SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Dünya, Türkleri Bekliyor"

A- A+ PAYLAŞ

Tarihçi ve akademisyen Prof. Dr. İlber Ortaylı, "Dünya Türkleri bekliyor. Bu bir övünme değil, misyon, altında ezilmemiz lazım." dedi.

Tarihçi ve akademisyen Prof. Dr. İlber Ortaylı, Türk milletinin ve Türk kavminin bir şekilde bir araya gelmesine, Türk dili ve medeniyetinin coğrafyada hak ettiği yeri almasına ihtiyaç olduğunu belirterek, "Çünkü dünya Türkleri bekliyor. Bu bir övünme değil, misyon, altında ezilmemiz lazım." dedi.

Türkiye Maarif Vakfından yapılan açıklamaya göre, geleneksel hale gelen Maarif Söyleşilerinin konuğu tarihçi akademisyen Prof. Dr. İlber Ortaylı oldu.

Vakfın Üsküdar'daki merkezinde düzenlenen söyleşi öncesi konuşan Vakıf Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün, eski bir öğrencisi olarak Ortaylı'dan çok şey öğrendiğini belirterek, farklı ve derinlemesine düşünme, analiz etme konusunda onun iyi bir yol gösterici olduğunun altını çizdi.

Akgün, "Hocamız yalnızca bizim için değil tüm kamuoyunun bilgilenmesi adına hayli önemli çalışmalar yapıyor, vizyon ve mefkure ortaya koyuyor. Bir neslin tarihini sevmesine vesile oldu. Lütfen konuşmaya, anlatmaya ve yazmaya devam edin." ifadelerini kullandı.

"Dünyaya söz söyleyecek alimler yetiştirmeliyiz"
Prof. Dr. Ortaylı, Türkiye Maarif Vakfının devraldığı okullarda eğitim-öğretim faaliyetlerini çok daha iyi şekilde sürdüreceğine inandığını söyledi.

Türk milletinin ve Türk kavminin bir şekilde bir araya gelmesine, Türk dili ve medeniyetinin coğrafyada hak ettiği yeri almasına ihtiyaç olduğunun altını çizen Ortaylı, şöyle devam etti:

"Çünkü dünya, Türkleri bekliyor. Bu bir övünme değil, misyon, altında ezilmemiz lazım. Türk milletinin İslam medeniyetine mazide sunduğu katkılarla bugün yapılanlar kıyaslandığında arada çok büyük farklar var. Bugünkü alimlerin beklenen ölçüde değil, yeniden dünyaya söz söyleyecek alimleri yetiştirmemiz gerekir. Bunun için yurt içinde ve yurt dışında verdiğimiz eğitim çok önemli. Türki Cumhuriyetlerde bile insanlar hala Rusça konuşuyorlar. Tüm bunlar bile siyasi gelişmeleri anlamsız kılıyor."

"Her duyduğumuza inanmamalıyız"
Türkiye'ye öğrenci merkezli eğitimin Cumhuriyetle birlikte geldiğini anlatan Ortaylı, "Cumhuriyet dönemi eğitim sistemini, Hasan Ali Yücel'i sokaktaki filozoflar yanlış anlatmışlar. Milliyetperver, Türk, Müslümanlara karşı saygısı olan biri. Tasavvufa karşı saygısı var. O bakımdan her duyduğunuza inanmayın. Demokrasiye geçtiğimiz vakit sendelemelerimiz oldu. Fakat bu sendelemeler, Hasan Ali Yücel gibi kişileri değersiz kılmaz." değerlendirmesinde bulundu.

Prof. Dr. Ortaylı, din eğitiminin de önemine dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Dini okul istemiyorlar. Bu olmaz. Bugün din adamı yetiştirmeyen bir cemiyet yok ama iyisini yapmak gerekir. İmam hatip öğrencileri oldukça zeki. Fakat bazı konularda eksik kalıyorlar. Bazı okullar iyi çıkıyor. İyi liseler kurmak zorundayız. Bizde sosyal bilimler liseleri var. Buralarda bir tane diri dil öğretilecek. İkinci bir dil de öğretilecek. Ölü dillerimiz de öğretilecek. Osmanlıca bir dil değil jargon. Onu öğrenmek için Arapça ve Farsça öğrenmek lazım en azından temel olarak. Batı dilleri için Latince öğrenmek gerekiyor. İki dünyaya da hakim olmak için her iki dünyaya ait dilleri öğrenmek zorundayız."

Ortaylı, sosyal bilimler liselerinin niteliklerinin artırılması gerektiğine işaret ederek, "Dinler tarihi ve medeniyetler tarihi bunların içerisine entegre edilecek. Gezdiğim bütün sosyal bilimler liselerinde öğrencilerin iradesi, isteği ve bilgi arayışı hocaların çok önünde. Milli Eğitim Bakanlığı teknik liselerin niteliğini artırmaya yönelik çalışmalar yapıyor. Bunlar elbette önemli. Fakat çok yönlü liselerin sayısının artırılması gerekiyor. Sadece Türkiye'de de değil, Türklerin bulunduğu Avrupa ülkelerinde de kurmalıyız böyle liseleri." ifadelerine yer verdi.

İstanbul, AA

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız