'Çocuklarımızın Kanı Emiliyor'

Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, Türkiye'nin iyi yönetilmediğini iddia ederek, "Türkiye'nin geleceğine, Türkiye'nin bölünmez bütünlüğüne, milli birlik ve beraberliğimize oy vermesi artık bir mecburiyettir" dedi. 
Türkiye Kamu-Sen'e bağlı Türk Eğitim Sen Malatya Şubesi tarafından Emekli Üyeler için plaket töreni düzenlendi. Gönül Birlikteliği adı verilen ve Reyyan Düğün Salonu'nda düzenlenen etkinliğe Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, MHP İl Başkanı Arif Yıldız, Türk Ocakları Başkanı Nadir Günata, MHP milletvekili adayları, sendika üyeleri ve kalabalık bir topluluk katıldı. 
Türk Eğitim Sen Şube Başkanı Ekrem Şenol, "Bu dönem Milliyetçi Hareket Partisi'ne omuz verin, güven verin, oy verin" dedi. 
Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk yaptığı konuşmasında, "Ülkemizin hangi koşullarda olduğunu söylemek amacıyla ziyaretlerde bulunuyoruz. Kamu'da 430 bin taşeron firma elemanı var. Çocuklarımızın geleceği tehdit altında. İş güvencesi olmayan çalışma hayatıyla çocuklarımız karşı karşıya kalıyor. Taşeron firmalar eliyle çocuklarımızın kanı emiliyor. Bu ülkeyi yönetenler bunu seyrediyor. Bunlarla mücadele etmemiz gerekiyor. Doğruları söyleme cesaretini gösteren güçlü bir sendikacılığın güçlükılınması gerekiyor. Türkiye Kamu-Sen, yiğit bir sestir, mücadelece bir sendikadır. Tüm kamu çalışanlarını Türkiye'nin geleceğine sahip çıkmaya davet ediyorum" dedi. 
Türkiye'nin iyi yönetilmediğini iddia eden Koncuk, "Ülkemizin 9 yıldır iyi yönetilmediğini biliyoruz. Kamusal alanda kamu çalışanları ciddi problemler yaşıyor. Kamu çalışanlarını son 9 yılda alım gücü yüzde 23 oranın da azalmış. Emeklilerimiz perişan. Bu ülkeye 20-25 yıl emek vermiş insanlarımıza değer vermiyoruz. Kamu çalışanlarımızın, emeklilerimizin, tüm çalışanlarımızın çalışma hayatıyla ilgili problemlere mutlaka dikkat etmesi lazım. Dolayısıyla kamu çalışanlarının ve tüm çalışanların geleceğine uygun tavırlar sergileyecek siyasi partilerimizin siyasi iktidar oluşturmasını istiyoruz. Bakın Türkiye bir bölünme tehlikesi ile karşı karşıyadır. Bölücü başı, İmralı'da tehditler savuruyor. Bu ülkeyi yönetenler 'sen kimsin, sus otur yerine' demiyor. Bölücü başının Türkiye'yi tehdit etmesi hakkı da değildir, haddi de değildir. Ama bu ülkeyi yöneten insanların bu fırsatı vermemesi lazım. Onun için ülke insanının, bugüne kadar hangi siyasi anlayışta olursa olsun, Türkiye'nin geleceğine, Türkiye'nin bölünmez bütünlüğüne, milli birlik ve beraberliğimize oy vermesi artık bir mecburiyettir. Bu mecburiyeti insanlarımızın yerine getirmesi lazım" ifadelerini ileri sürdü.