SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Dünyanın Gözü Malatya'da.."

0
Güncellendi - 2015-12-29 21:35:21
A- A+ PAYLAŞ

Malatya Büyükşehir Belediyesi’nin toplu taşıma faaliyetlerini yöneten MOTAŞ A.Ş. Genel Müdürü Enver Sedat Tamgacı, hizmete gireceği tarih konusunda defalarca verilen tarihlere ve yapılan açıklamalara rağmen bir türlü trafiğe çıkarılamayan trambüs sisteminin son durumuna ilişkin  özel açıklamalar yaptı. 

İhalesi ‘Trambüs’ olarak yapılan ve bugüne değin Malatya Büyükşehir Belediyesi yetkililerinin ‘Trambüs’ olarak adlandırdığı sistemin gerçekte troleybüs olduğunu doğrulayan ifadeler kullanan MOTAŞ Genel Müdürü Enver Sedat Tamgacı, “Türkiye’de belki bundan sonra bu araçlar trambüs adıyla anılacak. Çünkü troleybüslerin Türkiye’deki geçmişinde olumsuz bir imaj var. Bu araçlar ise yeni, modern ve daha teknolojik olduğu için bu isimleri koyalım dedik” şeklinde konuştu. 

“Baskılardan dolayı kısaltıyoruz”

Trambüs sisteminin hizmete gireceği zamanlama konusunda “Açılış tarihi ile ilgili verilen tarihleri kimlerin söylediğine bakmak lazım. Ama bu süreç çok kısa düşünülmemelidir” diyen MOTAŞ Genel Müdürü Tamgacı, test sürüşlerinin uzun sürdüğü konusundaki eleştirilere katılmadığını da belirterek “Test süresi bence uzun değil ve hatta baskılardan dolayı kısaltıyoruz” dedi. 

Sistemin hizmete girmesi için her şeyin hazır olduğunu ifade eden Tamgacı, “Biz hazırız. Trambüslerin test sürüşleri neredeyse tamamlandı. Ulaşımda kullanılmaya hazır. Sayın Belediye Başkanımızın talimatını bekliyoruz. O ne zaman açılışı için start verirse hizmete girmiş olacak. Tarih konusunda başkanın talimatını bekliyoruz” açıklamasını yaptı. 

Trafik Kanunu’nda da yoktu

İstanbul, Ankara ve İzmir gibi metropol illerde bir dönem kullanılan ancak rantabl olmadığı gerekçesiyle rafa kaldırılan troleybüsleri, yeni bir toplu taşıma aracıymış gibi ‘Trambüs’ adıyla lanse eden Malatya Büyükşehir Belediyesi’nin verdiği bu isimde araçların Karayolları Trafik Kanunu ve yönetmeliğinde yer almadığı ortaya çıkmış, bu durum araçların trafik tescillerinin neye göre yapılacağı ve sürücülerinin hangi sınıf ehliyete sahip olması gerektiği sorularını da akıllara getirmişti. 

MOTAŞ Genel Müdürü Enver Sedat Tamgacı, troleybüslerin Türkiye’deki olumsuz imajı nedeniyle trambüs isminin verilmesinin tercih edildiğini söyledi. 

MOTAŞ Genel Müdürü Tamgacı’nın troleybüs (Malatya Belediyesi’nin deyimiyle trambüs) sisteminin son durumuna ilişkin sorulara karşılık yaptığı açıklamalarda öne çıkan başlıklar şöyle: 

“Trambüs hazır, trafiğe çıkmak için başkanımızın talimatını bekliyoruz”

“Biz hazırız. Trambüslerin test sürüşleri neredeyse tamamlandı. Ulaşımda kullanılmaya hazır. Sayın Belediye Başkanımızın talimatını bekliyoruz. O ne zaman açılışı için start verirse hizmete girmiş olacak. Tarih konusunda başkanın talimatını bekliyoruz. Test sürüşleri beklediğimizden iyi geçti. Zaman zaman vatandaşlardan bir takım sorular geliyor ama bizim beklediğimizden de iyi oldu. Malatya için en ideal sistem olduğunu düşünüyorum. ‘Neden?’ derseniz birçok ilde raylı sistemlerle ilgili çalıştım ama Malatya için trambüs sistemi en uygun sistem. Malatya’nın bir nüfus artış oranı bir gelişme oranı var.  Dolayısıyla bu perspektiften baktığınızda 25 ile 50 yıl arasında bakmak lazım. Nüfus artışı ve yolculuk artışı hesaplanıyor. Dolayısıyla bunun dışındaki ulaşım anlamında bir başka yatırımın Malatya’nın geleceğini ipotek altına alacağını düşünüyorum.

“Trambüs dedik çünkü, trolyebüsün olumsuz bir geçmişi vardı” 

Türkiye’de belki bundan bu araçlar trambüs adıyla anılacak çünkü troleybüslerin Türkiye’de geçmişi bakımından olumsuz bir imajı var. Bu araçlar ise yeni, modern ve daha teknolojik olduğu için bu isimleri koyalım dedik.  

“Dünyanın gözü bu sistem nedeniyle Malatya’da” 

Haftaya İstanbul’da Uluslararası Toplu Taşımacılar Birliği’nin bir çalıştayı var. O çalıştaya katılıp troleybüsü veya trambüsü anlatacağız. Dünyanın birçok ülkesinden katılım olacak. Türkiye’de bir Kayseri bir de biz konuşmacı olarak katılacağız. Esasında dünyanın da gözü bu anlamda bizde. Açılış için başkanı bekliyoruz. Testler olumlu geçti. Bizim açımızdan sıkıntı yok. Açılış tarihi ile ilgili verilen tarihleri kimlerin söylediğine bakmak lazım ama bu süreç çok kısa düşünülmemeli. İmalat aşaması var, seri üretim veya münferit üretim var. Dolayısıyla testler de bazen uzayabiliyor. Eski troleybüslerden bunların farkı var. Daha modern, daha teknolojik ve görsel olarak da birçok farkı var. Çünkü biz burada test ettiğimiz o kadar kataner biteli yaklaşık 3 ay oldu ama biz bu sürede devamlı test ediyoruz. Bir sıkıntı oluyor ona uygun bir yazılım yapılıyor, bir başka sıkıntı oluyor bu kez ona uygun yazılım yapılıyor. Bu yazılımlar Almanya’dan geliyor. Dolayısıyla test süresi bence uzun değil ve hatta baskılardan dolayı kısaltıyoruz. Kış şartlarında yapılan test sürüşleri de başarılı geçti.

“Trambüsü üstün kılan iki neden var” 

Trambüsün iki yapılma nedeni var. Birincisi elektrikle çalışıyor olması, bir diğeri ise eğimlerde çok daha fazla tırmanma kapasitesine sahip olması ve kış şartlarında kaymanın minimum düzeyde olmasıdır. Dizel motorların yapı itibariyle birbirleriyle koordineli çalışmaları mümkün değildir. Elektrik motorları, bu araçlarda çok daha rahat hareket eder. 160 kilovatlık iki motorumuz var bizim. Biri devreden çıksa dahi rahatlıkla istenilen eğimi çıkabiliyor. Jeneratörümüz var. Enerji kesilirse kendisini rahatlıkla depoya kadar taşır. İddia edildiği gibi trambüslerin dizel motoru yok, dizel jeneratörü var.  Bu alternatif bir şey. Yolcu taşımak amaçlı değil. Olası bir enerji kesintisinde diğerinden besleyerek aracı depoya kadar götürebilmek. 

“Trambüs şoförleri özel eğitime tabi tutuldu”

Trambüs kullanacak şoförlerin hepsinin E sınıf ehliyeti var. Ayrıca trambüs kullanma konusunda yine bu şoförleri ciddi eğitimlere tabi tutuyoruz. Kataner hattı, sinyal eğitimlerimiz var”. 

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız