan ötesi artık yargıyla ilgili bir süreç, onun için de bunu daha fazla abartmayı da ben doğru bulmuyorum. Ama şimdi ana muhalefet partisi tabii burada bu işin üzerine biraz kendisi ısrarla gidiyor. Kendisinde bir şey olmadığı halde niye böyle bir şeyin üzerine ısrarla gidiyor onu da anlamıyorum'' değerlendirmesinde bulundu.

Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:

''Şu andaki durum dediğim gibi bunun da bir yıllık mazisi var. Ama telefon olarak olanlar zaten legal, illegal bunlar yapılıyor. Her şeyden önce bir şeyi görmemiz lazım. Bütün bunlar kiminle oluyor? İnsanla oluyor. Olay bir ahlaki erozyonun aslında neticesi. Yani bunu şu yapar bu yapmaz gibi bir şeyin iddiasında değilim. Ahlaki yönden nasibini almamış herkes bunu yapar. Bir hukuk devletinin içerisinde biz sadece şunu savunuruz, biz yasa dışı dinlemelerin tamamına karşıyız ve bunun için de tedbirlerimizi geliştiririz.''

Problem ODTÜ yönetiminin sakat zihniyetiyle

Erdoğan, ODTÜ rektörünün yaptığı ziyaret hatırlatılarak, ''Mesele sizin açınızdan vuzuha kavuştu diyebilir miyiz?'' sorusu üzerine,  ''Bizim buradaki sıkıntımız şu'' diyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Bizim oradaki ODTÜ'nün samimi gençleri, o yavrularla ilgili problemimiz yok. Ortadoğu Teknik Üniversitesi ile de bizim bir problemimiz yok. Problem, buradaki yönetimin sakat zihniyetiyledir. Burada yönetimde bir acziyet var. Acziyetini kabul edeceksin. Eğer öğrencilerinin içerisinde orada faşizan baskı uygulayan öğrenciler varsa, okulu terörize eden gruplar varsa bu gruplara karşı bir defa okul yönetiminin elinde olan disiplin kuralları var. Bunları işletmesi lazım.''

Erdoğan, bilim adına bunların savunulmasına tepki göstererek, şunları söyledi:

''Bilim adına siz bunları nasıl savunursunuz. Benim hocalarım bana böyle bir şey öğretmedi. Ama demek ki şimdi bazı hocalarımızın böyle anlayışları var. Öğrenci böyle yetiştiriliyor diyor demek ki bazıları. Ama ben gerçek manada eli öpülesi hocalarımızdan bu noktada tavırlarını çok net ortaya koymalarını beklerim ve bunu ilim adına beklerim. İlim adına onlar bunu koymazlarsa ortaya, yazık olur. İşte, kamplaşma okullarda o zaman olur.''

Yeni anayasa çalışmaları

''2013'de yeni anayasa görebilecek miyiz? Hala umudunuz var mı?'' sorusu üzerine de Erdoğan, şunları kaydetti:

''Arkadaşlarıma şunu söyledim; dedim ki, burada bizim yapacağımız tek şey var, biz nitekim, bu akşam Meclis Başkanıma da bunu özellikle istirham ettim, burada bir makul süre verelim, bunun takdirini siz yapın, bu makul sürede bu iş bitirilmeli. Bitti bitti, bitmediği takdirde artık biz ne Meclisin gündemini bununla işgal edebiliriz, ne de bu komisyon bu kadar sulandırılmış bir şekilde devam etmemeli. Onun için kendileri bir makul süre takdir edecekler. Bu makul süre ne kadar olur onu bilmiyorum, temenni ederim ki başkanımızın verdiği bu süre içerisinde arkadaşlar yoğun bir çalışma içerisine girmek suretiyle bu işi bitirirler.''

MİT Müşteşarı Fidan'ın ifadeye çağrılması

Başbakan Erdoğan, ''MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın savcı tarafından ifadeye çağrılması, bir cemaat ile AK Parti'nin mücadele içerisinde olduğu'' iddialarının anımsatılması üzerine, ''Buna gülerim. Tabii biz de bunları doğrusu özellikle yazılı ve görsel medyadan öğreniyoruz, buna da üzülüyoruz. Zaman zaman da tabii ciddi manada yaralıyor, hatta zaman zaman bazı arkadaşlarım inanmaya da başlıyor. Diyoruz; 'Aman ha. Çünkü böyle bir şeye inanmaya başladığınız anda biz kaybederiz. Böyle bir şey olamaz.' Olayımız bizim bu ülkede hizmettir'' dedi.

Uludere

Başbakan Erdoğan, Uludere olayının bugün yıl dönümü olduğunun anımsatılması üzerine, ''Bakın bir yıl oldu, bir yıldır bunu sürekli gündemde tutma gayreti içerisinde olan mahfiller var ama Gediktepe'yi kimse gündemde tutmuyor, Başbağlar'ı kimse gündemde tutmuyor, Bingöl'ü kimse gündemde tutmuyor, Hantepe'yi kimse gündemde tutmuyor, Gaziantep'i kimse gündemde tutmuyor. Ya buralarda da onlarca insan maalesef asker, sivil şehit edildi. Benim Uludereli vatandaşlarıma, kardeşlerime söyleyeceğim şey; lütfen bazı öyle ucu bucağı belli olmayan örgütlerin oyununa gelmeyin'' diye konuştu.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız