SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Çetin Palancı Vefat Etti

0
Güncellendi - 2016-03-10 01:50:13
Çetin Palancı Vefat Etti
A- A+ PAYLAŞ

İstanbul merkezli 'Malatya Pazarı' firmasının yönetim kurulu başkanı Çetin Palancı, İstanbul'da vefat etti.

Aslen Yeşilyurt'lu olan ailenin 1870 yılında Malatya'da başladığı, daha sonra İstanbul Mısır Çarşısı'nda sürdürdüğü gıda ticaretini uluslararası marka haline getiren "Malatya Pazarı Kuruyemişçilik Sanayi ve Ticaret A.Ş."nin yönetim kurulu başkanı olan Çetin Palancı, 84 yaşındaydı.

Merhumun cenazesinin, 9 Mart Çarşamba günü İstanbul Eminönü Yeni Cami'de ikindi namazını müteakip kılınacak cenaze namazından sonra Edirnekapı Şehitliği'nde toprağa verileceği bildirildi.

PALANCI İLE 2 YIL ÖNCE YAPILMIŞ RÖPORTAJ..

finansgundem.com'dan Serap Sürmeli'nin, Şubat 2014'te yaptığı röportajda Çetin Palancı, soruları şöyle yanıtlamıştı:

"Malatya Pazarı… Nereden nereye? Biraz anlatır mısınız?

Çetin Palancı: Yıllar önce Malatya milletvekilleri İstanbul’a giderken kayısıyı bizden alırlardı ve bize, “Siz İstanbul’da neden bir yer açmıyorsunuz?” derlerdi. “Malatya’nın kayısısını, üzümünü neden tanıtmıyorsunuz?” diye diye bizi İstanbul’a gönderdiler. O zamanın İstanbul Valisi Lütfi Kırdar’dı. 1942 yılında amcamla ortak olan babam, Vali Lütfi Kırdar’la beraber, şu an içinde olduğumuz Mısır Çarşısı’ndaki yeri gezmişler ve burayı beğenmişler. Ondan sonra kuruyemiş işine başlamışlar. O yıllarda burada Anadolu şehirlerinden hiç kimse yoktu ve neredeyse buradaki kuruyemişçilerin hepsi Rum’du. Ben de o zamanlar Vezneciler ilkokulundaydım. Küçük olduğum halde okul çıkışı hep buraya gelip, yardım ederdim. İşte Malatya Pazarı’nın hikayesi; İstanbul’da bu şekilde başladı…

-Şu anda Malatya Pazarı’nda kaç ürün var?

Çetin Palancı: 100’ün üzerinde kuruyemiş çeşidimiz var. Mesela 10 çeşit üzüm, 10-15 çeşit kayısı var. Armut kurusundan tutun da kiraz, dut kurusuna kadar daha sayamadığım bir sürü çeşidimiz var ve çeşitlerimiz günden güne de artıyor.

-Günlük satış miktarınız ne kadar?

Çetin Palancı: Satış miktarımızı veremiyoruz ama şöyle diyeyim piyasanın en iyilerinden birisiyiz. Ancak bu arada çok rekabet de oluyor.

-Şu anda kaç ülkedesiniz ve kaç şubeniz var? Malatya Pazarı’nda çalışan sayısı kaç kişi?

Çetin Palancı: 5 ülkede 16 şubemiz var. Eleman sayımız 800’e yakın. Ve bu çalışanlarımızın her birisinin 5 kişilik ailesi olduğunu hesaplarsak ki bu 4-5 bin kişi eder. Bundan daha güzel bir şey olur mu?

“YIL SONUNA KADAR 50 ŞUBE DAHA AÇACAĞIZ”

-2014’de Türkiye ve yurt dışında kaç şube açmayı planlıyorsunuz?

Çetin Palancı: İsteğimiz 2014 sonuna kadar yurt dışında 50 şube daha açmak. Ama hedefimizde Amerika var, Çin var. Daha yakın zamanda Çin olabilir. Gönül ister ki Türkler dünyanın her yerine mal versin. Ama birbirlerini yemeden, birbirlerine zarar vermeden…

-Yaklaşık 1 yıldır internet üzerinden satış yapıyorsunuz. E-ticaret nasıl gidiyor?

Çetin Palancı: İnternet sayfamız şimdiki halinden daha da iyi olacak. Bunun için ayrı bir ekibimiz var ve İsterse 1 ton olsun, ister 1000 ton olsun veya 50 gram olsun hemen gönderiyoruz. Her ne olursa olsun müşteri velinimettir. Müşteriye her zaman iyi davranacaksınız. Müşteri belki hatalı olabilir ama ona iyi niyetle hareket edersen o zaman müşteri sana her zaman gelir.

“50 MAĞAZAYA KADAR FRANCHİSE ÜCRETİ ALMAYACAĞIZ”

-Franchise verirken herhangi bir ücret talep etmediğiniz söyleniyor, bu doğru mu?

Çetin Palancı: Franchise mağazamız Türkiye’de 18, Dubai, Sharjah ve Abu Dhabi 6 tane, Ukrayna Kiev’de 5 tane, Polonya Varşova’da 2 tane, Kuzey Irak Erbil’de 1 tane, Rusya Moskova’da 1 tane. Yani, toplamda yurt dışında mağazamız sayısı 16.

Hedefimiz 2014 yılı içinde 50 Franchise mağazasına ulaşmak. Bu hedefe ulaştıktan sonra yeni koşullar gündeme gelecek. Bunlar, Franchise ücreti (mağaza başı), Farnchise royalty fee (satıştan yüzde) gibi… Körfez Bölgesi’nde; Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Kuveyt, Katar ve Yemen’de bu yıl çok hızlı büyüyeceğiz. Dubai’de kurulu şirketimizin adı Malatya Pazarı Gulf. Malatya Pazarı Gulf üzerinden organize olduk ve Franchise anlaşmaları bu firma üzerinden yapılıyor. Anlaşmalar 5 yıllıktır.

Ölçek ekonomisine ulaşmak adına 50 mağazaya kadar Franchise ücreti almayacağız. Gerek yatırımcı ve gerekse müşteri nezdinde mağaza veya kiosklarımızla fark yaratmaya ve bu tür alışveriş kültürünü geliştirmeyi, bilinen kuruyemiş formatından çıkıp daha doğal veya inovatif ürünler satan bir yapıyı benimsiyoruz.

Franchise verdiğimiz yerlerden kesinlikle bir teminat alıyoruz. Teminattan sonra bizim ürünlerimizi alacak ve başka bir yerden almayacak. Aldığı taktirde anlaşma iptal oluyor. Çünkü başka yerden aldığı takdirde kalite bozulur ve bu da bizi bozar.

“BİZ TÜRKİYE’NİN TANITIMINI KAYISI İLE YAPIYORUZ”

-Türk Hava Yolları’nda hala kayısı ikramınız devam ediyor mu? Bu ikramın yüzde 75'ini THY, yüzde 25 Malatya Pazarı esprisini biraz açar mısınız?

Çetin Palancı: THY ile yaklaşık bir yıldır çalışıyoruz. Ulusal bir ürün olan kayısının tanıtımı adına, Malatya’daki STK’lar ve Belediye, MTSO, Ziraat Odaları ile birlikte THY’ye yaptığımız başvuru olumlu karşılanmış ve 2 yıllık bir çalışma süreci başlatılmıştır. Ürünün bedelinin yüzde 75’i THY tarafından, yüzde 25’i ise Malatya Pazarı tarafından, ambalaj üzerine Malatya Pazarı’nın logosu olmak kaydıyla karşılanmaktadır. Ürün bir adet işlenmiş, bir adet natürel kayısıdan oluşmaktadır. Ambalaj tasarımı Malatya Pazarı’na aittir ve mansiyon ödüllü tasarımdır. Ortalama kayısı sayısı aylık 1 milyon adettir. Kullanılan kayısı No:2 diye adlandırılan “101-120” kalibre kayısıdır. Fiyatı, porsiyonluk olması, tepside işgal edeceği yer, toplam tonaj içerisinde ortalama miktarı tutturması, ambalaj yapılabilme ve olabildiğince ekonomik olması gibi parametreler göz önünde bulundurularak bu tip kayısı seçilmiştir. THY yönetimi, yerel üretilen (ulusal üretilen) ürünlere büyük önem vermektedir. Daha önce dağıtılan kuru üzüm ve hala dağıtılmakta olan fındık gibi. Doğal ürünlerin insan yaşamına ve sağlığına olumlu katkısının daha fazla anlaşılır olduğu günümüzde THY yönetimi, bütçe elverdiği ölçüde devam ettirmeyi planlamaktadır.

Biz bu işten zarar da etsek devam edecek. Çünkü söz verdik. Biz kayısı ile Türkiye’nin tanıtımını da en iyi şekilde yapıyoruz ve yapmaya da devam edeceğiz.

“HER ÜLKEYE BİR MALATYA PAZARI LAZIM”

-Kayısı dışında neler de iddialısınız?

Çetin Palancı: Malatya denince akla kayısı gelir. Şimdi Malatya’da badem ve ceviz ekilmeye başlandı. İnşallah zamanı gelince cevizimiz de güzel olacak, bademimiz de güzel olacak.

-Her ülkeye bir Malatya Pazarı lazım mı?

Çetin Palancı: Lazım... Hem Malatya Pazarı lazım, hem biz lazımız. Bakın yaşım 82 ve benden en az 20 yaş daha genç arkadaşlarım benim için bir karar aldılar, “Artık emekli oldunuz” dediler. Ben mi emekli olacağım? Ben de dedim ki, “Siz ne zaman emekli olursanız ben de o zaman emekli olurum…” “Ölürsem ayakta öleyim” diyorum, yatarak değil. Daha yapacak çok işim var. Mesela elimde 2 tane cami var restorasyonuna yardım ettiğimiz. Bu arada Malatya’da Vali’ye de okul sözü verdik.

-Herkes istediği gibi, istediği yerde Malatya Pazarı açabilir mi?

Çetin Palancı: Tabi ki açamaz. Bir kere birbirine yakın olmayacak. Açmak için açmayacak, dükkanı büyütmek için açacak. Mesela bizim Beyoğlu’nda yerimiz vardı, kapattık. Nedeni, ‘her akşam yürüyüş var’ diye. Bu bize bayağı zarar verdi ve biz de oradaki şubemizi kapattık.

-Ürünleriniz hep taze. Bunun sırrı nedir?

Çetin Palancı: Bizim 4-5 tane satın almacılarımız var. En iyilerini seçip, alıyorlar. Fiyatlardan ödün vermiyoruz. Kaliteli olsun, iyi olsun ve müşteri memnun kalsın diye. 650 tane otele kuruyemişi biz veriyoruz. Ama bunu kimse bilmiyor. Başta Çırağan Oteli, Swiss Otel, Conrad Oteli olmak üzere 650 ünlü otele...

“40-50 DÖNÜM KAYISI BAHÇEMİZ VAR”

-Sattığınız ürünleri kendiniz mi yetiştiriyorsunuz? Ürünlerinizin dağıtımını kendiniz mi yapıyorsunuz?

Çetin Palancı: Malatya’da 40-50 dönüm kayısı bahçelerimiz ve işletmemiz var. Kayısılar bahçeden fabrikaya gelip, yıkanıp işlenip İstanbul Büyükçekmece ve Kazlıçeşme’deki fabrikalara gönderiliyor. Burada bir işlemden daha geçiyor. Toplamda 3 fabrikamız var. Malatya, Büyükçekmece ve Kazlıçeşme.

Mesela en güzel leblebi Kütahya Tavşanlı’dadır. İncir, Aydın Ödemiş Germencik’ten geliyor. Badem, Datça’dan ve Isparta’dan geliyor. Ceviz neredeyse Türkiye’nin her yöresinde olduğu için her yerden geliyor. Tabi ithal ürünlerimiz de var mesela, kaju Tanzanya’dan geliyor. Kuru meyvelerin çoğu ithal ürünlerdir.

-Tüketici alışverişini daha çok nakit mi yoksa kredi kartıyla mı yapıyor?

Çetin Palancı: Bizde çoğunlukla nakit parayla alışveriş yapılır. Ama kredi kartıyla da alışveriş yapılıyor.

-Yıllar önce dolar yükseldiği zaman kriz yaşadığınızı söylemiştiniz. Bugünkü manzaraya bakınca yine bir risk söz konusu olabilir mi?

Çetin Palancı: O eski günlere geri dönmeyi istemeyiz tabi ki. Ama şu an için kötü bir tablo yok. Ancak dolar düşerse unutmayın ki ihracat artar.

“5 KUŞAKTIR BURADAYIZ”

-Ailede şu anda kimler burada çalışıyor?

Çetin Palancı: 2’si kız, 2’si erkek 4 kardeşiz. Erkek kardeşim vefat etti. Şu anda da Malatya Pazarı’nda aileden çalışan bir oğlum ve bir de yeğenim var. Büyükçekmece’de oğlum duruyor. Kazlıçeşme’de yeğenim duruyor. Malatya’da da ortaklarımız var, onlar duruyor. Biz 5 kuşaktır buradayız. Dedem, babam, ben, oğlum ve torunlarım.

-İşyerine gelmediğiniz zamanlar neler yaparsınız?

Çetin Palancı: Sapanca’da bahçesinde her türlü meyve, sebze ve evcil hayvanların olduğu 30 dönümlük çiftliğim var. Her hafta sonu oradayım. Bir de İstanbul Büyükçekmece sahilde 32 dönüm bir yerim var. Ben toprağa çok meraklıyım.

Ayrıca eski para ve küp merakım var; bahçelerime güzel ve büyük küpler alıyorum.

“BİR KOLİ NUMUNE İSTEDİK, BİN TON HURMA GELDİ”

-Peki, hiç unutamadığınız bir anınız var mı?

Çetin Palancı: Olmaz mı, bakın size bir anımı anlatayım… İstanbul’un o zamanki zenginlerinden olan arkadaşımın Iraklı bir dostu vardı. Bize “Hurma alır mısınız?” dedi. Biz de “Alırız” dedik. “İlk önce bir koli yıkanmış numune gönderin” dedik. Anlaştık. Bir koli numune gelecek diye bekliyoruz. Kendisi Irak’a gitti ve 3 ay hiç haber gelmedi. 3 ay sonra gümrükten aradılar, “Hurmalarınız geldi” diye. Biz de “Bir koli hurma neden gümrüğe geldi?” diye sorduk. Meğer bir koli değil tam tamına bin ton, 34 TIR mal göndermiş. Bir de yıkanmış şekilde değil, torbalar halinde gönderilmiş. Ama o işadamı sahiden dürüsttü ve “Zararı bana” dedi. Neyse malları çektik aldık, Türkiye’nin her köşesine sattık. Hatta zarar yerine 35 bin lira para kazandık…"

malatyahaber.com- finansgundem.com

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

1 yorum yapılmış

  • mustafa döğer (8 yıl önce)
    allah rahmet etsin yanlız pahalı satılıyor uzulasın biraz
    %0
    %100
    Yanıtla