Saadet Partisi (SP) İl Başkanı Mehmet Asiltürk ‘İslam dini, her türlü hırsızlığa haram diyor. Bir sanatçının emek vererek ürettiği bir eseri, eserinin sahibinin veya yaşamıyorsa varislerinin iznini almadan kullanmak ahlak dışı bir davranıştır. İktidar olmanın gücüyle bu dünyada hesap vermeyenler mutlaka öteki dünyada hesap verecektir’ dedi.
Mimarların ‘Çalıntı’ dediği Malatya Nikah Sarayı’nın üst yapı bloku ile Büyük Brezilya Katedrali arasındaki benzerliği ortaya çıkarıp kamuoyunun dikkatine sunan Saadet Partisi İl Başkanı Mehmet Asiltürk, bu eleştiriler karşısında ‘Ne ahlaken ne de dinen sakıncası yok’ diyen Belediye Başkanı Ahmet Çakıra yanıt verdi.
‘İslam dini, her önüne gelenin fetva vereceği bir din değildir’ diyen Asiltürk, ‘Sayın Başkan, bütün bu eleştiri ve tepkiler karşısında adeta fetva vermiş. Bir insanın fetva verebilmesi için bütün Fıkıh’ı bütün İslami kuralları bilip icazetli olması gerekir. Sayın Ahmet Çakır’ın böyle bir ilmi var mı bilmiyorum. Ama zaten bir eseri izinsiz alıp kullanmak da ahlak dışı bir davranıştır. Sayın Çakır, nasıl ahlaken bir sakıncası yoktur diyor yadırgıyorum doğrusu. Kendisine yakışmayan bir cümle. Belki o zaman kamuoyundan gelen tepkiler kendisinin psikolojisini bozmuş olabilir. Başkana yakışan, hırsızlığı savunmak değil, bu hırsızlığı yapanlara hesap sormaktır’ diye konuştu.
"Hırsızlık yapacağıma.."
Belediye Başkan Yardımcısı Hasan Atay’ın kendisine yönelik ‘Mimar mı ki açıklama yapıyor?’ şeklindeki eleştirilerine de yanıt veren SP İl Başkanı Asiltürk, Atay’ın bazı hocalarına atfen söylediği ‘İyi bir mimar iyi bir hırsızdır’ sözlerini hatırlatarak ‘Tabi çok değerli mimarları tenzih ederek söylüyorum. Ama Sayın Atay’ın dediği gibi mimar olup hırsızlık yapacağıma mimar olmamayı tercih ederim’ dedi.
Kendisinin iki yapı arasındaki benzerliğe dikkat çekmesinin yanı sıra Allah’ın adının anıldığı İslami bir evliliğin kilise benzeri bir yapının içinde kıyılmasına yönelik eleştirilerini dile getirdiğini hatırlatan Asiltürk, ‘Ben bu açıklamaları yaparken zaten mimar olmadığımı söyledim. Ama mimar olmak hırsızlık yapmaksa mimar olmamayı tercih ederim. Mimarlar Odası Başkanı çıkıp açıklama yaptı, başka değerli mimarlar da çıkıp açıklama yaptı. Bunlar emek işleyen işler. Bir sanatçının hangi alanda olursa olsun ürettiği her iş, bir el emeği göz nuru, fikir ve düşünceleri var. Bu bir mimar içinde geçerlidir. Bunu habersiz almak zaten o emeğe saygısızlıktır ve hırsızlıktır. Tabi ben mimar değilim ama görünen köy de kılavuz istemez. Ne tesadüf olmuş ki benzemiş diyorlar. Bir sürü emek harcamışlar ama neticede katedral gibi çıkmış. Bunu belediyenin yetkililerinin yaptığı açıklamalarda da gördük’ dedi.
Çakır'a: Hırsızlığı Savunma Hesabını Sor
Çakır’ın İslam alimi gibi hırsızlığı ‘Ne dinen ne ahlaken sakıncası yoktur’ sözleriyle savunmasını eleştiren Asiltürk şunları söyledi: ‘İslam’da evlilik kutsal bir müessesedir. İslam’da evlilik Allah ve Resulü’nün adı anılarak yapılan bir akittir. Böyle bir akidin bir başka dinin simgesi olan bina içinde olması ‘Kim onlara benzerse onlardandır’ emrine aykırıdır. Biz buna itiraz ediyoruz. Görüntüsü hoş olabilir ama bu yapının neye benzediği önemlidir. Bizim medeniyetimizde değil Avrupalıların dünyada gelip geçecek insanların dahi yapamayacağı projeler vardır. Ben bu açıklamayı bir Müslüman olarak ve evlilik müessesesinin de Allah’ın bir emri olarak yapıldığını bildiğim için bir başka dini simgeleyen binanın içinde yapılmasının yanlış olacağını düşündüğüm için yaptım. Ha bir başka insanın emeğini çalmak da kendi vicdanlarına kalmış. İslam her türlü hırsızlığı haram sayıyor. Bu dünyada olmasa bile öteki dünyada hesabını vereceksiniz. Belki bu dünyada sorulmaz. Güçlü olduğun için, iktidar olduğun, iktidarın gücünden dolayı ceza verecek kurumların bu işin üstüne gitmeyeceğinden dolayı senden hesap sorulmaz ama, öteki dünyada mutlaka hesabı sorulacaktır. Bir mimarın eserini kendisinin, kendisi yaşamıyorsa varislerinin iznini almadan yapmak zaten ahlak dışı bir davranıştır. Nasıl ahlaken bir sakıncası yoktur diyor. Yadırgıyorum. Kendisine yakışmayan bir cümle. Belki o zaman kamuoyundan gelen tepkiler kendisinin psikolojisini bozmuş olabilir. Hırsızlığı savunmak başkana düşmez. Ona, bunu yapanlara hesap sormak düşer.’
Trambüsü Yargıya Götürecekler
SP İl Başkanı Mehmet Asiltürk, ayrıca Belediye Başkanı Ahmet Çakır’ın uzmanlar tarafından yapılan tüm uyarı ve eleştiriler karşısında trambus projesinden vazgeçmesini beklerken bütün bu eleştirilere kulak tıkayarak ihale sözleşmesini imzalandığını basından öğrendiklerini belirterek ‘Türkiye’nin 81 ilinde olmayan bir sistemi getiren tek akıllı belediye Malatya Belediyesi mi? Bizim arkamızda Maraş, Sivas sıradaymış. Niye onlar bizden önce almıyorlar da biz önce alıyoruz? Bir firma, Malatya’nın parasıyla Malatya’yı deney tahtası olarak kullanmaya çalışıyor ve Malatya Belediyesi buna aracılık ediyor. Malatya kimsenin deney tahtası değildir. Konuya, Kamu İhale Kurumu nezdinde itiraz hakkımız varsa bunu kullanacağız. Yoksa da ihalenin iptali için yargıya başvuracağız’ dedi.
"CHP ve MHP niye suskun?"
SP İl Başkanı Asiltürk, Başkan Çakır’a eleştirilerinin yanı sıra muhalefet partileri CHP ve MHP’yi de Malatya kamuoyunu ilgilendiren önemli konularda suskun kalmakla da eleştirdi.
CHP İl Başkanı Enver Kiraz’ın zaman zaman ‘incir çekirdeğini doldurmaz’ denilen konularda bile çıkıp açıklama yaptığını, MHP İl Teşkilatı’nın ise Malatya’nın sorunlarına karşı uzun süredir sessizliğini koruduğunu söyleyen Asiltürk ‘ Çalıntı olmasının yanı sıra dini hassasiyetlerimize de ters olan nikah sarayı ve katedral benzerliği ile Malatya halkının parasını çöpe gideceğini düşündüğümüz trambus konusunda CHP’nin ve MHP’nin sessizliğinin nedenini merak ediyorum. Eften püften her konuda çıkıp açıklama yapan Sayın CHP İl Başkanı ve Sayın Milletvekili bu konularda neden suskun merak ediyorum. MHP İl Teşkilatı, Malatya’nın sorunlarına karşı neden sessizliğini koruyor bunu da merak ediyorum. İlgili kişiler bu konuda bir açıklama yaparsa, hem Malatya kamuoyu hem de biz aydınlanmış oluruz’ dedi.