SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Deprem Bölgesinde 184 Bin Dava Açıldı.. 'Uygulama Birliği Önemli..'

Deprem Bölgesinde 184 Bin Dava Açıldı.. 'Uygulama Birliği Önemli..'
A- A+ PAYLAŞ

Kahramanmaraş’ta düzenlenen Deprem Bölgesi Değerlendirme Toplantısı’nda konuşan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç,11 ilde 2 bin 591 ceza davası, 64 bin 663 hukuk davası ve 116 bin 696 idari dava olmak üzere toplam 183 bin 950 dava açıldığını bildirdi.

6 Şubat depremlerinden etkilenen ve 11 ili kapsayan, 'Deprem Bölgesi Değerlendirme Toplantısı' düzenlendi. Toplantıda konuşan Adalet Bakanı Tunç, "Şu anda devam eden soruşturmaların yargılama aşamasına büyük ölçüde geçildi. Şu an ilk derece yargılamalar daha çok yoğun. Artık istinafa da intikal etmeye başladı. Sonrasında Yargıtay’ın huzuruna da gelecek. Tabi burada uygulama birliği çok önemli. Çok sayıda farklı mahkemelerimiz var. 11 vilayetimizde farklı mahkemelerden farklı kararlar çıktığında bu da adalete olan güveni sarsacaktır. Bu nedenle bir görüş birliğine varılmış olması ve uygulamada özellikle temyiz aşamasına varacağı kadar geçecek sürede ve temyizle birlikte zaten karar oluştuğunda bu süreç içerisinde mağduriyetlerin olmaması bakımından bir değerlendirme toplantısına ihtiyaç olduğu kararına varmıştık. Bu kapsamda da bunun Kahramanmaraş’ta yapılmasını ve gelinen 2,5 yıllık süreci değerlendirmek istedik" dedi.

"2 bin 591 ceza davası açıldı"
Konuşmasını sürdüren Bakan Tunç, "Bu kapsamda, 2 bin 380 kişi hakkında 11 vilayetimizde depremle ilgili ceza soruşturması açılmıştı. Şu anda 148 tutuklu, 60 hüküm özlü, 208 kişi tutuklu durumda. Halihazırda 837 soruşturma var. 2 bin 591 ceza davası açılmış durumda. Davalar devam ediyor. 986 kişi hakkında da adli kontrol kararı verilmişti. Bir yandan cezaevi yargılamaları sürerken diğer yandan da idari yargı ile ilgili süreçler de aksamadan devam ediyor. İdari yargı ile ilgili şu ana kadar bölgede 116 bin 696 dava açıldı. 83 bin 321 davada ilk derecede karar verildi. 26 bin 493’ü istinafa intikal etti. 19 bin 592’si bölge idare mahkemesinde istinafta karara bağlandı. 40 bin 270 derdest dosya bulunuyor idari yargıda. Ağır hasar tespiti ve yıkım kararlarına karşı 43 bin 365 dava açıldı. 39 bin 769 karar verildi. Yani yüzde 92’si karara bağlandı. İptal kararı verilen 18 bin 151 bina var. Bu da yaklaşık 150 bin bağımsız bölümün yıkımdan kurtulduğunu gösteriyor" ifadelerini kullandı.

'Hukuk davalarıyla ilgili 64 bin 663 dosya açıldı'
Hukuk davalarıyla ilgili de rakamları da paylaşan Bakan Tunç, "Bugüne kadar 64 bin 663 dava açıldı. 57 bin 574 ilk derece davası, 7 bin 711 istinafta, 2 bin 491’i karara bağlandı, 5 bin 520’si de bölge adliye mahkemesinde devam ediyor. Toplam derdest dosya sayısı 12 bin 609 hukuk davaları bakımından. Bu süreçleri hızlandırmak için de Hakimler ve Savcılar Kurulu ve Adalet Bakanlığı olarak bölgede yeni mahkemelerin kurulması gerekiyordu. Bu konuda da hem bakanlık olarak hem de HSK olarak elimizi çabuk tuttuk. 153 yeni mahkeme ilk etapta kurulmasını sağladık. Sonrasında 654 adli, 28 idari olmak üzere toplam 682 ilk derece mahkemesinin bölgede kurulmasını sağladık. Bunların büyük bir bölümü de faaliyete geçti" diye konuştu.

'Farklı bilirkişi raporları farklı sonuçlara yol açabiliyor'
Bakan Tunç, bilirkişi raporları arasında farklılıklar bulunduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yargı mensuplarımızdan gelen öneriler var. Özellikle ceza soruşturmalarından, bilirkişi raporlarından kaynaklanan farklılıklar var. Çünkü bu dosyalar farklı illerde farklı üniversitelere gittiler. Üniversitelerimizin verdiği raporlar arasında farklı görüşler olduğunu da görüyoruz. Bu farklı görüşler yargılama neticesinde farklı sonuçlara yol açabiliyor. Bu nedenle birliği sağlamak ve hakkaniyetli, adaletli bir sonuca ulaşmak gerekir. Konu çok boyutlu. Yarım asır önce yapılan binalar, deprem yönetmelikleri, eski mevzuatlar var. Bu karmaşık yapıda adaletli bir yargılama çok önemli."

'Uygulama birliği adaletin sağlanması için çok önemli'
Sözlerini sürdüren Tunç, "Yargılanan, özellikle bu depremde kusuru olanlar elbette adalet önünde hesap verecek. Ancak yargılama sürecinin adil ve hakkaniyetli olması çok önemli. Mağduriyetlere neden olmadan hakkaniyeti, adil bir sonuca vararak ceza soruşturmalarında en sağlıklı kararlara ulaşmak hedefimiz. Bu kararların istinaf ve Yargıtay denetiminde ictihat birliği oluşturacağını düşünüyoruz. Buradan çıkan sonuçlar çok önemli. Uygulama sorunlarıyla ilgili dile getireceğiniz hususlar çok değerli olacak. Bunlar masaya yatırılacak. Mevzuat veya kanundan kaynaklanan sıkıntılar varsa, bunların kanun teklifi taslakları hazırlanarak milletvekillerimize arz edilecek" şeklinde konuştu.

Toplantıya Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un yanı sıra milletvekilleri, depremin merkezi Kahramanmaraş'ın yanı sıra Diyarbakır, Elazığ, Adana, Osmaniye, Adıyaman, Malatya, Şanlıurfa, Hatay, Gaziantep ve Kilis'ten yargı mensupları, kaymakamlar, hakimler ve savcılar katıldı.

Kahramanmaraş, iha

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

4 yorum yapılmış

  • Huzur (3 hafta önce)
    Bilirkişiler lehimize rapor verdiği halde dask paramızı vermemek için mücadele etti. Mahkeme bile her zaman bilirkişi raporunu esas alırken ne hikmetse bilirkişi raporunu dikkate almadı.Tarih afferdermi bilmem ama depremde herşeyini kaybedip darbe üstüne darbe yiyen bu milletin günahına gireni Allah affetmez.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Kernekli (3 hafta önce)
    Mahkemeler bağımsızdır bakan dahil genelge talimat veremez. Bilirkişi raporları binadan binaya farklılık gösterir bu çok doğaldır. Benim 2020 yapımı evim 6 Şubat depreminde ağır hasar alıp yıktırılmıştır. evimde ağır yapı kusurları olduğu deprem olmasa dahi bu ağır yapı kusurlarının zamanla hasara sebep olacağı bilirkişi raporuyla sabittir. Menfaati olmadığı halde bir bina sakini müteahhitin avukatının yönlendirmesiyle bina yıkılmış olduğu halde hasar tespit durumuna itiraz etmiştir ve bu itiraz idare mahkemesinde bekletici mesele olmuştur. İlk derece mahkemesi eksik de olsa benim lehime karar vermesine rağmen müteahhit avukatı almış olduğum adli yardım dahil herşeye itiraz ederek zararımın enflasyon karşısında erimesini amaçlamaktadır. Yasal faizin %25 enflasyonun ise %55 olduğu yerde hukuk ölmüştür. Depremden 3 yıl geçtiği halde benim müteahhit belediye ve yapı denetim kusuruyla ağır hasar alıp yıkılan evimin zararı karşılanmamıştır. 2020 yılında tüm birikimimle depreme dayanıklı diye aldığım ev yıkılmıştır. Burada ben müteahhit belediye ve yapı denetim firmasının kusurundan dolayı mağdurum. 3 senedir adalet bekliyorum.
    %50
    %50
    Yanıtla
  • Hikmet Erdemir (3 hafta önce)
    Sayın Bakanım öncelikle bilirkişilerin kopyala yapıştır mantığıyla keyfi uygulamalarını incelemeniz gerekir.Öyle raporlar varki az hasar verdiklerine ağır hasar veren aynı ağır hasara az hasar veren bilirkişilerin olduğunu bunlardan haberdar olmanızı talep ediyorum.Saygılarımla
    %78
    %22
    Yanıtla
  • Vatandaş (3 hafta önce)
    Çevre şehircilik ağır diyor mahkeme orta diyor birinin verdiği karar birini tutmuyor bu nasıl adalet ozaman çevreşehirciliği kapatın mahkemeler binalara baksın doğal olarak avukatlara gün doğuyor çünkü alacakları paraya bakıyorlar vatandaş mağdur oluyor böyle bir saçmalık olamaz ozaman adalet yok!!
    %89
    %11
    Yanıtla