İnönü Üniversitesi Eğitim Fakültesi tarafından düzenlenen ve Türkiyenin değişik üniversitelerinden 33 bilim adamının katıldığı ve 3 gün sürecek olan Türkiye Cumhuriyetinin Kuruluşunun 100. Yılında Eğitim Kurultayı İnönü Üniversitesi Kongre ve Kültür Merkezi nde başladı.
Açılış törenine Vali Yardımcısı İnci Sezer Becel, İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu, Adıyaman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Gündüz, İnönü Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nevzat Battal, Milli Eğitim Müdürü Mehmet Bulut, Dekanlar, öğretim üyeleri ve çok sayıda öğrenci katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan tören piyanist Hande Dalkılıç tarafından sunulan piyano dinletisinden sonra açılış konuşmaları yapıldı.
Kurultay Danışmanı Prof. Dr. Süleyman Çetin Özoğlu, yaptığı konuşmada Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş ve sonrasında ki süreçte yaşanan eğitim alanındaki evrimleri ve Kurultayda ele alınacak konuları dile getirdi ve Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılı olan 2023 yılı ve sonrası sürecinde Cumhuriyetin felsefesini, eğitimini, kültürünü özümsemiş yöneticiler ve bireylerin kazandırılması öngörüsüyle gerçekleştirdiğimiz bu kurultayla hedefe ulaşmayı amaçlıyoruz dedi.
İnönü Üniversitesi rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğluda kurultay açılış konuşmasında şunları belirtti:
Eğitimin bireye ve topluma yapmış olduğu katkıların değerlendirilmesinde çok büyük bilimsel araştırmalar yapılmasına gerek yok. Dünyadaki gelişmiş, gelişmekte olan veya az gelişmiş ülkelere bakmak yeterlidir. Ülkelerin gelişmişliklerini değerlendiren uluslararası kabul edilmiş 100 civarında parametreden oluşan insani gelişme endeksine kalkınmış ve kalkınmakta olan ülkeler arasında büyük farklar göze çarpmaktadır. Ekonomik, sosyal, sağlık, siyasal ve kültürel parametreleri içeren insani gelişme endekslerindeki bu farklılığın tek bir açıklaması vardır. Eğitim! Eğitim sorunlarını nicelik ve nitelik olarak çağdaş anlamda çözmüş ülkelerin insani gelişme endeksindeki tüm parametreleri diğerlerine göre çok üst düzeydedir.
İnsanca yaşayabilmenin olmazsa olmaz unsurları olan özgür birey, çağdaş toplum ve bağımsız devlet yaratılabilmesi ancak eğitimle olur. Bütün sorunların kaynağı olan eğitim sorunların çağdaş anlamda çözemediğimiz sürece yüce Atatürkün hedeflediği Türkiye idealine ulaşabilme olanağı yoktur. Bu kurultayın bu bağlamda eğitim sorunlarımıza önemli katkılar yapacağına inanıyorum.
Kurultayda ilk olarak Cumhuriyetimizin Kuruluş Felsefesi konulu oturuma geçildi. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi eski öğretim üyelerinden Prof. Dr. Alpaslan Işıklı yaptığı konuşmada şöyle dedi:
"Günümüz küreselleşmecileri Atatürkçülüğü küreselleşmeciliğin karşısında, dar kalıplara sığdırmaya yönelik çalışmaları hızla devam ediyor. Ama UNESCO Atatürkü doğumunun yüzüncü yılını ATATÜRK yılı ilan etmesini görmüyorlar. UNESCO, Atatürkü sadece bir ulusun kurtuluşunu sağlayan ve yeni bir devlet kuran insan olarak görmüyor, getirdiği yenilikler ve çağdaş dünyaya ulaşma yönünde verdiği mücadeleleri de görerek Atatürkü ve Atatürkçülüğü bir dünya lideri ve düzeni olarak görüyor. Ama günümüz küreselleşmecileri bunu görmüyor, görmezden geliyor. Onların istediği küreselleşme Ulusal devleti- ulus devlet anlayışını terk edin anlamında. Soruyoruz , peki bu yeni devletin iktidarı kim olacak? diye yanıtlayamıyorlar. Dünya Bankası, IMF gibi güç odaklarını söyleyemiyorlar. Özetle egemenliğinizi terk edin diyorlar. 19.Yüzyıl sonlarında başlayan liberalizmin (vahşi kapitalizm) özellikle de 1970li yıllardan sonra getirdiği bunalım-baskı ve şiddet toplumların yaratılmasına neden olmuştur. Bu süreçte İnsanların kafalarının içi boşalacak karınları doyacak anlayışı hakim olmuştur. Son dönemlerde ise insanlarımızın hem kafasının içi hem de karınları boşalmıştır. Medya sayesinde bu süreç daha da geniş yığınları kapsamıştır. Ülkemizde bu yönlü tahribatlar ilk kez yaşanmıyor. İlki 1945ler sonrası İngiltere yerine ABDye geçen egemenlik ve ABDnin ABD, ABDlilerindir sözünü Dünya ABDnin dir felsefesiyle başlatılan ve Marshall yardımı süreci başlamıştır. Ne yazıktır ki Marshall yardımının başladığı dönemde 12 adet eğitim reformu adı altında Milli Eğitime öneriler sunulmuştur. Bu önerilerin sunulma tarihleri ile Köy Enstitülerinin kapatılması aynı döneme gelmektedir. Tahribatta İkinci büyük evre de 12 Eylülden sonra başlamıştır. Yeni Dünya Düzeni ideolojinin yeni filizlenmeye başladığı bu dönemlerde ilk olarak eğitim piyasaya inmiş ve eğitimin içeriği dinselleştirilmiştir. Anımsayınız o dönemde Rabıta adlı örgüt din adamlarının maaşını ödüyordu. Eğitimin piyasa inmesi de zaman içerisinde uluslar arası bir kimliğe bürünmesine yol açıyor. Aynen bakkalların markete marketlerin hipermarkete ve bunların da uluslar arası marketler zincirine dönüşmesinde ki süreç gibi
Kurultayın 26 Nisan 2008 günü yapılacak kapanış programı ile sona ereceği bildirildi.
HABER-FOTO: Yaşar KARAASLAN