Malatya Valisi Mustafa Toprak, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında 7. Ana Jet Üs Komutanlığı'ndaki durumla ilgili şimdiye kadar bilinmeyen bir detayı anlattı. Vali Toprak, darbe girişimi sırasında jet üssündeki mevcut uçakların yanı sıra, başka bir üsse ait 18 savaş uçağının bulunduğunu belirterek, "Eğer o gün uçakları kaldırsalardı, bugün belki burada bu konuşmaları yapamayacaktık." dedi.
Malatya Gazeteciler ve Televizyoncular Cemiyeti'nin 'Darbeler, Medya ve Malatya Sempozyumu'na katılan Malatya Valisi Mustafa Toprak, 15 Temmuz darbe girişimi ile ilgili detaylı bilgiler aktardı. Vali Toprak; "Bandırma'daki jet üs komutanlığının onarımda olması nedeni ile oraya ait 18 adet F-16 uçağı da Malatya'daydı. Yani bir taraftan burası F-4 uçaklarının olduğu bir yer, ilaveten de o tamirat nedeni ile de F-16 uçakları buradaydı. Yani kuvvet ikiye katlanmış durumdaydı. Eğer o gün uçakları kaldırsalardı, bugün belki burada bu konuşmaları yapamayacaktık." dedi.
SEMPOZYUM..
Konuşmacı olarak Hürriyet Gazetesi Ekonomi Müdürü Gazeteci Vahap Munyar ve Türkiye Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İsmail Kapan’ın katıldığı sempozyum öncesi açılış konuşmasını gerçekleştiren Malatya Gazeteciler ve Televizyoncular Cemiyeti Başkanı Kemal Deniz’den sonra Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır ve Malatya Milletvekili Öznur Çalık'tan sonra katılımcılara hitaben konuşan Vali Toprak” Basınımız sosyal ve kültürel gelişmelerin, kalkınmaya yönelik ekonomik atılımların; insanı-insanlığı, devleti-milleti ilgilendiren olağanüstü gelişmelerin kamuoyu ile paylaşılması ve halkın olumlu ya da olumsuz tüm bu gelişmelerden haberdar edilmesi noktasında çok önemli bir görev icra etmektedir. Dolayısıyla basın ve medya kuruluşları ile basın ve medya mensuplarının halkın gözü, kulağı; devlet ve vatandaş arasındaki iletişimi sağlayan köprülerin en önemlisi olduğunu söylemek hiç de yanlış olmayacaktır.
Kamuoyunu doğru, hızlı ve sağlıklı bir şekilde bilgilendirmek takdir edersiniz ki oldukça zor ve bir o kadar sorumluluk ve hassasiyet gerektiren bir görevdir. Fakat basın mensubu arkadaşlarımız, en ağır doğal şartlar, hatta savaş ve kriz ortamlarında bile sorumluluk bilinciyle, fedakârca vazifelerini yerine getirmenin çabası içindedir.
Zaman zaman en doğru, en sıcak, en gerçek haberi kamuoyuna ulaştırmak maksadıyla içinde bulunduğu şartların zorluğunu önemsemeyen ve maalesef canından olan basın mensupları olduğuna şahit olmaktayız. Bundan mütevellit, yöneticisinden teknik personeline kadar basın camiasını bu özverileri, cesaretleri ve azimleri nedeniyle takdir etmek gerektiğini belirtmek istiyorum.
Gazetecilik, halkımızın haber alma hakkını kullanmasına yardımcı olmak amacıyla doğruluk, tarafsızlık, objektiflik, özel hayata ve kişilik haklarına saygı gibi değerleri uhdesinde barındıran önemli bir meslektir. Bu mesleği icra etmekte olan gazeteci arkadaşlarımız da, ilkeli yayıncılık anlayışı çerçevesinde olayları tarafsız bir şekilde halka aktarmakta, bir anlamda kamu vicdanının sesi olmaktadırlar. Fakat Devletimiz, Milletimiz ve Milli İrademiz söz konusu olduğunda Aziz Türk Milleti’nin mert evlatlarının tarafı bellidir; o da Türkiye Cumhuriyeti Devletimizin ve Türk Milleti’nin tarafıdır.
Her ne kadar yakın tarihimizde bazı darbeler meydana gelmiş olsa da milli ruha sahip yediden yetmişe herkes 15 Temmuz’un ihanet, hıyanet, yıkım ve kıyım teşebbüsü olduğunda hemfikirdir. Gazi Meclisimize, Sayın Cumhurbaşkanımıza, Devlet Büyüklerimize, Emniyet ve Güvenlik Güçlerimize, kamu hizmet binalarına ve masum vatandaşlarımıza alenen kast edilmiş olması bunun en bariz göstergesidir.
Ancak hıyanet şebekesi ve okyanus ötesi elebaşları bir şeyi hesap edemediler ki o da tarihi şan ve şerefle dolu olan Türk Milleti’nin Vatan-Millet-Devlet-Bayrak ve Hürriyet söz konusu olduğunda kadın-erkek, genç-yaşlı, işçi-memur, esnaf-köylü demeden canla başla mücadeleye girmekten çekinmediği ve asla bunlardan taviz vermediğidir.
İşte Türk Basını da bu onurlu duruşun en güzel örneğini sergileyerek hain kalkışma sürecinde Milli İrademizin yanında yer almış ve yapılan cesur yayınlarla Yüce Türk Milleti’nin cesaretini perçinlemiş, devlet mekanizmasının seri ve pozitif işlemesi yolunda olumlu katkılar sunmuştur. Buna mukabil hepinizin huzurunda buradaki basın mensuplarımızın şahsında Türk Basınının güzide temsilci ve mensuplarına şükranlarımı sunuyorum.” diyerek 15 Temmuz’un ilk saatlerinde ve sonraki günlerde Malatya'da yaşananlara değinerek, şahsen yaşadığı süreci, beraberindekilerle ve Malatya halkı ile birlikte darbecilere karşı verdiği mücadeleyi anlatıp 'kahraman' diye nitelediği Malatya halkına teşekkür etti.
Ferdi DURDU, Yeni Malatya Gazetesi- malatyahaber.com- Bülten