İkinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'nün kızı ve İsmet İnönü Vakfı Başkanı Özden Toker, mesleki rekabetler ve politik kavgaların ağabeyi Erdal İnönü'yü hiçbir zaman değiştiremediğini belirterek, "Kendi doğrularını söylemekten vazgeçmedi." dedi.
İkinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'nün kızı ve İsmet İnönü Vakfı Başkanı Özden Toker, vefatının 14. yıl dönümünde ağabeyi Erdal İnönü'yü AA'ya anlattı.
Erdal İnönü'nün vefatının üzerinden 14 yıl geçti
Prof. Erdal İnönü'yü kaybedeli 14 yıl olduğunu belirten Toker, "O örnek bir bilim insanı, devlet adamı ve benim için hiç yok olmayacak, hep var olacak Erdal ağabeyimdi." ifadesini kullandı.
"Erdal ağabeyim babamın tabiriyle riyakarlık bilmeyen bir çocuktu." diyen Özden Toker, konuşmaktan çok dinlemeyi ve düşünmeyi sevdiğini aktardı.
Erdal İnönü'nün meraklı, soru soran, araştıran ve çok okuyan bir kişi olduğunu belirten Toker, şöyle devam etti:
"Yüksek eğitim çağına gelince felsefe ve fizik arasında kararsız kaldı. Babama danışınca, o 'Felsefeye ömür verilmez ama fizikçi olman iyi. Ben de gençliğimde bilimle uğraşmak istemiştim' demiş. Erdal kuantum fiziğini seçmiş. Yurt içinde ve yurt dışında uzun süren çalışmalar sonucunda fiziğin Nobeli sayılan 'Wigner Ödülü'nü almaya layık görüldü. Erdal anılarında, hayatını birleştirdiği Heybeliada komşumuzun kızı sevgili Sevinç Sohtorik’ten 'Çok cesur bir insandır. Onu hemen fark ettim. Benimle evlenmeyi ve evlendikten kısa bir süre sonra Amerika’ya gitmeyi kabul etmesi de bunun göstergesi. Bu cesareti oradaki yaşantımızda devam etti. Hala da devam ediyor' diye naklediyor. Bence bir balayı gibi başlayan bu beraberlik 50 sene hep öyle kaldı."
"Sosyal demokratları bir araya getirmek için ona başvuruldu"
Türkiye’de işler karışıp, politika bir çıkmaza girince, sosyal demokratları bir araya getirmek için ağabeyi Erdal İnönü'ye başvurulduğunu aktaran Özden Toker, "Ağabeyim politika ile ilgili görünmezdi ama yaşadığı ortamda konuşulanları, tartışılanları can kulağı ile dinlediği için gerçek politikanın ne olduğunu biliyordu." değerlendirmesini yaptı.
"Vazifeşinaslık ve sorumluluk onu politikaya soktu." diyen Toker, şunları söyledi:
"Kendi tabiriyle 'Daha kötüsü gelmesin' diye... Mesleki rekabetler ve politik kavgalar onu hiçbir zaman değiştiremedi, hep olduğu gibi kaldı. Duygularını, düşüncelerini açıkça ifade etmekten, kendi doğrularını söylemekten vazgeçmedi. Kendi gibi taraf tutmadan, gerçek demokrasiye gönül vermiş gençleri bir araya getirip yeni bir parti kurmayı düşündü. İzin verilmeyince var olan partilerle koalisyon kurarak sorunlara çare bulmaya çalıştı."
Hayri İnönü'nün, 81'inci yaş gününde bir yemek düzenlediğini belirten Toker, İnönü'nün orada ona sevgilerini ifade eden dostlarına, her zamanki muzip güler yüzü ile "Bana iyi ki doğdun değil, iyi ki yaşıyorsun demeleri gerekiyor." dediğini aktardı.
Erdal İnönü'nün 14 yıl önce ebedi hayata göçtüğünü anımsatan kardeşi Özden Toker, "Erdal ağabeyciğim iyi ki sana kimse riyakarlık öğretemedi. İyi ki hep olduğun gibi kaldın. Kendinle barışık, etrafınla hoşgörülü yaşadın. Merak etme anıların, eserlerin, kitaplarınla, yok olmayıp, hep var olacaksın." ifadelerini kullandı.
Ankara, AA