O 80 yaşında ve 68 yıllık terzi. Onu özel kılan ise terzilik mesleğinde örgücülüğü yaşatan son ustalardan olması.
Malatyalı terzi Sezai Çiçek, kumaş elbiselerin sökülen, yıpranan ve yırtılan bölümlerini iğne ile örerek yeniden kullanılır hale getiriyor. 12 yaşında mesleğe başlayan, 68 yıllık terzi Çiçek, yıpranan, yırtılan ve sökülen kumaş elbiseleri örgü tekniği ile tamir ediyor. Çiçek Usta, 2 santimlik bir yırtık için neredeyse dikiş iğnesi ile bin kez iplik atıyor.
Normalde sabırsız olduğunu, ancak yaptığı işin sabır isteyen bir meslek olduğunu da aktaran Çiçek Usta, 68 yıllık meslek hayatından sadece bir müşterisi tarafından üzüldüğünü söylüyor.
-2 santimlik bir yırtık tamiri için en az bin iğne atılır
Bir zamanlar yaklaşık 30 meslektaşının da faaliyet gösterdiği Büyük Çarşı’daki dükkanında gelenleri, eski nostalji havası ile karşılayan Sezai Çiçek Usta, “1951'de terziliğe, 60’dan sonrada örgü işine başladık. Yani yırtılmış malları gözüyoruz, aynısı gibi. Kendi ipini çekebilirsek, ipini çekemezsek yapmıyoruz. 2 santimlik bir yırtık tamiri için en az bin iğne atılır. Şimdi 2 santimlik bir iş yaptığın zaman var ya, bir pantolon dikilir.” diyor.
-Bu çarşıda 30 terzi vardı, ya şimdi?
Konuşurken terzilik mesleğinin de bitme noktasında olduğunu vurgulayan Çiçek Usta, “Şimdi her şey hazıra bindi. Hazıra binince de iş kötü oldu. Yani meslek öldü, hiç kalmadı. Terzilik kalmadı. Burada (Büyük Çarşı) en az 30 tane terzi vardı, şimdi 3 tane terzi kalmışız.” derken, içindeki hüznü yüzüne yansıtıyor.
Normalinde sabırsız bir insanım, ama bu iş sabır istiyor
Kendisinin normalde sabırsız bir insan olarak çevresinde bilindiğini, ancak işinin sabır isteyen bir meslek olduğunu belirten 68 yıllık Sezai Çiçek Usta şöyle devam etti:
“Kumaşın desenine göre, mesela 3 renk kumaş oluyor, 3 iğne ile çalışıyorsun. 2 renk iplik oluyor, 2 iğne ile çalışıyorsun. Yani kolay olmayan bir şey. Yoksa herkes bu işi yapar. Akıllı adamın işi değil. Akıllı adam onunla uğraşır mı? İş kolay olmayan bir şey. Bunu kimsenin yapmasına imkan yok, sabır isteyen bir iş. Akrabalardan, arkadaşlardan sorsan en sabırsız adam benim. Ufacık bir şeyde hemen sinirlenirim. Ama iş yaparken olmuyor. Ekmek parası demek ki adama dayanıklılık veriyor. Mecburi hizmet. Yapıyoruz işte, Allah’a çok şükür. Yaptığımızdan müşteri memnun. Kimse şikayetçi değil.”
Meslek hayatımda sadece bir müşterinin kalbini kırdım
Meslek hayatında sadece bir müşterinin kalbini kırdığını aktaran Çiçek Usta, bu olayı “Ben 68 senedir bu mesleği yaparım, bir kişinin kalbini kırdım. O da adam tamir edilecek kumaş getirmişti, yapacağım iş bir günde biterdi. ‘40 TL ‘ dedim. Dedi; ’40 lira çok değil mi’, Dedim; ‘Bir gün çalışırım yavrum ben, 40 lirada çok değil, dükkan kirası veriyorum, vergim var, elektrik parası veriyorum.’ ‘Sen nerede çalışıyorsun’ dedim, söyledi de unuttum. ‘Kaç lira yevmiyen’, ’80 lira’. Getirdiği eşyasını sardım, hayatta yapmadığım bir şey, sövseydi, yine yapmazdım. Yani ‘Sana 40 lira çok’ dediği için yevmiye. ‘Buyurun bey kardeş’ dedim. ‘Beni kovuyor musun’ dedi. ‘Kovmuyorum, yürü işin rast gelsin’ dedim.” sözleriyle anlattı.
Sokakta gezmeye alışmamışım
Emekli olduğunu, ancak mesleğini sürdürmekteki amacının paradan çok bir şeylerle meşgul olmak olduğunu belirten Çiçek Usta, “Parasında değil, vakti geçirmek için. Nereye gideyim kardeşim. Sokakta gezmeye alışmamışız.” sözleri ile 80 yaşında olmasına rağmen, mesleğine ve hayata sarılışını özetledi.
Burhan KARADUMAN, Yeni Malatya Gazetesi- malatyahaber.com