Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Başdanışmanı Yalçın Topçu, Güneydoğu’daki terör olaylarına ilişkin olarak, “Devlet kararlı. Bölücü terörü tekne kazır gibi Allah'ın izniyle kazıyacağız hep beraber. Tıpkı İstiklal savaşında olduğu gibi. Şimdi onları Allah’ın izniyle Çanakkale’ye gömenlerin torunları, bu sefer Güneydoğu’ya gömeceğiz onları. Arkalarındaki Conilerle, Hanslarla birlikte eştikleri hendeklere gömeceğiz " dedi.
Battalgazi Belediyesi ve Milli Türk Talebi Birliği (MTTB) Malatya Şubesi tarafından Belediye Konferans Salonunda düzenlenen "Çanakkale Ruhu ve Gençlik" konulu konferansa konuşmacı olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Başdanışmanı ve Kültür ve Turizm eski Bakanı Yalçın Topçu katıldı.
Konferansa Vali Süleyman Kamçı, Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır, Battalgazi Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, Yeşilyurt Belediye Başkanı Hacı Uğur Polat, AKP İl Başkanı Hakan Kahtalı, MTTB Malatya Şubesi Başkanı Mehmet Sağdıç ve kalabalık bir topluluk katıldı.
“BU KADERİ, 7 DÜVEL DEĞİL 72 DÜVEL ÇIKSA KARŞIMIZA BOZAMAYACAK”
Malatya’nın bütün Türkiye’ye örnek bir şehir olduğunu söyleyen Topçu, “ Kürdüyle, Türkmeniyle, Alevisiyle, Sünnisiyle bir huzur şehrisiniz” dedi.
Topçu, “Şark’ımızın Çanakkalesi’nde de gül evlatlarımız gül demedi gibi arkasında arkasında 72 düvelin bulunduğu eşkıya tarafından ay-yıldızlı, al bayraklara sarılıp elimize veriliyor. Neticede bunlar bizim yüreğimizi yakıyor, incitiyor. Ama biz tanrı Dağı’ndan inip, Maveraünnehir kıyısında Alparslan’la Malazgirt’e gelip burada ümmetin diğer evlatlarından Kürtle, Türk buluştu, netice itibariyle burası bize yurt olmaya başladı ve bu şehit verme meselemizde başladı. Biz dünyanın gözü olan bir coğrafyayı Kürdüyle, Türkmeniyle bin yıldır yurt yapmış, vatan yapmış milleti vahideyiz. Biz Türküyle, Kürdüyle millet-i vahideyiz. Ve bunu hiç kimse bozamayacak. Çünkü bu Kürdün, Türkmenin, Arabın Hira Dağı'nda yazılan ilahi kaderidir. Bu kaderi ancak yazan bozar. 7 düvel değil 72 düvel çıksa karşımıza bozamayacak” dedi.
“'BU GINA ESKİ GINA DEĞİL, ARTIK BU ÜLKEDE MAKAM TAYİN EDEMEYECEKSİNİZ”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Başdanışmanı Yalçın Topçu şunları söyledi:
“Devlet iki şeyde kararlı. Bir arkasında 72 düvel bulunan bölücü terörle mücadelede devlet kararlı. Bölücü terörü tekne kazır gibi Allah'ın izniyle kazıyacağız, hep beraber ama. Tıpkı İstiklal savaşında olduğu gibi. Nene Hatunlarla, yani bölücü terörle mücadeleyi devlet, millet el ele yapacağız, beraber yapacağız. Bölücü terörle mücadelede hiç kimse kaba siyaset yapmayacak. 72 düvel cumhurbaşkanına hakaret ederken, içerde 4 tane oy uğruna iç muhalefette tüketilmeyecek. A partisiyle, B partisiyle hep beraber ayağa kalkacağız. Diyeceğiz ki 'sen kim oluyorsun da benim milletimin yüzde 52 iradesi ile seçilmiş Cumhurbaşkanı'na ta ABD'den İngiltere'den Londra'dan oradan buradan hareket ediyorsun, gün biçiyorsun, rol kesiyorsun 'Hadi oradan' diyeceğiz. 'İt ürüyecek Türkiye kervanı yürüyecek' diyeceğiz. Hep beraber bunu diyeceğiz. Çünkü nasıl ki dün meseleleri Ulu Hakan, Abdulhamit Han değil idiyse, o günkü meseleleri Osmanlı'yı parçalamak, bölmekse idiyse, bugün de meseleleri Tayyip Erdoğan değil, O’nun üzerinden bin yıllık yurt tuttuğumuz bu coğrafyayı parça parça etmek. Uyanık olacağız. Ve burada hiç birimiz siyaset yapmayacağız. Muhalefetinde yapmaması lazım. Hadi bakalım buradan bir tane gazetemiz onların başında bulunan Cumhurbaşkanlarına, Başbakanlarına hakaret etsin bakalım. Yeri yerinden oynatırlar. Ne oluyor bize. Devletimizin milletin oyuyla seçilmiş Cumhurbaşkanı'na köşe yazıları yazılıyor. Yani düşünebiliyor musunuz Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'na BBC, CNN, Reuters, New York Times bunlara ne oluyor. Bunların karşısına hep beraber milletçe çıkacağız ve diyeceğiz ki; 'bu gına eski gına değil, artık siz parmaklarımızla gazetelerinize, köşelerimizle, paralarınızla bu ülkede makam tayin edemeyeceksiniz'. Bu ülkenin makamlarını bundan sonra millet tayin edecek, o makamlarda oturanların eksiğini, gediğini de millet soracak."
“TÜRKİYE ÇANAKKALE'DE BİZLE YAN YANA ŞEHİT DÜŞEN ŞAM'IN 8 BİN 640 ŞEHİDİNİ UNUTMUYOR”
Topçu şunları söyledi:
“Türkiye Cumhuriyeti Devleti Suriye’ye ve Irak’a bir medeniyet projesi olarak bakıyor. Orada yaşayanların yüzde 90'ını kardeş olarak görüyor. Ve Çanakkale'de bizle yan yana şehit düşen Şam'ın 8 bin 640 şehidini unutmuyor, ona göre davranıyor ve davranacak. Evet, Şam'ın 8 bin 640 Çanakkale’de şehidi var, Halep'in 6 bin 400 şehidi var. 5 bin kilometre öteden gelip, 11 bin kilometre öteden gelip Moskova'nın güvenliğini arayanlara, New York'un güvenliğini arayanlara 'sizin burada ne işiniz var?' diye sormayanlar, bize dönüp soruyorlar, '8 bin 640 şehit veren Şam'da ne işiniz var? Siz Suriye'ye niye karışıyorsunuz?' Evet; biz Suriye'ye Irak'a karışacağız, biz Irak’a da karışacağız. Biz Bağdat'tan da sorumluyuz, Şam'dan da sorumluyuz, biz Sudan’dan da, Afrika’dan da, Kosova'dan da, Bosna’dan da sorumluyuz. Ankara sadece Edirne ile Ardahan arasından değil, bütün medeniyet coğrafyamızdan, tüm mazlum milletlerden sorumlu. Çanakkale'yi kiminle yan yana geçilmez yaptıysak o kardeşimizin derdi bizim derdiniz olacak. Çanakkale’de ecdat kiminle yan yana durduysa, O’nun torunlarının derdi bizim derdimiz olacak.”
“HENDEKLERDEKİLER 100 YIL ÖNCE KARŞIMIZA ÇIKANLARIN MAŞALARIDIR”
Topçu, "100 yıl önce dün Çanakkale'de karşımızda olanlar, 100 yıl sonra tekrar bu coğrafyada bir harita belirlemek istemektedirler. Bugün hendeklerde başımıza musallat ettikleri işte onların maşalarıdır. Dün karşımıza Akif'in sözleriyle ‘Hindu'yu Yamyamı, Anzak'ı şunu bunu’ tebelleş ettiler, bugün de bir takım eşkiyayı başımıza tebelleş ettiler. Dert ve dava şudur, 100 yıl sonra medeniyet coğrafyamızda yeni bir harita belirleyecekler Ankara masada olmasın. Ankara içine dönsün, diz çöksün, kendi problemleriyle meşgul olsun. Ama bütün bu şer oyunlara rağmen onların bir hesabı varsa, Allah'ın da bir hesabı var, milletimizin bir hesabı var ve neticede hesapların en büyüğünde rabbim yapar. Hep birlikte bölücü teröre karşı devletin ve milletin yanında olacağız" ifadelerini kaydetti.
“SİZ SANIYOR MUSUNUZ Kİ ANKARA ÇÖKERSE BAĞDAT’TA, RİYAD’DA RAHAT OTURACAKSINIZ?”
Tüm Müslüman ülkelerin bu yaşanan süreçte Türkiye’nin yanında olması gerektiğini ifade eden Topçu, “Ne zaman ayağa kalkacaklar? Çanakkale’de nasılki bir araya geldiysek, şimdi onlara burada çağrıda bulunuyorum; Paris’in sokaklarına çıkmak için neyi bekliyorsunuz? Siz sanıyormusunuz ki; Ankara çökertilirse İslamabad’da rahat oturacaksınız, siz sanıyormusunuz ki Ankara çökerse Bağdat’ta, Riyad’da rahat oturacaksınız? Ey ümmetin evlatları hep beraber ayağa kalkın, Ankara için ayağa kalkın. Ermeniler orada lobi oluşturacak, eşkıya orada lobi oluşturacak, siz ne güne duruyorsunuz? O camiler sadece toplanıp vakit namazlarını kılmak için mi var? Neticede ümmetin tek sağlıklı imanı ile ilgili 72 düvel özel bir savaş halinde iken, siz orada nasıl duruyorsunuz? Çünkü bilinizki, Ankara iri ve diri olursa, sizin başkentlerinizde iri ve diri olur” diye konuştu.
“DÜŞMANIN OKLARINA BAKTIM, CUMHURBAŞKANIIN YANINDA DURDURDUM”
Topcu, “Ben temsili siyaset yapmıyorum. Ama devletim ve milletim yar başında iken doğruyu kim söylerse, bakıyorum düşmanın oklarına, New York Times eğer benim cumhurbaşkanım hakkında hakaret vari sözler yazıyorsa, O’na süre tayin ediyorsa, ben yerli, milli, natürel, hormonsuz bir Anadolu çocuğuyum; bana yakışan Cumhurbaşkanımın yanında durmaktır. Bana yakışan O’nun yanında durmak. Bununda pazarlığını yapmam. Doğrunun pazarlığı da olmaz” dedi.
“ARKALARINDAKİ CONİLERLE, HANSLARLA BİRLİKTE EŞTİKLERİ HENDEKLERE GÖMECEĞİZ”
Topcu şunları söyledi, “Kürdün bir devleti var, Türkmenin de bir devleti var, Alevinin de bir devleti var, Sünni’nin de bir devleti var. Bu devletin adı Türkiye Cumhuriyeti devletidir. Kürdünde, Türkmeninde, Alevi’nin de, Sünni’ninde bir vatanı var, bu vatanın adı Ardahan’dan Edirne’ye Türkiye Cumhuriyeti. Kürdünde, Türkmeninde, Alevi’nin de, Sünni’ninde bir bayrağı var, hepimizin kanıyla oluşan ay-yıldızlı albayrak. Dün Çanakkale’de girdiler, 100 yıl evvel dedelerimiz onları Çonkbayırı’na, Anafarta’ya gömdü. Sarı Saçlı adam ne demişti; ‘Geldikleri gibi giderler.’ Geldikleri gibi gittiler. Şimdi onları Allah’ın izniyle Çanakkale’ye gömenlerin torunları, bu sefer Güneydoğu’ya gömeceğiz onları. Arkalarındaki Conilerle, Hanslarla birlikte eştikleri hendeklere gömeceğiz. Ve ay-yıldızın eliyle Bağdat’a da, Şam’a da huzur, refah, adaletve güven gelecek İnşallah.”
Konferansta konuşan Vali Süleyman Kamçı’da konuşmasında, “Çanakkale Zaferimin 101. Yıldönümünde o büyük destanın kahramanlarını yâd etmek, aziz hatıralarını yaşatmak ve bundan da önemlisi tarihe “Çanakkale Geçilmez” diye yazdıran o yüce ruhu hissetmek her Türk vatandaşının en ulvi görevlerindendir. Çünkü Çanakkale Zaferi topyekûn bir milletin ve dolaylı olarak tüm İslam âleminin var oluş mücadelesidir. Çanakkale, henüz 13-15 yaşlarında, hayatlarının baharında, bıyıkları bile terlememiş körpe fidanların yazdığı şan ve şeref destanıdır. O kahramanlar ki, siperden çıkmadan kendi cenaze namazlarını kılacak bir teslimiyete, bütün bir ümmetin yükünü omuzlayarak şehadete yürüyecek cesarete sahipti. Tarihin şahit olduğu en görkemli zaferi kazandıran ruh, kendini milli ve manevi değerlerinin idamesine vakfeden, güzel ahlaklı, sağlam karakterli, Hak ve Vatan âşığı bu neslin ruhudur. İnanıyor ve biliyoruz ki, Seyit Onbaşı’ların, Yahya Çavuşların, Kınalı HasanTarın çelikten ruhları bugün onların izinde yürüyen gençlerimizin derununda aynı azim ve kararlılıkla yaşamaktadır” ifadelerini kullandı.
Battalgazi Belediye Başkanı Selahattin Gürkan’da, Çanakkale Ruhu’nun gençlere aktarılmasının önemine dikkat çekerek, “Çanakkale ruhunun gençlerimize ve çocuklarımıza aktarılması çok önemlidir. Çünkü bu gün Çanakkale’deki ruha çok ihtiyacımız var. Çanakkale bir destandır, bizim bu destanı çok iyi anlamamız ve yaşamamız lazım. Eğer bugün milli sınırlarımız içerisinde 780 metre kare içerisinde bağımsız bir ülke konumundaysak bunun temelleri Çanakkale’de atılmıştır. Çanakkale destanlarla doludur. Başka milletlerin tarihlerine baksanız belki bir kahramanlık destanı duyarsınız. Ama bizim her savaşımızda, her taşımızın altında binlerce destan vardır. Buradan şu günlerde ülkemizin içinden geçtiği girdap içerisinde toprağa düşen şehitlerimize Cenab-ı Allah’tan Rahmet diliyorum. Gazilerimize şifalar diliyorum. Milletimizin de başı sağ olsun. Zaman zaman toplumumuzda yanlış algı oluşturmaya gayret eden mahfiller olabilir. “Efendim şu terör hadisesi şu tarihten itibaren devam ediyor. Niye bitmedi?” şeklindeki algılar doğru algılar değildir. Bu coğrafya pahalı bir coğrafyadır. Bu coğrafyanın bedeli ağırdır. Biz bu bedeli bin yıldan beri ödüyoruz. Ödemeye devam edeceğiz. Bu coğrafyada ilelebet payidar olacağız. Türkiye Cumhuriyeti devleti ilelebet payidar olacaktır. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın” dedi.
Burhan KARADUMAN, Yeni Malatya Gazetesi- malatyahaber.com
