SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Her Ağacın Ayrı Bir Tınısı Var'

'Her Ağacın Ayrı Bir Tınısı Var'
A- A+ PAYLAŞ

Malatya’da yaşayan 45 yaşındaki bağlama ustası İnan Karakış, evinin ağıl olarak kullanılan bölümünü atölyeye çevirerek yıllardır hem bağlama yapıyor hem de saz çalıp türkü söylüyor.

Doğanşehir ilçesine bağlı Karaterzi Mahallesi’nde annesiyle birlikte yaşayan 45 yaşındaki bağlama ustası İnan Karakış, evin ağıl olarak kullanılan bölümünü atölyeye çevirerek, yıllardır hem bağlama yapıyor hem de saz çalıp türkü söylüyor.

Dericilik okudu bağlama ustası oldu
20 yıl önce İstanbul’da saz yapmaya başlayan bağlama ustası İnan Karakış, taleplere göre ud, gitar gibi farklı enstrümanlar yaptığını belirterek, "Ben dericilik okudum. Öğrencilik dönemlerinde bağlama dersi veriyordum. Canlı müzikler yapıyorduk. Sonra İstanbul’da rahmetli ustam Lütfü Haydaroğlu’nun atölyesinde ders vermeye başladım. Ders verirken zamanım çok boş kalıyordu. Haftanın bir iki günü ders oluyordu. Geri kalan günler boştu. O arada ustama yardım etmeyle başladım. İki yıl kadar beraber çalıştık. İki yıl sonra da ustam bir hastalıktan dolayı vefat etti. Ondan sonra da ben devam ettirdim atölyeyi. Yaklaşık 18 yıldır kendi başıma bu işi yapıyorum" dedi.

Ağılı atölyeye dönüştürdü
Babasının vefatının ardından İstanbul’dan memleketi Malatya’ya döndüğünü aktaran bağlama ustası İnan Karakış, "7 yıl önce babam vefat etti. Onun vefatından sonra annem yalnız kaldı. Ben Malatyalıyım annemin yanında olayım mantığıyla Malatya’ya geldim. Saz yapımında artık nerde olduğunuz çok önemli değil. Artık internet devri o yüzden Malatya’da olmakla farklı bir yerde olmak arasında çok bir fark yoktu. Ben de memleketim olduğu için Malatya’yı tercih ettim. Önce Malatya merkeze geldim. Merkezde iş yerimi açtım. Konsantre sorunları yaşadık mesela üretim yaparken insanların çok girip çıkması dikkat dağınıklığı yapıyordu. Ben de kendi köyüme geldim. Evimizin yanında bir besi ağılı vardı. Babamdan kalma artık besi yapamayacak durumdaydık. Ben de besi ağılını atölyeye çevirmeye karar verdim. Geniş güzel bir atölyeye döndü. Yaklaşık 6 yıldır buradayım" ifadelerini kullandı.

"Her ağacın ayrı bir tınısı var"
Bağlama yapımında daha çok dut ağacını tercih ettiğini kaydeden Karakış, "Bağlama yapımında bizim tercihimize kaldığı zaman ben daha çok dut ağacını tercih ediyorum. Oyma sazda dut ve yaprak dediğimiz sazlarda maun ağacını tercih ediyorum. insanların isteğine göre yapıyorum. Çünkü her ağacın kendine has bir tınısı var. İcracının isteğine göre ağaç kullanıyoruz. Dut, ardıç, maun, paduk, kelebek ağacı gibi birçok ağaç var. Şimdi ithal ağaç fazla yaygınlaştı. Ama yoğunlukta yaptığımız oyma tercih edilirse dut, yaprak tercih edilirse ardıç ve maun ağacı kullanıyoruz" şeklinde konuştu.

Yurtdışı tercihleri daha fazla
Ürettiği bağlamaların yurtiçinin yanı sıra yurtdışında da ilgi gördüğünü ifade eden Karakış, "Son dönemlerde daha çok yurt dışına yapıyoruz. Türkiye’nin her yerine yapıyoruz. Hatta dünyanın her yerinde buradan saz gönderiyoruz. Yoğunlukta Almanya’ya var. Avrupa ülkeleri var. Yurtdışı satışlar gittikçe daha da çoğalıyor. Bu durum belki ekonomi ile ilgili belki benim insanlara ulaşmamla ilgili ama son dönemlerde yurtdışı daha ağırlıklı" ifadelerine yer verdi

Siparişlere yetişemiyor
Siparişlere yetişmekten zorlandığını da söyleyen bağlama ustası Karakış, "Siparişleri yetiştirme sorunu yaşıyoruz. Şuan tek çalışıyorum. Bu işle alakalı en büyük sıkıntılarımızdan biri çırak, kalfa yetiştirmek maalesef çok talep yok. Benim yanımda 20 yıl içerisinde 7 kişi yetişti ve atölye sahipleri şuanda. Bu durum benim için güzel bir şey. Ama son iki yıldır tekim" diye konuştu.

iha

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

5 yorum yapılmış

  • Yaşar Aydın (1 yıl önce)
    Rahmetli Vahap abinin oğlu olmalı İnan. Evine misafir olmuştum. Çok değerli bir insandı. Erken yaşda kaybettik.
    %0
    %100
    Yanıtla
  • Nihat Toramanoğlu (1 yıl önce)
    Böylesi güzel üstadlara evin yanındaki ahırda değil; belediyemiz yanındaki sanat sokağında nezih bir yerde sanatını devam ettirmesi yakışır.
    %56
    %44
    Yanıtla
  • Yılmaz Kirnik (1 yıl önce)
    İnan Bey'i canı gönülden kutluyorum...
    %60
    %40
    Yanıtla
  • ONUR KESER (1 yıl önce)
    Birikimli, harika bir insan. Köydeki atölyesinde kendisiyle sohbet etme fırsatı bulmuştum. Başarılarının, katkılarının devam etmesi dileğiyle.
    %60
    %40
    Yanıtla
  • ufuk (1 yıl önce)
    Elinize emeğinize sağlık..
    %60
    %40
    Yanıtla