SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Farkı Siz de Hissedeceksiniz"

0
Güncellendi - 2015-12-27 18:57:44
A- A+ PAYLAŞ

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Malatya'ya geldi. 

Malatya Havalimanı'nda il protokolü tarafından karşılanan Başbakan Erdoğan'a bazı bakanlar da eşlik etti.

Başbakan Erdoğan, havalimanından sivil toplum örgütleri temsilcileriyle toplantı yapacağı Anemon Oteli'ne hareket etti. Yolda birkaç kez vatandaşlarca durdurulan Başbakan, onlarla sohbet etti, çocuklara oyuncak dağıttı ve daha sonra toplantının yapılacağı otele geçti.

Başbakan, burada yaptığı konuşmada Malatya ile ilgili  şunları söyledi:

”735 milyon liralık 79 farklı hizmetleri hizmete açacağız. Doğanşehir ve Darende'de 776 milyon liraya açılış kalemi 93’e ulaşacak. 24 eğitim, ulaştırma 3, gençlik spor, öğrenci yurt ve spor tesisi 6, Sağlık Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar, Enerji ve Çevre Şehircilik, gıda, tarım, valilik, özel idaresi, vakıflar, özel sektörlerimizin , belediyemizin yaptığı eserlerle birlikte 2 gün eserlerimizin açılışını gerçekleştireceğiz, resmi olarak hizmete alacağız. Malatya için hizmet ve eser üretmeye devam edeceğiz. 17 Mayıs 2011’de gerçekleştirdiğimiz mitingde Malatya’ya söz vermiştim. Nüfusun 750 bini geçmesi durumunda Malatya'nın da büyük şehir olacağını ifade etmiştim. Malatya 750 bin nüfusunu geçti. Çıkardığımız kanunla Malatya’yı büyükşehir statüsünü kavuşturduk. Yolda gelirken bazı vatandaşların sıkıntıları olduğunu gördüm. Yol, su ve toplulaştırma ile yolumuza çıktılar. Burası büyükşehir olmuş olsaydı, oralar köy değil, mahalle olacaktı. Eğer hizmet götürülürse oy isteme hakkı olur. Bunu bazı yerlerdeki gibi söylemiyorum. Buradan başka partiye oy çıkarsa oralarda henüz demokrasi yok. Halkın iradesinin egemen olduğu yerler için söylüyorum. 2014 Mart seçiminde Malatya artık büyükşehir. Malatya da büyükşehir avantajından yararlanacak. Ödenek artacak ve hizmetlerde geriye gitme olmayacak, aksine hizmetlerin hızı ve yaygınlığı daha çok genişleyecek.

Muhalefet partileri, bu yasayı Anayasa Mahkemesi'ne götürdü. Bu kardeşiniz, damdan düşmüş bir kardeşinizdir. İstanbul’da büyük şehir belediye başkanlığı yaptım. Farklı bir statüde yaptım. Bizim arzuladığımız ancak gerçekleştiremediğimiz ancak şimdi mülki sınırların büyük şehirlerde gerçekleştirilmesi önemlidir. Mesela İstanbul gibi. Malatya'nın mülki sınırlarını İstanbul ve Kocaeli gibi, 30 büyük şehre yayıp inşallah başarı ile uygulayacağız. Muhalefet, Malatya büyükşehiri kendilerinin yöneteceğini iddia edecekler. Siz dün, 'Yönetilmez' diyordunuz. 'Bu yasa ile yönetilemez' diyordunuz. Şimdi hangi yüzle aday olacaksınız? Malatya buna en güzel cevabı verecektir. 11 yıl önce Malatya Havaalanı'ndan gelince böyle yol yoktu. Şimdi havalimanı oldu ve modern yolları yapıldı. Tabii daha eksiklerimiz var. Şehircilik, kavşaklar, dalçıklar giderilmek suretiyle büyükşehir ile farkı siz de hissedeceksiniz.”

Başbakan Erdoğan, daha sonra sözlerini şöyle sürdürdü:

"Malatya bir defa ticari noktada OSB'lerle sıçramasını yapmış bir şehir. Şu büyükşehir statüsü ile 30 ilin Türkiye genelinde seçmen oranı yüzde 75'e tekabül ediyor. Geri kalan 51 il yüzde 25'i oluşturuyor. Önümüzdeki hafta içinde milletimiz adına özellikle de kardeşliğimiz adına son derece önemli bir adımı atacak çalışmasını tamamlama aşamasına getirdiğimiz dem. paketi kamuoyuna açıklanacak. Büyük ihtimalle ayın son günü Pazartesi günü Ankara'da inşallah bu açıklamayı yapacağız. 76 milyonun her ferdini ilgilendiren düzenlemelerle türkiye'yi ağrılarından kurtarılacak yeni bir aşamaya geçilmiş olacak. Temel hak ve özgürlükler konusunda hiçbir çekincemiz yok. İnsanın insan olmasından kaynaklanan her hakkını özgürce yaşamasını, inançlarının gereğini yerine getirmesini her fırsatta savunduk. Yasaklardan, kısıtlamalardan, ifade özgürlüğünün daraltılmasından, inanç özgürlüğünün daraltılmasından çekmiş bir siyasi kadro olarak.. Şartlar olgunlaşmıştır. Önümüzdeki hafta açıklayacağımız pakette 11 yıllık çalışmamızı . Buraya gelip demokratik paketle ilgili istismar yapacaklar olacaktır. 11 yıl boyunca yaptıkları gibi, muhalefet değişimin önüne set çekmeye çalışacak. Buna prim vermeyeceğinize yürekten inanıyoruz. Biz ne yapacaksak sizinle istişare ederek yapacağız. Sizin bize verdiğiniz vazifeyi hakkıyla yerine getiriyoruz. 11 yıl boyunca siz istikamet verdiniz, bundan sonra da siz vereceksiniz. Bize sermaye, bize medya amiralleri istikamet veremez. Biz hakka, halka tabi olduk, bu yola böyle girdik. Bizim kimseden gizlediğimiz paket yok. Bu zaten kimi alanlarda yasa, yönetmelik değişikliği, bakanlar kurulu kararı değişikliğidir. Belli konular meclise gelecek ve belli bir sürecin sonunda nihayete erecektir. Gizlediğimiz sakladığımız birşey yoktur. Ana muhalefet niye haberimiz yok diyor. Bunu AK Parti olarak biz yapıyoruz. Sizin de varsa yapacağınız yapın. Ama sizin öyle bir kabiliyetiniz yok ki. 

Yeni anayasa. Bakınız yeni anayasa konusunda dahi bizim 326 milletvekilimiz var, bunların tümü 220 milletvekili var. Biz üzümü yiyelim diyoruz, bağcıyla işimiz yok. Gelin anayasayı yapalım. Dediler ki, sizin sayınız fazla, siz fazla kişiyle temsil ediliyorsunuz. Eşit sayıda yapalım dedik. Düşünebiliyor musunuz, 30 milletvekili olanın 3, 51 milletvekili olanının 3 temsilcisi, 130 milletvekili olanın 3 temsilcisi, 326 milletvekili olan AK Partinin 3 milletvekili var. Bundan daha iyi bir yaklaşım nasıl olur? Anayasa çalışmalarında iş ağır gidiyor değil mi? Sayın meclis başkanı ziyaretime geldiğinde, dedim ki istirhamım var, iş yapalım, iş üretelim. Mutabık kaldığımız kaç madde var 48-49. Şu anda meclis tatile gidiyor, arkadaşlarıma diyeceğim ki meclis tatile girmesin, diğer partilere de siz söyleyin, yaz tatilinde kalan kısım da bitsin, yeni yasama yılına bitirerek girelim. Madem mutabıkız, bunları çıkarmak zor değil. Mutabıksanız bütün anayasa paketi 15 günde çıkar, bu iş bu kadar kolay. Hemen manevra. Tekrar şöyle veya böyle, 60-61'e kadar çıkıp, 59'a indiler. Madem 59'da mutabıksınız, yol alalım, 59 maddeyi meclisten geçirelim diyoruz. Yok.. Ona da yanaşmıyorlar. Niye bunların işi gücü ipe un sermek, işi bitirmek değiliz. Bunlar halkın derdini hiçbir zaman dert etmediler, biz dert edindik. Mutabık kalınan maddelere de bunlar işe yaramaz dediler. Anayasa maddeleri işe yaramaz olur mu? 

Biz Türkiye'yi bir üst sınıfa taşıyan bir paket hazırladık. Bu paketle kardeşliğimiz, birliğimiz, dirliğimiz daha da güçlenecek.

Malatya'da özellikle bir husus üzerinde durmak istiyorum. Bazı illerimizde çok çirkin bir tezgah uygulanmak isteniyor. Geçen hafta sonunda Adıyaman'da uyarmıştım. Zira tıpkı Adıyaman'da olduğu gibi Malatya'da da Alevi kardeşlerimizin hissiyatı istismar edilerek çok çirkin tertipler yapılıyor. CHP'nin bizzat genel başkanı ve bazı milletvekilleri Malatya başta olmak üzere Alevi vatandaşlarımız başta olmak üzere bayat senaryoyu hayata geçirmek istiyor. Bunun karşısında Türkiye'nin dikkatli olması lazım. CHP genel başkanına, milletvekillerinin yaptıkları tahriklere dikkat çektik. CHP'nin bazı eli kanlı terör örgütleriyle nasıl iç içe olduğunu gösterdik. Reyhanlı saldırısını yapanlarla CHP'yi Şam'a götürenlerin nasıl bağlantılı olduklarını delilleriyle ortaya koyduk. Ankara'da roketatarlı saldırı düzenlendi. AK Parti merkezine saldıran kişi, dün de Ankara'da eylem.. Taksim'de CHP ile bu örgüt yan yana eylem yaptı. ODTÜ'de CHP ile birlikte bu kanlı örgüt eylem yaptı. Tüm uyarılarımıza rağmen CHP özellikle de bazı milletvekilleri hassasiyetleri kaşımaya devam ediyorlar. Bir milletvekili eline taş alıp polise atar mı? Sandıktan umudunu kesenler, sokakta çare arıyorlar. CHP'nin genel başkanı eli kanlı diktatörlerin sırtını sıvazlıyor, sonra da barış havarisi kesiliyor. Çok ilginç CHP'nin genel başkanı barış kavramını birden bire hatırladı. Suriye'de 110 bin kişi ölürken, CHP genel başkanı barış kelimesini ağzına almıyor, milletvekilleri o katille hatıra fotoğrafı çektiriyor, Mısır'da halk katledildiğinde barış kavramını ağzına almıyor, tam tersine sırtlarını sıvazlıyorlardı. 

CHP’nin Genel Başkanı önce barış kavramını, Esed ve kendi milletvekillerine anlatsın. Suriye’de insanlar öldürülürken gidip Esed’in sırtını sıvazladılar. Sarin gazının kuzey doğu istikametinde atıldığı belirlenmiş, elde deliler var. Türkiye’de kanı durdurmak için çözüm paketine karşı çıkacaksın, ardından Esed’e kol kola olacaksın. Dersim ile ilgili bir Başbakan olarak özür dilediğimde kendisi kalkıp da 1940’ların o karanlık dönemlerini hatırlattığımda ses çıkarmadı. Şimdi kendisi 9. yüzyıldaki Haçlı Seferlerinden bugüne gelemedi. Çanakkale’de bize saldıranlar Haçlı zihniyeti değil miydi? Suriye, Afganistan’dan hanım kardeşlerimiz bileziklerini göndererek bizim yanımızda yer almadı. 18 Mart 1915’te bize saldırdıklarında, 'Yurtta sulh, cihanda sulh' mu dedik, Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 'Size ölmeye emrediyorum' dedi. Tarihi misyonumuzu iyi bilip iyi anlamamız lazım. Bizim topraklarımıza birileri saldıracak olursa aynen alır ve almak durumundadır. Kimse bize çirkin benzetmeler yapmasın.

CHP'nin genel başkanı çıkmış diyor ki, helikopter düşürüldü malum, başbakan gaz alıyor diyor. Bu ifade kullanılır mı yahu. Bizim sınırlarımızı 2 kilometre sen kalkacaksın gezeceksin ve sınırlarımızı 2 kilometre geçtiğin halde uyarılar alacaksın, ihlali devam ettireceksiniz, Türkiye'nin fantomları da orada turist gibi onları takip edecek. Sen o şansı kaybettin. Biz sınırlarda mayınları temizlemeyi hazırlandığımız dönemde sen o.. Bizim Suriye, Mısır halkıyla sorunumuz yok. Biz Mısır'da darbecilerle, Suriye'de katil Esed'le sorunluyuz. Biz zalimlerin yanında yeralamayız. Bu millet tarihte yaşanan o olayların tekrar yaşanmasına müsaade etmeyecektir. 

Malatya'nın vakarıyla, sağduyusuyla, bu tuzakları boşa çıkaracaklarına inanıyorum. Malatya'nın güzel bir öğüdü var, sofrada elini, sohbette dilini kısa tut diye. Ben bu öğüde uyarak konuşmamı tamamlamak istiyorum."

Fotoğraflar : www.yenimalatya.com.tr- iha

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız