SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Hayalet Ağlar' Köylüleri Bahçe Nöbetinden Kurtardı

'Hayalet Ağlar' Köylüleri Bahçe Nöbetinden Kurtardı
A- A+ PAYLAŞ

Ömrünü adadığı denizin derinliklerinden arkadaşlarıyla "hayalet ağları" toplayan Ercan Akpolat, çevreye duyarlılığıyla topladığı bu ağları hem çanta yapımında kullanıyor hem de memleketi Erzincan'a ücretsiz göndererek köydeki bahçelerin korunmasına destek oluyor.

İstanbul'un Adalar ilçesinde yaşayan 53 yaşındaki Ercan Akpolat'ın deniz tutkusu, 21 yaşında tüple su altı dalışıyla başladı.

Arkadaşları Serço Ekşiyan ve Volkan Narcı ile 22 yıl önce denizlerde kıyı balıkçılığında kullanılan 8-10 metre derinliklerdeki ağları temizlemeye başlayan Akpolat, çalışmalarına daha sonra Marmara Denizi'nin 30-40 metre derinliklerindeki "hayalet ağları" (balıkçıların av sırasında takılı kaldığı için suda bıraktıkları ağlar) temizleyerek devam etti.

Arkadaşlarıyla çevreye ve doğal yaşama karşı duyarlı yaşam sürdüren Akpolat, denizin derinliklerinden çıkardıkları ağlardan file çantalar yapıyor. Akpolat ve arkadaşları, buradan elde edilen geliri Deniz Yaşamını Koruma Derneğine bağışlıyor.

Bazı ağlar ise yıkandıktan sonra tarımda kullanılmak üzere Erzincan'ın Üzümlü ilçesine bağlı Karacalar köyüne gönderilerek çiftçilere ücretsiz dağıtılıyor.

Köyde sebze yetiştiriciliği yapan vatandaşlar, özellikle domates, biber, çilek gibi ürünlerin yetiştirildiği alanın üzerini ve çevresini ağlarla örterek, saksağan, karga ve sincap gibi doğal yaşamda bulunan hayvanların vereceği zararlardan ürünleri koruyor.

Ağlardan önce sebze bahçelerinin yanında nöbet tutan köylüler, örtükleri bu ağlar sayesinde artık nöbete gerek duymuyor.

- "Müthiş bir geri dönüş elde ettik"

Profesyonel dalgıçlık yapan Ercan Akpolat, AA muhabirine, herkesin doğaya karşı bir sorumluluğunun bulunduğunu söyledi.

Deniz dibinde "hayalet ağlar"la yaşanan kirliliğin balıklara ve canlılara zarar vermemesi için arkadaşları ile 22 yıldır dalgıçlık yaptıklarını ifade eden Akpolat, doğal yaşama her anlamda destek olmaya çalıştıklarını dile getirerek, "Ağları 3 arkadaşımız ile yıllardır büyük mücadele vererek çıkartıyoruz. Daha sonra çıkardığımız ağların bir kısmını köylülere getiriyorum. Ben ilk ağı bu köye 15 yıl önce komşumuza getirmiştim. Bu ağlar köyde tarımsal alanda kullanılmaya başlandı. Bu ağı serdikten sonra müthiş bir geri dönüş elde ettik." dedi.

Akpolat, bugüne kadar arkadaşlarıyla derin denizlerden yaklaşık 30 bin metrekare "hayalet ağ" çıkardıklarını vurguladı.

Herkesi çevreye duyarlı ve insanlara faydalı olmaya davet eden Akpolat, şöyle devam etti:

"Çıkardığımız ağlardan yaklaşık 6-7 bin metrekare burada çiftçilik yapan köylülere getirdim. Denizden çıkardığımız ağları getirmeye de devam ediyoruz. Tabii kolay değil. Köyün hemen hemen tamamına dağıttık. Arkada gördüğünüz serada yeni ağ geriliyor. Bu ağlar kışın kaldırılıyor yaz ayları geldiğinde ise tekrar geriliyor. Bunların tamamı herhangi bir ücret alınmadan gönüllülük esasına göre yapılıyor. Bu da bize müthiş zevk veriyor. Bu ağların çıkarılması ve buraya getirilmesi büyük bir maddi külfet."

- "Rahatlıkla başka işlerimizle ilgilenebiliyoruz"

Köy sakinlerinden 63 yaşındaki Erdoğan Kaya ise balık ağlarının hayatlarını kolaylaştırdığını belirterek, "Eskiden elimize aldığımız bir sopa ile saksağanları kovalıyor ve sürekli nöbet tutuyorduk. Denizden çıkan bu ağları bedelsiz getirip verdiler. Allah'a şükür şimdi rahatız." dedi.

Çiftçi Müslüm Ulaş da ağları ücretsiz dağıtan Akpolat'a teşekkür ederek, "Bunu ektiğimiz alana çekiyoruz ve rahatlıkla başka işlerimizle ilgilenebiliyoruz. Kendisi bütün köylülere bu ağlardan dağıttı. Emeğimizi korumak için bu ağları çekiyoruz." ifadelerini kullandı.

Erzincan, AA

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız