SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Cami ve Hayat Paneli Düzenlendi

0
Güncellendi - 2019-10-12 04:42:47
Cami ve Hayat Paneli Düzenlendi
A- A+ PAYLAŞ

Malatya İnönü Üniversitesi’nde Cami ve Hayat Paneli düzenlenerek, camilerin önemi dile getirildi.

İlahiyat Fakültesi Zahit Aksu Konferans Salonu’nda düzenlenen Camiler ve Din Görevlileri Haftası Paneline, Malatya İl Müftüsü Veysel Işıldar, İnönü Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fikret Karaman, Dekan Yardımcısı ve Panel Başkanı Doç. Dr. Mehmet Birsin ile diğer ilgili ve yetkililer, öğretmenler ve öğrenciler katıldı.

Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan panelin açılış konuşmasını yapan İnönü Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fikret Karaman, il müftülüğünün isteği üzerine cami ve hayat konulu panelin İlahiyat Fakültesi gençlerine yönelik yapıldığını söyledi.

Panelin Başkanı Doç. Dr. Mehmet Birsin ise, Kur’an-ı Kerim ve Fıkıh kaynaklarına bakıldığında cami yerine mescit kelimesinin kullanıldığını belirterek , klasik dönemden itibaren Müslümanların mescitlerle ilgilendiğini ve mescitleri çeşitli açılardan anlamaya, yorumlamaya çalıştıklarını vurguladı.

Birsin, Hz. Muhammed’in (SAV) “Bana tüm yeryüzü mescit kılındı” hadisini temel alan kimi araştırmacıların yeryüzünü mescit olarak gördüklerini söyledi. Mehmet Birsin, fıkhi açıdan ise mescidin hususi yapılan ibadette mekan olarak anlaşıldığını ve mescit dendiğinde Hz. Peygamber’in Medine’ye hicreti ile başlayan ve kesintisiz süren bir kurumun anlaşıldığını sözlerine ekledi.

Malatya İl Müftüsü Veysel Işıldar ise Kur’an-ı Kerim’de Kabe’nin tüm mescitlerin, camilerin yöneldiği bir yer olarak, Beyt, Beyt’ül Atik veya Beyti (benim evim) ifadelerinin geçtiğini belirtti. Dinin değişmez şartlarından bir tanesinin de mescit olduğunu söyleyen Işıldar, mescitlerin toplayan, bir araya getiren bir yer, sosyal hayatın nabzının attığı, gençlerin toplanarak ilim müzakere ettiği bir mekan olduğunu ifade etti.

Malatya İl Müftüsü Veysel Işıldar, mekanların da bir ruhu olduğunu vurguladı ve bu ruha uygun hareket edilmediğinde mekanların çökmeye, garip kalmaya, yok olmaya mahkum kalacağını belirtti. Işıldar, mescitlerin ruhuna uygun davranılması gerektiğini söyledi.

Panel, Dr. Öğr. Üyesi Selahattin Yıldırım'ın “Cami ve Hayat” konulu, Dr. Öğr. Üyesi Fethullah Zengin’in ise “Hz. Muhammet’in Mescidinin Özellikleri” konulu konuşmaları ile son buldu.

İha

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

2 yorum yapılmış

  • Bilge Han (5 yıl önce)
    Bazı din adamlarının bazen bizimle aynı gezegende yaşamadıklarına dair bir his uyanır içimde. Bu haberde olduğu gibi. İl müftüsü Işıldar, "mescitlerin-camilerin toplayan, bir araya getiren bir yer, sosyal hayatın nabzının attığı, gençlerin toplanarak ilim müzakere ettiği bir mekan olduğunu söylemiş". Camiler gerçekten öyle mi? Camiler insanları topluyor mu? Benim gözlemim tam tersi. Camileri ve din görevlilerini fazla politize bulduğu için artık cuma namazına gitmeyen tanıdıklarım var. Müftünün gençlerin toplanıp ilim müzakere ettiği mekan diye camiyi tarif etmesi de ilginç. Sayın Müftü Malatya'da gençlerin ilim müzakere ettiği birtek cami ismi verebilir mi? Kendisi çözüm mevkiinde olanlardan aslında camiler şöyle olmalı böyle olmalı diye konferans düzenlemesi yerine söylediklerini yapmasını beklemek hakkımız değil mi? Yani müftünün bu söylediklerini kim yapacak? Sokaktaki vatandaş mı, kayısı üreticisi mi, inşaattaki usta mı? Lütfen İdeali anlatmayı bırakın ve ideali gerçekleştirmek için azıcık gayret gösterin. Camilerin kadim İslâm mimarisine ait bir zevkle inşaasından, hocaların ciddi bir eğitimden geçirilmesinden başlayabilirsiniz.
    0
    0
    Yanıtla
  • Bilge Han çok güzel yazmışsınız. Tebrikler.
    0
    0
    Yanıtla