FETÖ/PDY'den tutuklanan Malatya'da görevli hakimin çarpıcı itiraflarda bulunduğu, ilişkisi olan yargı mensuplarını deşifre ettiği Habertürk Gazetesi'nde yayınlanan haberde yeraldı.
Gazete Habertürk'te Fevzi Çakır imzasıyla ve "Akıncı Üssü’ndeki o hâkim bizim dönem sorumlumuzdu" başlığıyla yayınlanan haber şöyle:
"FETÖ’nün darbe girişiminin ardından HSYK tarafından meslekten ihraç edilen ve örgüt üyeliğinden tutuklanan Malatya Hâkimi Mehmet Ö., çarpıcı itiraflarda bulundu. Üniversite döneminde Cemaat’le tanıştığını anlatan Ö., Cemaat’le ilişkisi olan yargı mensuplarını tek tek deşifre etti. Ö., kalkışma sırasında komutanların rehin tutulduğu Akıncı Üssü’ndeki sivillerden Yargıtay Tetkik Hâkimi Abdullah Uslu’yla ilgili de önemli bilgiler verdi. İtirafçı olup adli kontrolle serbest kalan Ö.’nün ifadesi şöyle:
HSYK SEÇİMİ İÇİN BYLOCK: 2014 HSYK seçimlerinden 3-4 ay önce E.’nin evinde toplandık. Bizden sorumlu olan M., FETÖ’nün kriptolu haberleşme programı ByLock’tan bahsetti. Bu program üzerinden haberleşeceğimizi söyleyip telefonlarımızı istedi. Kendisi telefonlarımıza ‘ByLock’u yükledi. Bu programda herkesin bir nickname’i vardı. HSYK seçimlerinin sonuna kadar ByLock’tan haberleşme sağlandı. FETÖ’nün isteğiyle daha sonra bu programı sildim.
BİZ ABONE DEĞİLDİK: Cemaat’e ait yayın organlarından Zaman Gazetesi, Sızıntı, Yeni Ümit, Aksiyon Dergisi’ne abone olmadım. Hâkim ve savcılara, deşifre olmamaları için bu yayın organlarına abone olmamaları yönünde telkinde bulunuluyordu.
‘ŞARAP İÇİN’ DEDİLER: Cemaat örgüt içi evlilik stratejisini izliyordu. Hâkim-savcı ve asker gibi önemli görevlerde bulunanlar özellikle başı açık bayanlarla evlendirilmek isteniyordu. Hâkimlik ve savcılık staj döneminin sonunda yapılan baloda deşifre olmamak ve dikkat çekmemek için bir miktar şarap içmemiz gerektiği söyleniyordu. Ben içmedim ve birçok Cemaat mensubunun içtiğini bizzat gördüm.
‘CEMAAT EVİ’ DENİLMEZDİ: Evlere getirilen öğrencilere ilk başta oranın Cemaat evi olduğu söylenmezdi. Oranın dershanede görevli öğretmenlerin evi olduğu ifade edilirdi. Öğrenciler eve düzenli olarak gelmeye başladığında dini içerikli hikâyeler okutulurdu. Sonrasında Fethullah Gülen’in kitaplarından küçük parçalar okunurdu.
KORKUNÇ YÜZÜNÜ GÖRDÜM: 17-25 Aralık’tan sonra Cemaat’e olan bakışım değiştiği için sohbetlere gitmek istemiyordum. Bu nedenle toplantılara, bir bahane uydurarak gitmiyordum. Amacım arayı uzatarak tamamen kopmaktı. Nitekim 15 Temmuz’dan 3-4 ay önce de tamamen kopmuştum. 15 Temmuz’da birçok masum insanın canına kıyıldı. Cemaat’in korkunç yüzünü 15 Temmuz’da gördüm.
FOTOĞRAFTAN TEŞHİS ETTİM: İsimlerini saydığım meslektaşlarımdan Abdullah Uslu, Gülen Cemaati tarafından bizim dönemden (7. Dönem) sorumlu kişi olarak görevlendirilmişti. Abdullah’ın da üstünde olan bir Cemaat imamı vardı. Kendisini ‘Orhan Abi’ olarak tanıtırdı. Orhan’ın Yargıtay Tetkik Hâkimi olduğuna eminim.
Orhan Abi kaldığımız evlere gelir, stajımızın nasıl gittiğini sorar, sıkıntılarımıza çözüm aramaya çalışırdı. Abdullah da Orhan’a “Abi” diye hitap ederdi. Abdullah Uslu’nun fotoğrafını, internette bulduğum haberin altında yer alan fotoğraftan görerek teşhis ettim. Haberde, Abdullah’ın darbe gecesi Akıncı Üssü’nde olduğu iddia ediliyordu.
Staj döneminde ilk maaşımı zekât adı altında Abdullah’a elden teslim ettim. Sonraki aylarda bekâr olmam nedeniyle maaşımın yüzde 15’ini Abdullah’a Cemaat’e verilmek üzere teslim ettim."
Gazete Habertürk'teki habere aşağıdaki adresten ulaşarak okuyabilirsiniz:
http://www.haberturk.com/gundem/haber/1313997-akinci-ussundeki-o-hkim-bizim-donem-sorumlumuzdu
Kaynak: haberturk.com