SON DAKİKA
SON DEPREMLER

DMD Önlenir de; Doktor ve Laboratuvar Olursa.. Malatya'da Yok!

DMD Önlenir de; Doktor ve Laboratuvar Olursa.. Malatya'da Yok!
A- A+ PAYLAŞ

Internet üzerinde kısa bir gezinti yaptığınızda DMD hastalığı için, 3-5 yaş arası çocuklarda ortaya çıktığı, yaş ilerledikçe kas yıkımı ve zayıflığına yol açan genetik bir hastalık olduğu belirtiliyor. Distrofin geninde bulunan bir mutasyon sonucu, kasların bütünlüğünü sağlamakla görevli distrofin proteini sentezlenemiyor. Hal böyle olunca, kaslar bütünlüğünü koruyamıyor, yıkım başlıyor, kaybedilen kasların yeriniyse yağ dokusu alıyor.

Fransız nörolog Guillaume Duchenne Boulogne’nin adına atfen DMD (Duchenne Müsküler Atrofi) diye adlandırılan kas hastalığına çare bulunamadığından, hastalığa yakalanan çocuk en fazla 19-20 yaşına kadar hayatta kalabiliyor. 

Bu hastalığın aslında “çaresi” var: Hamilelik öncesi yapılacak genetik tarama testiyle önlenebiliyor.

Hastalığın önlenebilirliği konusunda halkı bilinçlendirmek amacıyla, 7 Eylül Dünya Farkındalık Günü etkinlikleri kapsamında Malatya’da otobüs duraklarına afiş asılmıştı. Fotoğrafta görebileceğiniz gibi, afişte hastalığın evlilik öncesi yapılacak “genetik tarama testiyle” önlenebileceği uyarısında bulunuluyor. 

DMD hastalığında taşıyıcı pozisyonunda olan anne. Annenin ilk erkek çocuğunda bu hastalığın ortaya çıkma riski daha yüksek. Çocuk DMD’li veya sağlıklı olarak dünyaya gelse bile, anne taşıyıcı ise, ileriki yaşlarda onda da başta kalp olmak üzere çeşitli hastalıkların ortaya çıkma riski bulunuyor. Bu nedenle DMD taşıyıcısı annenin kontrol altında tutulması, sağlık durumunun takip edilmesi gerekiyor. 

Ancak bu testi yaptırmak için Malatya’da hastaneye gidenler, Zaytung sitesinin “uzman” muhabir ve yazarlarını (!) bile şaşırtacak bir durumla karşılıyorlar. 

DMD taşıyıcısı olup olmadığını anlamak isteyen anne adayı Turgut Özal Tıp Merkezine (TÖTM) gittiğinde konunun uzmanı doktorlar tarafından kabul ediliyor, sorular yöneltiliyor, ailede DMD öyküsünün varlığı sorgulanıyor, sonra da yapması gerekenler hakkında bilgilendiriliyor. 

Uzmanlar, başvuru sahibinde DMD taşıyıcılığının anlaşılması için bir test yapılması gerektiğini kendisine iletiyor ama ortaya çıkıyor ki:  Turgut Özal Tıp Merkezi'nde bu testi yapacak laboratuar bir ayı aşkın süredir devre dışı.

Haklı olarak taşıyıcı olup olmadığını bir an önce bilmek isteyen vatandaş, oradan ayrılıp Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesine, Malatyalıların deyimiyle İstasyon kavşağındaki Yeni Devlet Hastanesine, geliyor. Bu kez karşısına en az birincisi kadar absürt bir durum çıkıyor: Bu hastanede de testi yapacak laboratuar var ama testi yapacak kit ve doktor yok. Dolayısıyla, malzeme olmadan laboratuarın varlığı anlam taşımıyor.

Türkiye’de binlerce çocuğun bu çaresiz, şifasız hastalıkla boğuştuğu bilinirken, otobüs duraklarına kadar asılan afişlerle vatandaşta test yaptırması tavsiye edilirken, “bir hastanede doktor, bir hastanede laboratuarda kullanılacak test kiti bulundurmama aymazlığına” akıl sır erdirilemiyor. 

Hamilelik öncesi annenin taşıyıcı olduğu tespit edilirse, isteğe veya mali olanaklara bağlı olarak, ya hamilelik engelleniyor ya da tüp bebek yöntemiyle hamilelik sağlanarak bebeğin doğmadan ölüme mahkum olmasının önüne geçiliyor. 

Hem Çocuğun Hem Anne Babanın Çilesi

DMD hastalığına yakalanan çocuklar çaresizce ölüme giderken, başta anne-babası olmak üzere yakınındakilerin, bakım sırasında yaşadıkları zorluklar bir yana, psikolojileri alt üst oluyor. Erken yaşlarında yürümekte zorlanan, zamanla tamamen yürüyemeyip tekerlekli sandalyeye mahkum olan hasta, sonlara doğru tekerlekli sandalyede bile hareket etmekte zorlanıyor, bir bardak suyu dahi içemiyor, tüm ihtiyaçlarının bir bakıcının (çoğunlukla bu anne-baba oluyor)  karşılaması gerekiyor. 

Bazı aileler “bir umut” düzelir diyerek, maddi imkanlarını zorluyor, borç-harç alıyor, çocuğu farklı hastanelere götürüyor veya farklı tedavi yöntemlerinin peşinde koşarak çaresizce çare bulmaya çalışıyor. 

Hastalığın vahameti göz önüne alınarak, Malatya gibi büyük bir şehirde, sağlık sektörünün yükünü çeken iki araştırma hastanesinde DMD ve birçok nadir hastalık için genetik tarama testi yapacak laboratuar veya tesislerin, uzman ekibiyle birlikte, hazır bulundurulmasının şart olduğu vurgulanıyor. 

malatyahaber.com

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

6 yorum yapılmış

  • Dr.G.PEKİNCE (1 yıl önce)
    2022 ocak ayından itibaren SMA taraması ,aile hekimleri aracılığıyla erkekten kan örneği alınmaya başlandı. Eğer SMA taşıyıcılığı saptanırsa kadından da SMA için numune alınıyor. Eğer anne ve baba adaylarının ikisinden de SMA taşıyıcılığı saptanırsa devlet masrafları yükleniyor ve genetik tarama yapılan sağlam hücrelerle döllenme sağlanıyor. Hastalara düşecek görev nikah işlemlerinden 6-8 ay önce aile hekimine uğraması veya SMA tarama sonucunu almadan gebelik planlanması. En etkili çözüm SMA test sonucu olmayan eş adaylarına nikah randevusu vermemek olabilir.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • DMD de SMA kadar gündemde olmalı ve DMD ile ilgili de hemen ailede hastalık öyküsü olsun veya olmasın başvuru olunca ücretsiz test yapılmalı hatta bu testler evlilik öncesi zorunlu tutulmalı. Benim kardeşim DMD taşıyıcısı ablam da, hatta ablamın oğlunu bu hastalıktan 19 yaşında kaybettik. Kız Kardeşimin oğlu 2 buçuk yaşında ve maalesef ona da DMD hastalığı tanısı konuldu. Oğlu DMD hastası çıktığı için Kardeşime ücretsiz test yapıldı, kardeşim taşıyıcı çıktı, o taşıyıcı çıkmamış olsaydı bana test yapılmayacaktı , bu çok saçma aynı aileden bir kız çocuğunda taşıyıcılık olup diğerinde olmayabiliyor , bu test isteyen herkese ücretsiz olmalı, evlilik öncesi de zorunlu tutulmalı bu testler, gerekirse test nedeni ile 3 ay 5 ay geç evlilik olsun ama, hasta çocuk doğmasın, embriyo ayrıştırmalı tüp bebek yöntemi ile bu hastalıklar önlenebiliyor, toplum bu hastalıklarla ilgili bilgilendirilmeli, tüm çocuklar doğsun, top oynayabilsin, koşabilsin, ölmesin...büyüsün....büyüsün...
    %89
    %11
    Yanıtla
  • Paşa 44 (1 yıl önce)
    Elazığ'da var, Malatya'da yok. Sorarlarsa Malatya Büyük şehir dersin...
    %58
    %42
    Yanıtla
  • Malatyalı (1 yıl önce)Paşa 44 isimli kullanıcı yorumuna
    Elazığ'da da yok.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Garip (1 yıl önce)
    Çok üzülmeye gerek yok test yapılsa bile sonrasında ne yapılması gerektiğini anlatacak doktor yok
    %67
    %33
    Yanıtla
  • Bu konuda malatya T.Ö.T.M.Deki genetik doktoru ikisi de mükemmel, bizzat gittim 40 dakikaya yakın bir zaman ayırdılar her türlü bilgiyi ayrıntılı olarak verdiler, yapmamız gerekenleri herşeyi sabırla anlattılar, aile ile ilgili bir sürü soru sorup not alıyodu doktor, buradan çok büyük teşekkürlerimi iletiyorum...Onlar gibi işinin ehli ve vicdan sahibi tüm doktorlara teşekkür ediyorum...
    %100
    %0
    Yanıtla