Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni yıl dolayısıyla yayımladığı görüntülü mesajında, 2018'in hayırlı olması temennisinde bulundu.
Cumhurbaşkanı olarak 2017'de yurt genelinde 51 şehre 64 ziyaret gerçekleştirdiğini belirten Erdoğan, her fırsatta vatandaşlarla kucaklaşmanın, hasbihal etmenin, hasret giderme gayretinde olduğunu bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara ve İstanbul'da katıldığı çok sayıda programla hem kurumların çalışmalarını yakından gördüğünü hem de mesajlarını yurt içi ve dışına iletme imkanı bulduğunu aktardı.
Yıl içinde 25 ülkeye 34 ziyaret gerçekleştirdiğine değinen Erdoğan, "Ülkemizi uluslararası alanda en iyi şekilde temsil etmeye çalıştık" diye konuştu.
Önceki yılın PKK'nın terör eylemleri, tarihin en büyük ihanetlerinden 15 Temmuz'daki Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi gibi olayların gölgesinde tamamlandığını anımsatan Erdoğan, "Bu terör eylemlerini ve darbe girişimini hem içeride yürüttüğümüz operasyonlar hem de Suriye'de başlattığımız Fırat Kalkanı Harekatı'yla boşa çıkarmamız tarihimizin en önemli hadiselerinden biri oldu" ifadesini kullandı.
"İstihdam seferberliği sürecek"
Bu yılın da benzer mücadelelerle dolu geçtiğine dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti:
"FETÖ ve PKK başta olmak üzere terör örgütleriyle mücadele konusunda çok önemli adımları attığımız 2017 yılında özellikle ekonomi alanında ciddi saldırılarla karşı karşıya kaldık. Hamdolsun milletimizin feraseti, hükümetimizin dirayeti ve dostlarımızın desteğiyle tüm bu saldırıları akamete uğrattık. Aldığımız tedbirler sayesinde ilk üç çeyrekte yüzde 7,4'lük büyüme elde etmeyi, ihracatımızı 155 milyar doların üzerine çıkarmayı, işsizliği yeniden düşüşe geçirmeyi başardık. İş dünyamızla birlikte geçtiğimiz yıl mevcut çalışanların üzerine artı 1 olarak başlattığımız istihdam seferberliğini önümüzdeki yıl mevcut çalışanların üzerine artı 2 olarak sürdürme kararı aldık. İnşallah işsizliği ülkemizin gündeminden tamamen çıkartana kadar durmayacak, bu çalışmaları devam ettireceğiz."
"Stratejik bir önceliğimizdir"
Kamu kuruluşlarına hizmet veren firmalardaki işçilerin kurumlarında daimi olarak çalışmaya devam etmelerini sağlayacak düzenlemenin de bu yılın önemli gelişmeleri arasında yer aldığını vurgulayan Erdoğan, "Kamuoyunda 'Taşeron işçilere kadro verilmesi' olarak bilinen bu düzenlemeyle uzun zamandır konuşulan, tartışılan bir meseleyi daha çözmüş olduk." dedi.
Söz konusu düzenlemenin hayırlı olması temennisinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Ülkemizin en önemli meselelerinden biri olan cari açığın azaltılması için, bir yandan enerji üretiminde kendi potansiyelimizi harekete geçirmeye, diğer yandan da ithal ettiğimiz ürünleri ülkemizde üretmeye dönük çalışmalara hız verdik. Enerjide, su, rüzgar, güneş, termal, nükleer ve diğer tüm kaynakları seferber ederek, dışa bağımlılığımızı azaltmak aynı zamanda stratejik bir önceliğimizdir."
Erdoğan, ülkeyi savunma sanayisi ihtiyaçları ve yüksek teknolojiye dayalı ürünlerin üretimleri konusunda da mutlaka çok daha ileri bir seviyeye çıkartmak zorunda olduklarına işaret etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu meseleyi, istiklalimizi ve istikbalimizi güvence altına alabilmemizin en önemli unsurlarından biri olarak görüyoruz. Bunun için, önümüzdeki yıl enerji, savunma sanayi ve yüksek teknoloji konularındaki projelerimizi, yenilerini de ekleyerek sürdürmekte kararlıyız." ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi
Geçen yılın en önemli hadiselerinden birini de ülke yönetiminde gerçekleştirilen köklü değişik olduğuna değinen Erdoğan, 16 Nisan'daki halk oylamasında kabul edilen anayasa değişikliğiyle, Türkiye'nin cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçme kararı aldığını hatırlattı.
"Böylece, geçmişte yaşadığımız pek çok darbeye, muhtıraya, cunta girişimine, istikrarsızlığa ve buna bağlı olarak ekonomik krize, vesayetin hakimiyetine engel olamayan mevcut sistemi artık terk ediyoruz" diyen Erdoğan, bunun yerine, doğrudan milletin seçtiği cumhurbaşkanının ülkeyi yönettiği, siyasi istikrarı garanti altına alan bir sistemle yola devam edileceğini bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 16 Nisan'da hayata geçirilen bu yönetim reformunu aynı zamanda, Türk milletinin 15 Temmuz'da gösterdiği fedakarlığa siyaset kurumunun bir teşekkürü olarak da gördüklerini belirterek, şunları ifade etti:
"Ülkesine ve devletine canı pahasına sahip çıkan bu millete, daha güçlü, daha müreffeh, daha güvenli bir Türkiye bırakmak en büyük sorumluluğumuzdur. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin, 2023 hedeflerimizle somut çerçevesini çizdiğimiz, 2053 ve 2071 vizyonlarımızla istikametini belirlediğimiz büyük ve güçlü Türkiye ülküsünün lokomotifi olacağına inanıyoruz. Türkiye'nin gerçek potansiyelini, gerçek büyüklüğünü, yurt dışına yaptığımız seyahatlerde çok daha iyi görme imkanına sahip oluyoruz. Geçtiğimiz günlerde yaptığımız Sudan, Çad, Tunus ziyareti, bunun en güzel örneklerinden biridir. Özellikle Sudan'da şahsımızda ülkemize ve milletimize gösterilen teveccüh, bizlere tarihi sorumluluklarımızı tekrar ve tekrar hatırlatmıştır."
Benzer bir manzaraya, Sırbistan ve Yunanistan seyahatlerinde de şahit olduklarına dikkati çeken Erdoğan, şunları kaydetti:
"Biz, Afrika'ya, Orta Doğu'ya, Orta Asya'ya, Balkanlara yönelik açılımlarımızla, bu topraklarda senelerdir bekleyen tohumları yeşertmenin gayreti içindeyiz. Gittiğimiz yerlerdeki kardeşlerimizin de bize aynı iştiyakla, aynı heyecanla, aynı umutla baktıklarını, sarıldıklarını görüyoruz. Karşılıklı sevginin, saygının ve muhabbetin olduğu bir yerde, bunun tüm insanlık için hayırlara vesile olacak neticelere tebdil olmasını kimse engelleyemez."
"Kudüs meselesi yeni bir imtihan haline dönüşmüştür"
"Kudüs meselesi, ülkemiz ve bölgemizle birlikte dünyanın her köşesindeki Müslümanlar ve mazlumlar için yeni bir imtihan haline dönüşmüştür." ifadelerini kullanan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Amerika'nın attığı adım, İsrail dışında hiçbir ülkeden makes bulmamış, tam tersine, Kudüs'ün Filistin'in başkenti olarak ilan edilmesiyle hayırlı bir gelişmenin kapılarını aralamıştır. Tüm milletime, bu konuda gösterdikleri dik duruş ve ortaya koydukları samimi tavır için şükranlarımı sunuyorum."
"Bölgedeki gelişmeler Türkiye'nin geleceğini yakından ilgilendiriyor"
Erdoğan, yeni yıl dolayısıyla yayımladığı görüntülü mesajında, Suriye, Irak, Filistin, Libya başta olmak üzere bölgedeki gelişmelerin Türkiye'nin geleceğini yakından ilgilendirdiğini belirtti.
"Her ne kadar bazıları bizim bu coğrafyalardaki gelişmeler konusundaki hassasiyetimizin sebebini anlayamıyor olsa da, bu hususta milletimizle tam bir mutabakat içinde olduğumuzu biliyoruz." ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin bölgesindeki meseleleri çözmeden kendi geleceğini güvence altına alamayacağı gerçeğinin kendilerini daha aktif, daha kararlı, yeri geldiğinde daha çok risk alan bir dış politika izlemeye yönelttiğini vurguladı.
Son dönemdeki tecrübelerin "sahada olmadan masada olunamayacağını" çok net bir şekilde gösterdiğini ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:
"Geçtiğimiz yıl, Suriye’de İdlib operasyonunu başlatarak, Irak'ta bölgesel yönetimin bağımsızlık girişimini boşa çıkartarak, bu yönde önemli adımlar attık. Kudüs meselesi, ülkemiz ve bölgemizle birlikte dünyanın her köşesindeki Müslümanlar ve mazlumlar için yeni bir imtihan haline dönüşmüştür. Amerika'nın attığı adım, İsrail dışında hiçbir ülkeden makes bulmamış, tam tersine, Kudüs'ün Filistin'in başkenti olarak ilan edilmesiyle hayırlı bir gelişmenin kapılarını aralamıştır. Tüm milletime, bu konuda gösterdikleri dik duruş ve ortaya koydukları samimi tavır için şükranlarımı sunuyorum. Bu süreçte teklifimizi destekleyen 127 dünya ülkesine teşekkür ediyorum."
"Çok önemli gelişmelerin bizi beklediğini biliyoruz"
Bu süreçte adaletten, hukuktan ve barıştan yana tavır koyan, Kudüs'ün tarihi statüsüne sahip çıkan bütün ülkelere teşekkür eden Erdoğan, şöyle konuştu:
"Önümüzdeki yıl, gerek içeride, gerekse dışarıda yine çok önemli gelişmelerin bizi beklediğini biliyoruz. Her alanda ülkemizi güçlendirerek, devlet-millet tam bir dayanışma içerisinde karşımıza çıkabilecek yeni sıkıntılara hazırlıklı olmak için gece, gündüz çalışmayı sürdüreceğiz. 2019 yılının Mart ayında yapılacak mahalli seçimler ile aynı yılın Kasım ayında yapılacak milletvekili ve cumhurbaşkanlığı seçimleri, ülkemizin geleceği bakımından kritik öneme sahiptir. Tüm vatandaşlarımdan, ülkemizin ve milletimizin geleceği için heyecanı, hedefi, projesi, enerjisi olan kadrolara sahip çıkmalarını, onlara yol göstermelerini bekliyorum. Bu kritik süreçte kışkırtmalara karşı uyanık olmalı, siyasi hesaplar uğruna bizi birbirimize düşürmek isteyenlere asla fırsat vermemeliyiz. Son olarak, tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet uğrunda gözlerini kırpmadan hayatlarını ortaya koyan tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet, gazilerimize sağlık ve afiyet diliyorum."
2018'in millet ve tüm insanlık için hayırlı olması temennisini yineleyen Erdoğan, "Yeni yılda, acıların, zulümlerin, adaletsizliklerin son bulduğu; huzurun, mutluluğun, refahın hakim olduğu yeni bir dünyada buluşmak dileğiyle, hepinize sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum. Kalın sağlıcakla." ifadeleriyle mesajını tamamlandı.
BAŞBAKAN YILDIRIM'IN MESAJI..
Başbakan Binali Yıldırım, yeni yıl dolayısıyla yayımladığı mesajda, 2018'e yeni ümit ve beklentilerle girildiğini belirterek, yeni yılın Türk milleti ve bütün insanlık için barış, huzur, refah ve istikrar getirmesini diledi.
Zengin imkanları ve muazzam potansiyeliyle büyük atılımlara imza atan Türkiye'de, milletin refah ve huzurunu artırmak, devletin itibarını yükseltmek için 15 yıldır gösterilen gayretlerin olumlu netice verdiğini aktaran Yıldırım, "Her köşesinde dev yatırımların devam ettiği Türkiye, demokrasi kültürü, hukuk devleti kimliği, gücü ve birikimi ile bölgesinin parlayan yıldızıdır." ifadesini kullandı.
Başbakan Yıldırım, Türkiye için 2017'nin kazanımlarla dolu bir yıl olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Demokratik istikrar yolunda son 15 yılda elde ettiğimiz kazanımlar 16 Nisan halkoylaması ile perçinlenmiştir. 16 Nisan'da milletçe aldığımız kararla, milli iradenin en açık şekilde yönetime yansıması ve hukukun üstünlüğünün tam manasıyla hayata geçmesi yolunda ülkemizin istikbali için büyük bir imkan sağlanmıştır.
Milli irade, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin tam olarak hayata geçmesiyle bihakkın tecelli etmiş olacaktır. Bu yolda aldığımız mesafe ülkemiz adına onur vericidir. 2017 yılında dünyanın en büyük projelerine imza atan Türkiye, 2018 yılında da büyümeyi, istihdamı, yatırımı hedeflemektedir."
"Demokratik yürüyüşünü sürdürecek"
Türkiye Cumhuriyetinin bugün her zamankinden daha güçlü, daha kararlı bir ülke olduğuna işaret eden Yıldırım, küresel önemi her geçen gün daha çok anlaşılan Türkiye'nin dünya barışının tesisi için lider bir rol üstlendiğini bildirdi.
Türkiye'nin, bölgesinde çatışmaya, kavgaya ve savaşa hizmet eden hiçbir kararı kabul etmediğine dikkati çeken Yıldırım, Kudüs davasına sahip çıkılarak insanlığın haysiyetinin savunulduğuna, gerektiğinde İslam İşbirliği Teşkilatını ve Birleşmiş Milletlerin harekete geçirildiğine ve buralarda alınan kararlara istikamet verilebildiğine değindi.
Başbakan Yıldırım, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Köklü bir adalet ve barış medeniyetinin mirasçısı olan milletimiz, birbirine sımsıkı kenetlenerek aydınlık yarınlarını inşa ediyor. Birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize kast eden hiçbir odak hedefine asla ulaşamayacaktır. Milletimizin birlik ruhu, fesat odaklarının bütün tuzaklarını başlarına yıkacaktır. Demokratik bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti, vatandaşlarıyla bütünleşmiş gücü ve birikimi sayesinde 21'inci yüzyıla damgasını vuracaktır. Buna bütün kalbimle inanıyorum.
Ülkemiz, 2018 yılında da demokratik yürüyüşünü sürdürecektir. Bu yıl da milletçe birbirimize kenetlenmeye, kardeşlik hukukumuzu güçlendirmeye ve ürettiğimizi adaletle paylaşmaya devam edeceğiz. Demokratik istikrarı, hukuk düzenimizi ve ülkemizin güvenliğini gözümüzün ışığı gibi koruyacağız.
Cumhurbaşkanımızın liderliği, muhalefet partilerimizin elbirliği ile toplumsal dayanışmayı daha çok büyütecek ve ülkemizi tehdit eden bütün unsurları bertaraf edeceğiz. Huzurumuzu, kardeşliğimizi kimse bozamayacak. Birlik ve beraberliğimiz devam ettikçe, inanıyorum ki, ülkemizin hukukuna, kardeşliğimize ve demokrasimize yönelebilecek her türlü tehdit yok olmaya mahkum olacaktır."
"Popülizmin tuzaklarına düşmeyeceğiz"
2018'i çalışarak, üreterek, milletin ekmeğini, aşını büyüterek en iyi şekilde değerlendireceklerini aktaran Yıldırım, sosyal adalete, refah ve ekonomik kalkınmaya daha çok odaklanacaklarını belirtti.
Yıldırım, şunları ifade etti:
"Cumhuriyetimizin 100'üncü yılını bugünden düşünebilen ve planlayabilen bir yönetim olarak asla popülizmin tuzaklarına düşmeyeceğiz. Şartlar ne olursa olsun, ülkemizin gelecek hedeflerinden hiçbir şekilde sapmayacağız. Sınırlarımızı korumak ve ülkemizin güvenliğini sağlamak için hiçbir fedakarlıktan kaçınmayacağız.
Türkiye, demokrasi, insan hakları ve kalkınma yolundaki çabasını yeni başarılarla taçlandırdıkça sadece kendi sınırları içerisinde değil, bütün dünyada bir istikrar ve güç merkezi olacak, küresel ve bölgesel barışın tesisinde sorumluluk üstlenmeye devam edecektir."
"Yıldızımız daha da parlayacak"
Türkiye'nin ufkunun geniş, önünün açık, yarınlarının umut dolu, geleceğinin aydınlık olduğunu vurgulayan Yıldırım, "İnanıyorum ki, Türkiye'nin yıldızı önümüzdeki dönemde daha da parlayacak, bütün dünya ülkemizin, milletimizin başarılarını konuşacaktır." görüşünü paylaştı.
Vatan, bayrak ve ülkenin istikbali için can veren aziz şehitleri rahmetle, minnetle yad eden, gazilere sıhhat dileyen Yıldırım, şunları kaydetti:
"Milletimizin huzur ve güvenliği için yurt içinde ve sınır ötesinde görev yapan kahraman Mehmetçiklerimize ve güvenlik güçlerimize Allah'tan muvaffakiyetler diliyorum. 2018 yılının ülkemize, bölgemize ve bütün dünyaya barış, huzur ve refah getirmesini temenni ediyorum. Aziz milletimizin ve bütün insanlığın yeni yılını tebrik ediyorum."
Ankara, AA