SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Bosna'da Osmanlı Günleri

A- A+ PAYLAŞ

Ellerinde Osmanlı sancakları, başlarında kırmızı fes olan atlı birlikler geçiç töreni yaptı

Bosna-Hersek’in en uzun soluklu olan ve her yıl on binlerce insanın katılımıyla düzenlenen Ayvaz Dede Şenlikleri’nin 500. yıl dönümü etkinlikleri, bu yıl da renkli görüntülere sahne oluyor. Şenlikler kapsamında dün ülkenin çeşitli yerlerinden gelen atlı birlikler, Karaula kasabasında toplandı. Ellerinde Osmanlı’yı temsil eden sancaklar, başlarında kırmızı fesleriyle kasaba meydanında toplanan atlı birliklerin geçişini izlemek için çok sayıda insan da Karaula’ya geldi.

Travnik Müftüsü törende dua etti

Travnik Müftüsü Nusret Abdibegoviç’in burada düzenlenen törende ettiği duanın ardından, yaklaşık 150 attan oluşan birlikler, geldikleri bölgeleri temsilen gruplar halinde Ayvaz Dede’nin Prusaç yakınlarındaki dağda 40 gün dua etmesinden sonra suyun çıktığına inanılan alana doğru hareket etti.

Ayvaz Dede kimdir?

Ayvaz Dede, Sarı Saltuk gibi, irşad maksadıyla Anadolu’dan kalkıp bölgeye gelen Horasan erenlerindendir. İnanışa göre, Akhisarlı bir derviş olan Ayvaz Dede, 500 yıl önce, kuraklığın yaşandığı Donyi Vakuf kentinin Prusac kasabasındaki dağa geldi. Halkın kıtlık çektiği, hayvanların telef olduğu bölgeye suyu getirmek için 40 gün 40 gece burada ibadet eden Ayvaz Dede, bir gece, uykusunda iki koçun birbiriyle çarpıştığını gördü. Boynuz sesiyle uykusundan uyanan Ayvaz Dede, bir anda karşısında yarılan dağı ve gürül gürül akan ırmağı buldu. Böylece bölge suya kavuşmuş oldu. Bu olayı duyan çok sayıda insan da Müslüman oldu.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız