Newsweek dergisinin çok kısa bir süre önce düzenlediği ankete katılanların büyük bir çoğunluğu ABD Başkanı Barack Obamanın, önüne çıkan neredeyse tüm sorunlarla baş etme yolunu onaylamadığını gösterdi. Bundan sadece dört ay önce sonuçlar bunun tam tersiydi.
Afganistandaki sorunlu savaş Obama için günden düne büyümekte olan siyasi bir soruna dönüştü. En son Newsweek anketi, Obamanın Afganistanda ABD güçlerinin komutanı General Stanley McChrystalı Rolling Stone dergisine verdiği röportajda kullandığı eleştirel ifadeler yüzünden görevinden almasının kamuoyunun savaşla ilgili algısı üzerinde kalıcı etkiler bıraktığını ortaya koydu. Birçok ABDli McChrystala destek verirken, kovulmasının savaşla ilgili şüpheler yarattığına ve başkomutana duyulan güveni zayıflattığına işaret etti.
Ankete katılanların yüzde 53ü Obamanın Afganistan savaşını yönetme biçmini onaylamazken, Başkana onay verenlerin oranı sadece yüzde 37 oldu. Şubat ayında düzenlenen ankette aynı soru sorulduğunda onaylıyorum diyenlerin oranı yüzde 55, onaylamıyorum diyenlerin oranı ise yüzde 27 olmuştu.
Obamanın McChrystal krizini nasıl yönettiği sorulduğunda ise ABDlilerin yüzde 50si Başkanın kararını onayladığını, yüzde 35i ise karara karşı olduğunu ifade etti. Elbette Cumhuriyetçi seçmen bu konuda bir istisna. Savaşta komutanın değişmesine karşı Cumhuriyetçilerin oranı yüzde 55 olurken, Obamaya destek yüzde 32de kaldı.
KRİZ GEÇTİ SAVAŞ SÜRÜYOR
McChrystal krizi geçse de, Afganistan savaşı sürüyor ve sonbaharda Obama yönetimi için yeni siyasi sorunlar ortaya çıkacağına işaret ediyor. Öte yandan Irakla ilgili kaygılar zayıflamış gibi görünüyor. Ankete göre katılımcıların yüzde 46sı ABDnin Afganistanda savaşı kaybettiğini, yüzde 26sı ise kazandığını düşünüyor. Benzer şekilde ABDnin terörle daha kapsamlı mücadelesinde kaybettiğini düşünenlerin oranı da yüzde 43e yüzde 29.
Ancak Irak savaşı başarılı bir çaba olarak görülüyor. Ankete katılan ABDlilerin yüzde 42si Iraktaki Amerikan güçlerinin savaşı kazandığını, yüzde 34ünün ise kaybettiğini düşünüyor. Kamuoyundaki desteğin böyle kademeli olarak yıkılmasının birçok nedeni var ancak McChrystal fiyaskosuyla ayyuka çıkan ordu-sivil uyumsuzluğu işleri daha da kötüleştirdi.
Ancak Obamaya gelen kötü haberler sadece yurtdışındaki gelişmelerle bitmiyor. Newsweek anketi Başkanın yaptığı işleri onaylayanların oranının yüzde 48de kaldığını gösterdi. Bu rakam geçen ay Pew Araştırma Merkezinin yaptırdığı anketin sonuçlarıyla aynı, Newsweekin Ocak ve Şubat aylarında yaptırdığı anketlerde çıkan yüzde 49 ve yüzde 46 rakamlarıyla da uyumlu.
SPESİFİK KONULARDA DESTEK KAYBOLUYOR
Ancak Ronald Reagan örneğinde olduğu gibi, Obamaya verilen destek, katılımcılara spesifik konulardaki fikirleri sorulduğunda bir anda değişiyor. Aslına bakılırsa ABDde bugün önemli bir çoğunluk Obama yönetiminin karşı karşıya kaldığı neredeyse bütün büyük meselelerle başa çıkma yöntemlerini eleştiriyor. Bu durum dundan dört ay önce Başkanın gördüğü geniş çaplı desteğin neredeyse tam tersi.
Şubat ayında düzenlenen ankete katılanların sadece yüzde 41i Obamanın ekonomi yönetimini onaylamazken bugün bu grubun oranı yüzde 58e çıktı. Şubatta Irak politikalarını katılımcıların sadece yüzde 27si onaylamazken bugün, bu grubun toplam katılımcıların arasındaki oranı yüzde 51i buldu.
Obamanın Meksika Körfezindeki petrol kriziyle başa çıkma yönetimini beğenmeyenlerin oranı yüzde 60ken, finans sektörü reformunu eleştirenlerin oranı da yüzde 53 oldu. Reformu destekleyenler yüzde 36da kaldı. Obama yönetiminin en büyük başarısı ve ara seçimlerdeki en büyük malzemesi olan sağlık reformu konusunda bile katılımcıların yüzde 43ü Obama yönetimini onaylarken, yüzde 51i reformu eleştirdi.
KASIM SEÇİMLERİ SALLANTIDA
Bu tablo daha iyiye yönelmedikçe, Obamanın Demokratlarının Kasım ayında yapılacak Kongre seçimlerinde çoğunluğu elde tutmaları pek mümkün olacak gibi görünmüyor. Obama, 2008 yılında değişim vaat eden bir aday olarak seçime girmiş olabilir ancak bugün kamuoyunun hükümetle ilgili tavrı en az George W. Bushun ikinci döneminde olduğu kadar olumsuz.
Her beş Amerikalıdan sadece bir tanesi, Washingtondan temelde memnun olduğunu söylerken, her dört kişiden üçü kendilerini ya öfkeli (yüzde 52) ya da kızgın (yüzde 24) hissettiklerini ifade etti. Kendini kızgın hissedenlerin oranı bu sorunun ilk kez soruldu 1997 yılından bu yana en yüksek oranına ulaştı. Özellikle ara seçimlerde dengeleri değiştirmesi muhtemel gruplar olan geleneksel Cumhuriyetçiler (yüzde 35) ve 50 ile 64 yaş arası seçmen (yüzde 32) kızgınlığını en çok dile getirenler.
DEMOKRATLARA TEK İYİ HABER
Kongrede bugün Demokratlar da en az Cumhuriyetçiler kadar sevilmiyor. Seçmenlerin yüzde 53ü Demokratların politikalarını, yüzde 54ü ise Cumhuriyetçilerin politikalarını onaylamıyor. ABDde seçmenin kalbi olan bağımsızların ise yüzde 60ından fazlası iki partinin Kongre üyeleri hakkında da olumsuz görüşler ifade ediyor.
Demokratlar için bu anketten çıkan tek parlak sonuç Cumhuriyetçiler arasındaki bölünme olabilir. Geleneksel Cumhuriyetçilerin yüzde 30u, Demokratların ise yüzde 18i partilerinin Kongre grubunun performansı hakkında çok daha olumsuz düşünüyor. Bu da Çay Partisi adaylarının geleneksel gruplardan oy çalmaya devam edeceğine işaret ediyor.
Yine de seçmenin yüzde 69unun ülkenin gittiği yönden memnun olmadığı düşünüldüğünde, en büyük kayıplar Demokrat Parti için olacak gibi görünüyor.