İnönü Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih bölümünden bazı öğrencilerin, dersler sırasında söylediğini iddia ettikleri sözler nedeniyle suçladıkları bölüm başkanı Prof.Dr. Salim Cöhce hakkında rektör Prof.Dr. Cemil Çelik'in talimatıyla inceleme başlatıldığı bildirildi.
ÖĞRENCİLERDEN SUÇ DUYURUSU..
İnönü Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Başkanı Prof.Dr. Salim Çöhçenin verdiği dersler sırasında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlunun Ermeni olduğunu iddia ettiğini, ardından solculara yönelik aptal nitelemesi yaptığını, Kürt ve Alevileri aşağılayan ifadeler kullandığını iddia eden bir grup öğrenci, önce İnsan Hakları Derneğinde basın açıklaması yaptı, ardından Cumhuriyet Savcılığı, Adalet Bakanlığı, YÖK Başkanlığı, İnönü Üniversitesi Rektörlüğüne ve Başbakanlığa suç duyurusunda bulundu.
Cöhcenin Kürt öğrenciler için Üniversiteye değil dağa çıksınlar dediği ileri sürüldü.
İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemil Çelik, Cöhce hakkındaki iddialarla ilgili olarak soruşturma açıldığını bildirdi.
İDDİALAR..
İnönü Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Başkanı Prof.Dr. Salim Cöhcenin kendilerini aşağıladığını iddia eden Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü öğrencisi Maşuk Y. adlı öğrenci ve bir grup arkadaşı, Cumhuriyet Başsavcılığına verdikleri dilekçelerinin yanı sıra İnönü Üniversitesi Rektörlüğü, YÖK Başkanlığı, Adalet Bakanlığı ile Başbakanlığa iadeli taahhütlü olarak gönderdikleri dilekçedeFakültemiz Tarih Bölümü Başkanı Prof. Dr. Salim Cöhce ders yılı başladığından itibaren girdiği bütün derslerde sürekli biz Kürt kökenli öğrencilere ve etnik kimliğimize karşı ağır ithamlarda bulunuyor, bizi dışlayıp rencide edici sözler sarf ediyor. Girdiği derslerde ilk olarak Güneydoğu bölgesinden gelen ve özellikle Hakkari ve Şırnak öğrencilerinin kopyayla üniversiteye girdiğini belirterek Kürt öğrencilerinin üniversiteye değil dağa çıkmaları gerektiğini söylemektedir. Ben olmasaydım bu üniversite Kürt ve Alevi öğrencilerinin eline geçecekti. Bütün solcular aptaldır, Kemal Kılıçdaroğlu aslen Ermeni asıllıdır. Devletin başına geçmiş bütün liderlerin soyu belli değildir. Kürt diye bir millet yoktur, bunlar Türklerin bir koludur. Çanakkale de Kürtler savaşmamıştır. Kürtlerin millet olması için Çanakkale de savaşması gerekir. Kürtlerin bizden toprak alması için Türklerin Çanakkale de verdiği bedel ve şehit kadar bedel ödemesi gerekir şeklinde sözler sarfettiği iddiasında bulundular.
Öğrenciler Savcılığa suç duyurusunda bulundukları dilekçelerinde ayrıca, Prof.Dr. Salim Cöhcenin şu ifadeleri söylediği iddiasında bulundular:
YA SEVİN YA TERKEDİN
Diyarbakırda Tarih bölümünün açılması çok iyi oldu, iyi bir elek görevi görüyor, oradan bedavadan gelenler hep oraya gidiyor üniversitemizin kalitesi yükseldi.
68 Kuşağı kimdir, 15 tane serseriydi. Bunlar Amerika tarafından getirildiler şeklinde sözler sarf etmiştir. Selçuklu Tarih dersinde 20 Aralık 2010 (Pazartesi)günü BDP Milletvekilleri Sırrı Sakık ve Sevahir Bayındır hakkında hakaretlerde bulundu. Geri zekalı teröristler mecliste cesaret alıp ileri geri konuşuyorlar, kimse çıkıp adam gibi bunlara cevap vermiyor. Mervanoğulları kimdir de Selçuklulara yardım etmiş, bunlar kendi kendilerini koruyamıyorlar, bizlere yardım edecekler demiştir. Biz öğrenciler de Hocam niye seçilmiş vekillere ve kimliğimize hakaret ediyorsunuz deyince Sizler kim oluyorsunuz da gelip burada konuşuyorsunuz, ben istediğimi yaparım. şeklinde cevap vermiştir. Arkadaşlarımız Hocam neden böyle yapıyorsunuz. deyince Prof Dr Salim Cöhce kalkıp arkadaşlarımızın üzerine yürüdü ve çık dışarı dedi. Bizlerde hocam niçin böyle davranıyorsunuz deyince Burası Türkiye Cumhuriyetidir Ya seversiniz ya da bu ülkeden defolup gidersiniz diyerek esas niyetini söylemiş oldu. Prof Dr. Salim Cöhce, din, dil, ırk, cinsiyet ayrımı yaparak bizlerin üniversitede eğitim almamızı engellemeye çalışmakta, bizleri rencide etmektedir. Prof Dr Salim Cöcheden şikayetçiyim. Gereğinin yapılması arzolunur.
243 ÖĞRENCİ DESTEK VERDİ
İnönü Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünde okuyan 243 öğrenci, şikayetçi olan öğrencilere imzalarıyla destek vererek İnsan Hakları Derneğine başvurdular. İnsan Hakları Derneğinin öncülüğünde önce savcılığa giden öğrenciler, burada da iddialarını doğrulayan ifadeler verdiler. Öğrenciler daha sonra İnönü Üniversitesi Rektörlüğüne giderek şikayet dilekçelerini verdiler. Öğrenciler suç duyurularını YÖK Başkanlığı, Adalet Bakanlığı ile Başbakanlığa da iadeli taahhütlü olarak gönderdiler.
İHDNİN AÇIKLAMASI
İnsan Hakları Derneği Malatya Şubesi Sekreteri Hasan Buran, öğrencilerin başvurusu üzerine Çöhce hakkında şu açıklamayı yaptı:
İnönü Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölüm Başkanı Prof. Dr. Salim CÖHCE; öğretim yılı başından itibaren öğrencilerin etnik kimliklerine, mezhep ve inançlarına, siyasi düşüncelerine karşı ağır ithamlarda bulunarak, onları aşağılamıştır.
Kürtlerin yoğunluklu yaşadığı illerinden gelen öğrencilere özellikle il belirterek buradan gelen öğrenciler kopya çekerek geliyorlar, üniversiteye değil dağa gitmeleri gerekiyor, ben olmasaydım bu üniversite Kürt ve Alevi öğrencilerin eline geçecekti, bütün solcular aptaldır, bütün liderlerin soyu belli değildir, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlunu kastederek Ermeni asıllıdır, BDP vekillerini kastederek hakaretler içeren sözler sarf etikten sonra kimse çıkıp adam gibi bunlara cevap vermiyor vb.. sözleri sarf eden Tarih Bölüm Başkanı; Kürtlerin Çanakkalede savaşmadıklarını, Kürt diye bir milletin olmadığını, onların Türklerin bir kolu olduğunu ve Mervanoğularının Selçuklulara yardım etmediği gibi sözler ifade etmiştir. Öğrenciler neden kimliklere, inançlara, düşüncelere ve vekillerimize hakaret ediyorsunuz diyince öğrencilerin üzerine yürüyerek Ya seversiniz ya da bu ülkeden def olup gidersiniz sözlerini sarf ettiği öğrenciler tarafından belirtilmiş ve Bölüm Başkanı tarafından fişlenen öğrenciler derneğimize başvurmuşlardır. İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi 2.Maddesi, Anayasanın 10. Maddesi ve derneğimizin tüzüğünde de belirtildiği gibi: Herkes; dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep vb. sebeplerle ayrım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. denildiği halde söz konusu olan öğretim görevlisinin üniversite çatısı altında bu sözleri sarf etmiş olması manidardır.
12 Eylül 1980 darbesi tarafından 1402 Sıkıyönetim Yasasının 19/09/1980 tarih ve 2301 Maddesiyle görevlerine son verilen bilim adamlarından boşalan yerlere, YÖKle beraber yerleştirilen; ret ve inkar politikalarıyla donanmış, bu halleriyle eğitimin kalitesini de düşüren bu tür insanların üniversitelerde çıkan kavgalara da sözleri ve davranışlarıyla katkı sundukları gün gibi ortadadır. Tüm bu hakaretlere tahammül edemeyen öğrenciler, 22/12/2010 günü üniversitede bu şekilde ırkçı söylemlerle öğrencileri aşağılayan hocaları ve bunlara göz yumanları protesto ettiler ve bu konuda üniversitede duyarlılık yaratmak amacıyla topladıkları imzalarla derneğimize başvurdular.
Malatyada bunlar yaşanırken, kendinden farklı olanı ötekileştirme zihniyetinin yansımaları Türkiyenin farklı illerinde yaşanmaya devam ediyor.
İnsan Hakları Derneği olarak silahların sustuğu, tüm sorunların tartışılması gerektiği bir dönemde, 19/03/2010 günü Sultangazide Habibler Cemevine yapılan saldırı, 19/Aralık/2010 günü Maraşta 32 yıl önceki yapılan katliamın yıldönümünde yapılan saldırı ve ardından 26/12/2010 günü; yani üç gün önce Başakşehir Karaca Ören Köyü Veli Baba Cemevine yapılan saldırılar gösteriyor ki malum güçler iş başında. Bu saldırıları kınıyor, halkımızı sağduyuya davet ediyor ve yetkili kurumları göreve çağırıyoruz.
REKTÖR ÇELİK: SORUŞTURMA BAŞLATTIK
İnönü Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Cemil Çelik, öğrencilerin yaptığı başvurunun ardından iddialarla ilgili olarak soruşturma başlattıklarını belirterek Öncelikle Fen Edebiyat Fakültesi Dekanlığı bir soruşturma yapacak. Rektörlük olarak da soruşturma başlattık. İddialar incelendikten sonra kamuoyuyla bunu paylaşacağız. Üniversitemizin bu tür beyanlarla gündeme gelmesini doğru bulmuyoruz. Soruşturma sonucunu kamuoyuyla paylaşacağız dedi.