Suat KOZLUKLU
Beklenen imza Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından atıldı… Ve gözümüz aydın Malatya artık “Büyük” bir şehir oldu…
“Bir milletin büyüklüğü, nüfusunun çokluğu ile değil, akıl ve fazilet sahibi insanlarının sayısıyla belli olur...” demiş ünlü Fransız ozan ve tiyatro yazarı Victor Hugo… Malatya’da da ben inanıyorum ki ‘akil, akıllı ve de faziletli’ insanların sayısı oldukça fazla…Bu şehrin 'arşivi' gibi duran ve sayıları giderek azalan "akil" ağabeylerinin 'bu şehir' için dediklerine elinden, ‘bir şey’ gelenlerin 'destek' olması gerektiği bir süreçten geçiyoruz.
Ve mesele 'Büyükşehir' olmakta değil, ‘Büyük Şehir’ olmakta…
Büyükşehir oluna elbette lakin belediye ve evrak kayıtlarına göre değil bilakis şehrin canlı tanıklarına kulak verilerek…
Peki, Büyükşehir Olmanın Hiç mi Faydalı Tarafları Yoktur?
M.Bahadır Altaş’ın tespitlerini de okumuş biri olarak elbette ki, faydalı taraflarının olacağından şüphe yoktur diyorum ve lafazanlığa devam ediyorum…
İşin ‘Düşündüren’ tarafı…
Malatya “büyükşehir” olunca yeni bir ruhla, muhtevayla büyüyecek mi? Yoksa daha da irileşecek, daha da urlaşacak mı? Yaygın kanı, “büyükşehir”le birlikte şehir kaoslarının daha da büyüyeceği…
Tarihi dokusunu koruyarak, bugünün yapısını da aşarak geçmişi gelecekle harmanlayıp tarihi koruma ve açığa çıkarmak gibi bir kazanımı olması gereken alan yönetimini dikkate almaktan başka çare yok. Yoksa, Büyükşehir olmanın kucağına bırakılan şehirler geçmişiyle birlikte peşkeş çekilmeye müsaitttir. Ve şehir büyük olmanın ötesinde insanın üzerinde büyümekten başka genişlemiş bir ağırlığı olmayacaktır. Yoksa şehir sadece inşaat ve beton yığını olarak büyüyecektir.!
“Sanal beklentiler” ve “sanal tasarımlar”la, Avrupa fonlarından gelecek paradan şehre akacak kaynaklara kadar şehrimiz bir “cennete”ne dönüşecek mi (!)… Yoksa;
Kaosu büyüyecek.
Yönetilemeyişi büyüyecek.
Gürültüsü büyüyecek.
Şehrin yaşanamazlığı büyüyecek.
TOKİ tabutlukları benzeri gökdelenler büyüyecek.
Sorunları büyüyecek.
Daha?
Topoğrafyası tahrip edilecek. Şehir “rahatlama”ya değil “rant”a açılacak…
Uzun yıllardır İstanbul’da yaşayan birisi olarak;
Büyükşehirlerimizin hali ortada… Hayatın yaşanamaz hale geldiği, insanın boğulduğu, her türlü kirliliğin kol gezdiği yadsınamaz bir gerçek…
Ve şimdiden saldırıya hazır ‘rant’ iştahıyla bekleyen “konsorsiyum”lar oluşmaya başlamıştır belki de… Şehre “ihsan” edilen “Büyükşehir” unvanından kaynaklanan ‘rantlar’ bakalım kimlere “ikram” edilecek.
Selîm akılla soralım ve düşünelim?
Bugüne kadar şehrin hangi temel sorunu Malatya ‘Büyükşehir’ olmadığı için çözülemedi?
Kazanılan ne? Büyüyen bürokrasi…
Sadece Malatya’nın ismine, Belediye Başkanı’nın da unvanına “Büyükşehir” takısı eklenecek ! Böylece şehirli de “Büyükşehir”de daha önce şahit olmadığı, yaşamadığı “büyük sorunlar”la birlikte yaşayacak !
Malatya’nın “Büyükşehir” olmasını istemiyor muyum? Böyle bir amacım yok. Bilakis ‘mutlu’da oldum… Ben sadece, Malatya’yı bekleyen risklere, tehlikelere, kaoslara işaret ediyorum... Biliyorum ki; “Hormonal Büyüme” sağlık değil hastalık belirtisi ve taşıyıcısı…
Unutmayın ki şehre yapılacaklar öncelikle “imkân” değil “idrak” gerektirir.
İşin fayda kısmı…Kıssadan…
İmar düzenlemeleri ve uygulamaları yapılacağından, kentsel bilinç daha hızlı gelişecek ve kentlilik bilinci oluşacaktır. Belediyelerin ayrı ayrı kullandıkları israflar önlenecek, alt yapı meseleleri tek yerden organize edilerek rantabl olarak hizmet sunulurken, rastgele değil nitelik ve nicelik bakımından profesyonel personelin istihdamı ile koordinasyonun düzgünlüğünden yerinde denetim yapılacaktır.
Büyükşehir ola, hayrola!.
Bakmakla görmek aynı şey değil. Biraz idrak, biraz istişare, biraz işi ehil olana verme…