- Prof.Dr. Sezai Yılmaz 'Kariyer Günleri'nde.. “5 yıl içinde hayvandan insana nakil yapmak için çalışıyoruz”
İnönü Üniversitesi Karaciğer Nakli Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Sezai Yılmaz, Arguvan'da Kariyer Günleri'ne konuk oldu ve açıklamalarda bulundu. Bugüne değin 2 bin 500 karaciğer nakli yaptıklarını, nakil sonrası hastaların yaşama oranının dünya ortalaması % 82 iken, bu oranın İnönü Üniversitesi Karaciğer Nakli Hastanesi’nde yapılan nakillerde % 89 olduğunu belirten Prof.Dr. Yılmaz, “Yılbaşında başlarken, hedefimiz nakil olan hastanın 1 yıl sağ kalabilmesi, çünkü bir yılı aşınca zaten yaşıyorlar. Bu oranın, yani bir yıllık sağ kalabilme oranımız yüzde 90’nın üzerinde olsun hedefimiz vardı. 2018 hedefimiz buydu. Şimdi yıl bitiyor. 1 yıllık sağ kalma oranımız maalesef yüzde 89. Yüzde biri kaçırdığımız için çok üzgünüz” dedi.
2 binli yılların başlangıcında mütevazı imkânlarla karaciğer nakli yapmaya başlayan ve Malatya’yı Avrupa’da birincilik konumuna yükselten Prof. Dr. Sezai Yılmaz yönetimindeki İnönü Üniversitesi Karaciğer Nakli Enstitüsü, yakın bir gelecekte devrim niteliğinde bir yeniliğe imza atmaya hazırlanıyor.
Canlı vericili karaciğer naklinin uzun vadede çözüm olmayacağını, dolayısıyla bir şeyler yapmak gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Sezai Yılmaz, bunun en önemli adımlarından birinin organ bağışını artırmak, 3D printing organ üretimi ve Xenotransplantasyon (Değişik türler arasındaki doku nakli-hayvandan insana organ nakli) olduğunu belirterek “Karaciğer nakli alanında, Malatya, Türkiye’nin ve Avrupa’nın Messi’sidir, Ronaldo’sudur. Ama organ bağışı konusunda çok gerideyiz. Bu sorunu aşmak için yepyeni bir kulvarda çalışmaya başladık. Hayvandan-insana nakil için 5 yıllık bir hedef belirledik. İnönü Üniversitesi Karaciğer Nakil Enstitüsü 5 yıl sonra hayvandan insana organ nakli (Xenotransplantasyon) yaparak önemli bir değişime imza atmış olacak” dedi.
Kültürel değerler ve önemi konusunda, toplumun yeterince bilgi sahibi olmamasının bir sonucu olarak, kadavradan organ bağışının ihtiyaca oranla son derece düşük düzeyde kalması ve daha çok canlıdan canlıya karaciğer nakli yapılmak zorunda kalınması, İnönü Üniversitesi Karaciğer Nakli Enstitüsü’nün organ nakli alanında yenilikçi bilimsel çalışmalara yöneltti.
Bu çalışmaların sonucunda, nakil bekleyen binlerce hastaya karşılık, Türkiye’de kadavradan organ bağışının yok denecek düzeyde kalmasının yarattığı risklerin ortadan kaldırılması ve özellikle karaciğer naklinde köklü bir bilimsel çözüm üretilmesi için, İnönü Üniversitesi Karaciğer Nakli Enstitüsü hayvandan insana karaciğer nakli yapılabilmesinin bilimsel ve teknik altyapısını oluşturmaya başladı.
Arguvan’da Kariyer Günleri konferansında liseli gençlerle buluştu
İnönü Üniversitesi Karaciğer Nakli Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Sezai Yılmaz, memleketi Arguvan’da Kaymakam Abdullah Şahin ve Belediye Başkanı Mehmet Kızıldaş’ı ziyaret ettikten sonra sağlıkta, özellikle de organ nakli alanındaki devrim niteliğindeki bu projenin ayrıntılarını Arguvan Belediyesi’nin katkıları ile Arguvan Şehit Tuncay Göksu Çok Programlı Anadolu Lisesi tarafından düzenlenen ‘Kariyer Günleri’ söyleşisinde açıkladı. Prof. Dr. Yılmaz, söyleşiye katılan lise öğrencilerine yaklaşık 2 saat süren bir sunum yaptı.
Arguvan’daki programa Arguvan Kaymakamı Abdullah Şahin, Arguvan Belediye Başkanı Mehmet Kızıldaş, İlçe Jandarma Komutanı Teğmen Yusuf Soy, İlçe Emniyet Amir Vekili Okan Demir, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, Şehit Tuncay Göksu Çok Programlı Anadolu Lisesi yöneticileri, öğretmenleri ve öğrencileri katıldı.
Sunumunda çocukluğundan bugüne uzanan yaşamına ve mesleki kariyerine ilişkin bilgiler veren Prof. Dr. Sezai Yılmaz, daha sonra, özellikle gençlerin dikkatini çekecek yöntem ve görsellerle, başta karaciğer nakli olmak üzere organ naklinin ve organ bağışının önemine dikkat çekti.
Prof. Dr. Yılmaz, başarıya giden yolda öğrencilere bir takım tavsiyelerde de bulundu.
Rektörlerimiz büyük destek verdi
İnönü Üniversitesi Karaciğer Nakli Enstitüsü olarak iki binli yılların başlangıcında mütevazı bir hedefle karaciğer nakli yapmaya başladıklarını, dönemin rektörleri Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu ve Prof. Dr. Cemil Çelik’in büyük destekleri ile bu alanda ilk Türkiye’nin en iyisi, daha sonra Avrupa’nın en iyisi konumuna yükseldiklerini ifade eden Prof. Dr. Sezai Yılmaz, mevcut Rektör Prof. Dr. Ahmet Kızılay’ın da bu alandaki çalışmalara büyük destek verdiğini kaydederek, “Başarı, ortak hedefler çevresinde toplanan iyi niyetli yöneticilerin ve çalışanların ortak heyecanı ve halka, ülkeye hizmet etme azmiyle gelebilir ancak. Biz bunu başardık” dedi.
'Malatya Hadisesi'
Malatya’nın bu alanda imza attığı başarılara kimsenin inanmak istemediğini, bu aşamaya nasıl gelindiğinin sürekli sorulduğunu kaydeden Prof. Dr. Yılmaz “Yani küçük bir Anadolu şehrinde, nasıl bu iş başarıldı, neden Malatya diye soruluyordu. Anlayacağınız küçümseniyordu. Ama bugün Malatya, dünyada bu alanda marka olmuş bir merkez haline geldi. Türk Karaciğer Araştırmaları Derneği Başkanı Prof.Dr. Yılmaz Çakaloğlu, bir demecinde ‘Dünya, karaciğer nakli konusunda Malatya Hadisesi ile karşı karşıyadır’ demiştir. Bu hem ülkemiz, hem Malatya hem de bizim için gurur vericidir” diye konuştu.
Karaciğer nakli alanında, son derece yetkin, çalışkan ve hizmet coşkusu ile dolu bir ekiple birlikte; çok çalışarak, kimi zaman ameliyathanelerde 18-24 saat operasyon yaparak, halen bir öğrencinin yaşamının en önemli sınavına hazırlanması gibi okuyarak-yazarak, proje üreterek ve bilim üreterek, sürekli araştırıp okuyarak belirten Prof. Dr. Sezai Yılmaz, bugüne değin 2 bin 500 karaciğer nakli ameliyatı gerçekleştirdiklerini açıkladı.
Malatya Karaciğer Naklinin Messi’sidir, Ronaldo’sudur ama…
Organ bağışı konusunda Türkiye’nin dünya sıralamasında çok geride olduğunu, özellikle, beyin ölümü gerçekleşmiş, kadavradan organ bağışının çok düşük düzeyde kaldığını belirten Prof. Dr. Sezai Yılmaz, karaciğer naklini daha çok canlıdan canlıya yaptıklarını kaydederek, “Sapasağlam bir insanı neden ameliyat edip karaciğerinin bir parçasını alalım da karaciğeri iflas etmiş yakınına nakledelim? Evet, karaciğeri iflas etmiş hastanın yakını seve seve veriyor karaciğerinin bir parçasını. Yeter ki, bir yıl, 5 yıl, 10 yıl daha yaşasın o sevdiği insan, o yakını. Ama bu köklü bir çözüm değil. Çözüm, kadavradan, beyin ölümü gerçekleşmiş kişiden nakil yapmaktır. Ama bu çeşitli nedenlerle mümkün olmuyor; kültürel değerler diyebilirsiniz, organ bağışı bilincinin yeterli düzeyde olmaması diyebilirsiniz, ama sonuçta ortaya çıkan tablo bizi artık yepyeni bir kulvara zorluyor. Malatya karaciğer naklinin Messi’sidir, Ronaldo’sudur; çünkü, bugüne kadar 2 bin 500 civarında karaciğer nakline imza atmış bulunuyoruz. Bunu tek başıma yaptım demiyorum. Biz bir ekibiz. Arkadaşlarımızla birlikte. Ama, nüfusu 1 milyona yaklaşan Malatya’da yılda bir karaciğer bağışı yapılıyor. Ülkemizin birkaç kentini dışarıda tutarsak, diğer illerimiz de çok farklı değil Malatya’dan...” dedi.
Turgut Özal Tıp Merkezi ve Karaciğer Nakli Enstitüsü (fotoğrafta altta sağda)
Prof. Dr. Sezai Yılmaz, Türkiye’nin organ bağışı alanındaki kötü karnesinin yarattığı sorunları aşmak ve sıra bekleyen yüzlerce karaciğer hastasına umudunu mutluluğa dönüştürmek için, artık yeni bir kulvarda çalışmaya başladıklarını ve hedef büyüttüklerini açıkladı. Prof. Dr. Sezai Yılmaz, devrim niteliğindeki bu çalışmayı, Amerika’da daha önce denenen, ancak nakil sonrası yaşam süresi açısından başarısız olarak sayılan hayvandan insana karaciğer naklini yeni bilimsellik düzeyi ve çağdaş teknoloji ile başarmak için yoğun bir çalışma içinde olduklarını vurguladı.
Prof. Dr. Sezai Yılmaz, Arguvan Şehit Tuncay Göksu ÇP Anadolu Lisesi’nde karaciğer nakli, dünya ölçeğindeki Xenotransplantasyon, hayvandan-insana karaciğer nakli projesi ve İnönü Üniversitesi Karaciğer Nakil Hastanesi’nde yapılan karaciğer nakli sonrası hastaların yaşama oranına ilişkin spekülatif iddialar konusunda daha sonra şunları söyledi:
Hayvandan insana karaciğer nakli konusunda 6 aydır bu konuda çalışma yapılıyor. Bir arkadaşımızı bu konuda eğitim için Amerika’da Indiana Üniversitesi’ne gönderdik. 6 ay orada çalıştı, yeni döndü. Bize bir rapor sunacak. Gerek Sağlık Bakanlığı bünyesinde, gerekse YÖK bünyesinde çok ciddi anlamda, İstanbul’daki medikal kurumlar bazında, alt yapı konusunda bir hayli mesafe katettik.
Peki hangi hayvandan insana karaciğer nakli yapabiliriz?
Bazı şeyleri söylemekte mahsur yoktur. Şimdi insandan bir önceki türün, yani insan olmayan ama bu gruptan gelen canlılar, maymunlar, şempanzeler ve babunlar. Bir babundan alınan karaciğerin nakledilmesiyle 70 gün yaşamış bir insan var. Fakat maymunlar, karaciğer nakli için çok uygun değil. Bunun nedenleri birincisi maymunu tutamazsınız, besleyemezsiniz, maymun çiftliği oluşturamazsınız, maymunu ameliyata getiremezsiniz. İnanılmaz vahşi virüsler var ve bunların temizlenmesi zor. Dünya tıbbının bu noktada geldiği nokta. Tek bir hayvan türü var. Şu anda cilt ve kalp kapakçığı nakilleri yapılıyor. Sağlık Bakanlığı’nın oluru var. Nedir bu hayvan? Genetiği değiştirilmiş domuzlar. En uygun hayvan türü bu. Karaciğer hemen hemen insan karaciğerinin aynısı. İnanılmaz hızlı üreyebiliyorlar. İnanılmaz derecede fazla sayıda ulaşabilirsiniz. Kolayca çiftliği kurulup yetiştirilebilir. Genetiği çok kolay değiştirilebilir. Hücresel bazda insan karaciğerine çok benzer değişiklikler yapılabilir. Dolaysıyla gelecekte genetiği değiştirilmiş domuzlardan insana nakil olacak gibi görünüyor. Bizim de çok ciddi adımlarımız var. 5 yıl gibi bir hedef koyduk. Ümit ediyorum ki gelecekte karaciğer hastalığına sahip inanların da kurtuluşu, umudu olacak gibi görünüyor.
Karaciğer nakillerinden sonra hastaların yaşam süresinde dünya ortalaması % 82 iken, İnönü Üniversitesi Karaciğer Nakli Hastanesi’nde yapılan nakillerden sonraki başarı hedefimiz % 90’dı, gerçekleşme oranımız ise % 89’dur… % 1’lik sapma için üzgünüz
Yılbaşında başlarken, hedefimiz nakil olan hastanın 1 yıl sağ kalabilmesi, çünkü bir yılı aşınca zaten yaşıyorlar. Bu oranın, yani bir yıllık sağ kalabilme oranımız yüzde 90’nın üzerinde olsun hedefimiz vardı. 2018 hedefimiz boydu. Şimdi yıl bitiyor. 1 yıllık sağ kalma oranımız maalesef yüzde 89. Yüzde biri kaçırdığımız için çok üzgünüz. Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre bu oran yüzde 75’in üzerinde kalması gerekiyor, biz yasaların öngördüğünün çok üzerinde bir başarı oranı yakalamış bulunuyoruz yani. Mesela Sivas Valisi ameliyatı büyük şanssızlıktı. Yapılabilecek en iyi ameliyatı yaptık. Ama maalesef çok beklediği bir başka sebepten dolayı kaybettik. Sinan Şamil Sam’a bir şey yapamadık. Çünkü karaciğer bağışı yoktu elimizde. Elimizden bir şey gelmedi. Eski emniyet müdürümüz Orhan Savaş ise tükenmiş vakaydı. Orada yapılacak bir şey yoktu.
“Kanserli karaciğeri taktılar” diye manşet bile attılar
Daha önce şunları yaşadık. Bazı gazetelerde ‘Kanserli karaciğeri taktılar’ diye atılan başlıklar oldu. Bunlara takılmıyoruz. Biz sürekli çalışmak zorundayız. Önümüze bakıyoruz. Çünkü artık dünya görüyor. Hep çalışmamız gerekiyor. İnönü Üniversitesi Karaciğer Nakli Enstitüsü’nün geldiği nokta son derece tatminkar. Sonuçlar son derece iyi. Çok hastanenin veya birçok merkezin asla kabul etmediği hastalar buraya geliyor. Bizim haftada 3 gün toplantılarımız oluyor. Sadece karaciğer kanserli hastaları konuşmuyoruz. 25-30 tane hasta konuşuyoruz. Bu 30 hastanın hepsi Türkiye’nin bütün merkezlerin dolaştıktan sonra bize gelmiş oluyor. Hiçbir yer kabul etmiyor. Biz bunlara nasıl yardımcı olabiliriz diye bunu tartışıyoruz. Karaciğer nakli yapmaksızın nasıl yardımcı olabiliriz bunu da konuşuyoruz. Radyolojik, anjiyografik veya ilaç tedavisi olarak hastalara elimizden geleni yapıyoruz. O açıdan karaciğer nakli konusunda marka olmuş durumdayız.
Prof. Dr. Ramazan Özdemir Malatya için büyük kayıp
Ramazan Özdemir’in Malatya’dan gitmesine çok üzüldüm. Malatya için büyük kayıp. Birlikte gerçekten çok yan yana olduk. İyi bir Malatyalı. İyi bir insan sevdalısı, Malatya sevdalısı. Birbirimizi çok iyi anlıyorduk. Malatya için büyük kayıp. Tekrardan dönmesini ve Malatya’nın onu yeniden kazanmasını ümit ediyorum.
Prof. Dr. Sezai Yılmaz kimdir?
‘Arguvan Lisesi’nde Öylesine Bir Söyleşi’ başlığı altında doğduğu Arguvan’dan dünyanın tanıdığı bir cerrah olmaya uzanan hayat hikayesinde Prof. Dr. Sezai Yılmaz’ın biyografisine ilişkin bilgi de verildi.
28 Eylül 1962 yılında Arguvan ilçesine bağlı Karahöyük köyünde doğdu. İlk ve orta öğrenimini Malatya’da yaptı. 1985 yılında Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden birincilikle mezun oldu.
Bursa Işıklar Askeri Lisesi’nde Tabip Asteğmen olarak askerlik görevini yaparken Tıpta Uzmanlık Sınavı’na girdi ve Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin açtığı uzmanlık kadrosuna yine birincilikle girdi.
Ankara Yüksek İhtisas Hastanesi’nde Gastrointestinal Cerrahi alanında yan dal eğitimi aldı.
2000 yılında Amerika Pittsburgh Üniversitesi Tıp Merkezi’nde Karaciğer Nakli Doktorası yaptı.
- Diyarbakır, Dicle Ünv. Tıp Fakültesi (1979-1985)
- Ankara Numune Hast. Genel Cerrahi İhtisası (1988-1993)
- Ankara, Türkiye Yüksek İhtisas Hastanesi Gastroenteroloji Cerrahisi Yan Dal İhtisası (1993-1998)
- ABD, Pittsburgh Unv. (UPMC) Karaciğer Nakli (1998-1999)
- İzmir, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Canlı Vericili Karaciğer Nakli (2001)
- İstanbul, Bilim Ünv. Florence Nightingale Hast. Canlı Vericili Karaciğer Nakli (2006)
- Güney Kore, Ulsan Unv Asan Medical Center, Seul Canlı Vericili Karaciğer Nakli (2008)
Güler HAZAR, Yeni Malatya Gazetesi- malatyahaber.com
FOTOĞRAFLAR:
Prof.Dr. Sezai Yılmaz'ın Arguvan programından
Prof.Dr. Sezai Yılmaz'ın Albümünden
Prof.Dr. Sezai Yılmaz yönetimindeki ekibin nakil ile sağlığına kavuşturduğu çocuk hastalar