- Çoğunluğu işadamı ve esnaf olan 11'i firari toplam 33 sanıklı ilk FETÖ/ PDY davasının 3'üncü duruşmasında bazı tanıklar dinlendi, tutuklu sanıkların tahliye talebi reddedildi.
Malatya’da FETÖ/PDY kapsamında “Silahlı terör örgütüne üye olma” ile “Terörizmin finansmanının önlenmesi hakkındaki kanuna muhalefet” suçlamalarıyla yargılanan ve büyük çoğunluğu işadamı olan 12’si tutuklu, 10'u tutuksuz, 11’i firar toplam 33 sanıklı davanın 3. duruşması gerçekleştirildi. Duruşmada sanıkların tahliye talepleri reddedildi.
Malatya’da “Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY)” suçlamasıyla geçtiğimiz 29 Ocak ve 1 Mart 2016 tarihlerinde yapılan ve toplam 33 şüpheliyi kapsayan operasyonlar sonucu açılan davanın 3. duruşmasına davanın tutuklu sanıkları Suat S., Muzaffer E., Haşim O., Kubilay K., Gökhan G., İmdat Ö., Ömer F.N., Zekai I., Kaan E.Ö., Yücel Y., Turgut A. ve Turan C. ile birlikte bir başka FETÖ soruşturmasında tutuklu olan ve bu davanın da sanığı olan Nurettin K., Bayram E., Hikmet Ö., Murat B. ve Mahmut O.'nun yanı sıra tutuksuz sanıklardan Halil K., Sadullah I., Nüvit E.E. ve Mehmet A.D. ile sanık avukatları katıldılar.
Malatya 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki 3. duruşmada tanıklar dinlendi. Duruşmada dinlenen tanık Ahmet B., “1997 yılında MAKİAD üyesi oldum. 1998 yılında muhasip üye olarak görev yaptım. Ama aktif bir görev değildi. Yönetim kurulu başkanlığı falan yapmadım. Ben 17-25 sürecinden sonra 3 defa istifa dilekçesi gönderdim. Bu istifa dilekçelerimin işleme konulup konulmadığını bilmiyorum. 2007 yılında Eyüp D.'ın Malatya İl imamı olarak atanması ile birlikte söz konusu yapının Malatya'daki ilgi alanı da değişti. Tamamen iş adamlarına ve zenginlerine yönelik faaliyetler yürütülmeye başlanıldı. Bu hali ile gittikçe dini bir yapı olmaktan çıktıı, ticari ve siyasi eksenli bir yapıya dönüştü. Ben 2011 yılından sonra toplantılara katılmamaya başladım. 17-25 sürecinden sonra da hiç bir toplantıya katılmadım. Daha önceki süreçte toplantılara katılıyordum. Bu toplantılarda daha çok dini sohbetler yapıyordu. Sanıklardan Eyüp D.'ı tanıyorum, kendisi il imamı olarak biliyorum. Eyüp isminin gerçek ismi mi yoksa kod adımı olduğunu bilmiyorum. Muzaffer E.'ı tanıyorum. 2013 yılında Malatya Ticaret ve Sanayi Odası seçimlerinde bu yapının adayı olarak seçimlere girdi. Ancak bildiğim kadarıyla kendisi başkan adayı olma noktasında çok istekli değildi, yönlendirmeler sonucu kendisini başkan adayı olarak gördü. Muzaffer E.'ın Eyüp D.'ın yönlendirmesi sonucu istekli olmadığı halde Ticaret Odası seçimlerinde başkan adayı olduğunu ve bu yapının da Muzaffer E.'ı desteklediğini düşünüyorum. Bu yapıya mensup iş adamları da aday olarak onu desteklediler. Zengin olması nedeniyle kendisinden istifade edilmiş olabilir. Sanıklardan hiç birisini yönetici konumunda olmadığını, tamamen Eyüp D.'ın yönlendirmesi sonucu hareket ettiklerini düşünüyorum.” dedi.
“BİRAZ DA BİZ YİYELİM”
Tanık Hakan Ö. ise, cemaat sohbetlerinde TSO seçimlerinin de konuşulduğunu belirterek, kendisinin MAKİAD’a üye olmadığını, kendisinin üye yapıldığını, sonradan da çağırıp aidat istediklerini söyledi. Özcan, kendisinden cemaat adına kurban isteyen şahsın Ümit adlı öğretmen olduğunu belirtti. Özcan, “Ticaret Odası seçimlerinin olduğu dönemde paralel yapılanmanın mensuplarının yaptığı sohbete katılmıştım, o sohbette de ticaret odası seçimlerine aday olan Hasan Hüseyin Erkoç aleyhine olumsuz şeyler konuşuluyordu. Hatta kalabalık gruptan birisi ‘Bu güne kadar onlar yedi, birazda biz yiyelim’ şeklinde söz sarf etti. Ancak ortam kalabalık olduğu için bu sözü kimin sarf ettiğini
bilmiyorum.” ifadelerini kaydetti.
Tanık Cengiz A. ise, Eyüp D.’ın İl İmamı olduğunun söylendiğini bildiğini belirterek, “Söz konusu yapıya daha önce kurban parası vermiştim, sohbetlerine de gittim. Ancak bazı yanlışlarını gördüğüm için onlarla olan bağımı kestim. Zira kendime araba almıştım, bu araba için kurban kesecektim, kurbanı da yurttaki öğrencilere gönderecektim. Benden kurbanı yurttaki öğrencilere değil de Hasan Hoca'ya vermemi, başka bir amaç için kullanacaklarını söylediler. Bu durum beni rahatsız etti, zira kurban olarak kesilen hayvanın etinin ihtiyaç sahiplerine dağıtılması gerekirdi. Bu ve buna benzer bir kaç yanlışlarını daha görünce bende kendilerinden soğudum ve sohbetlere gitmemeye başladım.” dedi.
“HARAMDIR DEDİLER, ‘HOCAEFENDİNİN BİR BİLDİĞİ VARDIR’ DEDİLER”
Tanık Cengiz D. ise, kendisinin MAKİAD üyesi olduğunu, ancak 17 Aralık 2013 tarihinden sonra üyelikten çıktığını belirterek, “2011 yılında MAKİAD'a üye oldum. 17-25 Aralık sürecinden sonra MAKİAD üyeliğinden ayrıldım. Bizden ilk zamanlar sorumlu olan kişi Muhammet C.'ydi. Bu kişiyi ben Fatih Hoca olarak biliyordum. MAKİAD'a üye olduktan sonra isminin Muhammet C. olduğunu öğrendim. Bu yapıya 1 kez kurban verdim. Ayrıca 17-25 aralık sürecinden sonra Çevreyolu'nun alt tarafında bulunan Özel Hacıbekir Karabekmez Yurdu'nda Malatya sorumlusu Eyüp D. başkanlığında bizi topladılar. Toplantıya girerken dinlemeye karşı cep telefonlarımızı dışarıda bıraktık. Toplantıda Eyüp D., o dönem Başbakan olan şimdiki Cumhurbaşkanı için ‘Recep Tayyip Erdoğan Pakistan’a gitti, giderken talimat verdi, Pakistan’dan dönünceye kadar cemaate ait olan Bank Asya'yı bitirmeleri talimatı verdiğini, Bank Asya'nın batmaması ve faaliyetlerine devam etmesi için herkesin başka bankalarda bulunan paralarını buraya aktarmalarını, yine parası olmayanların eş dosttan borç para bulmaları veya başka bankadan kredi çekmeleri veya varsa evde altınları bozdurup bankaya yatırmalarını’ söyledi. Orada toplantıda bulunan bir kaç kişi bunun haram olduğunu, yanlış olduğunu söyleyince orada bulunanlardan birisi ‘Hoca efendi söylemişse bir bildiği vardır’ şeklinde bir şey söyledi. Ben şuanda kim olduğunu hatırlamıyorum. Ben daha sonra MAKİAD üyeliğinden ayrıldım. Sanık Eyüp D.'ı tanıyorum. İl imamı olduğunu biliyorum." diye ifade verdi.
Tanık Ramazan Ö. de, hem Emniyette vermiş olduğu ifadelerini kabul etmeyerek, “Söylemediğim halde yazıp bana imzalattılar. Tutuklu işadamlarının paralel yapı ile bir alakaları yoktur” diyen Özdemir, TSO seçimlerine FETÖ’nün dahil olması ile ilgili soruya ise, “Ben o zaman Umre’deydim. TSO seçimleri ile ilgili bir ilgim ve bilgim yoktur. Oda’ya aidatımı bile yatırmıyorum” dedi.
“KAYISI SATTIM, BENDEN 2 KURBAN PARASI KESTİLER”
Tanık Halil Ç. ise, “17-25 Aralık’tan önce MAKİAD üyeliğim oldu, ancak 17-25 sürecinden sonra ayrıldım. Daha doğrusu ayrılmak için dilekçe verdim. Dilekçemin işleme konulup konulmadığını bilmiyorum. MAKİAD herkesin bildiği üzere Malatya'da cemaatte yakın olan iş adamlarının oluşturduğu bir dernektir. Bir kısım iş adamları 17-25'den sonra bu yapının gerçek yüzünü gördükleri için ayrıldılar. Ben MAKİAD'ın paralel yapının Malatya'daki finans ayağını oluşturup oluşturmadığını bilmiyorum ancak MAKİAD'a üye olan bir kısım iş adamlarının çok hızlı bir şekilde büyüyüp zengin olduklarını gördük. Malatya'da da herkes bu durumu bilir ve konuşur. Bu zengin olmanın yapılan iş ile mi yoksa toplanan himmet paraları ile mi olduğu hususunda bir bilgim yoktur. 2012 yılında Ankara faaliyet gösteren T. isimli reçel firmasına kayısı satmıştım, bana ödemeleri gereken paradan 2 kurban parası kestiler. Buna rıza göstermedim, buna rağmen bana bu iki kurbanı Kimse Yok mu Vakfı aracılığıyla Afrika'da kestireceklerini söylediler ve parayı benden kestiler. Karşılığında bana her hangi bir makbuz vermediler.” dedi
“SODES’DEKİ GÖREVLİ YARDIMCI OLUYORDU”
Tanık Okan Ö. ise, “Ben 17-25 Aralık sürecinden önce MAKİAD'dan ayrıldım. Nedeni ise benden 3 kurban istemişlerdi, bende bunun çok olduğunu, veremeyeceğimi söyleyip en son 1 kurban parasına anlaştık. Kurban parasını da meslektaşım olan ve o dönemde MAKİAD'ın mali müşavirliğini yapan Kazım Y.'ya verdim. O tarihte Malatya Valiliği bünyesinde bulunan SODES biriminde çalışan Eyüp isimli kişi MAKİAD ve Umut Der'den giden projelerde yardımcı oluyordu.” dedi.
Duruşmada sanıklar ve avukatları, suçlamaları kabul etmeyerek, tahliye talebinde bulundular.
TAHLİYE TALEPLERİNE RED..
Mahkeme heyeti duruşmaya verdiği kısa aradan sonra açıkladığı ara kararda, halen firarda olan davanın sanıklarından Yakup Ö., Ali Ç., Saadettin Ç., Mustafa A., Eyyüp D., Osman Ç., Hasan Y., Musa T.A., Ramazan Ç., Sedat A. ve Kürşad B. hakkındaki yakalama kararının devamına karar verdi.
Sanıklar Halil K., Mehmet A.D., Nüvit E.E. ve Sadullah I.'ın duruşmalardan vareste tutulmalarına karar veren mahkeme heyeti, tüm sanıkların açık kimlik bilgileri yazılmak suretiyle Bank Asya'da hesap bilgileri olup olmadığının, var ise hesap detaylarının mahkemeye gönderilmesi için TMSF'ye yazı yazılmasına, ayrıca Malatya Valiliği Dernekler Bürosu'na yazı yazılarak MAKİAD isimli derneğin kuruluşundan bu yana üye olan, yönetim kurulunda yer alan ve başkanlığını yapan tüm kişilerin kimlik bilgilerinin istenilmesine de karar verdi.
Mahkeme Heyeti tutuklu sanıklar Zekai I., Kaan E.Ö., Yücel Y., Turgut A., Turan C., Suat S., Muzaffer E., Haşim O., Kubilay K., Gökhan G., Ömer F.N., İmdat Ö.'ın tutukluluk hallerinin devamına ve duruşmanın 2 Kasım 2016 tarihine bırakılmasına karar verdi.
Burhan KARADUMAN, Yeni Malatya Gazetesi- malatyahaber.com