2008 yılında doğanlar bugün 14 yaşında. Onlar TEKEL Fabrikasını hiç görmediler. 14 yıl önce Malatya’nın bir TEKEL Fabrikası vardı. Ve 14 yaşında olanlar ile ondan sonra doğanlar Malatya’da binlerce aileden bir üyesinin işçi olarak, binlerce ailenin de tütün yetiştirerek geçimini sağlamasına aracı olan TEKEL Sigara Fabrikası’nı hiç bilmeyecek. Malatya’nın “zamanına tanıklık” eden TEKEL’in duvarındaki saatini hiç görmeyen nesiller için “zaman” Malatya’da geçmişe dair kentin “hafızası formatlanmış” bir şekilde geçecek. Artık arşivlerde yer alan TEKEL Sigara Fabrikası'nın duvarındaki fabrikayla yaşıt saat, ülkenin kurucusu, ulusal kalkınma projelerinin mimarı Mustafa Kemal Atatürk'ün ölüm saati olan 09.05'te durdurularak, tarihe de adeta not düşülmüştü.
Özelleştirme süreci Malatya’da “tarih silinerek” gerçekleşti. Çok değil, 14 yıl önce Malatya’dan ayrılıp bugün kente dönenler, ne Sümer Mensucat Fabrikası’nı görebilecek, ne de TEKEL Sigara Fabrikası’nı. 14 yıl önceki Malatya’yı gözlerinin önüne getirdiklerinde “bir hafıza kaybı” yaşayacak. Sokaklar ve caddeler “cilalanmış” olsa da, bu kentin insanları için gelecek parlak olmayacak.
Malatya TEKEL satıldıktan sonra, dış cephesi boyanıp süslenirken, içindeki makineler arka kapıdan kaçırılmış, ardından da koca fabrika toz bulutları içinde kalmış, toz bulutunun dağılmasından sonra ise Malatya’ya iş ve aş üreten 70 yıllık koca çınar yerinde yok olmuştu.
Malatya Tekel Sigara Fabrikası’nın kuruluş hikâyesi 1925 yılına dayanır; 1925 yılında tütün atölyesi olarak kurulmuş, 1939 yılında da Malatya Sigara Fabrikası’na dönüştürülerek özelleştirildiği 2008 yılına kadar çalıştırılmıştı.
Malatya TEKEL Tütün ve Sigara Fabrikası, Cumhuriyetin ilanı sonrası üretime geçen Türkiye’nin ilk sigara fabrikası olması bakımından özel bir ilgiyi hak ediyordu ama fabrika binası Mayıs 2011’de tamamen ortadan kaldırılırken, olayın kent tarihi, kent ekonomisi ve kent kültürü açısında ifade ettiği anlam ve önem hiç kıymetlendirilmedi.
70 YIL İŞ VE EKMEK VERDİ
TEKEL’in özelleştirme kapsamına alınan Malatya, Samsun, Tokat, Adana, İstanbul Maltepe ve Bitlis Sigara Fabrikaları, makine, teçhizat, bina ve arsalarıyla birlikte bir blok olarak, 2008 yılında 1 milyar 720 milyon dolar karşılığında İngiliz- ABD ortaklığı olan BAT şirketine satıldı.
BAT firması, üretim faaliyetlerini devam ettireceği fabrikalar arasına Malatya TEKEL’i almamış; fabrika 2008′den itibaren devre dışı bırakılmıştı. Özelleştirme sonucunda, 70 yıla yakın Malatya’ya iş ve ekmek sağlayan TEKEL Sigara Fabrikası, 2011 yılının Şubat ayında tamamen yıkıldı; arazisi ise aralarında Malatyalı işadamlarının bulunduğu bir gruba 20 milyon dolar karşılığında satıldı.
Malatya ekonomisinin simgelerinden olmasının yanı sıra, sosyal yaşamın da lokomotiflerinden olan Tekel Sigara Fabrikası’nın yıkımı sadece bir fabrikanın yıkımı değil, aynı zamanda Malatya kent ekonomisinin büyük bir aktörünün yanı sıra sosyal ve kültürel yaşamının güçlü bir renginin de silinip atılmasıydı aslında.
TEKEL EYLEMLERİ
TEKEL Sigara Fabrikası’nın üç – otuz paraya özel şahıslara satılmaması için 2004 ile 2008 yılları arasında uzun ömürlü, fakat sonuçsuz kalan işçi eylemleri ile yapıldı. Bu eylemler, fabrikanın yok edilmesini engelleyecek toplumsal güce ulaşamadı. İktidar partisi AKP’li siyasiler, şehrin ekonomisine yönelik bu yok edişin yaratacağı vahim zararları bilmelerine karşın, koltuklarını kaybetmemek için sus-pus oldular ve hatta kimi zaman canhıraş bir şekilde bu talanı savundular.
Muhalefet her zamanki gibi üzerine ölü toprağı serpilmiş gibiydi; varla yok arasında etki yaratmaktan çok uzak açıklamalar yapmakla yetindiler Malatya TEKEL yok edilirken.
Malatya’da STK yöneticileri diye ortada gezinenler ise fabrikanın yeni sahiplerine yaranmanın çabasına girdiler, bırakın Malatya TEKEL’in kapatılmasına karşı çıkmak, iktidarı üzmemek için dillerini yutarak seyrettiler bu yok oluşu.
Takvim yaprakları 20 Aralık 2004 tarihini gösterdiğinde TEKEL Sigara fabrikalarının yeniden özelleştirilmesi için satış ihale ilanının yayınlanmasına tepki gösteren işçiler, Malatya TEKEL fabrikası önünde eylem yaptı.
Eyleme destek veren CHP Malatya Milletvekili Mevlüt Aslanoğlu ise, ekmeğin siyasetinin olamayacağını belirterek, bugünleri tahayyül ederek, "TEKEL'in özelleştirilmemesi için her türlü çabayı göstereceğiz. TEKEL'in satılmasından 5 yıl sonra Türkiye'deki sigara fabrikalarına Amerika'dan tütün getirilerek üretim yapılacak" ifadelerini kullanmıştı.
Takvim yaprakları 24 Şubat 2005’i gösterdiğinde ise Malatya Sigara Fabrikası'nda çalışan işçiler, saat 22.00'den itibaren 1 günlük işyerini terk etmeme eylemi başlattı. Vardiya çıkışında işçiler fabrikadan çıkmazken, izinli olan işçiler de fabrikaya gelerek eyleme destek verdi.
Tekel Sigara Fabrikası'nda, 12 Kasım 2005 tarihinde, makinelerin artık sonsuza dek duracağının işareti olarak, çalışma düzeninin tek vardiyaya indirilmesi nedeniyle işçiler fabrika çıkışında eylem yaptı.
Eylemlerden biri de 3 Ocak 2006 tarihinde gerçekleştirildi: İşçiler Adana ve Malatya TEKEL Sigara Fabrikalarının kapatılacak olmasına tepki göstermek amacıyla bazı işçiler soyunarak İnönü Caddesi’ni trafiğe kapattı.
"Malatya uyuma fabrikana sahip çık", “Ülkeyi soymadık, soyunacağız" sloganı atan TEKEL çalışanları, dondurucu soğukta soyunarak fabrikalarını savundu ama yıllarca emek verdikleri ekmek teknelerinin vahşi özelleştirme politikalarına kurban edilmesine engele olamadılar.
İŞÇİLER FABRİKADAN AYRILMADI
TEKEL Malatya Sigara Fabrikası'nın kapatılmasına karşı başlatılan tepkilere TEKEL'de çalışan işçiler farklı bir boyut getirerek, 18 Ocak 2006’da günü gece fabrikayı terk etmeme eylemi başlatmıştı. Eylemde konuşan Dönemin Tek Gıda-İş Sendikası Bölge Başkanı Servet Akbudak, " Söz bitti, sıra eylemde diyoruz artık. Bu nedenle bu akşamdan itibaren fabrikalarımıza, geleceğimize, çocuklarımıza, hak ve özgürlüklerimize sahip çıkmak için sonuç alınıncaya kadar fabrikalarımızı terk etmeyeceğiz” demişti. Eyleme işçilerin aileleri ve çocukları da destek vermişti. Fabrikayı terk etmeme eylemi yaklaşık 1 ay sürdü.
ÖZELLEŞTİRME MEMURLARI KOVULDU
3 Mart 2008 tarihinde gerçekleşen eylemde ise TEKEL Malatya Sigara Fabrikası'nın envanterini çıkarıp incelemelerde bulunmaya gelen Özelleştirme İdaresi'nin 3 görevlisi, eylemlerini sürdüren TEKEL işçileri tarafından fabrikaya sokulmadı. Bu eylem, kamuoyunda oldukça etkili oldu.
Dönemin Tek Gıda-İş Sendikası Malatya Bölge Başkanı Servet Akbudak, "TEKEL işçileri geleceklerine, ulusal değerlerine sahip çıkmaktadır. Özelleştirme İdaresi tarafından görevlendirilen 3 memur, fabrikamıza gelerek incelemelerde bulunmak istemiştir. Fabrikanın mali portresini çizmek ve mevcut envanterini çıkarmak amacıyla gelen bu memurlara TEKEL işçileri geçit vermemiştir. Eylem halinde olan fabrikamıza, ne yabancı firmaların ne de yabancı firmaların güdümünde olan siyasal iktidarın özelleştirme idaresinin görevlendirdiği hiçbir memuru içeriye almayacağımızı daha önceden de kararlılıkla kamuoyuna göstermiştik. Bugün de öyle oldu. Bu memurlar TEKEL emekçilerinin gösterdiği bu tepki ve direnç üzerine fabrikada gerekli incelemeyi yapmadan geri dönmek zorunda kaldı" şeklindeki açıklamasıyla, Özelleştirme İdaresi memurlarının fabrikaya sokulmaması sürecini anlatmıştı.
KARA TARİH: 24 NİSAN 2008
24 Nisan 2008 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun satışa onay veren kararı Malatya TEKEL Sigara Fabrikası için adeta idam fermanı oldu.
Özelleştirme Yüksek Kurulu (ÖYK), 24 Nisan 2008 tarihinde TEKEL´in bağlı ortaklığı Sigara Sanayii İşletmeleri ve Ticareti Anonim Şirketine ait sigara üretim işi ile ilgili varlıkların, 1 milyar 720 milyon ABD Doları ´peşin´ bedelle, British American Tobacco (BAT) Tütün Mamulleri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketine satışını onayladı. Karara göre, Adana, Ballıca, Bitlis, Malatya ve Tokat sigara fabrikaları ile bu fabrikaların kullanımında bulunan taşınmazlar şirkete satıldı.
İÇİ BOŞ TEKEL FABRİKASININ DIŞI BOYANDI
TEKEL Fabrikasını satın alan BAT Tütün Mamulleri Sanayi ve Ticaret Şirketi, fabrikanın içerisindeki tüm üretim makineleri sökerek götürdü; 70 yıllık fabrikayı talan eder gibi boşalttı.
Bir süre boş kalan fabrika için Malatya Belediyesi'nin yaptığı uyarı üzerine Mayıs 2010 tarihinde dış cephesi bakım ve onarıma alınarak boyandı. Fabrikanın boyanması o dönem Malatya kamuoyunda "Fabrika yeniden açılıyor" şeklinde bir heyecana neden olmuş, ancak çok geçmeden, boya ve onarımın kötü görüntünün ortadan kaldırılması nedeniyle yapılan bir makyaj çalışması olduğu anlaşılmıştı.
TEKEL'İN 09.05’DE DURDURULAN SAATİ; MALATYA’NIN KALBİ SÖKÜLDÜ…
Malatya TEKEL Sigara Fabrikası'nın kent ile özdeşleşen büyük duvar saati 16 Şubat 2011 tarihinde söküldü. Dönemin kent yöneticileri sökülen saati “Yok olan tarihten bir parça” misali alıp, kentin bir başka köşesine TEKEL Hatırası olarak yerleştirmeyi bile düşünemediler.
TEKEL’in ünlü saati, ulusal bir yatırım olan fabrikanın yok edilmesine gönderme yapmak amacıyla, ironik bir şekilde Atatürk'ün ölüm saati olan 09.05’de durdurulmuştu. Saatin durdurulması sadece 70 yıllık üretimin durdurulmasına yönelik bir protesto değil, aynı zamanda fabrikanın kurulduğu dönemin lideri Atatürk’ün yerli ve milli üretime verdiği öneme ve onun bugünkü devlet anlayışına evrilmesine gönderme yapan bir ironik selamlamaydı.
Ya da ironi mi Malatya halkıyla dalga geçme mi bilinmez;: TEKEL’in üretim üssü niteliğindeki binaları, dış cephe boya ve badanası yapıldıktan sonra yıkılmaya başlandı.
TEKEL Sigara Fabrikasının yıkım projesi Mayıs 2011’de tamamlandı ve Malatya’nın 70 yıllık iş ve aş kapısı, kentin ise son derece önemli bir hafıza mekânı tamamen ortadan kaldırıldı.
Haraç mezat satıldıktan sonra yıktırılan fabrikanın yerinde şimdi bir AVM faaliyet gösteriyor.
KENT TARİHİ İÇİN “MEKÂN” VAZGEÇİLMEZDİR…
Prof. Dr. Yusuf Oğuzoğlu, “Yerel tarih/kent tarihi araştırmalarında ‘mekân’ olgusunun vazgeçilmez bir konu olduğunu vurguluyor. Prof. Oğuzoğlu’na göre, “Mekânı oluşturan öğeler ve o mekânın zaman içerisindeki gelişimi yaşanan geçmişin parçalarıdır. Bir başka deyişle, bu öğeler kentin belleğidir. Kentler, yapılar ve o yapılarla bir bütün oluşturan sokaklar, meydanlar gibi kentsel öğelerden oluşur. Yapılar, yaşamın mekâna yansıyan somut belgeleridir. O coğrafyada yaşayan toplulukların yaşam biçimleri, gelenekleri, alışkanlıkları, ilişkileri, tasarımları, içinde yaşadıkları mekânların analiziyle açığa çıkmaktadır”.
Güler HAZAR DOĞAN, malatyahaber.com
FOTOĞRAFLAR: Burhan KARADUMAN (Son fotoğraf iha)