Şeker-İş Sendikası Malatya Şube Başkanı Nuri Murat, geçtiğimiz yıl 400 TL maliyeti olan şekerin 248 TL’den bir şirkete satıldığını ve bundan dolayı kamu fabrikalarının büyük zarar ettiğini, bankalardan faiz ile kredi çeker duruma getirildiğini kaydetti. Murat, fabrika sahasındaki satış noktasının da Malatya Şeker Fabrikası ile bir bağının olmadığını ve o noktada Malatya’da üretilen şekerin bile satılmadığını açıkladı.
Şeker-İş Sendikası Malatya Şube Başkanı Nuri Murat, ERTV’de Hülya Kaya’nın hazırlayıp sunduğu ‘Hülya Kaya ile Güne Bakış ’Programına konuk olarak, Malatya Şeker Fabrikasında ve şeker fabrikalarında yaşananlara ilişkin dikkat çeken açıklama ve iddialarda bulundu.
-“O satış noktasında Malatya Şeker Fabrikasının şekeri satılmıyor, hangi şekeri satıyorlar bilmiyoruz!”
Malatya Şeker Fabrikasının Alparslan Türkeş Bulvarı üzerindeki kapı girişinde geçtiğimiz yıl açılışı yapılan satış mağazası ile ilgili olarak Şeker İş Sendikası Şube Başkanı Nuri Murat, “Malatya Şeker Fabrikasında bir satış noktası olsun diye bunu biz hep savunduk. Bununla ilgili olarak milletvekilimiz Öznur Çalık hanım devreye girince, genel müdürde alelacele hemen oraya prefabrik bir yapı oluşturdular. Açılışa gittik maalesef bizim değimiz gibi değil. Bunu Malatya kamuoyu ile özellikle paylaşıyorum. O satış noktasının Malatya Şeker Fabrikası ile ve Türk Şeker ile uzaktan, yakından hiçbir alakası yoktur. Hiçbir bağı da yoktur. Organik bir bağlantısı da yok. Şu anda kaldı ki, son 1.5 yıldır, belki 1 yıldır Malatya Şekeri de orada satılmıyor. Orada satılan şekerinde nerenin şekeri olduğunu da bilmiyoruz. Malatya kamuoyu bunu bir kez daha bunu böyle bilsin. Biz orayı onlara kiraya vermişiz, orası Türk Tarım diye bir şirketin. Malatya Şeker Fabrikası ile herhangi organik bir bağı yoktur. Kamuoyunda ilk kez burada açıklıyorum, bizden de (Malatya Şeker Fabrikasından) şeker almıyorlar. Son bir yıldır biz oraya bir kilo şeker dahi vermedik. Başta iyi niyetle Malatya Şeker Fabrikasının satış noktası olsun diye düşündük, ama o günkü genel müdürümüzün (Malatya Şeker Fabrikasının bağlı olduğu Türk Şeker A.Ş.), Türk Tarım ile olan bağından dolayı, Türk Tarıma verdi. Türk Tarım orayı işletiyor. Bizimle uzaktan, yakından bir alakası ve bağı yoktur. Hiç kimse oraya karışamaz.” diye konuştu.
-“ Türkşeker’e de büyük bir zarar vererek gitti”
Murat şöyle devam etti:
“Türk Tarım Şirketi, Varlık Fonuna bağlı bir şirket. Normalde kurulurken, Türkşeker’in bünyesinde kuruldu, Türkşeker’e de büyük bir zarar vererek gitti. Bizim şekerimizi pazarlayan onlardı, küspemizi pazarlayan onlardı, melası pazarlayan onlardı. Onları biz bir şekilde sırtımızdan attık, şimdi biz melası biz kendimiz satıyoruz, küspeyi biz kendimiz satıyoruz, şekeri biz kendimiz satıyoruz. Türkşeker kendi fabrika ayarlarına döndü. Aracı yok. Satış noktasında 1 haftadır şeker satmıyorlar. Vatandaş da haklı olarak bize tepki gösteriyor. Mevcut durumda Malatya Şeker Fabrikası direkt imalatçılara, kapasite kullanımının yüzde 30’unu, gelip şekerini 818 TL’den alıp gidiyorlar. Bakkallar Odasının bir talebi var, aylık 3 torba şeklinde fabrika müdürümüz yazısını genel müdürlüğe yazdı. Genel Müdürlüğün yazısı bekleniyor. Malatya Şeker Fabrikasında şu anda herhangi bir aracı yoktur. “
-“Şekerin maliyeti 400 TL idi, o şirkete 248 TL’den şeker verildi”
Şeker Fabrikasına maliyeti 400 TL olan şekerin geçen sezon Türk Tarım Şirketine 248 TL’den verildiğini aktaran Nuri Murat, “ Geçen sene çok büyük hatalar yapıldı, ürettiğimiz şeker ucuz ucuz birilerine verildi. O günkü (2021-2022 yılı sezonu) şartlarda 400 TL maliyeti olan şekeri 248 TL’den verdik. Kime verdik, Türk Tarım diye bir şirkete verdik. O firma nasıl pazarladı kime verdi, nasıl yaptı bilmiyoruz. Bir ustam gelen üst düzey bir yetkiliye şunu söyledi: ‘Benim kalbim yüzde 40 çalışıyor, 1 kilo şeker üretmek için ben bu kadar emek sarf ediyorum, geldiğimiz noktada buranın zarar etiğini görünce ben vicdanen rahatsızım’ dedi. Çok büyük miktarda zarar edildi, ettirildi daha doğrusu.”
-“Kaos oluşturuldu, dışarıdan 400 bin ton şeker ithal edildi”
Şu anda Malatya Şeker Fabrikası da dahil, kamu malı olan şeker fabrikalarında eski sisteme geçildiğini belirten Murat şöyle devam etti:
“Geldiğimiz noktada her şey dört dörtlük. Bu sene Allah yardım etti, üretim aşamasında bir sıkıntı, sorun yaşamadık. Pancarı 3 Eylül’de aldık, aynı gece pancarı işlemeye başladık. Bu gerçekten çok güzel bir şey. Şunu biliyorum, devlet özelleştirmenin ne kadar hatalı olduğunu, özellikle de böyle stratejik ürünlerde devletin mutlaka işin içinde olması gerektiğini herkes anladı. Bunu Malatya özelinde görüyoruz, yaşıyoruz. Bu sene Türkiye dışarıdan 400 bin ton şeker ithal etti. Ama Türkiye’nin şeker ihtiyacı yoktu. Kamu ve özel fabrikaların ürettiği şeker Türkiye’nin ihtiyacını karşılayacak miktardaydı. Özel sektörde şekerin bin TL oluşu, 1200 TL oluşu, bizim piyasaya şekeri 248 TL vermemiz bir kaos oluşturuldu. Herkes şekere saldırdı. 3 kilo alması gerekirken 10 kilo aldılar.”
-“Şeker Fabrikasını bankadan faizle kredi çeker hale getirdiler, ama şimdi işler düzeldi”
Şeker-İş Sendikası Şube Başkanı Nuri Murat, “Şu anda para direkt devletin kasasına giriyor. Şu anda günlük küspeden 300 bin TL para fabrikanın kasasına geliyor. O para gelmiyordu. Neymiş, o firma bize 1 ay sonra para yatıracak. Geçen gün küspenin ihalesi oldu, biz 400 TL’ye satıyorduk, ihalede önce 600 TL verildi, alan zarar ettiğini söyleyerek teminatını yaktı, tekrar ihale yapıldı, 500 TL’ye satıldı. Fabrika müdürü şart koştu, ‘Bin tonun parası fabrikanın kasasına peşin yatırılacak.’ Bu para fabrikanın kasasına yattı. Bunları görünce biz mutlu oluyoruz. Bizim paramız yok, faizle bankalardan para alıyoruz. Şu anda gelen para fabrikanın, devletin kasasına giriyor. Bir önceki genel müdür sektörü bilmiyordu, dışarıdan gelmişti. Bir çalışanımız bana bir örnek verdi, ‘Bu genel müdür deseydiki, Şu 25 fabrikanın 5’ini yakalım deseydi, yöneticilerin bir çoğu, ‘Efendim siz nasıl buldunuz bu buluşu yav. Çok güzel yapmışsınız.’ derdi. Ama 5 tanesi çıkıp da, ‘Yanlış yapıyorsunuz, yakılmaz, bu milli servettir’ diyen olmadı. O şekilde bir yönetim ve kötü yönetildik.” İfadelerini kaydetti.
-“Malatya'dan 1 torba şeker almadığı doğru, ama şekeri satan Türk Tarım Şirketinin bayisiydi”
AKP Malatya Milletvekili Hakan Kahtalı’nın 3 Eylül 2022 tarihinde şeker pancarı sezonu açılış töreninde yaptığı konuşmasındaki, “Bu yıl şeker ile ilgili olarak bir çok spekülasyon sözler çıktı, 1 torba şekeri burada ne şahsım, ne de hissedarı olduğum şirket satın almamıştır. Doğru mu müdürüm, doğru mu Nuri Murat?” sözleri ile ilgili olarak Şeker İş Sendikası Şube Başkanı Nuri Murat şunları söyledi:
“Hakan Beyin söylediğine harfiyen katılıyorum. İşin iç yüzünü bilmeyenler bizi yalancı şahitlikle suçladılar, ‘vekilin yanında korktular’ diye. Ben sendika başkanıyım, ben bildiğim doğruyu orada söylerim, ama fabrika müdürü devlet memuru, orada genel müdürüm var, sayın valimiz var, belki de orada doğruyu söylemeyebilir. Ben bildiğim doğruyu söylerim. Hakan Kahtalı’nın o günkü o kürsüde yaptığı konuşmanın altına imzamı atarım. Doğru, Malatya Şeker Fabrikasından 1 torba şeker almamış. Bundan dolayı fabrikadaki arkadaşlarımızla da çok ters düştük, ‘niye yalancı şahitlik ettiniz’ diye bizi tenkit eden insanlar oldu. Çünkü bizim yolumuz ve mücadelemiz belli. Ama şunu da söylüyeyim; Hakan Kahtalı, Türk Tarım Şirketinin bayiliğini aldı, bunu inkar edemez. Bu şekerin Malatya’daki tek bayisi Hakan Kahtalı’ydı. Ama olayı sapıtıp da Malatya Şeker Fabrikasını ve bizi olayın içerisine sokması hoş olmadı. Bilmeyenler, ‘sendika başkanı ile müdür yalakalık yaptı, bildiklerini söylemediler’ dediler. Gerçekten de Malatya Şeker Fabrikasından Hakan Kahtalı ve şirketi 1 torba şeker almamıştır, kimden almışlar, o dediğimiz Türk Tarım Şirketinden almışlar. Biz şekeri kime verdik? Türk Tarım Şirketine verdik, Türk Tarım Şirketinin şekeri kime verdiğini, kime pazarladığını Malatya Şeker Fabrikasının bunu bilme ve sorgulama ne şansı var, ne de öyle bir yetkisi var. Biz size şekeri sattık, sizin kime şekeri sattığını bilemeyiz ki. Hakan Kahtalı’nın Malatya’da Türk Tarım’dan bayilik aldığını bilmeyen var mı? Hakan Kahtalı'nın kendisi çıktı, kamuoyuna deklare etti. ‘Ben bayilikten vaz geçtim, iptal ediyorum. Bu bayiliği önce almıştım.’ Bunu inkar etmenin anlamı yok. Ama orada öyle bir polemik yapması da hoş olmadı. Malatya Şeker Fabrikasından 1 torba şeker almamıştır, ama Türk Tarım’dan bayilik almıştır. O Türk Tarım’da şekeri satan bir şirkettir. Hakan Kahtalı da bu şirketten bayilik almıştır. Olayın iç yüzü bu. Bizimle alakası yok. O şekilde bir polemiğe girmesi doğru değildi. Şevket Keskin’in açıklamalarının altına imzamı atarım, doğruydu. Hakan Kahtalı, Türk Tarım’dan bayilik almıştı. ‘almadı’ dersek yalan söylemiş oluruz, kimse onu inkar edemez ki”
-“ Öznur Hanım da bu olaydan dolayı pişman oldu”
Malatya Şeker Fabrikasının sahasında görünen satış noktasının vatandaşlarda yanlış algıya neden olduğunu ve kapatılması gerektiğini belirten Murat, “Satış noktasında 1 kilo şeker vermiyorlar, ama vatandaş ‘bu şeker fabrikasının malı’ diyor. O satış noktasını da sırtımızdan atmamız lazım. Biz fabrikaya ait bir satış mağazası olsun dedik. Fikir buydu. Öznur Hanım da bu olaydan dolayı pişman oldu. ‘Bu işin böyle olacağını ben de tahmin etmiyordum’ dedi. Öznur hanım o işte pişmanlık duyduğunu bana söyledi. Ama biz iyi niyetle bu işe kalkıştık.” diye konuştu.
malatyahaber.com- ER TV