New York Times'ta yer alan yazıda, Gazze'ye Türk-Arap barış gücünden söz edildi, Washington Post'ta ise Türkiyenin aracılığıyla Hamas ile El Fetih arasındaki anlaşma sağlanması üzerinde duruldu. İşte iki ilginç yazıdaki Türkiye'ya biçilen roller...
1) NEW YORK TIMES: TÜRK-ARAP BARIŞ GÜCÜ
İsrailin Gazzeye yönelik operasyonlara tepkiler tüm dünyada devam ederken, uzmanlar krize ilişkin tartışmalarını da sürdürüyor. New York Times gazetesine konuşan ABDnin İsrail nezdindeki eski Büyükelçisi Martin Indyk de, İsrailin üstünlük sağlaması halinde Filistin Yönetim Başkanı Abbasın Gazze üzerindeki otoritesinin yeniden tesis edilmesi amacıyla bölgeye Türk ve Arab kuvvetlerinden oluşan çokuluslu bir barış gücünün konuşlandırılmasını önerdi.
İsrail ve ABD açısından "çok iyimser" senaryo
New York Times gazetesi, Gazze krizine ilişkin geniş haberinde İsrail ve ABD açısından Çok iyimser senaryoda İsrailin Hamasa karşı net bir zafer sağlamasının, ve bu zaferin, Mısır, Ürdün ve daha uzaklardaki ülkelerin İslami militanlar ve bunların bölgedeki en büyük sponsörü olan İrana karşı ortak tutum ilan etmesini kolaylaştırmasını içerdiğini yazdı. Gazete şöyle devam etti:
Abbas'ın Gazze'de siyasi kontrolünü tesis etmek
Ondan sonra ve İsrail nezdindeki eski Amerikan Büyükelçisi Martin S. Indykin argümanına göre, Türk ve Arap kuvvetlerinden oluşan uluslararası barış gücü, El Fetih harekatına liderlik yapan, tüm Filistinlilerin Başkanı olup ancak gerçekte sadece Batı Şerianın zayıf lideri olan Başkan Mahmut Abbasın Gazzedeki siyasi kontrolünün yeniden tesis edilmesinin yolunu hazırlayabilir.
Aynı senaryoya göre, bunu İsrail ile Filistin arasında iki devlete ilişkin bir antlaşmanın izleyebileceğini ve İsrail ile Suriye arasında barış sağlanabileceğini belirten gazete, bunun sonucunda İranın izole edileceğinin düşünüldüğünü de kaydetti.
2) WASHINGTON POST: TÜRKİYE ARACILIYLA HAMAS-EL FETİH ANLAŞMASINI İSTEDİ
Washington Postun tanınmış köşe yazarı David İgnatius, Başbakan Recep Tayyip Erdoğanın Başdanışmanı Ahmet Davutoğlunun Ortadoğu ile ilgili domino teorisini anımsatarak Domino taşları yanlış tarafa düşüyor uyarısını yaptı. İgnatius, Türkiyenin aracılığıyla Hamas ile El Fetih arasındaki anlaşma sağlanması ve ABDnin Türkiyenin aracılı Suriye-İsrail görüşmelerine destek vermesi için Barack Obamaya çağrıda bulundu.
David İgnatius, Çevrilmesi Zor bir Sayfa başlıklı köşe yazısında 20 Ocak'ta ABD yönetimini devralacak Barack Obamanın, yeni bir sayfa çevirerek Ortadoğuda barış ve güvenliğin sağlanması amacıyla Suriye ve İran gibi ABDnin düşmanları ile bir diyaloğu açmaktan söz ettiğini ancak Obama'nın bu açıklamalarının, Ortadoğuda birçok kişiye umut verirken tüm taraflardaki şahinleri kaygılandırdığı yorumunu yaptı.
Obama neler yapmalı
Nitekim, İran ve kendi aşırı ideolojinin dürtüklediği Hamasın, ateş kesi uzatmayı reddederek füze saldırılarını hızlandırdığını kaydeden İgnatius, İsrailde seçim siyaseti ve öfkeli halkın ülkenin liderlerinin Hamas saldırılarına Gazzeye ağır hava operasyonu ve bunun ardından kara harekatı ile yanıt verdiğine dikkat çektikten sonra şöyle devam etti:
Türkiyenin başlıca dış politika stratejisti Ahmet Davutoğlu, iki hafta önce bana bölgenin siyasi seçenekleri, domino taşları gibi sıralandığını anlatmıştı. Son haftada bu taşlar yanlış tarafa düşüyor.
David İgnatius, Obamaya nefret ve kuşku miras kaldığını vurgularken Obamanın, Gazze çatışmaları öncesi var olan seçenek listesi üzerinde çalışması gereğini vurgularken de opsyonları şöyle sıraladı:
"Barış görüşmelerinin 2009 yılında Filistin Yönetimi Başkanı Mahmut Abbasın otoritesi altında sürebilmesi için Abbasın görev süresinin uzatılması amacıyla Türkiyenin aracılığındaki Hamas ile El Fatih arasında bir anlaşma yapılması,
-Gazze çatışmaları öncesi doğrudan müzakereler aşamasına geçilmek üzere olan Türkiye aracılı Suriye ile İsrail arasındaki barış görüşmelerine ABD desteğinin sağlanması,
-Bölge için yeni bir güvenlik çerçevesi olanağını araştırmak üzere Tahran ile keşif amacıyla görüşmelerin başlatılması."
David İgnatius, Obama'nın herşeyden önce çatışma bölgesine ilişkin "net ve bağımsız bir Amerikan vizyonu"nu koruma yolunu bulması gerektiğini savunurken savaş mantığının Ortadoğu'yu yok etmekte olduğu uyarısını da yaptı. İgnatius "Daha iyi bir yol olmalı ve Obama'nın görevi bunu aramaktır" ifadesini de kullandı.
Davutoğlu'nun "Domino Teorisi"
Ahmet Davutoğlu, Aralık ayında David İgnatius ile yaptığı söyleşide 2009 yılında Ortadoğunun önünde bir takım siyasi seçeneklerin bulunduğunu belirterek bu seçeneklerin iyi yapılması önemini vurgulamıştı. İgnatiusun, Davutoğlunun uyarılarını değerlendirdiği 21 Aralık tarihli köşe yazısında da Davutoğlunun adeta bir domino sırasını anlattığını kaydederek şunları yazmıştı:
Eğer (domino taşları) doğru yönde düşerse iyi şeyler olur. Eğer yanlış yönde düşmeye başlarsa dikkat. Davutoğlunun domino teorisi, Ortadoğu stratejisini tasarlarken Barack Obamanın ekibi tarafından dikkatle değerlendirilmeli. Türk yetkilisi dosyalarını iyi biliyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğanın başdanışmanı olarak Türkiyenin Suriye ile İsrail arasındaki başarısı aracılık çalışmalarının yanısıra dünyanın bu karışık bölgesinde başka hassas diplomatik girişimlerini de yürüttü.
İgnatius, Davutoğlunun analizinin Ortadoğudaki gerçekleşmesi öngörülen seçimlere ilişkin olduğuna dikkat çekerken bu seçimlerin ilkinin Filistini ilgilendirdiğini kaydetmişti.
Filistin Yönetim Başkanı Mahmut Abbasın görev süresinin 9 Ocakta sona ereceğini anımsatarak anketlerin El Fetihin yüzde 42 oy ile, yüzde 28lik bir destek alan Hamasin çok önünde gösterdiğine dikkat çeken İgnatius Ancak durum patlamaya hazır. Çünkü Hamasın İsrail ile ateşkes Cuma günü sona erdi yazmıştı.
Sonraki siyasi dominonin ise İsraildeki seçimlerin olduğuna dikkat çeken Davutoğlu, Eğer şahinler kazanmaya başlarsa, mesele güvenlik olacak. Güvenlik barıştan daha önemli olacak demişti.