Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci sebze ve meyvedeki fiyat artışlarının önüne geçmek için atılacak adımları anlattı, “Birlikleri ve tarım satış kooperatiflerini harekete geçirerek, çiftçiyi aracıya muhtaç etmeyeceğiz” dedi.
Bakan Tüfenkci, TV Net Ankara Temsilcisi Ahmet Rıfat Albuz’un gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Anayasa Değişikliği Teklifi, terörle mücadele, sicil affı ve sebze-meyve fiyatlarındaki fiyat artışı özel röportajda öne çıkan konu başlıklarıydı.
Bakan Tüfenkci’nin konuşmasından bölümler şöyle:
Pazarda Sebze Meyve Fiyatları
Bu noktada Bakanlığımızın bir çalışması var. Bunu kısa zamanda inşallah EKK da konuştuktan sonra hayata geçireceğiz. Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi gerçekten üretici ile tüketici arasındaki makas çok geniş. Burada birçok aracının yer aldığını, tarlada 1 lira olan domatesin markette 5-6 tl ye satıldığını görüyoruz. Tabi bunların birçok nedeni var. Yanlış hasattan tutun da yanlış nakliyeye, paketlemeden tutun da birçok aracının olmasına, soğuk hava depolarında muhafaza edilmediğinden oluşan firelere kadar.. bunların hepsi maliyeti etkiliyor.
Bakanlığımız, Tarım Bakanlığı ile birlikte geniş bir çalışma yaptı. İnşallah önümüzdeki günlerde bunun adımlarını atacağız. Özellikle tüccarlar ve aracılar var. Bunlar ürün dikilmeye başladığında finansman ihtiyacını karşılayarak tarladaki ürün çıkmadan satın alıyorlar. Dolayısı ile o ürün çiftçinin değil fiyatı belirleyen o aracının oluyor. Bu noktada birlikleri ve tarım satış kooperatiflerini harekete geçirerek bir nevi finansmanını bunlar üzerinden karşılayarak çiftçiyi aracılara muhtaç etmeyeceğiz.
Anayasa Değişiklik Teklif
Muhalefetin gerilim üreterek Meclis’i engellemeye çalışan bir siyaset ve programı olduğunu rahatlıkla gözlemleyebiliyoruz. Genel anlamda daha çok gerilimli geçmesi bekleniyordu ama bu beklenti gerçekleşmedi. Muhalefet özellikle CHP kendine yakışan şekliyle hareket ediyor, Meclis’i çalıştırmama bu Anayasa’yı Meclis’ten geçirmeme üzerine bir strateji izliyor.
Geçtiğimiz hafta Meclis’te kavga çıkararak bunu gerçekleştirmeye çalıştı olmadı çeşitli şekillerde tahrik ederek çalıştı ama genel olarak grubumuz birbirine kenetlenerek dimdik ayakta. İnşallah bu hafta sonuna kadar ikinci tur oylamaları firesiz şekilde sonuçlandırıp, nihayetinde son sözü söyleyecek milletin önüne bu Anayasa değişikliğini Meclis olarak götürebiliriz. O zaman Meclis görevini gerçekten yapmış olur. Netice itibariyle Meclis’te ne derseniz deyin son sözü her zaman olduğu gibi millet söyleyecek.
CHP’nin Anayasa Değişiklik Tutumu
Ana muhalefetin bu işin rejim değişikliği olduğu yönünde ısrarı var ama baktığımız zaman böyle bir şey yok. Yönetim sisteminin değişimi var ve yönetim sisteminin değişimi de ilk defa bizim zamanımızda AK Parti zamanında dillendirilen bir şey değil. Rahmetli Türkeş’in, Erbakan’ın, Turgut Özal’ın ve Cumhuriyet’in kurulması ile beraber birçok defa yönetim sistemi değişmiş bir Türkiye var. Şimdi de yönetim sisteminin değişmesine yönelik bir Anayasa değişikliği var ve bununla beraber HSYK’nın yapısında değişiklik, seçilme yaşının 18’e düşürülmesi var.
Burada da çarpıtarak sanki Türkiye Cumhuriyeti’nin Anayasası’nın ilk 4 maddesi değiştiriliyor gibi, rejimin nitelikleri değiştiriliyor gibi bir havaya sokarak insanları tahrik etme ve gerilim, kamplaştırma stratejisi izlenmeye çalışılıyor. Ama millet bunu görüyor, böyle bir şey olmadığını da görüyor.
AK Parti ve MHP Üzerine Düşeni Yapıyor
Netice itibariyle bu Anayasa iki partinin uzlaşarak Meclis’e getirdiği ve akabinde millete götüreceği bir metin. Dolayısıyla ne tek başına AK Parti’nin ne de MHP’nin metni ifade edilebilir, bu iki partinin ortak metni olarak kamuoyunun ve Meclis’in huzuruna geldi, milletin huzuruna da gidecek. Dolayısıyla iki partide bu Anayasa değişikliğinin hayata geçmesi noktasında gerek millet nezdinde gerekse Meclis nezdinde üzerine düşeni yapmak zorunda ve bugüne kadar da Meclis’te iki parti de üzerine düşeni yapıyor. İnşallah milletin huzuruna gittiğimizde de iki parti de Anayasa değişikliği için kampanyalarını sürdürecek.
Sicil Affı
Baktığımızda 12,5 milyon kişi ve kurum, işletme bundan etkilenip faydalanacak. Geçmişte şu veya bu nedenle çekini, senetini, kredisini, kredi kartını, bireysel kredilerini ödeyemeyenler sonradan ödese bile kara liste denilen 5 yıl boyunca onu etkileyecek sicili var buralarda yer aldığı için iki krediyi almakta zorlanıyordu yâda bankalar vermiyordu.
Şimdi yapmış olduğumuz düzenleme ile siz çek ve senetlerinizi borç ve senetlerini ödemişseniz yâda 6 ay içinde öderseniz veya yeniden borçlarınızı yapılandırmak istiyorum diye bankaya müracaat ettiğinizde banka bu yapılandırmayı kabul ettiğinde artık o sicildeki şerhler banka tarafında dikkate alınmayacak ve size yeni bir beyaz sayfa açılacak ve siz yeniden kredi olanaklarına kavuşabileceksiniz. Yâda bireysel kredi ve kredi kartı kullanabileceksiniz ticari kredilerin önü açılmış olacak. Bankaların uygulamaları çok önemli yasa meclisten geçti resmi gazetede yayınladık sonrada dikkatli şekilde izleyeceğiz eğer biz bu şartları taşıyan insanlara oradakiler Ankara’da kiler ne derse desin ben kendi listeme bakarım diyen bankalara da doğrusu acımayacağız gereken neyse yaptıracağız. Çünkü biz 2017 de insanlarımızın bir beyaz sayfa açarak oradan devam etmesini istiyoruz. Bu noktada sicil affının önemli bir görev itfa edeceğini düşünüyoruz. Çünkü biz o kadar krediler ve teşvikler veriyoruz. Esnafa yeni krediler vereceğiz ama baktığımızda esnaf ve işletmelerin geçmişteki bu tür sıkıntılarından dolayı krediye erişemediğini sıfır faizli vermiş olduğumuz kredileri dahi kullanamadığını görüyoruz. Dolayısıyla ekonominin çarklarının hızlı bir şekilde döndürülebilmesi özellikle küçük esnaf ve işletmelerimizin Kobilerimizin ekonominin bel kemiği olan bu küçük işletmelerin ayakta kalabilmesi için bu gerekliydi ve bunu hayata geçirdik.
Bankaların Faiz Oranları
En üst düzeyde Cumhurbaşkanımız tarafından gerekli tavsiyeler yapılıyor, dikkatler çekiliyor. İlgili Bakan arkadaşlarımız çok yakından bu uygulamaları takip ediyorlar ve piyasa şartlarının üzerine çıkan veya piyasa şartlarını zorlayan bankalarla ilgili gerekli uyarıları yaptıklarını biliyorum. Biz piyasanın kendi şartları içerisinde işlemesini istiyoruz ve hiçbir bankanın veya finans kuruluşunun haksız kazanca yol açmaması gerekir. Ve özellikle de gününden önce kredileri çağırma gibi veya yabancı bankaların burada vermiş oldukları leasingleri günü gelmeden çağırmalarını da doğru bulmuyoruz. Eğer böyle bir uygulamaları varsa gerekli şekilde takip edip gerekli adımları da atıyoruz.x
Bülten