Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü, son günlerde kayısı ağaçlarında dalda başlayıp ağacı saran ve ağacın ölümüyle sonuçlanan kurumayla ilgili açıklama yaptı. İl Müdür Vekili Tahir Macit, kurumda çalışan ziraat mühendisleri ve teknik personelle Battalgazi’deki bir kayısı bahçesinde kuruma örnekleri incelendi, hastalığın nedenleri ve alınması gereken önlemler hakkında çiftçilere önemli uyarılar yapıldı.
Macit: Her yıl değişik hastalıklarla mücadele ediyoruz
Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdür Vekili Tahir Macit, Malatya’nın kayısıda her yıl farklı hastalık ve zararlılarla karşı karşıya kaldığını, İl Müdürlüğü olarak sürekli teorik ve uygulamalı eğitimlerle çiftçilerin bu hastalıklara karşı nasıl mücadele edilmesi gerektiğinin anlatıldığını belirterek “Ayrıca üreticilerimizin talepleri doğrultusunda bire bir bahçeler gezilerek hastalık ve zararlılar tespit edilmekte ve bakanlığımızın tavsiye ettiği bitki koruma ürünleri reçete edilmekte ve kullandırılmaktadır. Kayısı hastalık ve zararlıları ile ilgili olarak Bakanlığımız ve kurumumuz tarafından sürekli liflet, broşür ve kitaplar basılmakta ve çiftçilerimize dağıtılmaktadır. Dönemsel olarak da çiftçilerimiz için basınımıza duyurular şeklinde güncel bilgilendirmeler yapılmaktadır” dedi.
Kayısı bahçelerinde meydana gelen kurumalara karşı alınabilecek önlemler ve hasat sonrası bakım ile ilgili olarak yoğun bir çalışma sürdürdüklerini vurgulayan Macit, “Diyarbakır Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü ile İl Müdürlüğümüz teknik personelleri birlikte bu konu ile ilgili olarak saha çalışmaları yapmıştır. Sahada çalışmalarımız sürüyor” diye konuştu.
Macit’in açıklamalarının ardından kurumda görevli Ziraat Mühendisi Şevket Fidan, ağaçlardaki kuruma nedenleri, alınması gereken önlemler ve çiftçilerin neler yapması gerektiği hakkında detaylı bilgiler uygulamalı olarak anlattı. Son günlerde yaptıkları bahçe ziyaretlerinde kayısıdaki kurumanın yoğun olarak Battalgazi, Yazıhan, Yeşilyurt’un bir kısmı ile az da olsa Kale ilçesinde görüldüğünü belirten Fidan, kök çürümesi, kanser hastalığı ve ağustos böceği zararlısı gibi bir takım hastalık ve zararlıların görüldüğünü söyledi . Fidan, şu bilgileri aktardı:
“Kayısıda bir sonraki ürün yılına hazırlık, bir önceki yılın ağustos ayından itibaren başlar. Meyvecilikte kaliteyi ve bitki sağlığını sağlayan en önemli şey budamadır. Eylül ayı budama dönemidir ama çiftçilerimize onlarca eğitim vermemize rağmen hala doğru budama yaptıramıyoruz. Hastalık etmenleri budama yapılan yerlerden bitki bünyesine girer. Budama yaralarının mutlaka kapatılması lazım. Ama hala Malatya’daki çiftçilerimizin yüzde 95’i budama yaralarını kapatmıyor. Budama makaslarının hastalığın yayılmaması adına budama sonrası dezenfekte edilmesi lazım.
Tarım İl Müdürlüğü olarak son iki haftadır ekip oluşturduk ve bahçeleri gezdik. Battalgazi, Yazıhan, Yeşilyurt’un bir kısmına ağır kurumalar var. Diğer ilçelerimizde yaygın olarak yok. Kale’de de yüzde 10 civarında bir kuruma var. Ama bu sene kayısı bahçelerinde bu hastalık faktörlerini tetikleyen etmenler oldu. Kurumaya neden hem böcek hem de bir takım hastalıklar var. Kök çürüklüğü, kanser hastalığı, ağustos böceği zararlısı, gibi zararlılar söz konusu. Bahar ayının yağışlı ve soğuk gitmesinden dolayı besin elementi yönünden ciddi bir yıkanmanın olduğu, bu yağışlı günlerin ardından aşırı sıcakların birdenbire bastırması ile bitkide oluşan stres koşulları, aşırı meyve yükünün olmasına rağmen ek bir besleme ve seyreltme işleminin yapılmamış olması, 105 günde hasat edilmesi gereken meyvenin 130-140 günde hasat edilmesi sonucunda bitkide oluşan yorgunluk gibi olayların birleşmesi ile hasat sonrası özellikle aşırı sıcakların vuku bulduğu bölgelerde kurumalar ciddi şekilde görülmüştür.”
Fidan, çiftçilerin alması gereken tedbirleri de şöyle sıraladı:
"1-Kayısıda yaprak delen (çil) hastalığının bulaşma ve zarar yapma dönemi geldiğinde ağaçta meyve olsun olmasın üreticilerimizin çil hastalığı mücadelesini mutlaka yapmaları gerekir. Çil hastalığı sadece meyveyi etkilemekle kalmayıp ağacımızın, yaprak ve sürgünlerini de etkilemektedir. Özellikle meyve ağaçlarında ileriki dönemlerde sürgün ölümü ve yaprak dökümünün olmaması için üreticilerimizin mutlaka çil ilaçlamasını yapmaları önem arz etmektedir.
2- Kayısı ağacında yapraklar ve sürgünler belli bir büyüklüğe geldikten sonra özellikle Mayıs ayı içerisinde ilkbahar donlarından etkilenip kuruyan dallar ile monilya hastalığı bulaşmış dallar budanıp bahçeden uzaklaştırılarak yakılmalıdır.
3- Sulama sistemlerinden mümkün mertebe gölet usulü sulamalardan kaçınılmalı, mini spring sulama sistemlerinden herhangi biri ile kurulmuş ise bu sistemlerin ağaçların gövdesini ıslatacak şekilde değil taç iz düşümlerini ıslatacak şekilde kurulması sağlanmalı mümkün mertebe ağaçların kök ve gövde kısmına zarar verecek sulama, gübreleme gibi uygulamalardan kaçınılmalıdır. Özellikle kayısı üreticilerimiz artık çift damlama sistemlerine geçmelidir. Kayısı bahçelerinde en çok rastlanan kök çürüklüğü etmeni(Phytopthora), verticicillium, Eutypa, Cytospora ve Bakteriyel kanser(Pseudomonas syringae) gibi fungal ve Bakteriyel etmenlerinin etkisini artıran en önemli unsurlardan biri de kök bölgesinin aşırı sulanmasıdır.
4-Kültürel tedbirlere ağırlık verilmeli bahçedeki kurumuş dallar kesilerek temizlenmeli ve yara yerleri aşı macunu veya su bazlı boya ile kapatılmalıdır. Budama aletleri ağaçtan ağaca geçilirken dezenfekte edilmelidir.
5- İlimiz şartlarında budamalar Ağustos sonu ile Eylül ayları başında yapılarak bitkinin kendini toparlanmasına imkân verilmelidir. Hastalık etmenleri açılan yara yerlerinden giriş yaptığı için budanan kısımlar aşı macunu ile mutlaka kapatılmalı, Budama artıkları bahçeden uzaklaştırılmalı ve yakılmalıdır. Kurumaların bir sebebi de geç sonbaharda yapılan sulamalardır. Çiftçilerimiz geç sonbahar sulamalarından ve sonbahar mevsiminde aşırı azot gübre kullanımından mutlaka kaçınmalıdır.
6- Bitki besleme uygulamalarında mutlaka toprak ve yaprak tahlilleri yapılarak tahlil sonuçlarına göre eksikliği ortaya çıkan Bitki Besleme ürünleri zamanında ve doğru bir şekilde verilmelidir.
7- Özellikle larvaları toprak altında zarar yapan Agustos böceği ve Capnodis gibi zararlılara karşı kimyasal mücadele olmadığından bu zararlılara bahçe içerisinde kümes hayvanlarının bulundurulması sürüm yapılarak larvalarının yok edilmesi ve yabancı ot temizliği gibi uygulamalara ağırlık verilmesi gerekmektedir. Nisan-Mayıs ile Ekim-Kasım aylarında Yağmurlardan sonra toprak tava geldiğinde hem bitki köklerinin havalanması hem de yabancı ot temizliğinin yapılarak böcek ve böcek yumurtalarının yok edilmesi amacıyla toprak işlemesi yapılmalıdır. Ağaç köklerinin zedelenmemesi için toprak işleme çok derin olmamalıdır. Sürüm derinliği 12-15 cm olmalıdır.
8-Kayısı ağaçlarında Erik Koşnili(Kabuklu Bit) varsa İl ve İlçe Müdürlüklerinde reçete yaptırılıp mutlaka doğru bir zamanda ve doğru ilaçlarla mücadele yapılmalıdır. Tavsiye dışı ilaçlar kullanılmamalıdır.
9-Sonbaharda kayısı ağacı yapraklarını %70-80 oranında döktüğünde özellikle bu yıl mutlaka %3’lük bordo bulamacı kullanılarak koruyucu önlem alınmalıdır. Çiftçimiz son yıllarda bordo bulamacını terk ettiği için hastalık etmenleri çok daha fazla artmış ve yayılmış bulunmaktadır.
10-Kayısı üreticilerinin hasat sonrası besleme ve mücadele yöntemlerini öğrenmesi, yukarıda belirtilen hususlara rivayet etmesi, ayrıca kuruma görülen bahçe sahiplerinin İl ve İlçe Müdürlükleri ile temasa geçerek bu uygulamalarla ilgili bilgi sahibi olmaları ve reçetelerini yazdırmaları, konu ile ilgili sorunların çözümü için kayısı bölgelerinde toplantı talep etmeleri büyük önem arz etmektedir.
11-Üreticilerin bilinçlendirilmesi ile mücadele prensiplerinin kavratılmasının, kayısı yetiştiriciliğinde ve kaliteli ürün elde edilmesinde önemli başarı getireceği düşünülmektedir."
Yeni Malatya Gazetesi- malatyahaber.com