CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, AKP'yi ekonomi, ahlak, uyuşturucu, kumar, fuhuş, yargı ve yolsuzluk iddiaları üzerinden sert sözlerle eleştirdi.
CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, TBMM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada iktidarı eleştirdi. Ağbaba, ekonomik çöküşten ahlaki yozlaşmaya, uyuşturucu kullanımından yargıya güven kaybına kadar pek çok konuda eleştirilerde bulundu.
“Size bir Türkiye resmini kısaca sunmak istiyorum: 2018 tek adam rejimine geçtiğimiz günden bu yana toplumun geniş kesimleri yoksullaşıyor. Keşke çöken sadece ekonomimiz olsaydı. Çöken maalesef ahlaki değerler arkadaşlar, ahlak çökmüş durumda.” ifadelerini kullanan Ağbaba, Ülkenin uyuşturucu, fuhuş, sahte alkol ve kumar bataklığına saplandığını söyledi. Uyuşturucu kullanımının yüzde 500 arttığını belirten Ağbaba ; "Memleket âdeta uyuşturucu cenneti olmuş durumda. Uyuşturucu kullanma yaşı, daha doğru deyimle uyuşturucu batağına saplanma yaşı 9-10'a inmiş durumda. Uyuşturucu kullanımı sizin döneminizde yüzde 500 artmış. Gelecekten umudunu kesmiş gençlerimiz geleceklerini uyuşturucuda aramakta" dedi.
“TÜRKİYE İÇİN BEKA MESELESİ”
Uyuşturucunun Türkiye için bir “beka meselesi” olduğunu vurgulayan Ağbaba, "Türkiye 10 milyona yakın uyuşturucu bağımlısıyla Avrupa ve dünya nüfusuna göre en fazla uyuşturucu kullanan ülkeler arasında. Gümrük kapılarında toplam ele geçirilen tüm uyuşturucular 2014 yılında 1.725 kilogram iken geçen yıl 96.221 kilograma yükselmiş, tam 40 kat artmış durumda. 2014 yılında 682 bin adet ele geçirilen hap, geçen yıl 17 milyon 676 bine çıkmış, tam yüzde 2.600 kat artmış durumda. Türkiye dünyanın uyuşturucusunun lojistik merkezi olmuş . Sadece uyuşturucudan cezaevinde yatan kişi sayısı 119.500 kişi. Bu sayı, Bayburt, Tunceli, Ardahan’ın nüfusundan fazla.” dedi.
Sanal bahis hakkında da konuşan Ağbaba şunları dile getirdi:
"Bir diğer bataklık kumar. Eskiden yılbaşlarında oynanan tombalayı kötülük sayıyordunuz, Millî Piyangoyu yasaklayacağınızı söyleyerek iktidara geldiniz ama ülkeyi kumarhaneye çevirdiniz. Eskiden Spor Toto, Millî Piyango varken şimdi tüpçüye verdiğiniz Millî Piyangoyla her taraf kumar cennetine dönüşmüş durumda. Ali Babacan'ın dediği gibi, ülkede herkesin cebinde kumarhane var. Sanal kumar, sanal bahis ülkeyi esir almış durumda.”
"BU AHLAK DÜZENİNİ SİZ YARATTINIZ"
Fuhuşun ve ahlaki çöküşün geldiği noktayı gündüz kuşağı programları üzerinden dile getiren Ağbaba: "Bir başka bataklık fuhuş. Fuhuş, tarihimizde hiç olmadığı kadar artmış, fuhuş yüzde 700 artmış. Memlekette ahlak çökmüş. Şu gündüz programlarına bakın, Türkiye'deki ahlaksızlığın ne olduğunu görün. Damadı kaynanasını kaçırıyor, damattan hamile kalıyor. Bu, Türkiye'nin gerçeği; maalesef, bu, muhafazakâr, millî bir iktidar döneminde gerçekleşiyor. Kadın çocuklarına DNA testi yaptırıyor; kocasından değil, komşusundan çıkıyor "Yaşasın, kocamdan değil." diyor. Bu ahlaksız düzenini yaratan sizsiniz, sizin iktidarınız."
2024 Emekliler Yılı ilanını da eleştiren Ağbaba, "Bakın, bir de her yılı bir yıl ilan ediyorlar ya, geçen yılı ne yılı ilan ettiler? Emekliler Yılı. Emeklinin aldığı maaş 14.469 lira, emekliyi diri diri mezara koydunuz" dedi.
Ağbaba, iktidarın gençlerin hayat koşullarını görmezden geldiğini savunarak AKP'nin sezeryan doğuma karşı çıkıp 'normal doğum' dayatmasına da değinerek : "Milletin yüzde 65'i sizi sevmiyor, haz etmiyor. Siz, o yüzde 65'e düşmansınız ya, yüzde 65 Recep Tayyip Erdoğan'a inaden çocuk yapmıyor. Gençler evlenmiyor, evlense çocuk yapamıyor, 2025 yılında düğün yapmanın maliyeti 3 milyon liraya çıkmış. Siz evli çiftlerin nasıl çocuk yapacağıyla uğraşacağınıza, sezaryenle uğraşacağınıza bu çiftlerin nasıl geçinecekleriyle, nasıl karınlarını doyuracaklarıyla uğraşın. Milletin gündemi, milletin derdi normal doğum değil, milletin derdi normal beslenme, açlık, yoksulluk; bunu çözmeye uğraşın."İfadelerini kullandı.
“ADALETİ YOK ETTİNİZ”
“Yargıya güven yüzde 18'e düşmüş durumda. Adaleti yok ettiniz; gizli tanık, yalancı tanık, iftiracı tanık sizin eseriniz.” Diyerek 19 Mart 2025’te başlayan İBB operasyonlarına değinen ve bu operasyonları “siyasi darbe” olarak nitelendiren Ağbaba, ; Milletin malına çöküyorsunuz, bakın, yarınlar için bunun önünü açıyorsunuz; ne dediğimi anlayın. Artık bugünün Türkiye’sinde kimse güvende değil. 19 Mart darbesi yapıldı. Ne denildi? "Yolsuzluk var, usulsüzlük var." denildi. Dosyada, sorguda hiçbir şey çıkmadı. "Turpun büyüğü torbada." denildi değerli arkadaşlar, yapılan operasyonlarda anlaşıldı ki hiçbir şey yok; insan gülüyor o dosyaları okudukça. Ne yaptınız? Yeni tanıklarla, iftiracı tanıklarla suç uydurmaya çalışıyorsunuz ve en son geldiğiniz noktada aileye saldırdınız, çocuklara saldırdınız” dedi.
“BU İŞ ÇOCUKLARA GİDERSE SİZ DÜŞÜNÜN”
“Murat Ongun'un oğlunun kumbarasındaki 4-5 bin TL'ye göz diktiniz” diyen Ağbaba, “Murat Ongun'un kızının küpesine baktınız, Kadriye Kasapoğlu'nun 2023 yılında aldığı aracın 2022'de İpsala Sınır Kapısı'ndan niye geçtiğini sorguladınız. Değerli arkadaşlar, bu iş çocuklara giderse siz düşünün. Gemicikleri düşünsünler, gemicikleri. Kimin çocukları zenginleşmiş, kimin çocukları hiç emeksiz zenginleşmiş siz düşünün. Hiç sigortası olmadan kimin çocukları bugün para babası, Ankara'yı yönetiyor siz düşünün. İmar AŞ Genel Müdürü Onur Soytürk'e "Kayınpederine şu tarihte, şu bankayla Atina'ya niye para götürdün?" deniyor, adamın kayınpederi 2021'de vefat etmiş. Bakın, bütün bu iddialar iftiracılara, gizli tanıklara dayanıyor, temelsiz suçlamalarla insanlar cezaevine atılıyor.” İfadelerini kullandı.
“HIRSIZ ARIYORSANIZ SAĞINIZA SOLUNUZA BAKIN”
Ağbaba"Arkanızı dönün, karşılaştığınızda kimi göreceksiniz biliyor musunuz? SPK yolsuzluğunu göreceksiniz, Erzurum eski milletvekilini göreceksiniz, 2,5 milyon dolar kocasından para isteyen milletvekilini göreceksiniz. Biraz daha dönün, Yunus Emre Vakfı’ndaki yolsuzluğu göreceksiniz. Biraz daha dönün, sağınıza, solunuza bir bakın, 26 kilo altınla yakalanan Devlet Hava Meydanları Daire Başkanını göreceksiniz. Hırsız arıyorsanız sağınıza, solunuza bakacaksınız, yolsuzluk arıyorsanız sağınıza, solunuza bakacaksınız ve bunların hepsinde somut delil var değerli arkadaşlar, hepsi milletin gözü önünde oldu. Allah aşkına, Rıza Zarrab'a bir şey yapabildiniz mi? Rıza Zarrab'ın Yeniköy'deki yalısının kapısının kulpuna dokunamadınız siz. Hangi bakana ne yapabildiniz? Hangi eski siyasetçilere yapabildiniz? Somut delil arıyorsanız Zehra Taşkesenlioğlu'na bakın, somut delil arıyorsanız İstanbul Belediyesi’nin cebinden burs alan milletvekillerinize, Kadın Kollarınıza bakın, eğer bu tutuklama sebebi olsa sizinkiler ağırlaştırmış müebbet suç olur ."şeklinde konuştu.
EMEĞİN DURUMU RAPORU
BU arada CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, "Türkiye'de Emeğin Durumu" başlığıyla yayımladığı raporunda, Türkiye’de çalışan yoksulluğunun son yıllarda giderek derinleşen bir sorun haline geldiğini belirtti.
CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, 1 Mayıs öncesinde "Türkiye'de Emeğin Durumu" başlığıyla bir rapor yayımladı.
Yüksek enflasyon, düşük ücretler, güvencesiz çalışma koşulları ve artan yaşam maliyetleri, çalışanların büyük kısmını yoksulluk sınırının altına itildiğini belirten Ağbaba, “Çalışan yoksulluğu, hem bireylerin yaşam kalitesini olumsuz etkileyen hem de toplumdaki gelir eşitsizliğini artıran bir olgu olarak ekonominin önemli sorunlarından biri olarak öne çıkmaktadır. Nitekim ülkemizde çalıştığı halde yoksul olanların oranı yüzde 12’ye yakındır. " ifadesini kullandı.
Ağbaba, Türkiye ekonomisinde yaşanan olumsuz gelişmelere karşın AKP iktidarının gerekli ekonomik tedbirleri alamadığını, işçi sınıfının giderek bozulmakta olan gelir dağılımı ve azalan alım gücüyle karşı karşıya kaldığını ifade etti. CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, “Bu süreç, Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) içinde işçilerin aldığı payın da sürekli olarak azalmasına neden olmuştur. Nitekim 2024 yılı dördüncü çeyreği itibarıyla işçilerin büyümeden aldığı pay yüzde 35’e düşerken, sermayenin aldığı pay yüzde 46,9’a yükselmiştir.” dedi.
Türkiye’de enflasyon oranının, son yıllarda kontrolsüz bir biçimde yükselerek ekonomik istikrarı ciddi şekilde tehdit eder hale geldiğini belirten Ağbaba, “Mart 2025 itibarıyla yıllık tüketici enflasyonu, TÜİK verilerine göre yüzde 38,10 olarak gerçekleşmiştir. Alternatif veri sağlayıcısı olan Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) ise aynı dönemde yıllık enflasyonu yüzde 75,20 olarak hesaplamıştır. Buna karşılık, AB ülkelerinde ortalama tüketici enflasyonu yalnızca yüzde 2,5 düzeyindedir. Bu çarpıcı fark, Türkiye ekonomisinin yaşadığı yapısal kırılganlıkları açıkça ortaya koymaktadır. Türkiye, hem Avrupa’da hem de küresel düzeyde en yüksek enflasyon oranına sahip ülkeler arasında yer almaktadır. Yüksek enflasyonun doğrudan bir sonucu olarak halkın alım gücü azalmış, özellikle düşük gelirli haneler temel ihtiyaçlara erişimde ciddi zorluklarla karşı karşıya kalmıştır” ifadelerini kullandı.
2002 yılında AKP'nin iktidara gelmesiyle birlikte, asgari ücretin alım gücünde büyük düşüş yaşandığını belirten Ağbaba, “2003 yılında asgari ücret ile alınabilen 25 Cumhuriyet altını, 2025 yılında yalnızca 11 Cumhuriyet altını alabilmektedir. Bu dramatik değişim, en çok altın fiyatlarıyla kıyaslandığında belirginleşmektedir. 2003 yılında asgari ücretin yıllık tutarı ile 25 Cumhuriyet altını alınabilirken, 2005’te bu sayı 31’e çıkmış, ancak son yıllarda artan ekonomik kriz ve altın fiyatlarının yükselmesiyle 2021 ve 2022 yıllarında bu oran 8’e düşmüştür” şeklinde ifadeler kullandı.
Ağbaba raporunda sendikalaşma oranına da değinerek; “Sigortalı işçiler arasındaki sendikalaşma oranı yüzde 14,97 olmaktadır. Ancak bu oranın birçok yönden hatalı olduğunu kabul etmek gerekir. Bakanlığın sendikalaşma oranı iki nedenle eksiktir. Birincisi, kayıt dışı işçiler hesaba katılmadığı için sendikalaşma oranı fiili durumdan daha yüksek çıkmaktadır. İkincisi ise bu oranın toplu iş sözleşmesi kapsamındaki sendikalı işçi sayısını yansıtmamasıdır. Bakanlık sendikalaşma oranını; toplam sendika üye sayısını SGK’ye kayıtlı işçi sayısına bölerek bulmaktadır. Bu oran Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından benimsenen hesaplama yöntemiyle uyumsuzdur. Sigortalı işçileri esas alan resmi sendikalaşma oranı yüzde 14,97 iken, kayıtlı ve kayıtsız tüm işçileri esas aldığımızda fiili sendikalaşma oranı yüzde 9,8’e gerilemektedir." dedi.
Bülten