- Rektör Prof.Dr. Kızılay, adaylık sürecinde çok iddialı konuştuğu üniversiteyi Türkiye’de ilk 10 üniversite arasına sokma hedefiyle ilgili bu kez temkinli konuştu.
İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kızılay, İnönü Üniversitesini Türkiye üniversiteleri arasında ilk 10’a dünya üniversiteleri arasında ilk 500’e sokma hedefinin devam ettiğini belirterek “Ama bunu yapmak çok uzun emek gerektiren, zaman gerektiren bir hedef. Adım adım gideceğiz. Dünyanın ilk 500 üniversitesi arasına girmek hedefine de adım adım gideceğiz” dedi. Orta Doğu Teknik Üniversitesi Enformatik Enstitüsü bünyesinde kurulan URAP’ın açıkladığı 2017 yılı Türkiye üniversiteleri sıralamasında İnönü Üniversitesi’nin bu yıl 29. Sıraya yükseldiğini kaydeden Prof. Dr. Kızılay “Biz devraldığımızda üniversitemiz ilk 50’ye giremiyordu. 51. Sıradaydı. Bu yıl 102 devlet üniversitesi arasında da 25. Sıraya yükseldi. Türkiye’de ilk 20’ye hızla ineceğimizi düşünüyorum. Ama daha sonra bir basamak atlamak yani 20’den 19’a veya 19’dan 18’e inmek büyük bir emek gerektirecek. Bunu da adım adım yapacağız. Bütün bu hedefler uzun zaman ve emek gerektiren hedefler” diye konuştu.
İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kızılay, 2017 yılını değerlendirmek üzere Kale Göl Otel’de basın mensuplarıyla bir araya geldiği toplantıda, üniversitenin yanı sıra Turgut Özal Tıp Merkezi’nde otopark sorunu başta olmak üzere sağlık hizmetlerinde yaşanan aksaklıklara ilişkin eleştiri ve soruları yanıtladı.
Kızılay’ın, rektör adaylığı sürecinde son derece iddialı bir söylemle İnönü Üniversitesini Türkiye üniversiteleri arasında ilk 10’a, dünya üniversiteleri arasında ilk 500’e girmesini sağlamaya yönelik bir hedefinin olduğu, üniversite bünyesinde akademik ve bilimsel çalışmaların bu hedeflere paralel olarak sürdürülüp sürdürülmediğinin sorulması üzerine, adaylık sürecindeki iddialı söyleminin aksine temkinli bir yanıt verdi. ‘Bu işler uzun zaman ve emek gerektiriyor’ diyen Prof. Dr. Kızılay, şöyle konuştu:
“Türkiye’de üniversiteleri sıralayan birkaç tane sistem var. Bir tanesi URAP bir tanesi de Yenilikçi ve Girişimci Üniversite Sıralaması. URAP 2017 rakamlarını açıkladı. URAP verilerinde İnönü Üniversitesi 2017-2018 yılında 29. Sıraya yükseldi. Biz devraldığımızda üniversitemiz ilk 50’ye giremiyordu. 51. Sıradaydı.102 devlet üniversitesi arasında da 25. Sıraya yükseldi.
Üniversitemizi bir dünya üniversitesi yapma hedefim ve hayalimin arkasındayım. Bu Türkiye’nin ilk 10 üniversitesi arasına sokmak hedefim devam ediyor ama bunu yapmak çok uzun emek gerektiren, zaman gerektiren bir hedef. Adım adım gideceğiz. Dünyanın ilk 500 üniversitesi arasına girmek hedefine de adım adım gideceğiz. Verdiğim rakamlar bu yönde bize olumlu işaretler veriyor. Ama yeterli mi? Yeterli değil. Dünyanın ilk 500 üniversitesi arasına girdik ama nerden girdik? Bir rakam açıklandı. Dünyanın en güzel yeşil kampüsleri sıralamasında ilk 500’e girdik. (Endonezya Üniversitesi tarafından 2010 yılında hayata geçirilen UI Greenmetric Dünya Üniversite Sıralamasında İnönü Üniversitesi 469. Sırada)
Kampüsümüz yeşil bir kampüs. Ama bilimsel olarak girmek hedefindeyiz ve bu hedefimize devam edeceğiz. Bu böyle kısa sürede olacak bir şey değil. Türkiye’de ilk 20’ye hızla ineceğimizi düşünüyorum. Ama daha sonra bir basamak atlamak yani 20’den 19’a veya 19’dan 18’e inmek büyük bir emek gerektirecek. Bunu da adım adım yapacağız.”
“Hastane için yapılan eleştirileri haklı buluyorum çünkü insan kaynağımız eksik”
İnönü Üniversitesi’nin marka yüzünü oluşturan Turgut Özal Tıp Merkezindeki sağlık hizmetlerinde ciddi aksamalar olduğu, muayene ve tahlillerle uzun kuyruklar oluştuğu, servislerde temizlik ve hasta bakım personelinin yetersizliği nedeniyle vatandaşlar tarafından kamuoyuna bir takım şikayetlerin yansıtıldığının hatırlatılması üzerine de Rektör Kızılay, hastane için yapılan eleştirileri haklı bulduğunu belirterek “Çünkü insan kaynağımız eksik. Bir başka servisten bir başka servise personel kaydırarak hizmet veriyoruz” dedi.
“Ben yeni bir servis açıyorum ama nasıl açtığımı gelin bana sorun”
Yatak ihtiyacı nedeniyle yeni servisler açmak zorunda kaldıklarını ancak her yeni açılan servise ancak başka servislerden personel kaydırarak hizmet vermek zorunda kaldıklarını ifade eden Rektör Prof. Dr.Kızılay, “Yeni bir servis açıyorum ama nasıl açtığımı gelin bana sorun. Açtığımız servise örneğin başka bir servisteki temizlikçiyi kaydırarak hizmet vermeye çalışıyoruz. Diyeceksiniz ki hocam yeni servis açmayın. Ama şehrin de giderek artan sağlık hizmeti ihtiyacı var. Yer olmayınca hasta kabul edemiyoruz ve bu konuda çok şikayet geliyor. Ama bizim sekreter, güvenlik görevlisi, temizlik personeli ve hasta bakım personeli açığımız var. İnsan kaynağı bakımından çok güçlü bir desteğe ihtiyacımız var çünkü hastanedeki arkadaşlarımız hakikaten fedakârlıkla çalışıyor. Bu konuda sizin de bize destek olarak sürekli gündeme getirmenizi istirham ediyorum. Rakamları verdim. Hastanede ve tüm üniversitede 1901 adet taşeron çalıştırıyoruz. 1902 yapamıyoruz bunu. O zaman hizmet kalitemizi nasıl artıracağız? Hizmet sektörüyüz ama hizmet kalitemizi nasıl artıracağız?
Çok iyi hocanız çok iyi doktorunuz olabilir ama kapıdaki görevliden servisteki hasta bakıcı ve temizlik elemanına kadar hepsi yeterli sayıda ve nitelikte olacak ki hizmet kalitemiz yüksek olsun. Bu nedenle bu konuda sürekli eleştiriler gelecek ama biz de elimizdeki imkanlarla en iyi hizmeti vermeye gayret ediyoruz” ifadeleriyle cevapladı.
“3-5 kuruş otopark ücreti de verin”
Prof. Dr. Ahmet Kızılay, kamuoyunda büyük tepki çeken başhekimlik katındaki otoparkın vatandaşa kapatılması, otopark yetersizliği ve üniversite yönetiminin bu sorunu nasıl çözeceğine ilişkin bir soruya da şu yanıtı verdi:
“Hastane büyüdükçe otopark hizmeti ihtiyacı artıyor. BİMER’e en çok yapılan şikayetlerin başında otopark ücreti geliyor. İnsanlarımız diyor ki otopark ücretsiz olsun. Koskoca bir hastaneyi çeviriyoruz. 3-5 kuruş da otopark ücreti verin. Hastanemiz için çok kıymeti var. Otoparkı ücretsiz yapmak kolay ama bir otopark ücretinden sıkılmamak gerektiğini düşünüyorum. Çünkü hastanemizin çok ihtiyacı var. Ben Malatya’nın bir evladıyım, hekim olarak bir tane özel ameliyat yapmış değilim. Ücretli özel bir hizmet vermedim. Fakat otopark ücretine hastanemizin ihtiyacı var.”
“Kalkınma Bakanlığı yeni bir yatırım müsaadesi vermedi”
Gerek tıp merkezimizin gerekse kampus tarafında sağlık birimleri ve personel için otopark ihtiyacı var. Bu sorunu çözmek için arayışlarımız devam ediyor. Hatta 2018 yatırım bütçemizde var. Ama Kalkınma Bakanlığı, ‘2017 yılında çok yatırıma başladınız, 2018’de ancak bunları tamamlarsınız’ deyip yeni bir yatırım müsaadesi vermek istemiyor. Görüşmelerimiz devam ediyor. Eğer Kalkınma Bakanlığından bir bütçe alamazsak belki yap-işlet-devret modeli ile otopark yapma çözümünü düşünüyoruz ama şimdilik Kalkınma Bakanlığı ile görüşmelerimiz devam ediyor. Buradan da bulamazsak başka kaynak bulma çalışmasına gideceğiz.”
Rektör Kızılay, Türkiye genelinde önemli bir sorun olan ölümcül hastane mikrobuyla ilgili geçtiğimiz hafta yaygın medyanın da gündemine gelen ‘tüm hastanelerde kullanılan antiseptik dezenfektanların merdiven altı üretim olduğu, sahte dezenfektan üreticilerinin resmi ihaleler yoluyla hastanelere sattığı’ yönündeki haberlerin hatırlatılıp, Turgut Özal Tıp Merkezi’nde enfeksiyon nedeniyle ölüm iddialarının zaman zaman gündeme geldiği bu yönde denetimlerin olup olmadığı yönündeki soruya ise, “Ben bu konuda bilip bilmeyen herkesin yorum yapmasını doğru bulmuyorum. Madem hangi dezenfektanın kullanıldığını merak ediyorsanız gidin fotoğrafını çeki. Bana soracağınıza gidin oradaki temizlikçinin kullandığı dezenfektanı sorun. Standardı var mı, hangi marka deyin. Dışarıdan bir insan gözüyle bunun değerlendirilmesi doğru değil. Her türlü kontroller yapılıyor. Gerekiyorsa, enfeksiyon söz konusu oluğunda yoğun bakımı bir hafta süreyle kapatıyoruz ve hasta almıyoruz. Böyle dışarıdan yorumlarla bir hastaneyi karalama doğru değil” şeklinde cevapladı.
Güler HAZAR, Ferdi DURDU- Yeni Malatya Gazetesi, malatyahaber.com