Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, FETÖ soruşturmaları nedeniyle açığa alınmış olan öğretmenler ile ilgili açıklamasında; “Bugün yarın dönerler. Kim bilir 'belki yarın belki yarından da yakın', deniliyor ya. İncelemeler devam ediyor. Bakın göreve dönmesi soruşturmanın bittiği anlamına gelmiyor. Ancak görevlerine iade edeceğiz, çünkü açığa alma bir tedbirdir. Bu tedbirin bu aşamadan sonra sürdürülmesinde kamu yararı açısından fayda görmediğimizden, öğretmenlerimizi öğrencilerimizle buluşturacağız. Çok yakın bir sürede öğretmenler dönecek belli bir aşamaya gelmiş olanlar.” dedi.
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz ve Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, birlikte Vali Mustafa Toprak’ı ziyaret ettiler.
Bakanları karşılayan Vali Toprak, Malatya’da merkezdeki okulların taşınması için Büyükşehir belediyesi ile protokol imzalandığını aktararak; “Bir ön protokol yaptık. Milli Eğitim Bakanlığımıza ve sizlere sunduk. Uygun görüşlerinizle gerekli düzeltmeler olacaksa, onları da talimatlarınızla biran önce çıkarsa burada da, emrettiğiniz gibi meslek liselerini biraz daha Organize Sanayi Bölgelerine ve liseleri de daha elverişli ortamlara taşımış olacağız. Kente de yeşil alanlar kazandırmış olacağız.” dedi.
“İKİLİ EĞİTİMİ KALDIRACAĞIZ”
Bakan Yılmaz ziyareti esnasında yaptığı konuşmada, “İnanıyoruz ki 21. yüzyıla, 2023 hedeflerimize ancak ve ancak eğitimle ulaşırız. Eğitim, eğitim, eğitim. Eğitim şart, kaliteli eğitim şart. Sadece kaliteli eğitim, normal eğitim artı meslek eğitimini mutlaka bizim hayata geçirmemiz lazımki, etkin olarak, verimli olarak işsizliği azaltmamız lazım. Bizim çok daha fazla üretmemiz lazım. Bizimi ihracatı artırmamız. Sürdürülebilir kalkınmayı sağlamamız lazım. Sürdürülebilir kalkınmayı sağlamak için, işsizliği azaltmak için mutlaka ve mutlaka mesleki eğitimi sektörün aradığı taleplere uygun olarak iyi bir kaynak planlama yaparak yeni yeni okulları, meslek okullarını açmamız lazım. Önümüzdeki dönemde Milli Eğitim Bakanlığımızın önceliği mesleki eğitim olacaktır. Şu an meslek eğitime giden öğrencilerimizin oranı toplam öğrenciler içerisinde yüzde 44 civarında. Ancak inşallah bunu önümüzdeki dönemde yüzde 60'a çıkarmak için çalışıyoruz. Tematik meslek liselerine ağırlık veriyoruz. Ne demek tematik? Bir konuda, mesela bir ayakkabıcılık ile ilgili, bir kuyumculukla ilgili, bir uçak motorları ile ilgili, işte diyelim ki lokomotif ile ilgili ihtisas alanları belirlenmiş, çalışma alanları belirlenmiş konularda meslek eğitimini yaygınlaştırmayı düşünüyoruz. Birinci husus bu, ikinci husus ikili eğitimi de mutlaka kaldırmamız lazım. Çocuklar sabah çok erken okula gidiyorlar, belli bir süre içerisinde müfredatta verilmesi gereken derslerin çok daha dar bir alanda içerisinde verilen, adete bir yarış atına dönüyor. Çok erken gidiyor, uykusuz gidiyor, ondan sonra ailesiyle de, arkadaşlarıyla da sosyal hayatı olmuyor. Öğrencileri sosyal alanda koparmamak için mutlaka ikili eğitime son vermek lazım. Yaklaşık 77 bin dersliğe ihtiyacımız var. Bu 77 bin dersliğin yaklaşık 65 bin tanesi 15 tane büyük illerde var. Gelmeden öncede bilgi almıştım, Malatya’da ikili eğitim gören okullarımız var. İlkokullarda fazla, liselerde daha az, ama Allah nasip ederse 2019 sonuna kadar da Malatya’da da sayın bakanım ile el ele vererek, belediye başkanımız, valimiz ile birlikte arsa yerini bulursak, çok iyi bir planlama yaparsak derslik sorunun çözeceğiz. Okul öncesi eğitimi zorunlu eğitim kapsamına alıyoruz. Niçin alıyoruz? Çünkü okul öncesi eğitime alınan öğrencilerde başarı oranı artıyor, kalite oranı artıyor. Kaliteli ve başarılı kılmak için evlatlarımızı kaliteli ve başarılı kılmak için mutlaka okul öncesi eğitimi zorunlu eğitim haline getirmemiz lazım. Malatya’nın eğitimde çözülmedik hiçbir sorunu kalmaz. Bizim dönemimizde eğitimdeki alt yapıyı büyük oranda çözdük. Çok daha fazla derslik yaptık. Çok daha öğretmen istihdam ettik. Fatih Projesini başlattık. Teknoloji eğitimde daha fazla kullanmaya başladık. Öğretmen ve öğrencilerimize tablet bilgisayarları dağıtmaya başladık.” şeklinde konuştu.
“FIRSAT EŞİTLİĞİNİ SAĞLAMAK İSTİYORUZ”
Bakan Yılmaz; “Fırsat eşitliğini Türkiye'nin dört bir tarafındaki öğrencilerimize, evlatlarımıza sağlamak istiyoruz. Canı gönülden söylüyorum; Türkiye'de fırsat eşitliği, geçmiş dönemlerde olmadığı kadar sağlanmış durumdadır. Geçen yıl yapılan TEOG'de birinci, eskiden hep birinciler İstanbul, Ankara, İzmir’den çıkardılar, doğrumudur? Geçen yılın birincileri Van'ın Erciş’te çıktı, Van’ın Edremit ilçesinden çıktı, Şırnak'ın İdil’inde çıktı, Muş'un Varto’sunda çıktı, Ağrı’nın Diyadin’inin de çıktı, Tunceli'nin Çemişgezek'ten çıktı. Çemişgezek'ten çıkan Mahir adılı evladımız şimdi Robert Kolejinde okuyor. İşte fırsat eşitliği denen budur. Yani çalışırsanız, başarılı olursanız, Türkiye'nin en iyi okuluna gidebilirsiniz ve orada istediğiniz eğitimi alabilirsiniz. 18 milyon öğrencimizin her birisine fırsat eşitliğini sağlamak istiyoruz..” İfadelerini kaydetti.
“EĞİTİM İYİ GİDİYORSA, HER ŞEY İYİ GİDİYORDUR”
Yılmaz, “Bir yılda 50 bin öğretmen ataması geçmiş yıllarda, 80 yıl, 90 yılda her halde bir elin parmağını geçmez. 30 binini Şubat’ta atadık, 20 bine yakınını Ekim’de atadık, 50 bin öğretmen. 903 bin öğretmenimiz var. Bu öğretmenlerden 560 binden fazlası bizim dönemimizde atandı. En büyük yatırım insana yapılan yatırımdır, eğitime yapılan yatırımdır. Eğitimde de en büyük yatırım öğretmene yapılan yatırımdır. Biz bunu yaptık. İnşallah Türkiye'nin yarını bugünden daha aydınlık olacak. Neden? Çünkü eğitimimiz daha iyi neticeye gidiyor da ondan. Biz bundan memnunuz. Türkiye’nin eğitim standartları İngiltere’den daha iyi. Amerika’dan bile çok daha iyi. Türkiye’de sınıf ortalaması 30’un altına düştü, Malatya ortalaması 20-23’ler civarında. Eğitim iyi gidiyorsa, her şey iyi gidiyordur demektir. Ondan şüpheniz olmasın.” ifadelerini kaydetti.
“BAZI ÖĞRETMENLER GÖREVE DÖNECEK”
Darbe girişimi sonrasında Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile görevden alınan öğretmenlerin dönüşüyle ilgili olarak sorulan sorulara yanıt veren Bakan Yılmaz; “Bugün yarın dönerler. Kim bilir 'belki yarın belki yarından da yakın', deniliyor ya. İncelemeler devam ediyor. Bakın göreve dönmesi soruşturmanın bittiği anlamına gelmiyor. Ancak görevlerine iade edeceğiz, çünkü açığa alma bir tedbirdir. Bu tedbirin bu aşamadan sonra sürdürülmesinde kamu yararı açısından fayda görmediğimizden, öğretmenlerimizi öğrencilerimizle buluşturacağız. Çok yakın bir sürede öğretmenler dönecek belli bir aşamaya gelmiş olanlar. Her bir öğretmen için farklı bir şey olabilir. Eylemlerinin durumuna göre, Teftiş Kurulumuz, Rehberlik ve Denetim Kurulumuz bir çalışma yapıyorlar. Kimine yer değişimi, kimine uyarı, kimine farklı bir şey ama kendi eylemleriyle denk olan bir uygulamayı, neticeyi yapacaklar. Açığa alınmanın kaldırılması, bulunduğu okula gidiyor ama soruşturma sonucunda hangi teklifi önümüze getirirler ona bakacağız. Kimilerine muhtemelen yer değişikliği olabilir, tedbir mahiyetinde. Kimine uyarı olur, kimine maaştan kesme olur, ama süreçte ortaya çıkacak" şeklinde cevap verdi.
Görevden almalar nedeniyle yeni atamaların yapılıp yapılmayacağı ile ilgili soruya ise, “Biraz önce söyledim bir yıl içerisinde 50 bin öğretmen almışsak, atamış isek, halen yeniden öğretmen atayacakmısınız diye bir soru bence uygun bir soru değil.” dedi.
“MİLLİ EĞİTİM EKONOMİK GELİŞME İÇİN ALT YAPI OLUŞTURUYOR”
Ziyarette konuşan Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci ise, “Önümüzdeki dönem içerisinde ihmal edilen, 28 Şubat döneminde akamete uğratılan meslek liselerinin tekrardan memleket meselesi olarak ele alınarak yaygınlaştırılması, özellikle sanayimizin ara eleman ihtiyacını karşılaması noktasında önemli bir açığı kapatacağı muhakkaktır. Özellikle Türkiye’deki işsizlik oranlarına baktığımızda, bu işsizlik oranlarının neden kaynaklandığını araştırdığımızda bu gençlerimizin bir çoğunun özellikle meslek alanlarında kendilerini yetiştiremediklerini, bir vasıf elde edemediklerini görüyoruz. Dolayısıyla ara eleman noktasında ve mesleki eğitim noktasında Meslek Liselerini ve Teknik Liselerinin hem kalitesinin, hemde yaygınlığının arttırılması önemli. Tematik Meslek Liselerini sadece devlet kurmuyor, bir fabrikası, işletmesi olan ‘Ben ayakkabı sektöründe çalışıyorum, bu konuda bir meslek lisesi açacağım’ dediğinde devlet hem ona destek veriyor, hem de bu noktada önün açıyor. Bu tekstilde de böyle, bu bakırcılıkta da böyle. Yani üretimin her alanında işletmeler kendi meslek liselerini de ve eleman sıkıntılarını da okul kurarak gidermiş olacaklar. Daha önce Organize Sanayi Bölgelerinin içerisinde açılan meslek okullarına biz öğrenci başı destek veriyorduk. Şimdi Organize Sanayi Bölgelerinde değil, dışarıda da açtığı taktirde bu desteği veriyoruz. Dolayısıyla bütün çabalarımız üretimi arttıracak, Türkiye’yi rekabet edebilir noktada tutabilecek, en önemlisi de Türkiye’deki işsizlik oranını çözme ve ekonomiyi desteklemesi noktasında Milli Eğitim olarak alt yapıyı oluşturmalarında bu dönem önemli gelişmeler oldu.” şeklinde konuştu.
Burhan KARADUMAN, Yeni Malatya Gazetesi- malatyahaber.com