'Ehl-i Beyt Sevgisi' Paneli

Muharrem ayı nedeniyle belediyece düzenlenen "Ehl-i Beyt Segisi" konulu panel Belediye Konferans Salonu'nda gerçekleştirildi ve ilgi gördü.

Panele ilişkin Belediye Basın Bülteni şöyle:

"Malatya Belediyesi 2010 yılı kültürel etkinlikleri kapsamında Muharrem Ayı nedeniyle düzenlenen “Ehl-i Beyt Sevgisi” konulu panele vatandaşlar büyük ilgi gösterdi.

17 Aralık Cuma günü saat 17.00’de Belediye Konferans Salonunda gerçekleştirilen paneli İnönü Üniversitesi Fen Edb. Fak. Sosy. Böl. Öğrt. Üyesi Doç Dr. Taner Tatar yönetirken, konuşmacı olarak Cem Vakfı Malata Şube Başkanı Eşref Doğan, Hacı Bektaşi Veli Vakfı Başkanı Hasan Meşeli ile Zeynel Abidin Vakfı Başkanı Erdoğan Ünverdi katıldılar.

Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği panele, Belediye Başkanı Ahmet Çakır’ın yanı sıra İl Müftüsü Hacı Yusuf Gül, İl Özel İdare Genel Sekteri Sami Er, İnönü Üniversitesi Rektör Yardımcısı Süheyla Ünal, Emniyet Müdürü Ali Osman Kahya, Baro Başkanı Eyüp Kutlubay, Belediye Meclis Üyeleri, Belediye Başkan Yardımcıları, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile çok sayıda vatandaş katıldı.

Panelin açılış konuşması yapan Malatya Müftüsü Hacı Yusuf Gül, Muharrem Ayında bir arada olmanın, birlik ve beraberlik içerisinde olmanın önemine vurgu yapıp, “Böyle özel bir günde çok anlamlı bir konu etrafında alanlarında uzman panelistlerle bizleri bir araya getiren Belediye Başkanına çok teşekkür ediyorum” dedi.

Müftü Gül’den sonra bir konuşma yapan Belediye Başkanı Ahmet Çakır’da, “Öncelikle Muharrem ayı münasebetiyle düzenlediğimiz “Ehl-i Beyt Sevgisi” konulu panele hoş geldiniz, diyor hepinizi en derin saygı ve muhabbetlerimle selamlıyorum.

İdrak etmekte olduğumuz Muharrem ayının barışa, huzura, birliğimize, kardeşliğimize ve dayanışmamıza vesile olmasını diliyorum.

Kültürel etkinliklerimizi planlarken; konularına göre çeşitli sivil toplum kuruluşları ile istişareler yaparak, birlikte programlar yapmaya, böylece her yaş ve düşünceden insanımıza hitap etmeye özen gösteriyoruz.

İşte bugün o programlardan birinde, Ehli Beyt Sevgisi konulu panelde birlikteyiz. Bu programı, ilimizde faaliyet gösteren üç güzide vakıfla birlikte gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Her üç vakfımızın saygıdeğer başkanlarına programa katkılarından dolayı bir kez daha teşekkür ediyorum.

Ayrıca bu programı önümüzdeki yıldan itibaren ulusal düzeyde, daha zengin bir format ve içeriğe kavuşturarak düzenlemek istediğimizi burada ifade etmek istiyorum.

Hicri yılın ilk ayı olan Muharrem ayı, birçok peygamberin hayatında önemli hadiselerin cereyan ettiği kutlu bir ay. Muharrem ayı, İslam tarihinde önemli olaylara sahne olmuş ise de bu ay, daha çok bizlere Kerbela faciasını ve imam Hüseyin Efendimizin onurlu kıyam ve şahadetini hatırlatmaktadır. Üzerinden asırlar geçmesine rağmen, yürekler dağlayan bu elim hadiseyi Müslümanlar olarak unutmadık, unutmayacağız.

Tarih boyunca aziz milletimiz, Ehl-i Beyte, Efendimizin mübarek soyuna büyük önem vermiş; çocuklarının isimlerini Ali, Fatma, Hasan, Hüseyin, Zeynep, Cafer gibi isimler koymak suretiyle, onun temiz soyunun hatırlanarak yaşatılmasına büyük özen göstermiştir.

Özetle ifade edecek olursak, Kerbela; haksızlığa karşı onurlu bir duruşun, direnişin ifadesidir. Kerbela, bütün mazlumların, mağdurların, onurlu kıyamlarının adıdır. Bugün Kerbela; ne adına, niçin, kimlerin güvenliğini tehdit ettiği için öldürüldüğünü dahi bilmeyen, Filistinli çocukların, Ali’lerin, Fatma’ların, Zeynep’lerin feryadıdır. Kısaca, Kerbela, bugün, bütün bu anlamları fikir ve idrak etmenin günüdür.

Bu duygu ve düşüncelerle teşriflerinizden dolayı tekrar teşekkür ediyor; Başta büyük imam Hz. Hüseyin olmak üzere, kerbela şehitlerine rahmet diliyor; her gününüzün Aşura bilinciyle geçmesini diliyorum” dedi.

Doç Dr. Taner Tatar ise yaptığı konuşmada, “Niçin Hz. Hüseyin katledildi, Yezit neye tahammül edemedi. Yezit’in tahammül edemediği karşısında gördüğü hakikatti o hakikat ki Yezit’in bütün kışkırtmalarına rağmen bütün oyunlarına rağmen hakikat yolunda kaderime yürüyorum ben diyerek yürüdü ve geri dönmedi. Hz. Hüseyin kutsalı siyasete kurban etmemek amacıyla yola çıktı ve Hz. Hüseyin kutsalı siyasete kurban etmek yerine kendisi kurban olmayı tercih etti. Yezit hakikati ortadan kaldırıyorum diye can’a kastetti. Yezit iktidar koltuğuna oturdu, Hz. Hüseyin kıyamete kadar gelecek insanların gönül tahtına kondu” dedi.

Panelde ilk olarak Zeynel Abidin Vakfı Başkanı Erdoğan Ünverdi, İmam Zeynel Abidin’de tevhit anlayışı konusunda bilgiler aktardı.

Kerbela vakasında Ehli beyt neslinden yalnız İmam Zeynel Abidin’in kurtulduğunu belirten Ünverdi, İmam Zeynel Abidin Kerbela’da esir dilişi ve yaşantısı hakkında bilgiler aktardı.

Zeynel Abidi’nin seyit soyundan olduğunu belirten Ünverdi, “İmam Zeynel Abidin Kerbela’da hasta yatağında olduğundan Kerbela vakasında şahadete ulaşamamış daha sonra şehit edilmiştir. İmam Zeynel Abidin Kerbela’da esir edildikten sonra şehit edilen Ehl-i Beyt hanımlarıyla birlikte Şam’a getirilip Şam’da Yezit’in sarayında esir edilmiştir."dedi.

Daha sonra Hacı Bektaşi Veli Vakfı Genel Başkanı Hasan Meşeli’de Hacı Bektaş-ı Veli’ye göre Ehl-i Beyt sevgisi hakkında bilgiler verdi.

Hacı Bektaşi Veli Vakfı Genel Başkanı Hasan Meşeli, 6 yıldan beri Malatya Belediyesi olarak Ehl-i Beyt Sevgisi konulu panel düzenlenmekte. Bu güzel etkinliklerden dolayı sayın Belediye Başkanımıza teşekkür ediyorum” dedi.

Meşeli, “Hünkar Hacı Bektaş-ı Veli’nin bu zamana kadar yeteri kadar anlatılamadığını ve aydınlatılamadığını söyleyerek Hacı Bekaş-ı Veli’nin yaşantısı hakkında bilgiler verdi. Hacı Bektaş-ı Veli Anadolunun Moğol istilasına uğradığı yıllarda Anadolu’daki Türk Birliğinin sağlanması İslamiyet’in ve Elh-i Beyt sevgisinin yayılması için Anadolu’ya gelmiş. Anadolu’da zalimlere karşı bir olun, diri olun, iri olun sloganı ile Anadolu’da milli birlik ve beraberliğin sağlanmasında büyük gayret göstermiştir.

Son olarak konuşan Cem Vakfı Malatya Şube Başkanı Eşref Doğan ise Mevlana’da Ehl-i Beyt anlayışı hakkında bilgiler aktardı.

Doğan, Mevlana Hazretleri Horasanda yaşamış ve daha sonra göç ederek ailesiyle birlikte Konya’ya yerleştiğini zamanın ilim adamlarından ve alimlerinden dersler aldığını belirtti. Eşref Doğan, Mevlana’nın hayatı ve yaşantısı hakkında örnekler vererek bilgiler aktardı. Doğan, "Peygamberimiz derki Ali ile ben bir nur idik ve Abdulmutalip’e kadar bir nur olarak geldik. Abdulmuhatip’te ikiye ayrıldık ben Abdullah’tan o Ebutalip’ten geldi der. Şimdi tasavvufta bunları üst üste koyduğumuz zaman bu metni çok daha iyi anlayabiliriz."dedi.

Eşref Doğan, Mevlana Hazretlerinin türbesinde bir yazının bulunduğunu ve bu yazının Mevlana’nın Ehl-i Beyt sevgisini ve Hz. Hüseyin sevgisini açıklaması bakımından çok önemli olduğunu belirtti. “Sanmaki şafak vakti gördüğün o kızıllık feleğin, göğ’ün kızıllığıdır, O Hz. Hüseyin’e kan ağlayan güneşin kızıllığıdır.

Panel Sevim Emir tarafından okunan şiirle sona erdi.

Alevi – Bektaşi Klasikleri “Mâkâlat” adlı eser Beledie Başkanı Ahmet Çakır’ın hediyesi olarak paneli izlemeye gelenlere hediye edildi."